|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
25-06-2008, 10:55 | #1 |
|
Tapuda sehven yapılan hata...
Bütün meslektaşlarıma iyi günler diliyorum...
Müvekkil kurum borçlusuna 4-5 örnek icra emri gönderdik,takip kesinleşti.Daha sonra borçlunun gayrimenkullerinin haczi için tapuya müzekkere yazdığımızda,tapuda kayıtlı taşınmazının olmadığı cevabı geldi.Durumu kuruma bildirdiğimde,bunun olamayacağını ve borçlunun taşınmazının üzerinde ipoteklerinin olduğunu söylediler.Tapu sicil müdürlüğünden bilgi istendi ve gelen 27/05/2008 tarihli yazılı cevap da şöyledir: -Bahis konusu taşınmazda,borçluya ait 1/6 hissesine kurumunuz lehine 500.000.000 tl bedelli 1.derecede fekki bildirilinceye kadar 05/02/1997 tarih ipotekler işlenmiş olup,bu taşınmazda ipotek tescilleri devam etmekte olup, Müdürlüğümüzde yapılan 05/07/2001 tarih sulama alanlarında arazi düzenlenmesine dair tarım reformu kanunu gereğince resen yapılan topluluştırma neticesinde bu bahis konusu taşınmaz hissedarlara tescil edilmiş olup ve hisselerdeki şerhler taşınmış olup,ancak bahis konusu hissedeki ipotekler toplulaştırma sonucu oluşan.... parseldeki hisselerine SEHVEN aktarılmamıştır. Toplulaştırma sonucu oluşan parsel üzerinde bulunan taşınmazın tamamı,maliklerinin talebiyle 15/11/2006 da .... ... ya satılmıştır... Tapu müdürlüğü,yaptığı hatayı kabul etmiş ve hatanın sehven yapıldığını da yazılı olarak bildirmişlerdir.Bu durumda izlemem gereken yol nedir?(tazminat vs.) SAYGILARIMLA... |
25-06-2008, 12:51 | #2 |
|
15.11.2006 tarihli alıcının, tapu siciline güven çerçevesinde sorumlu tutulamayacağını düşünüyorum. Açıkça Tapu Sicil Müdürlüğü'nün hatalı işlemi neticesi (Tapu sicilinin hatalı tutulması) oluşan bir hak kaybı söz konusu. Güncel ipotek alacağı tutarında bir tazminat hesabı yapılarak, anılan hak kaybına konu tutar için, Tapu Sicil Müdürlüğü'ne izafetle Maliye Hazinesi aleyhine tazminat davası açılabileceği görüşündeyim. Ancak öncelikle ipotek borçlusunun dava edilerek, semeresiz kalması durumunda mı Hazineye husumet yöneltilmelidir, tereddüt ettim. Zaman ve hak kaybına neden olabileceğinden hareketle, aynı davada ikisi de hasım gösterilmeli inancındayım.
4721 s.lı TMK 2. Sorumluluk Madde 1007 - Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Saygılarımla... |
25-06-2008, 13:05 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Yukarıda alıntıladığım kısımdan anlaşılıyor ki, önce ipotek alacaklısına müracaat şart koşulamaz , birlikte aynı anda husumet yöneltmenizde, kanımca sakınca yok... Saygılarımla... |
25-06-2008, 13:12 | #4 |
|
Sayın Demirel,
Borçlu aleyhine 4-5 örnek icra emri gönderilmiş ve takip kesinleşmişti.İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadığı için,herhangi bir sorunla karşılaşır mıyım? Bir de tazminat miktarı,icra dosyasındaki toplam borç kadar mı olmalı? SAYGILARIMLA... |
25-06-2008, 13:29 | #5 |
|
değerli meslektaşlarım 1007 gereği maliye hazinesine karşı tazminat davası açabilmeniz için yolsuz tutulan birsicilin olması yeterli olmayıp ayrıca ve açıkça bir zararın doğmuş olması gerekir.Siz takipborçlusunu takip edip alacağınıza ulaşamadığınız takdirde maliye hazinesinden zararınızın tamamını tahisil edebilirsiniz.
|
25-06-2008, 13:37 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Aksine 4-5 örnek icra emrinin gönderilmiş olması ve takibin SEMERESİZ kalması, ipotekten başka borcunuzu tahsil olanağınızın kalmadığını, gönderilen cevabi yazıdaysa sicilin hatalı tutulduğunun teyit edildiği, dolayısıyla artık diğer takibi açmanızda hukuki yarar olmadığı gibi, tazminat davası için aranacak koşulların tümünün de mevcut olduğunu kanıtlıyor. Saygılar... |
25-06-2008, 13:37 | #7 |
|
"Alacağınıza ulaşamadığınız takdirde?"
Biraz açabilir misiniz acaba?Dosyada borçudan başka iki kefil daha var.3 borçlunun da tapuda kayıtlı taşınmazları yok.Ancak borçluların üzerlerine kayıtlı araçları var,fakat,araçlar üzerinde de sayısız haciz var.Sadece bir borçlu bağkur maaşı alıyor.Bağkura müzekkere yazdık ve aylığından 90 ytl kesilmeye başlandı.Şimdi ben kabarık dosya borcunun,her ay 90,00 ytl dosyaya yatarak,dosyanın kapanmasını mı bekleyeceğim? |
25-06-2008, 13:43 | #8 |
|
bu anlattığınız somut olayda alacağına ulaşama şartı ortaya çıkmıştır zaten davanızı açabilirisinz.Burda amaç alacaklıyı zorda bırakmak değil o takip sonucu alacağınza ulaşamışsanız,yada tapudaki hatalı işlem olmasaydı ne kadar alacağa ulaşacaktınız bunubir kefeye koyacaksınız,diğer kefeye de hatalı işlem sonucu devredilen taşınmaz hariç olarak alacağınaza ne oranda ulaştınız bunubir kefeye koyacaksınız.ikinci kefe eksikse bir zararınız doğmuştur.Bunun tazminini isteyebilirsiniz.
|
25-06-2008, 15:23 | #9 |
|
Sayın coşkung 'ye katılıyorum, borcun teminatsız kalması zarar şartının gerçekleştiği anlamına gelmez.1007 nedeniyle açılacak tazminat davalarında dikkatli olmakta fayda var.
Aşağıdaki kararı incelemenizde fayda görüyorum: T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 1973/7636 K. 1975/1715 T. 11.2.1975 • HACİZLİ MALIN SATIMI ( Tapu Memurunun Görevini İhmali ) • TAPU MEMURUNUN GÖREVİNİ İHMALİ • ZARARIN DOĞMASI ŞARTI ( Devletin Tapu Sicilinden Sorumluluğu ) • TAPU MEMURUNUN SORUMLULUĞU • İSDİHDAM EDENİN SORUMLULUĞU • HAZİNENİN SORUMLULUĞU ( Tapu sicili ) 818/m.51 743/m.917 ÖZET : Tapu memurunun, üzerine icraca haciz konan yeri bu kaydı savsayarak satması sonunda alacaklının zararının doğmuş sayılması için gerçek borçlunun borcu ödemekten aciz haline düşmesi gerekir. Bu durum gerçekleşmeden memurun ödeme yükümlülüğünün doğmadığı kabul edilmelidir. DAVA VE KARAR : Davacı davalının; haczi vaktinde infaz etmediğinden 1100 lira alacağının karşılıksız kaldığını ileri sürerek bu paranın alınmasını istemiştir. Yapılan yargılama sonunda: Dava ilgili dosya ve belgelerle sabit olduğundan 1100 liranın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiğine ilişkindir. Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu: Davacı, Ergun adındaki kişiden olan alacağının tahsili için Düzce İcra Memurluğunun 970/2377 sayılı dosyası ile takipte bulunduğu, icra memurluğunca borçlu Ergun'un Ada 95, Parsel 4 sayılı taşınmazı üzerine haciz koyduğu, bu kayda rağmen davalı tapu sicil muhafızının görevini ihmal ederek borçlunun taşınmazdaki payını devretmesine sebep olduğu ve bu suçtan ötürü davalının kesinleşen ilâmla mahkum edilmiş bulunduğundan söz ederek, alacağının teminattan yoksun kalmasına neden olan davalıdan zararının ödetilmesini istemiştir. Dosya münderecatına göre, davalının Düzce Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşen 16.6.1972 gün ve 198/507 sayılı ilâmla ve T.C.K.nun 230/1. maddesi hükmünce mahkum olduğu sabittir. Medenî Kanunun 917 ve Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi hükmünce Hazine ya da tapu sicil muhafızı tapu sicillerinin tutulmasından doğan zararlardan müteselsilen sorumludurlar. Ancak, bu sorumluluk için herşeyden önce bir zararın gerçekleşmiş olması şarttır. Bu yön, mahkemece re'sen gözönünde bulundurulacak koşullardandır. Gerçi, davalı tapu memurunun haksız eylemi sabit olmuş ve bu eylem sonucu üzerinde haciz kaydı bulunan taşınmazdaki pay satılmak suretiyle davacının alacağı teminatsız kalmıştır. Ancak, alacaklının mücerret başvurabileceği haciz yolundan, diğer bir deyimle teminattan yoksun kalması alacağını borçlunun diğer taşınır ya da taşınmaz mallarına başvurmak suretiyle ve adi takip yolu ile tahsil etme olanağını önleyemez. Bu durumda davacının bir zararından sözetme olanaksızdır. Zarar ancak asıl borçlu aleyhine yapılacak adi takipten bir sonuç alınamaması yani, borçlunun aczinin tahakkuk etmesi halinde doğacak ve dava hakkı da bu tarihte söz konusu olabilecektir. Bu itibarla dava hakkı henüz doğmayan davacının davasının ileride belirecek duruma göre dava açabilmek kayıt ve şartı ile reddine karar verilmemiş olması bozmayı gerektirir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle ( BOZULMASINA ) ve bozma nedeni karşısında sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
SSK'ya yapılan askerlik borçlanmasında hata | avukat erdoğan | Meslektaşların Soruları | 0 | 14-11-2007 14:13 |
Tapuda yapılan g.menkul şatışının bedelinin adi senetle kararlaştırılması | Av.Adem Eyidoğan | Meslektaşların Soruları | 4 | 24-04-2007 17:40 |
Takip talebinde borçlu şirket ünvanındaki hata maddi hata mıdır? | felisfelidae | Meslektaşların Soruları | 5 | 11-02-2007 00:07 |
Tapuda Ölmüş Kimse Adına Sahte Kimlikle Yapılan Satışlar Ve Sahtekarlıkla Yapılan Kaz | terazinin kefesi | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-08-2006 18:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |