|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
20-06-2008, 12:01 | #1 |
|
Edinilmiş malın muvazaalı olarak devri
Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum.Müvekkilem ile eşi 2006 tarihinde evlenmişler.Evlilik birliği devam ederken davalı koca adına bir gayrimenkul satın alınmış.Ancak taraflar arasında anlaşmazlıklar baş göstermeye başlayınca davanın açıldığı gün adam gayrimenkulü muvazalı bir şekilde yeğenine devretmiş. Boşanma davası devam ediyor. Bu aşamada gayrimenkul ile ilgili ne şekilde bir talepte bulunmamız gerekiyor. Ayrı bir tapu iptal davası mı açmamız lazım,yoksa boşanma davasının üçüncü kişiye (davalının yeğeni )ihbar edilmesi mi gerekli.Boşanma davası sona erdikten sonra tapu iptal davası
açma imkanımız var mı? İlginize şimdiden teşekkürler. |
20-06-2008, 12:59 | #2 |
|
Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin mülkiyet hakkına dokunulmamaktadır. Edinilmiş malların tasfiye anındaki değeri üzerinden borçlarda çıktıktan geri kalan miktar yarıya bölünerek ödenecek miktar tespit edilir. Tasfiye davası bir ayın davası değildir. Ancak TMK 239/I md. sine göre borçlunun tercih hakkı vardır , katılma alacağını isterse nakit isterse ayın olarak ödeyebilir. Sadece aile konutları yönünden mülkiyet sınırlaması vardır.
Bu durumda, mülkiyet sahibi eşin aile konutu dışındaki taşınmazı başkasına satmasına engel bir halin söz konusu olmadığı kanısındayım . Bunun yerine 229 uncu md. ye göre " Bir eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla yaptığı devirlerde " satılan taşınmazın değeri edinilmiş malların değerine (Aktif bölümüne) eklenerek hesaplama yapılacağından boşanmadan sonra açılacak tasfiye davasında ; satışın eşin payını azaltma maksadıyla yapıldığı, muvazaaya dayandığı ispat edilerek satılan malın değerinin hesaba katılması sağlanabilecektir. Diye düşünüyorum. Saygılarımla. |
20-06-2008, 18:10 | #3 |
|
mrb peki ileride tasfiyeden sonra kişiler haklarına düşen edinimler mal kaçırma sebebi ile karşılıksız kalabilecek buna karşı bir önlem olarak tedbirli muvazaa sebebi ile tapu iptali davası açılsa aile mahkemesinde görülen dava bu davada bekletici sorun olarak kabul edilebilirmi diye düşünüyorum saygılarımla
|
20-06-2008, 18:34 | #4 |
|
edinilmiş malların tasfiyesinde alacaklı olan tarafın alacağı şahsi hak nitliğindedir.Ortaklığa konu bir ev var ise bu paylaştırma evin aynı üzerinden değil evin bedeli üzerinden yapılmaktadır.İyi çalşımalar
|
21-06-2008, 19:55 | #5 |
|
Muvazaa davasını, sözleşmenin geçersizliğinin tespitinde doğrudan veya dolaylı çıkarı ve yararı bulunan üçüncü kişiler de açabilirler. Üçüncü kişi durumundaki eşin, mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle bu tespitte yararı olduğu açıktır: Edinilmiş mal niteliğindeki mal varlığı değerinin, tasfiye sonucunda borçlu çıkacak eşin mal varlığına döndürülmesi talebi haklı ve yerindedir. Kaldı ki evililik hukukundan doğan barınma, aile konutu gibi haklarda söz konusudur. Hatta boşanma davası dahi söz konusu değilken bu dava açılabilir, çünkü buradan elde edilecek gelirler (kira geliri gibi) edinilmiş maldır. Bu nedenlerle muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının boşanmadan önce veya sonra, tasfiye fiilen gerçekleşene kadar açılabileceğini düşünüyorum.
Benzer bir dava tecrübemiz oldu ve 2. HD.den onanarak kesinleşti. |
23-06-2008, 13:30 | #6 |
|
Tüm yanıt veren meslektaşlarıma teşekkür ederim.Sayın Bahar B. Yargıtay 2.HD.'nin karar nosunu ve tarihini bildirirseniz sevinirim.İyi çalışmalar
|
23-06-2008, 21:13 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Yargıtay ve yerel mahkeme kararlarının içeriği hakkında bilgi verilirse yararlı olacaktır. |
23-06-2008, 21:54 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yazıhanemde bulunmadığım için kararı gönderemiyorum ancak tespit edebildiğim aşağıdaki kararlar tam olarak konuya uymasa da bir alacak hakkı bulunduğunda dava açılabileceğini göstermektedir
|
26-06-2008, 13:16 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Dosyayı incelediğimde açtığımız davada, dava konusu dairenin aile konutu özelliğinin de bulunduğu fark ettim ve bu durumda verilen tapu iptal - tescil kararının ilgi çekici olduğunu sanmıyorum ancak;
Ahmet Kılıçoğlu, "Edinilmiş mallara Katılma Rejimi" isimli kitabında, eşlerin mallarından yararlanma ve tasarruf etme, borç altına girme haklarında ana ilkenin "iyiniyetli olmak" olduğunu belirterek, 229.md.nin karşılıksız ve muvazaalı temlik yasağı getirdiğini, alacaklı eşin BK.md.18 gereğince yapılan temlikleri iptal ettirebileceğini belirtmektedir.
|
28-08-2009, 11:37 | #10 |
|
Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkilim 2002 den sonra zengin bir müteahhidin oğluyla evleniyor ve bu evlilikten bir çocukları oluyor. Geçtiğimiz ocak ayında müvekkilime ayrılması için baskı yaparak, aslında Samsun'da oturmalarına rağmen, Samsun'un bir ilçesinde anlaşmalı boşanma ile boşanıyorlar.Boşanma sonucunda, müvekkilimen nafaka, maddi-manevi tazminat vermedikleri gibi malları da paylaştıklarını söylüyorlar. Protokolde, "evlilik birliği içinde edinilen malları karşılıklı olarak paylaştık, birbirimizden hiçbir hak ve alacağımız kalmamıştır." ibaresi var fakat duruşma sırasında hakim bu konuyu hiç incelemiyor. Boşandıktan sonra tapudan bir araştırma yaptım ve müvekkilin eşinin adına evlilikten sonra edinilmiş 30 tane taşınmaz olduğunu, bunların bir kısmının müteahhit olmaları sebebiyle 3.şahıslara satıldığını, bir kısmının ise çok düşük bedellerle annesine satıldığını öğrendim. Ben davamı katılma payı alacağının paraya dönüştüğünden bahisle alacak davası olarak açtım. Fakat şimdi dava dilekçemi ıslah etmek istiyorum. Acaba, davalı eşin annesine devrettiği taşınmazlar için tapu-iptal davası olarak devam etsem, anneyi davaya nasıl dahil edeceğim? Muvazaa olmaksızın sattığı taşınmazlar için bedel olarak mı davaya devam etmeliyim? Şimdiden teşekkürler... |
09-03-2011, 13:13 | #11 |
|
Eşin Katılma Alacağını Azaltmak Kastıyla Bir Taşınmazı Devretmesi Halinde, Ayrıca bir Tapu İptal Davası Açamaya Gerek Var Mıdır? Hayır yoktur çünkü;(dava 3.kişiye ihbar edilmelidir.)
Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir: 1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar, 2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler. Eşin burada ispatlaması gereken kötüniyet ve kasıttır. İşlemin muvazaa nedeni ile geçersiz olup olmadığı tartışılmayacaktır. Böyle bir durum olduğunda malın devredildiği tarihteki sürüm değeri esas alınır. (Satış değeri değil sürüm değeri) Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. |
16-08-2011, 15:40 | #12 |
|
Merhabalar,
Benim de benzer davamda bilginize ihtiyacım var. Boşanma davası açtık.İhtiyati tedbir talep ettik ancak daha tedbir konulmadan dava tarihinden 2 gün sonra davalı üzerine kayıtlı gayrimenkulün satışı gerçekleşiyor. Bu durumda evlilik birliği sürerken 2008 yılında davalı üzerine alınmış gayrimenkul için muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali davası mı açmamız gerekiyor yoksa mal tasfiyesi sırasında mı bu husus değerlendirilecek??? Şimdiden teşekkürler... |
17-08-2011, 09:32 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
"Türk Medeni Kanunu 2. Eklenecek değerler Madde 229 - Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir: 1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar, 2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler. Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir." Sayın Meslektaşım, Davayı eşe karşı açarken, devrin yapıldığı kişiye de davayı ihbar edin. Hakim dava sonunda aynı tasarrufun iptali gibi alacağın söz konusu taşınmazların satışı yoluyla tahsil edileceğine dair hüküm kuracaktır. Saygılarımla... |
17-08-2011, 10:54 | #14 |
|
Sayın Trinity,
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Biz sadece boşanma davası açtık.Henüz ilk duruşması dahi görülmedi. Mal rejiminin tasfiyesini istemedik.Boşanma kesinleştikten sonra açmayı düşünüyoruz. Bu nedenle sizin TMK.229/2 de belirttiğiniz katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler boşanma davası sürecinde de geçerli mi? |
01-03-2012, 14:17 | #15 |
|
boşanma davası açılmadan yaklaşık bir ay öncesinden bankada edinilmiş mal niteliğinde parası olan eş bu parayı çekiyor.Banka hesabında bakiyenin sıfırlandığı görülüyor, ancak bu para ortada yok.Boşanma gerçekleşip kesinleştikten sonra süresi içinde açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında davalı taraf savunma olarak mal rejiminin sona erdiği tarihte böyle bir paranın olmadığını ileri sürüyor.Dinlenen tanıklar da bu paraya ilişkin bilgilerinin olmadığını beyan ediyor.Bu para TMK m.229/2 gereğince edinilmiş mallara değer olarak eklenecek midir?
|
21-04-2012, 21:41 | #16 |
|
Emsal Bİr Yargitay Karari
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2010/16339 K. 2010/17563 T. 25.10.2010 • KATILMA ALACAĞI ( Azaltmak Amacıyla Yapılan Taşınmaz Devrinin İptali - T.M.K.nun 229/2. Md. sine Göre Eşlerden Birinin Mal Rejiminin Devamı Süresince Diğerinin Katılma Alacağını Azaltmak Kastıyla Yaptığı Devirler Tasfiyede Edinilmiş Mallara Eklenecek Değer Olarak Dikkate Alınabileceği ) • TAŞINMAZ DEVRİNİN İPTALİ ( Katılma Alacağını Azaltmak Amacıyla Yapılan - T.M.K.nun 229/2. Md. sine Göre Eşlerden Birinin Mal Rejiminin Devamı Süresince Diğerinin Katılma Alacağını Azaltmak Kastıyla Yaptığı Devirler Tasfiyede Edinilmiş Mallara Eklenecek Değer Olarak Dikkate Alınabileceği ) • EDİNİLMİŞ MALLARA EKLENME ( Katılma Alacağını Azaltmak Amacıyla Yapılan Taşınmaz Devrinin İptali - T.M.K.nun 229/2. Md. sine Göre Eşlerden Birinin Mal Rejiminin Devamı Süresince Diğerinin Katılma Alacağını Azaltmak Kastıyla Yaptığı Devirler Tasfiyede Edinilmiş Mallara Eklenecek Değer Olarak Dikkate Alınabileceği ) 4721/m.194,229/2 ÖZET : Dava Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı olmayıp, davacı vekilinin oturumdaki açıklamasına göre katılma alacağını azaltmak amacıyla yapılan taşınmaz devrinin iptaline ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 229/2. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin devamı süresince diğerinin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler, tasfiyede edinilmiş mallara eklenecek değer olarak dikkate alınabilir. Yapılan devrin katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığı sabit olsa bile; tasfiyede bedeli hesaba katılacağından; tapunun iptal ve tesciline karar verilemez. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Dava Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı olmayıp, davacı vekilinin 19.2.2008 tarihli oturumdaki açıklamasına göre katılma alacağını azaltmak amacıyla yapılan taşınmaz devrinin iptaline ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 229/2. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin devamı süresince diğerinin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler, tasfiyede edinilmiş mallara eklenecek değer olarak dikkate alınabilir. Yapılan devrin katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığı sabit olsa bile; tasfiyede bedeli hesaba katılacağından; tapunun iptal ve tesciline karar verilemez. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükümün yukarda açıklanan sebeple BOZULMASINA, istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu acık olmak üzere, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
21-04-2012, 21:45 | #17 |
|
Sayın Av.Burhan FILIZÖZÜ bende şuanda derdest olan boşanma davamda benzer bir problem ile karşı karşıya bulunmaktayım. Davalı eş bankadaki tüm paraları dava tarihinden 1 gün sonra başkalarına ait hesaplara transfer etmiştir. Ben boşanma davası kesinleştikten sonra konuyu Medeni Kanunun Madde 229/2 uyarınca dava konusu yapıp çözmeyi planlıyorum.
Sizin davanız daha önce netleşir ise bizlere de yol göstermesi açısından paylaşırsanız sevinirim. 2. Eklenecek değerler MADDE 229.- Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir: 2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler. |
12-07-2012, 17:57 | #18 |
|
Bu hususta aynı şekilde bende bir maltasfiyesi davası açtım. Bizde de mal rejiminin tasfiyesi davası açmadan 1 ay önce hesaplar boşaltılmış. Bankaya hesapların kimin üzerine aktarıldığına dair müzekkere yazdırdım ve tedbir talep ettim.Sonucu ve hakimin tedbire karar verip vermeyeceğini bekliyorum.
|
13-07-2012, 11:59 | #19 |
|
Avukat Gizem hanım ve Av.Hakan D , Boşanma davası açılmadan 1 yıl önceki devirler , katılma alacağına eklenebilir
|
11-09-2012, 14:31 | #20 |
|
benim sormak istediğim tasfiye davasında hakim taşınmazın satışına karar veriyor mu yoksa sadece taşınmaz bedelinin yarısının davacıya ait olduğuna mı hükmediyor?Eğer sadece bedel yönünden hüküm kuruluyorsa tahsilat aşamasında sıkıntı olacaktır.Taşınmazın muvazaa nedeniyle iptali için ayrıca dava açmak şart mıdır?
|
11-09-2012, 14:46 | #21 |
|
Göz ardı edilen nokta MAL REJİMİ BOŞANMA AÇILMAKLA SONA ERER hususu,bu noktadan sonra kaçırılan taşınmazlar için iki yol var,icrada tazminat nafaka alacağı varsa aciz belgesi alarak tasarrufun iptali açmak ya da BK m.18 den hareketle satışın iptalini istemek.Katılma alacağı davası ise adından anlaşıldığı üzere alacak davası niteliğindedir taşınmazın değerinin yarısı kadar tabi borç varsa düşülecek alacağa hükmedilecek.Saygılar!
|
02-03-2013, 12:16 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Merhabalar, sevgili meslektaşım, benim de bir boşanma davamda tedbir kararından 1 gün önce davalı bir çok gayrımenkulünü yakınlarına devretmiş.Yol göstermesi açısından sizin nasıl bir yol izlediğinizi ve sonucunu paylaşırsanız çok sevinirim. saygılar... |
02-03-2013, 12:30 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
Merhabalar, sevgili meslektaşım boşanma davasından bir gün sonra tedbir kararı verilmeden davalının gayrımenkullerinin satışlarını yakınları adına yaptığını öğrendik. Ancak davanın 3. şahsa ihbarı talebimiz kabul edilmedi. Nasıl bir yol izlemeliyim sizce? Davayı 3. şahsa ihbar ettiğiniz davanız olduysa yol göstermesi açısından sonucunu paylaşabilir misiniz?Şimdiden teşekkürler ve işlerinizde kolaylıklar .. |
02-03-2013, 12:49 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
|
02-03-2013, 17:28 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslektaşım, müvekkil harcı temin edemediğinden henüz açılmış tasfiye payı alacağı davamız yok.Adli yardım talepli olarak pazartesi açmayı düşünüyorum. Ancak müvekkil adına kayıtlı araç olduğu için adli yardım talebimiz de kabul görmeyebilir.Harç ödemeksizin gayrımenkulleri muvazaalı satın alan 3. şahıslar aleyhine de tedbir kararı almanın yolunu arıyorumKonuyla ilgilenip yazdığınız için teşekkürler.Aklınıza gelen bir yol var mı acaba? Saygılar.. |
06-03-2013, 19:17 | #26 |
|
Benzer bir davayı ben de açmak üzereyim. Eşler arasında anlaşmazlıklar baş göstermeye başlayınca evlilik birliği içerisinde edinilen bir araba, iki ev boşanma davası açılmasından önceki bir yıl içerisinde satılarak elden çıkarılmış. Şu anda davalı kocanın üzerinde hiçbir malvarlığı yok. Arabanın parasını birine borç verdiğini söylüyor, satılan evlerin parası da ortada yok. Muhtemelen bir yakını adına mal alındı. evlerden birinin satışı muvazaalı ve bu evle ilgili boşanma davası ile hükmedilecek tazminat alacaklarımız için tasarrufun iptali açtık. bu davada 3. şahısı da davalı gösterdik ve ev üzerine tedbir koydurduk. Bu dava boşanma davasının kesinleşmesini bekliyor.Şimdi de katılma alacağı davası açmak istiyorum. Ancak kocanın üzerinde hiçbir mal varlığı kalmadı.Buna rağmen katılma alacağını azaltmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek satılan bir araba ve iki evin değerinin tasfiye sırasında artık değer olarak hesaplanmasını isteyebilir miyim? Muvazaalı satış yapılan kişiye ihbar yapılabileceğini biliyorum, fakat bu ihbar dava dilekçesinde mi talep edilmeli, bu ihbarla birlikte 3. kişi üzerindeki taşınmaza tedbir konulmasını talep edebilir miyim?İlk defa mal rejimi tasfiyesi ile ilgili dava açacağım ve oldukça karışık bir olayla karşı karşıyayım. soruma verilecek cevap yukarıdaki meslektaşlarımın sorularına da yanıt olacaktır. Siteye yazmış olduğum ilk soruma yanıt verecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum
|
20-05-2013, 18:37 | #27 |
|
arkadaşlar benzer bir sorun yaşıyorum. boşanma ile birlikte mal paylaşımı davası açtık. mal paylaşımı tefrik edildi.bir yazlık vardı üzerine tedbir konudu. ancak tedbir kararı tapuya tescil edileceği gün ( üç dakika farkla) devir yapıldı. aynı zamada da banka hesabındaki yüklüce para davalının kardeşine transfer edildi. Şimdi...
gayrimenkul ile ilgili tasarrufun iptali davası açtım. aynı zamanda mal paylaşımı dosyasını da gayrimenkulü devir alan şahsa ve banka hesabı lehine boşaltılan davalı kardeşe davayı ihbar ederek dosyaya dahil etmeyi düşünüyorum. bu atraksiyonu değerlendirmek isteyen varmıdır. tşk. |
22-05-2013, 10:11 | #28 |
|
Tasarrufun iptali dosyanızda davalılar eş ve gayrimenkulü devir alan şahıs olmalı,mal paylaşımı dosyası zaten bu dosyayı bekleyecek davaya davalı dahil etmek usulen hatalı.Ayrıca banka hesabı da mal paylaşımında kayıtları gelmiş ve tedbirli ise boşanma tarihi itibariyle edinilmiş mal sayılıp değeri de katılma payı hesabına dahil edilecektir.
|
22-05-2013, 10:23 | #29 |
|
Y8HD
Esas : 2011/7383 Karar : 2011/7765 Tarih : 27.12.2011 BANKA HESABINDAKİ PARANIN PAYLAŞILMASI ( Evli Kişilerin Ortak Birikiminden Oluşan ) BANKA HESABINDAN KATILMA ALACAĞI TALEBİ ( Görev ) GÖREV ( Banka Hesabından Katılma Alacağı ) TMK.231, 236 4787 Sa.Ka.4 Tarafların evlilik birliği içinde ortak maddi birikimlerinin toplandığı davalı adına açılan banka hesabında, boşanma dava tarihi itibariyle bulunan paranın yarısının davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılan alacak davası, aile mahkemelerinin görevine girer.fk DAVA VE KARAR: Ş. E. ile S. E. aralarındaki katılma alacağı davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Adana 2. Aile Mahkemesinden verilen 29.06.2011 gün ve 773/880 sayılı hükmün Yargıtay`ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ KARARI: Davacı Ş. E. vekili tarafından davalı S. E. aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahkemece, mahkemenin görevsizliğine, dosya kesinleştiğinde istek halinde yetkili ve görevli Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tarafların evlilik birliği içinde ortak maddi birikimlerinin toplandığı davalı adına açılan banka hesabında boşanma dava tarihi itibariyle bulunan paranın yarısının davalıdan tahsiline karar verilmesini isteyerek alacak isteğinde bulunmuştur. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre isteğin TMK.nun 231 ve 236.maddeleri gereğince açılmış katılma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu davaların çözümü 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesine aittir. Anılan yasa maddesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere ( TMK. md. 118, 395 )kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. Davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması, taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu açıklanarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. Y8HD 27.12.2011 - K.2011/7765 ____________ oOo ____________ |
22-05-2013, 14:45 | #30 |
|
Sayın Eytemiş BAŞAR; tasarrufun iptali davasını davalı eş ve gayrimenkulü devir alan üçüncü şahsa birlikte yönelttim. Ancak endişem şu; muaccel bir alacak yok iken yani hüküm altına alınmış bir tazminat ya da katılım bedeli yok iken tasarrufun iptali söz konusu olur mu?
Bir de davalı eş ve devir alan üçüncü şahsa açmış olduğum asliye Hukukta görülmekte olan tasarrufun iptali davası devam ederken aile mahkemesinde görülen tasfiye-paylaşım davasını, iptal davasının davalısı üçüncü şahsa ihbar edip şahsı davaya katmamın usulen hatalı olduğunu beyen etmişiniz ama hukuki dayanak var ise bildirmenizi rica ediyorum. Teşekkür ediyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Miras Olarak Kalan Arsa Kat Karşılığı Müteahhite Verilirse Geliri Edinilmiş Mal mıdır | Av. Sebahat Gençtarih | Meslektaşların Soruları | 31 | 15-01-2012 16:11 |
Bir İşletme Varlığı Olarak Abone Devri Ve Sonuçları | Av.Mehmet Saim Dikici | Hukuk Sohbetleri | 4 | 26-08-2010 07:58 |
kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı olarak tapu devri | Aybüke Kağan | Meslektaşların Soruları | 2 | 18-03-2008 17:42 |
Muris muvazaası ve muvazaalı olarak 3. kişiye devredilen taşınmazlar | turbo | Meslektaşların Soruları | 1 | 16-06-2007 11:55 |
Malın Devri Konusunda ki Uyuşmazlıklar | C. Cahit Aslan | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 12-02-2002 01:52 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |