Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

................işte budur.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-10-2007, 17:54   #1
av.sally

 
Varsayılan ................işte budur.

.................İşte budur.Nedir???
Old 11-10-2007, 17:55   #2
av.sally

 
Varsayılan

Nefesimi her içime çektiğimde dünya değişsin istiyorumama yaşam nasılda değişmez en hakiki gerçek işte budur...
Old 11-10-2007, 20:35   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Şarkılar seni söyler, güller seni açar; sana mutluluk yakışır, sana hep gülücükler. (Yalan işte budur… )

Sen şarkılar söyler, sen güller açarsın; sen mutluluk verir, sen neşe saçarsın. (Kadın işte budur…)
Old 11-10-2007, 21:10   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Şarkılar seni söyler, güller seni açar; sana mutluluk yakışır, sana hep gülücükler. (Yalan işte budur… )

Sen şarkılar söyler, sen güller açarsın; sen mutluluk verir, sen neşe saçarsın. (Kadın işte budur…)



Vallahi, BUDUR
Old 11-10-2007, 21:12   #5
av.sally

 
Varsayılan

Sevgili Şehper Hanım
Armağan Bey sahiden de BUDUR dedirtti)
Old 11-10-2007, 21:15   #6
av.sally

 
Varsayılan

Sayın Çitlenbikten Dök İçini'den alıntı:
Sevgili Slide
Teşekkür Ederim,Umarım Sevinçlerimiz Ortak Olur..Ben Sevinirken Sizin Üzülmenizi İstemem Doğrusu..Biz bu aşk için savaşacağız gerçekten,istemezsek bizi kimse ayıramayacak.Bu zamana kadar öyle oldu..Hatta öyle bir şey ki biz istesek de ayrılamadık bir vakitler..Bu anlaşılmaz bir şey,Kader diyoruz biz..Kaderimiz umarım ayrılık yazmamıştır bize.Binbir emekle bizi bir arada tutan o kader sonra nankörlük edip ayırmasın bizi..Mesela neden kader deyip duruyor bu kız diyorsunuzdur,tesadüf de olabilir tesadüfler insanları bir araya getirebilir.Doğrudur.Ama hiç böyle bir şeyle karşılaştınız mı?

Bir gün anneme telefonumu verdim,tamire götürmüştü.Ben de erkek arkadaşıma Multimedia Messenger ile resim göndermiştim.Daha sonra o mesajı silmeyi unutmuşum,babamın telefona bakma ihtimali aklıma geldi bir an tereddüte düştüm.Daha sonra annem eve geldiğinde annem kendi hattını takmıştı.Baktım sevgilime gönderdiğim mesajın numarası Nalan olarak kayıtlı.Bu Nalan'ın ben tesadüfen yazılmış bir isim olduğunu,durumu kurtarmak için yapılmış bir şey olduğunu sanmıştım.Anneme:Teşekkür ederim,durumu kurtarmak için Nalan diye kaydetmişsin onun numarasını dedim.Annem de telefonun kendisinde 1 yıldır kayıtlı olduğunu durumu kurtarmak için yapmadığını şaşkınlıkla söyledi.Ben şaşırdım,nasıl yani diyebildim sadece.Bu,dedim sevgilimin numarası..Sen yanlış biliyorsun diyecek kadar annem emin)))Anne dedim,sevgilime mesaj gönderiyorum bir de cevap geliyor Nalan'la buluşmuyorum ertesi günü diyorumAnnem Nalanın kim olduğunu izah etti,mobilyacıymış kendisi,biz yaklaşık 2,5 yıl önce mobilyaları değiştirdik,annem kendisiyle yeniden irtibata geçmek için telefon numarasını istemiş,bundan 1-1,5 yıl kadar önce kadın bu numarayı kendisine vermiş,annem verilen numaranın bir rakamını yanlış algılamış ve benim 27 mart 2007de tanışmış olduğum sevgilimin nosunu kaydetmiş..Ve bu kaydetme işlemi 2005te oluyor.Bu olaya akıl sır erdiremedim,hadi sen yanlış algıladın numarayı,ama bu numara senin yıllar sonra Diyarbakır'a gidecek olan kızının orada İkinci sınıfta tanışacağı bir erkeğe ait olamaz..Bu kasıtlı yapılabilecek bir şey değil..Ve hadi Diyarbakır'dan birinin numarası denk gelmiş olabilir,ama bu benim erkek arkadaşımın numarası..Ve bu numarayı annem kaydettiğinde ben ya lise sondaydım ya da üniversite birdeydim..Yani ne ben ne de erkek arkadaşım birbirimizden haberimiz yoktu...Hani annem bir gün aramış olsa,ben erkek arkadaşımın elinden telefonu alıp annemi azarlamış olacaktım belki deAllahtan annem o numarayı hiç aramamış..Bu olayı kime anlattıysam şoke oldu..Biz birbirimizin kaderine yazılmışız ki ileride istemeyeceği damadının numarası bile annemde varmış daha biz tanışmadan önce...Annem yalan söylemez ve benim telefonumdan onun numarasını çalmak onun hayatta yapacağı en son iş bile değildir.Bu yüzden kendisinde meydana gelen şaşkınlığı da göz önünde bulundurduğum vakit inanılma zolan bu duruma inandımEvet şimdi söyleyin bakalım tesadüf mü bu?Ki o benim tüm önyargılarımın bedelidir,kendisine böyle derim,ama buna rağmen onu sevebildim..Demek ki insan önyargıyla yaklaşmak yerine kalbiyle yaklaşmalıymışİşte bu Benim Yürekli Sevdam daha biz tanışmadan yazılmış..Hatta annem bana Dicle Hukuk'ta okuyacaksın deyip masaya yumruğunu vurmuştuBen istemiyorum demiştim Batıdan olsun demiştim annem yazıp göndemriştiTanışmamıza bir anlamda vesile olan annemdirİşte sevgili Slide,biz böyle birbiriyle karşılaşmış insanlarız,biz birbirimizden ayrıyken sokakta karşılaştık,hani bilerek görüşemezsin kalbin dayanmaz ya,bizim bu yönümüzü bilen Kader yine buluşup el ele olmamızı bir arada olmamızı istedi ve bizi denk getirdi o sokak başında..Biz yine o yolculuğumuzuza kaldığımız yerden devam ettik..Hani derler ya o benim ruh ikizim diye,size bir şey desem inanır mısınız,biz birbirimize fiziken de çok benziyoruz.Yüzümüz gözümüz tarzımız hayata bakışımız önceki hayatlarımız kimmişiz neymişiz diye düşünürdük..Meğer bir Hiçmişiz..Ben eksik yaşadım bunca zaman,şimdi eksik kalan yanım tamamlandı.O bana der ki:Sanki cennetten ruhlar dünyaya gönderilirken sen eşim olarak yazılmışsın kaderime,yazılmışsın ki ben seni gördüğüm an anladım evlenmek isteyeceğim insan olduğunu..ve Biz birbirimiz için yaratılmışız.Bunu demiş olsam boş bir laf etmiş olmam..Bu yüzden ayrılmak bize en büyük kötülük olur..Yok olur bunca mucize..Kim inanır hem sonra mucizelere...İşte Sevgili Slide..Bize dua edin yeter,Göze gelmeyiz bizi kaderimiz korur,yüreğimiz korur..Ve dilerim herkesi böyle yüce bir aşk bulur..
Ehhh ne denir AŞK BUDUR...
Old 12-10-2007, 20:46   #7
suskun_juliette

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avsevil
Sayın Çitlenbikten Dök İçini'den alıntı:
Ehhh ne denir AŞK BUDUR...

Hukukçu budur
Old 14-10-2007, 00:35   #8
av.sally

 
Varsayılan

Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir...
İşte söz yazarı da (Sezen Aksu),yazılacak en güzel sözlerde BUDUR...
Old 14-10-2007, 09:36   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Yeni şemsiyesi olanlar yağmur yağmasını ister. Yeni sevgilisi olanlar için de yağmur güzeldir. Şemsiye eskidikçe yağmur anlamını kaybeder. Yağmur anlamını kaybettikçe şemsiye ağır bir yük olur. Yağmur şemsiye yüzünden istenirse sonu kötü olur. Hüsran işte budur.
Old 14-10-2007, 16:21   #10
suskun_juliette

 
Varsayılan

30 yıldır süren küskünlük bitti.Teyzemle dayım barıştı..Şimdi ikisi de çok yaşlandı,ama yine birbirleriyle şakalaşıyorlar..Bayram işte budur
Old 01-11-2007, 19:36   #11
üye18721

 
Varsayılan

Sevgi İşte Budur! Tıpkı Aragonun dizelerindeki gibi


ELSAYA ŞİİRLER

Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Zaman sensin
Zaman kadındır. İster ki
Hep okşansın diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi
Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler. Asıl demek istediğim bu
Hazzın ötesinde sevgim hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın
Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Her söz
Dudağımda bir dilenen zavallı
Acınacak birşey ellerin için kararan birşey bakışının altında
İşte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim
Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakca kalp kristali
Kaba konuşmamdan gücenme benim. Bu konuşma
Ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar
Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Bilmem ben
Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının
Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden. Pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
Sana büyük bir sır söyleyeceğim. Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.

Old 13-06-2008, 21:50   #12
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Bulunduğunuz şehirden başka bir şehre duruşmaya gidersiniz, gittiğiniz şehirde eski bir okul arkadaşınızın olduğunu bilirsiniz, rahatsızlık vermeyeyim diye aramak istemezsiniz, adliyeyi bulamayınca aracı sola çeker yol kenarında duran birine adliyeyi sorarsınız, sorduğunuz kişi aramaktan çekindiğiniz arkadaşınızdır. İşte kader budur Kaderinizden asla kaçamazsınız...
Old 13-06-2008, 22:20   #13
Av.Mürsel SARI

 
Varsayılan Beni Hatırlarmısınız bilmem (İşte budur..

Gören gözlerin gördüğü
Duyan kulağın duyduğu
Yazabilen kalemin yazdığı
Seke bilen topun sektiği
Her bildiğini değil
Gerçeği söyleyen dilin..(12/04/2008)..

............İş'te budur..
Old 21-06-2008, 17:43   #14
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Vyanada “ay-ulduzlu” dastan, Türkiye yığmasından daha bir futbol çevrilişi
Dünan gece Avropa çempionatının daha bir 1/4 final qarşılaşması keçirildi.

Qrupda son saniye qolları sayesinde bu merhaleye adlayan Türkiya yığması daha bir futbol çevrilişi gerçaklaşdirdi. “Ay-ulduzlular” Semih Şentürkün 121-ci daqiqada vurduğu qolla hesabı barabarlaşdirdi ve penalti zarbalari ila adını yarımfinala yazdırdı.
Avropa çempionatındakı çıxışı ile bizlari sevindiran Türkiye yığması daha bir “dastan yazdı”. Çexiya üzerinde möhtaşam qalaba qazanan “ay-ulduzlular” bu dafa Xorvatiya yığmasını sıradan çıxardılar. Barabar mübarize şeraitinde keçan 119 daqiqa arzinda qapılara qol vurulmadı. Alave vaxtın sonuna 1 daqiqa qalmış xorvatlar hesabda öna keçseler de, Terimin yetirmeleri yana sona qadar “vuruşdular” ve İsviçra ile, Çexiya ile oyunda olduğu kimi yene son saniyelerde “ölümden” döndüler. Penalti zerbelerini daha daqiq yerine yetiren Türkiye millisi daha bir zafer qazandı. Bununla da “ay-ulduzlular”ın final yolunda cami bir addımı, yani Almaniya seddi qaldı.
Avropa çempionatındakı çıxışı ile bizleri sevindiren Türkiye yığması daha bir “dastan yazdı”. Çexiya üzerinde möhteşem qalebe qazanan “ay-ulduzlular” bu dafa Xorvatiya yığmasını sıradan çıxardılar. Bununla da Fatih Terimin komandası tarixinde ilk defa qita birinciliyinde yarımfinal merhalesine adlamağı bacardı. Halbuki start heyetleri müayyenleşende Türkiyenin mağlub olacağını proqnozlaşdıranlar daha çox idi. Bu da sebepsiz deyil. Çünki komanda ne az ne çox, düz 6 oyunçusunu itirmişdi. Volkan Demirel,Mehmet Aurelio ceza, Servet Çetin, Emre Güngör, Emre Belezoğlu ve Tümer Metin ise zedeli ucbatından qarşılaşmanı buraxırdılar. Xüsusen de, zedeli olmasına baxmayaraq, ilk 3 matçda komandanın direyi olan Servet'in yoxluğunu qeyd etmek lazımdır. Bütün bunlara baxmayaraq, “ay-ulduzlular” daha bir möhtaşam qalebe qazanaraq, Avropanın 4 en güclü komandasından biri olmağa haqq qazandılar. 40 min tutumlu “Ernst-Happel” stadionunun tribunalarının böyük hissesi türk azarkeşleri tarafindan doldurulmuşdu. Ve bu amil futbolçuların özlerini evlerindeki kimi hissmetmelerine şerait yaratdı. Barabar mübarize şeraitinde keçen 90 daqiqa arzinda qapılara qol vurulmadığından, alava 30 daqiqa artırıldı. Alava vaxtın sonuna 2 daqiqa qalmış xorvatlar hesabda öne keçseler de Terimin yetirmeleri yene sona qadar “vuruşdular” ve İsvçre ile Çexiya ile oyunda olduğu kimi yene son saniyelerde “ölümden” döndüler. Semih Şentürkün qolu qalibin penalti seriyası ile müayyanleşmesine şerait yaratdı. Penalti zarbalerinde ise sanki xorvatların ayaqları “bağlanmışdı”. Halledici zarbeleri daqiq yerine yetiren Arda, Semih ve Hamitle yanaşı, Rüştünün de son zarabada fantastik qurtarışı Türkiye millisine daha bir zafer qazandırdı. Bununla da “ay-ulduzlular”ın final yolunda cami bir addımı, yani Almanya seddi qaldı.


Azerbaycan Zaman
Old 21-06-2008, 22:07   #15
Atahun

 
Varsayılan

Sayın Karaca ; Ben şahsen 120 dakikalık bir maraton koşmaya hazırdım.

Galiba güzel şeylerden bahsediyor.
Old 22-06-2008, 15:03   #17
Av. Semra CANPOLAT

 
Varsayılan

Anaokulu öğretmeni, çocuklarına boyama kitapçıklarını dağıtır:
- Çocuklar şimdi elinize boya kalemlerini alın, hayvan ve bitki resimlerini boyayacağız.
Çocuklar resimleri, büyük bir heyecanla boyamaya başlarlar. Öğretmen, çocuklarından birinin ayı resmini kötü boyamış olduğunu görür.
- Yavrum neden böyle boyadın? Görmüyor musun bak arkadaşlarına, taşırmadan boyamışlar. Senin de taşırmaman gerekirdi.
- Öğretmenim isteyerek yapmadım ki rüzgar esiyor, bunlar ayının uçuşan tüyleri…
ÇOCUK işte budur….
Old 19-08-2008, 22:04   #18
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

YILMAZ ÖZDİL-Hürriyet

ABD, Rusya Çin ve biz...

Gürcistan'a askeri yardım vermek, Şota'ya forma vermeye benzemez... Rusya mangalında Amerikan maşasına kömür taşımak da, varoşa kömür taşımaya benzemez.

*

Türkiye'nin başındakiler, Türkiye'nin başını büyük belaya soktu.

Ama bunu yarın yazarız...

*

Şota demişken, hazır...

Spor yazalım bugün.

*

Pekin Olimpiyatı başladı.

5 tane maskotu var.

Beibei.

Jingjing.

Huanhuan.

Yingying.

Nini.

Sevimli çizgi kahramanlar...

Dünya çocuklarının ilgisini çekebilmek için üretildiler. Biri balık, biri panda, biri antilop, biri kırlangıç, biri de alev... Hem 5 kıtayı sembolize ediyorlar, hem olimpiyat ateşini, hem Çin'in en meşhur 4 hayvanını, hem de doğa sevgisi, oyun, dostluk, neşe, iyimserlik gibi kavramları.

*

Çocuklar kolay ezberlesin, akılda kalsın diye, aynı hecenin iki kez tekrar edilmesinden oluşuyor isimleri... Bu isimlerin hecelerini tek tek, yan yana dizdiğinde şu cümle çıkıyor:

"Bei Jing Huan Ying Ni..."

Yani?

"Pekin'e hoşgeldiniz..."

*

Çok hoş di mi?

*

Bilimde, teknolojide, eğitimde, sanatta, sporda, kalkınmada dünyaya tur bindiren Çin'in, çocuklarına sunduğu toplam sembol işte bu: "Yaratıcı zeká."

*

Bush oradaydı.

Putin oradaydı.

Aliyev oradaydı.

Bizimki Bitlis'teydi.

*

Geçti kara tahtanın önüne.

Aldı tebeşiri.

Çocuklarımızın geleceği için...

Milli eğitimin sembollerini yazdı:

Oku.

Düşün.

Uygula.

Neticelendir.

*

Baş harflerini yan yana diziyorsun:

ODUN!
Old 20-08-2008, 12:34   #19
allegria

 
Varsayılan

Yaşadığın bir şeye sahip çıkmak,onun uğruna savaşmak..İşte doğru olan budur..

Hayat sana acımasız davranırken dimdik ayakta durmak, bugünler de geçecek diyerek hiç birzaman umudunu yitirmemek..İşte olgunlaşmak budur..
Old 20-08-2008, 12:46   #20
üye24702

 
Varsayılan

Küsüratlarla istediği yeri kaçıranlar... Sırf puanı yettiği için, açıkta kalmamak için ya da meslek garantisi olduğu için ilgi duymadıkları yerleri tercih edenler... Üniversiteden mezun olup kpss'yi kazanamadığından diplomalı işsiz kervanına katılanlar... Üniversiteden beklediklerini bulamayanlar... Ezberle-geç yöntemiyle sınavlardan geçip meslek hayatında tökezleyenler... Sevmediği mesleği yaptığından meslek hayatı zehir olanlar; mutlu olamayanlar... Yıllarca kafa patlatıp, dirsek çürütüp ancak modern hamallık yapan ve bunun karşılığında aldığı asgari ücretle geçinmeye çalışanlar... Bazıları son model lüks arabalarıyla özel okullara parayı bastırıp giderken diğer tarafta imkansızlıklar içinde devletten aldığı krediyle ailesine yük olmadan okumaya, "Adam olmaya" çalışanlar... Oooof of!! Galiba Türkiye gençliğinin gerçeği budur
Old 11-09-2008, 08:11   #21
supernatural

 
Neşeli

Alıntı:
Yazan hgeser
Küsüratlarla istediği yeri kaçıranlar... Sırf puanı yettiği için, açıkta kalmamak için ya da meslek garantisi olduğu için ilgi duymadıkları yerleri tercih edenler... Üniversiteden mezun olup kpss'yi kazanamadığından diplomalı işsiz kervanına katılanlar... Üniversiteden beklediklerini bulamayanlar... Ezberle-geç yöntemiyle sınavlardan geçip meslek hayatında tökezleyenler... Sevmediği mesleği yaptığından meslek hayatı zehir olanlar; mutlu olamayanlar... Yıllarca kafa patlatıp, dirsek çürütüp ancak modern hamallık yapan ve bunun karşılığında aldığı asgari ücretle geçinmeye çalışanlar... Bazıları son model lüks arabalarıyla özel okullara parayı bastırıp giderken diğer tarafta imkansızlıklar içinde devletten aldığı krediyle ailesine yük olmadan okumaya, "Adam olmaya" çalışanlar... Oooof of!! Galiba Türkiye gençliğinin gerçeği budur

İşte budur.noktası virgülüne kadar katılıyorum.Teşekkürler hgeser
Old 11-09-2008, 08:23   #22
myilmazin

 
Varsayılan

İşte budur hayat

Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü

Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin
Yaşadıklarını kâr sayma
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin



Can Yücel
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hayat böyle işte Ahmet Turan Site Lokali 1 26-09-2007 18:03
kurumda sigrtalı çalışmakta iken hafta sonu iki günlük bir işte yapılan kazada sormlu dinamik Meslektaşların Soruları 8 12-07-2007 13:47
ticari işte ayıp ihbarında bulunulmaması durumunda davacının hakları Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 3 17-02-2007 11:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09916592 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.