|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-06-2008, 16:22 | #1 |
|
Trafik kazası sonrası tazminat davası
Şahısa yolda bir araç çarpıp kaçıyor.Adamcağızın ayagı kırılıyor. Hastaneye kaldırılıyo amelıyat vs. 6.000 ytl masraf yapılıyor. Bu arada olaydan 2 gün sonra karakola şikayet başvurusu yapılarak araç üzerindeki reklam afısınden bulunuyor. Şahıs mahkemeye çıkartılıyor,adlı kontrol kararı verılerek serbest bırakılıyor.Şimdi sorularım şunlar
1- Elimizde olaydan 2 gün sonra karakola verdığımız şikayet üzerine yapılan evraklar var.yanı kaza tespit tutanağı yok.Bu tutanak ve adli tıp raporu ile hem Trafik sigortasına hem araç sahıbıne hem surucuye dava açabılırmıyım..? 2- Hastahane masrafları dışında Trafik sigortasından, mağdurun bu güne kadar çalışamadığı günler ile kaza nedeniyle ileride çalışamayacağı günler için tazminat isyetebılırmıyım..isteyemezsem dava dilekçesinde o ayrımı nasıl yapıcaz(trafik sigortası için).Başka neler tazmınat olarak istenebılır..? 3- Davayı tedbır talepli açarsam araç üzerine teminatsız tedbir konulurmu..? 4- Ceza davası beklenırmı...? 5-Şahite ihtiyaç duyarmıyız..?Zira adam çarptığımı farkmetmedim falan dıyor..? saygılar.... |
04-06-2008, 16:44 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
|
04-06-2008, 16:56 | #3 |
|
Öncelıkle cevap için teşekkurler...ceza davası henüz açılmadı soruşturma aşamasında henüz...Yazdıklarınızdan anladığım şu..
1-Çalışamadığı gunleri sigorta şirketınden dava yolu ile isteyebılırız..?karar örneği mevcutmu.? ama neden ticaret mahkemesi.? |
04-06-2008, 22:20 | #4 |
|
kısa bir ekte benden..dava da araç üzerine teminatsız olarak tedbir konulur...talep etmeniz yeterlidir...tensip tutanağı ile birlikte plakası üzerine teminatsız olarak tedbir konulur..ceza davasındaki bilirkişi incelemesi kusur oranları vs hukuk davanızda çok etkili olacaktır..hukuk mahkemesi bir tarfatan kendi delillerini toplarken bir tarfaftanda ceza davasını bekletici mesele olarak görecektir..saygılarımla...
|
05-06-2008, 16:53 | #5 |
|
Sigorta poliçesinde yaralanmalar halinde ödenecek bir limit vardır. Eğer bu kişi hastanede yatmış, yaralanma dolayısıyla işgöremezlik durmu mevcutsa( mesela bacağında yada organlarında birinde platin varssa, yani sakat kalmışsa bunları doktor raporu ile belgeledikten sonra sigorta şirketinden limitte yer alan yaralanma halinde ödenecek tazminatı isteyebilirsiniz.
ama yaralanma dolayısıyla sakatlık mevcut değilse çalışamadığı günler için olan tazminatı sigorta şirketinden isteyip isteyemeceğiniz hususnda bir fikrim yok. poliçenin kapsamını okuyabilirsiniz veya bu yönde zorunlu mali sigorta poliçelerinin kapsamını bulup ona göre bir talepte bulunabilirsiniz. neden ticaret mahkemesi: Çünkü karşı tarafta bir şirket yer almaktadır ve bu davalar ticaret mahkemelerinin görevine girmektedir. ceza davası soruşturma aşamasında ise siz davanızı açıp ceza davası açısından kendi davanızı bekeltebilrsiniz. sizin yararınıza olur diye düşünüyorum. Çünkü ceza davasında kusur oranı saptanacak, bilirkişiye gidecek o açıdan elinizde delilleriniz olur. İyi çalışmalar. |
05-06-2008, 17:11 | #6 |
|
1- 2918 sayılı ktk 85/3 madde gereği (Ek fıkra: 17/10/1996 - 4199/28 md.) Motorlu araç ölüme veya yaralanmaya sebebiyet vermiş ise, kazaya karışan aracın başkalarına devir ve temliki veya üzerinde bir hak tesisini önlemek amacıyla olaya el koyan Cumhuriyet Savcılıklarınca, aracın tescilli olduğu tescil kuruluşuna trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi için talimat verilir. Kaza anı ile Cumhuriyet Savcılığınca trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler içinde kötü niyetle yapılan araç tescilleri hükümsüz sayılır. Şerhin konulduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde, şerhin kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz sayılır.
2-sigorta şirketi poliçedeki teminat miktarı ve sigortalı aracın kusuru oranında sorumlu olur, 3 maddi manevi tazminat alırsınız,zararı belgeleyemezseniz asgari ücrete göre belirlenir |
05-06-2008, 22:33 | #7 |
|
soruma hala cevap alamdım
1- çalışamadığı gün tazmınatı sigorta şirketinden istenebilir mi? 2-dava hangi mahkemede açılmalıdır? |
06-06-2008, 09:07 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Tekrar belirtiyorum eğer sakatlık durumu var ise bunu poliçede belirtilen miktar bakımından sigorta şirketinde isteyebilirsiniz. Sigorta şirketine karşı açacağınız dava da görevli mahkeme ise Ticaret mahkemesidir. Umarım yardımcı olabilmişimdir. |
06-06-2008, 17:51 | #9 |
|
sayın sibel hem araç malıkıne hem surucuye hem sigorta şirketine aslıye hukukta dava açamazmıyım?
|
08-06-2008, 01:43 | #10 |
|
Öncelikle görev konusunda fikrim şudur: TTK m. 21 gereği, sigorta şirketi ile tarafınız arasında ortaya çıkacak uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi; bulunmadığı yerde bu sıfatla Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Zira "taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan mukaveleler, kanunda aksine hüküm olmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır."
Çalışılmayan günler için ortaya çıkan zararın tazmini bakımından hem araç sahibine hem de aracı işletene başvurmanız konusunda sayın meslektaşım av sibelll'e katılmakla birlikte bir noktaya değinmek isterim. Araç çarpması sonucu yaralanan müvekkilinizin zararını tazmin etmek için, istihdam edenin sorumluluğuna gitmek pek uygun bir yol değildir. Zira BK m. 55 hükmü karşısında özel sayılabilecek bir başka hüküm Karayolları Trafik Kanunu kapsamında araç işletenin sorumluluğudur. Siz eğer istihdam edenin sorumluluğu hükümleri kapsamında tazmin yoluna gidecek olursanız, aracı işleten şahsın, itihdam edenin işini ifa etmediğini ispat suretiyle sorumluluktan kurtulur. Ayrıca aracı işleten şahsın haksız fiil hükümleri çerçevesinde kusur sorumluluğu sözkonusu olur. Yani kusurlu bulunmadığını ispat suretiyle aracı işleten şahsın da sorumluluktan kurtulma ihtimali vardır. Ancak KTK kanunu kapsamında araç işletenin sorumluluğuna gidecek olursanız araç sahibinin yukarıdaki gibi sorumluluktan kurtulma şansı yoktur. Ayrıca aracı işleten ve araç sahibi müteselsil sorumludur. Yani her ikisinin de kusursuz sorumluluğu mevcuttur. Sigorta şirketinin sorumluluğu ise şu şekildedir: Eğer siz KTK kapsamında tazminat yoluna gidecek olursanız sigorta şirketi poliçe kapsamında yer alan teminat miktarının tamamından sorumlu olur. Sigorta şirketinin sorumluluğunun iki yönü vardır; birincisi sigorta ettirenin uğrayacağı zararların tazmini, ikincisi ise sigorta ettirenin üçncü kişilere vereceği zararların tazminidir. Sigorta ettirenin uğrayacağı zarar bakımından, sigorta ettirenin kusuru dikkate alınır; ancak sigorta ettirenin ika edeceği zararlarda kusur göz önünde bulundurulmaz. Zira burada sigorta ettiren kusuru bulunmasa dahi sorumludur. Yani özetle, siz sigorta şirketi, araç sahibi ve aracı işleten şahıslardan herhangi birine veya hepsine birlikte başvurabilir; zararınızı bunlardan birine tazmin ettirebilirsiniz. Ayrıca ceza davasının sonucunu beklemenizi öneririm. Zira ceza davasında hükmedilecek bir ceza işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Her ne kadar hukuk mahkemesi hakimi ceza davası sonucundan bağımsız olsa da, tecrübeli meslektaşlarımızın da vakıf olduğu üzere, ceza davasında çıkan bir ceza hükmüne, hukuk mahkemesi hakimi de itibar etmekte ve zarar verici fiili sabit görmektedir. Ceza dosyası kapsamındaki tüm delilleri(hatta dosyanın tamamını) hukuk davanızda delil olarak gösterme imkanınız vardır. Kaldı ki; ceza yargılamasındaki re'sen araştırma ilkesi gereği ceza hakiminin yapacağı araştırma ve sonuca ulaşma çok daha kolay olabilmektedir. Mesleğimizin fiili durumu gereği bazen delillere ulaşmamız güç olmaktadır. Umarım yardımcı olabilirim. |
09-06-2008, 13:59 | #11 |
|
Öncelikle hem hemşerim hemde meslektaşım olan Av feridun' a araç sahibinin sorumluluğuna gidilmesi hususunda katılıyorum. Bu sorumluluk türü tamamen dikkatimden kaçmış. Bu sorumluluk türünü belirtmesinden ötürü Av. Feriduna' a teşekkür ederim.
Saiolar 1981, tekrar belirtmek isterim ki eğer sigorta şirketine tazminat davası açacak iseniz yaralanan şahısta önemli bir işgöremezlik durumunun yani sakatlığın olması gerekmektedir.( uygulamada sakatlık oranı ne kadar az olursa tazminat miktarı da o nispette az takdir edilmektedir.) Eğer ancak böyle bir durum var ise sigorta şirketine karşı yanlızca ticaret mahkemesinde dava açabilirsiniz.Eğer ticaret mahkemesi yoksa ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesine işgörememezlik ve uğranılan masraflara ilişkin tazminat davası açmanız gerekmektedir. Sürücü ve araç malikine karşı asliye hukuk mahkemesinde maddi ve manevi tazminat açabilirsiniz. Bu arada eğer maddi tazminat olarak mesela poliçedeki limitten yüksek bir meblağ bilirkişi tarafından tayin edilirse araç maliki ve sürücüden ancak bu geri kalan meblağı isteyebilirsiniz. Eğer böyle fazla bir meblağ belirtilmemiş ve sigorta şirketi zararın tamamını ödemişse araç malikinden ve sürücüden başkaca bir maddi tazminat isteyemezsiniz, sadece manevi tazminat isteyebilirsiniz diye düşüyorum. Çünkü diğer kişiilierden istenen bu şekilde istenecek tazminatta bir yararınız kalmayacaktır diye düşünüyorum. İyi çalışmalar |
09-06-2008, 18:53 | #12 |
|
cevaplar için ve sayn av.sibel'in açıklamalı yardımları için çok çok teşekkür.
Anladığım şu 2918 KTK madde 85 e göre hem araç malikine hem kazayı yapan sürürcüye,hem aracın çalıştığı servis firmasına hem sigorta şirketine maaddi manevi tazminat davası açabilirim.Trafik sigortasından sadece hastahne masraflarını ısteyebilecem.Diğer alacak kalemlerini diğer davalılardan talep edecem.Bu arada kalıcı bir sakatlık yok ancak en az 6 ay yatmak zorunda ayağı ağır 4. derece kırık.saygılar. |
10-06-2008, 11:47 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
|
06-07-2008, 21:32 | #14 |
|
Bu davayı 3 davalıyada asliye hukukta açamazmıyım olay K.çekmecede olmuş...kafam karıştı..?
|
07-07-2008, 17:48 | #15 |
|
Sn. Meslektaşım,
Dava haksız fiile ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu' nun 85. maddesindeki işleten sorumluluğuna dayanmaktadır. Davalıların da tacir olmasının görevli mahkemenin belirlenmesinde bir önemi yoktur. Türk Ticaret Kanunundan doğan bir dava değildir. İsterseniz davalılardan birisinin bulunduğu yerde, isterseniz trafik kazasının gerçekleştiği yer Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açabilirsiniz. Kaldı ki mahkemede, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği yönünde bir intiba oluşsa dahi, bu işbölümüne dayanan bir görevsizlik kararı olacağından, aleyhinize vekalet ücreti ve yargılama masraflarına hükmedilmeyecektir. Saygılarımla Av. Fatih KARACA |
07-07-2008, 20:05 | #16 |
|
meslektaşım benım ısrarlı düşüncemi doğrulamışsınız hemde gerekçeli çok saolun...
|
07-07-2008, 20:24 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Tedbir isteminizi ceza dosyası/hazırlık evrakı üzerinden de dile getirebilirsiniz. Böylelikle hukuk mahkemesindeki teminat keyfiyetinden de korunmuş olursunuz. Saygılarımla... |
07-07-2008, 20:26 | #18 |
|
pekı carpan aracın bağlı oldugu servıs şirketını de davalı gösterebılırım degıl mı?
|
07-07-2008, 20:27 | #19 |
|
Servisteki kusuru ve servis hizmetinin kaza ile olan illiyet bağını kanıtlayabiliyorsanız, neden olmasın.
|
07-07-2008, 20:31 | #20 |
|
Afedersiniz, servisten kastınızı kaza yapan araç maliki olarak düşündüm. Siz karşı tarafta yer alıyorsunuz. Bu durumda servis sizin hasmlarınız arasında yer alamaz. Bu iddiayı ileri sürmek ve gerektiğinde servise rücu etme hakkı, servis hizmeti alana aittir.
Yanlış anlamaları önlemek adına, eklemek istedim. Saygılarımla... |
07-07-2008, 20:48 | #21 |
|
yanlış anlattım muvekkıle kaza yapan araç x FIRMASI adına servıs hızmetı verıyoo..araç servıs aracı, bu anlamda hem araç malıkıne hem aracın uzerınde reklamı bulunan servıs şirketine dava açabılırmıyım..?
|
08-07-2008, 21:24 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn. Meslektaşım; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu' nun 85. maddesi sorunuzu yanıtlıyor sanırım. Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996 - 4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Trafik kazalarından doğan davalarda taşımacılık firmaları, bu maddede yer alan hüküm nedeniyle davalı olmaktadır. Servis aracını ünvanı altında çalıştıran firmaya da dava açabileceğiniz kanaatindeyim. Saygılarımla Av. Fatih KARACA |
09-07-2008, 20:12 | #23 |
|
Syn karaca bu davada talep ettıgımız çalışamadığımız gün,tedavı gıderı vs.ilaç gıderı kalemlerını ayrı ayrı mıktar olarak belırtmemız gerekırmı..diğer sorum çalışamayacağı gune mahkeme nasıl hukmedıcek?kafam karıştı bız sadece dava tarıhıne kadar kazanç kaybı talep edebılırız değıl mı?
|
10-07-2008, 14:35 | #24 |
|
Sn. Meslektaşım;
Talep ettiğiniz giderleri kalem kalem açıklayıp talep ederseniz daha iyi olur elbette çünkü; yargıç ve bilirkişi tarafından anlaşılması daha kolay olacaktır. Ayrıca davanızın ispatı için de harcama belgelerinizi koymanız gerekecektir. Geçici maluliyet, kısmi veya daimi maluliyet hallerinde de gelecekte uğrayacağınız zararlar yönünden dava yolu ile talepte bulunabilirsiniz. Benim tavsiyem, maddi tazminat talepleriniz bakımından zarar kalemlerini tek tek belirterek, fazlaya dair haklarınızı da saklı tutarak kısmi dava açmanızdır. Saygılarımla Av. Fatih KARACA |
10-07-2008, 15:16 | #25 |
|
Yaralı kişi en az 10 defa taksi ile hastaheneye kontrole gitmiş her gıdış dönüş 50 ytl elımızde makbuz yok bu kalemıde talep etsek..tabi az bır mıktar olarak(fazlayı saklı tutarak)
|
30-10-2009, 20:42 | #26 |
|
Bu davada dosyamız bilirkşiye gönderildi (AKTÜER bilirkişi)Kazazedenin çalışmadığı gün tespitini bu bilrkişinin hesap edebılmesı mumkunmudur, Davacının tedavi gördüğü hastaneden dosyaya gelen cevabı yazıda "hastanın tedavısının devam ettiği,tam olarak ıyıleşebıleceği sürenın net olarak tespit edılemeyeceği belirtilmiş, hastanın bır amelıyat daha olması gerektıgınden bahsedılmıştır.
Bu durumda 1- Aktuel bılırkişi çalışamadıgı gun tazmınatını neye göre heseplayacak yada heseplayabılecek mı? 2- Hastanın olması gerektiği belirtilen 2.ameliyatın bedelının bu davada hesap ve talep edılmesı mumkunmudur. 3- Dosya adlı tıpa gıtmelımıdır? |
31-10-2009, 12:39 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn. Meslektaşım;
Av. Fatih KARACA |
31-10-2009, 20:43 | #28 |
|
Sn. Sailor1981
Dava dosyanız Bilirkişiye gitmiş. Artık kafanızı daha çok karıştırmamanızı öneririm. Bu tip davalarda yaptığımız Aktüerya Matematiği de Hukuk Tekniği ile açıklanamaz. Bununla beraber, Aktüer'in mesleki donanımından kuşku da duymayın. Ancak,bundan daha ağır kazalı ve/veya Mortaliteli çok yönlü davalarda dosyada mevcut sigorta şirketlerince yaptırılan Aktüer hesaplar bizim yaptığımız hesaplarla örtüşmez ve genelde zararlı lehine eksik buluruz.Davanızda, zararlananın durumuna bakıldığında hesaplama sorunu çıkmayacağını düşünüyorum. Ayrıca, 2. Ameliyat giderlerine ilişkin giderler yönünden zamanlama rapor sonrasına kalır ise, ek rapor alınması talebiyle heabı revize ettirebilirsiniz. İyi Çalışmalar. |
04-11-2009, 18:35 | #29 |
|
Dosya aktuer bılırkışıden geldı ...maalesef hüsrana uğradık...çalışamadıgı gun tazmınatını aktuer bılırkışı bellı degıl dıye hesaplamamış,ATK ya gönderılmelı demiş...yıne devam eden tedavı ıle alaklı davacının olması gereklı 2.amelıyattan hıç bahıs bıle etmemış,,hastaneye gelış gıdış yol taksı otopark ucretlerı hseba dahıl edılmemiş....Dosyayaı adlı tıpa yollamak bence 1 sene dosyayı beklemek demek. Dosyayı 3 kişili içinde doktor bılırkışının oldugu bır bılırkişi heyetıne tevdı ettırırsek netıce alabılırmıyız?
|
04-11-2009, 20:35 | #30 |
|
Sn. SAILOR.
ATK lık bir durumun olmadığını düşünüyorum.Aktüerin hesap yapabilmesi için tedavi süresinin Epikriz Raporunda belirlenmiş olması gerekirdi. Ancak, tedavinin devam etmesi nedeninden hem bu raporun hem de istirahat raporunun henüz düzenlenmediği anlaşılıyor.Dolayısı ile iş gücü kaybının hesaplanması şu aşamada olanaklı değil.Ayrıca, davanızı Ticaret Mahkesinde açmamış olduğunuz izlenimini edindim ki, sigorta şirketine karşı açılacak davalarda iş bölümü bu Mahkemelerindir ve genelde 3 veya 4 Kişilik Heyet 1.Ulaştırma (Kusur) 2. Sigorta (Teminat) ve 3. Aktüer/Sigortacı (Matematiği)4. Tıp Dr. şeklinde oluşur.İzlediğiniz yolu tekrar değerlendirmenizi önerir, katkı sağlayamasam da ayırdığım zaman ve emeğimin karşılığı her yanıtıma teşekkür beklerim. İyi Dileklerimle. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Trafik Kazası - tazminat davası | mnokay | Meslektaşların Soruları | 7 | 20-06-2014 11:31 |
trafik kazası sonrası maddi ve manevi tazminat miktarı ne olmalıdır | av.medine | Meslektaşların Soruları | 6 | 23-11-2010 11:41 |
Trafik Kazası Sonrası Tazminat Davası | lawyer_denizsari | Meslektaşların Soruları | 7 | 07-04-2010 01:40 |
trafik kazası sonucu tazminat davası | caty | Meslektaşların Soruları | 2 | 02-05-2008 21:48 |
Yaralamalı Trafik Kazası Tazminat Davası | Gülçin Türker | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 27-02-2002 17:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |