Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

türk polisi bu mu ???

Konuyu Kilitleyin
Konu Notu: 16 oy, 4,38 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-05-2008, 16:30   #151
Kartalkanat

 
Varsayılan Madımak 'la POLİS bir arada anılamaz.

Alıntı:
Yazan yaren
Sayın Kartalkanat,
Ben konu hakkındaki düşüncelerimi oldukça net bir şekilde ifede ettiğimi bildiğim için tekrar yazmayacaktım.

On beş yıl önce madımakta ,dakika dakika, içimiz kanaya kanaya tanık olduğumuz olay bir katliam değildi.Olay tam anlamıyla otel görevlilerinin ihmali sonucu olmuştu.Özür dilerim.

Polis sadece görevini yaptı.
Ben polisin görevini zanlıları sadece etkisiz hale getirip yargı kurumlarına teslim etmek olarak biliyordum.Köşeye sıkıştırılmış insanların üzerine inen onlarca cop darbesini görünce bu polisin görevi olamaz dedim,resmen darp ediyorlar dedim.
Yine düşünememişim.....

Sayın Yaren ; Madımak olayı ile Polisi nasıl bir araya getirdiğinizi anlamış değilim, Eğer biraz merak etseydiniz. Madımaktan sağ kurtulanların " ORADAYDIM " adlı belgeselde olayın gerçeğinin ne olduğunu açıkça anlardınız.

Olayın mağduru ozan Lütfü kaleli anlatıyor.

"otelin yandığını anlayınca hepimiz yukarıya çıkmaya başladık. çatı katından aşağı bakınca dışarı çıkamayacağımızı anladık. birileri yan binaya geçmeyi akıl etti ve iki gencimiz balkondan geçti fakat karşılarına çıkan iki adet eli sopalı onları durdurdu. meğer yan bina büyük birlik partisi'nin merkez binasıymış. genç bir kızımız "biz sizin misafiriniziz, böyle mi davranacaksınız?" deyince karşıdaki şahıs " sizi biz mi çağırdık!" diye ünledi ve engellemeye devam etti. bunun üzerine yanımızda bulunan komiser kimliğini göstererek tam 33 kişinin yan binaya geçerek kurtulmasını sağladı. yangın ilerleyince biz devam edemedik ve daha yukarı çıkmak zorunda kaldık. merdiven boşluğunda inanılmaz bir duman ve ısı vardı. aziz abi ve ben kendimizi bir odaya atıp kapıyı kapattık. diğerleri yukarı çıkmaya devam etti. yaklaşık 3 dakika boyunca çığlıklar ve haykırışlar devam etti fakat sonra kesildi. hepsinin öldüğünü anladık."

lütfü kaleli devam ediyor***

"aziz abi (Aziz Nesin) dayak yerken bir polis komiseri, itfaiyecileri dağıtıyor ve aziz abiyi kucağına alıyor. bir ekip otosu istiyor ve azizi abiyi arabaya yerleştiriyor. komiser aziz abi'yi koruyor, o komiser bizim hayatımızı kurtardı. ardından hastaneye gittik. doktorlar ve hemşireler bizim için seferber oldu. büyük titizlik gösterdiler. oksijen verdiler. ben 2 gün kurum kustum.
şimdilerde o radikâl başlıkları atmış gazete sahipleri çıkıyor "efendim biz öyle başlık atmayacaktık, arif sağ dedi bize, biz onun korkusundan yaptık." diyor. bu tarihi baştan yazmaktır. bunlar böyle giderse 50 yıl sonra arif sağ yaptı derler.ne alakası var!bunun belgeseli çekilsin, yazılsın çizilsin ki olayın sorumluluğu başkalarına atılmasın."

Sizi biraz insafa davet ediyorum. Lütfen yanlış bilgilendirme yapmayın.

1 Mayıs olaylarında mağduru olduğuna inanan vatandaşlarımız yargıya gidip hakkını arasınlar. Polis tanınmaz, bundan bir şey çıkmaz mantığı doğru bir mantık değlidir. Hukuk devletinde böyle mantık olamaz. Polis teşkilatı hata yapanları içerisinden bu güne kadar nasıl ayıkladıysa , bundan sonrada ayıklayacaktır.

Burada tartışılan 1 Mayıs'ın Taksimde kutlanmasının haklılığı değildir. Doğru veya yanlış Mülki Amir yetkisini kullanmıştır. Buna uymaya mecburuz , Eğer ben uymam derseniz orada anarşi olur ve olmuştur. Bunun sorumlusu Anarşiyi yaratanlardır. Olay bu kadar basit bir olaydır. En zayıf halka Polis diye taşa tutmanın bir manası yok.

Türk polisi vatandaşının yanındadır. Suçu ve suçluyu övmeninde cezayı müeyyidesinin olduğunu unutmayalım.

Saygılar sunarım.
Old 06-05-2008, 17:54   #152
ege

 
Varsayılan

http://http://video.milliyet.com.tr/default.asp?prm=0,6331789&kanal=4&id=260&tarih=200 8/05/03&get=06.05.2008

Sayın Kartalkanat ,

sorununuz "demokrasi" kavramı ile ilgili.
aslında kendinizce anladığınız "demokrasiyi" gayet net görüyoruz.
Sizin anladığınız demokrasi yönetimin kendini korumak üzere vatandaşını "korku" ile sindirmektir.

Bana ve benim gibi düşünen arkadaşlarıma göre,Demokrasinin bulunduğu yönetimlerde polis vatandaşın cangüvenliğini korumakla yükümlü olur halbuki.

Eğer polis ve ona bu gücü veren yönetim, kendini korumak için vatandaşının can güvenliğini tehdit edip "korku ve şiddet" ile baskı sağlamayı seçiyorsa ki;
biz buna demokrasi demiyoruz. Bu yönetim biçimin de bir adı var.

Dolayısı ile yazdıklarınız "demokrasiyi" ilke edinmiş bir ülkenin Anayasasından kaynaklanmıyor.

Ve biz bir suçun peşindeyiz, bu suçu halen yürülükte olan
"anayasamız" a dayanarak arıyoruz.
Verdiğim linkteki görüntüler de kimin suçlu olduğunun belgeleridir.

Binlerce biber gazı bombası ile, elindeki joplarla,odunlarla,panzerlerle , vatandaşına karşı siper alan bu polislerin , "görevlerini" yaptıkları kuşkusuz elbette.
Nitekim, Taksim meydanını vatandaşından "kurtarmış" bulunan yönetimin memnuniyeti de bunu göstermektedir. Yönetime göre 1 Mayıs günü yönetimi protesto eden "herkes" aslında bir teröristtir çünkü. Çünkü 1 mayıs yönetimin düzenlediği bir miting değildir.

Polis vatandaşın değil, yönetimin yanındadır,siz de yanlış bilgilendirme yapmayın lütfen.

Bir Anayasal hakkı kullanmaya "dayakla, biber gazı ile, olmadı gerkirse silahla" engel olan, muhakkak ki bu "emri" veren taraftır.

Ben İzmir deki 1 mayıs "şenliklerinde" hazır bulundum.Ve buradaki polislere böyle bir emir verilmediği için İzmir' de "şenlik" vardı.Ama İstanbulda uygulanan şiddet ve baskının buruk bir şenliği...

Suçluyu korumak, ona yardımcı olmak ve suçu övmek de suçtur evet, siz de buna dikkat etmelisiniz bana kalırsa.
Polisin günlerce önceden yaptığı hazırlık ve bu hazırlığın talimatını verenlerin ve bu görüntülerin yürürlükteki Anayasamıza göre ,yasalarımıza göre insan hak ve özgürlüklerine göre SUÇ olduğu kuşkusuzdur.

ve yürürlükteki "Anayasal" hakları kısıtlayanlara karşı, (başımıza sopa vurulmadığı, gözümüze gaz sıkılmadığı,korku ve şiddetle sindirilmediğimiz sürece) biz hukukçuların mücadele etmesi gerekiyor.

Bu sebeple, Bazen emekçilerin hakları, bazen Anayasal ilkeleri tehdit edenler, bazen ülke toprağının bölünmesi ya da satılması,bazen özgürlükler için bu ülkenin insanı hep yürüyecektir.Yönetimin bu yürüyüşlerden kendi payına düşeni alması ve kedini sınırsız haklara sahip hissetmemesi için

Biz buna demokrasi diyoruz.
.

Engellendiği zaman da başka bir şey..

Ama demokrasi değil.
Old 06-05-2008, 18:01   #153
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan adnan koray
Ancak şunu da kabul edin ki güçlü idarenin ve devletin daha dikkatli ve dengeli olması zorunludur.

Bir arkadaşım dediği gibi, "silah taşıdığım zaman, daha ağırbaşlı olduğumun farkına vardım". Silah ve güç sorumluluk ister. Aksi takdirde adımız devlet değil, kabile olur.

kabul ediyorum.
Old 06-05-2008, 18:03   #154
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Benim gördüğüm göstericilerin de polisin de arasında zalimler ve de mazlumlar vardı. Hangi işçi yüzünü peçeleyip eline sopa alır? Veya hangi aklı selim polis etkisiz hale getirilmiş göstericiyi yerde yatarken tekmeler?

Tabi ki polisimiz yüzü peçeli, eli sopalı, çevredeki dükkanların camlarını kıran, kaldırım taşlarını söken ve de kendisine saldıran göstericiyi yakalayacak, ona karşı güç kullanacak ve bu kişileri adalete teslim edecek, bu kişiler de yaptıklarının hesabını verecekler. Ancak asla ve asla bu sınırların dışına çıkılmamalı.

katılıyorum.
Old 06-05-2008, 18:16   #155
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kartalkanat
Türk polisi vatandaşının yanındadır. Suçu ve suçluyu övmeninde cezayı müeyyidesinin olduğunu unutmayalım.


Bana ne olduysa Almanya"ya gittikten, daha doğrusu geldikten sonra oldu. Dile kolay otuz seneden fazla olmuş. Türkiye'den bu kadar uzak kalınca insan bir zamanlar çok iyi bildiğini zannettiği anadilini bile unutuyor ve okuduklarını tam olarak anlıyamıyor.

Bakın ben Sayın Kartalkanat'ın yazdıklarından ne çıkarıyorum. ' Polis aşırı güç kullanmıştır diyenlerin hepsi suçu ve suçluyu övmüştür ve bu övmenin cezai bir müeyyidesi vardır'

Ama dedim ya ben Türkçe'yi unutmuşum ve yazılanları tam anlıyamıyorum. Böyle olmamış olsaydı birileri kalkıp 'Aman ne yapıyorsunuz Sayın Kartalkanat, biz burada sadece fikrimizi açıklıyoruz ve gördüklerimizin demokratik bir ülkeye yakışmadığını söylemeye çalışıyoruz şiddet uygulayan hiçbir kimseyi ve şiddeti övme diye birşey yok ortada, şiddetin her türlüsüne karşıyız nerden gelirse gelsin' derdi. Dedi mi kimse, kimsenin böyle birşey dediğini ne okudum ne de duydum.

O halde birşeyleri anlıyamamışım. Utanarak itiraf ediyorum.

Saygılarımla
Old 06-05-2008, 18:48   #156
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

Sn. Gemici;

Burada adli anlamda bişr suç yok. Bu nedenle böyle bir durumda polisin suçluyu yakaladığında cezalandırması gerektiği ya da cezalandırabileceği düşüncesi var.

Yoksa THS Gözönünde bir sitedir ve adli makamlar harekete geçerdi.

Saygılar.
Old 06-05-2008, 18:54   #157
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sayın Gemici,

Çok haklısınız. Belki de sadece görüşümüzü ifade etmenin, üstelik hukuksal dayanaklarıyla bir ihlal olduğunu ileri sürmenin suç ve suçu övme olmadığını çok iyi bildiğimiz için üstümüze almadık. Zaten alınacak bir yanı da yok. Yanlışlıkla söylendiğini ummaktan başka diyecek bir şey de yok.
Old 06-05-2008, 19:20   #158
Kartalkanat

 
Varsayılan Şaka anlaşılmadı ???

Alıntı:
Yazan Kartalkanat
Suçu ve suçluyu övmeninde cezayı müeyyidesinin olduğunu unutmayalım.


Değerli katılımcılar ; yukarıdaki yazı ve sonundaki şakacı işaretinden maksadım gayet açıktır. Buradaki değerli tartışmadan ve fikir açıklamalarından dolayı bir yanlış anlaşılmaya meydan verdiysem özür dilerim.

Kastım forumdaki tartışma ve fikir açıklamaları değil , haksız eylemi körükleyen ve katılımcıların ısrarla değinmekten çekindiği sendikaların yasadışı kışkırtmaları hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturmaydı.

http://www.ozgurhaber.com/sendika-yo...turma-2031651/

Saygılar. ...
Old 06-05-2008, 21:02   #159
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

Sn. Türk;

Bunlar sizin yorumunuz.

"Polisin zor kullanmaya başvurmak durumunda kaldığı haller;

a-Polisin verdiği kanuni emir ve direktiflere uyulmaması,

b-Polisin belirlediği yasal kural ve tedbirlere uyulmaması,
c-Polisin görev yapmasının engellenmesi,

d-Polise mukavemet edilmesi,"

Sabah 6:45 de DİSK'in önünde toplanan işçiler bunlardan hangisini yapmıştı?

Kaldırımda oturan kadın bunlardan hangisini yapmıştı?

Sizin ifadenize göre polisin güç kullanma hakkı dahi yok.

Daha hastaneden başlayarak 100 lerce örnek verilebilir.

Örnek davranış olarak zaten tüm dünya basınında yeraldık

Ama tüm tartışma boyunca siz bunu hiç tartışmadınız.

milliyetçi söylemlerinizle diğer arkadaşımızın da polisi destekleyen ifadeleri ile sürekli tartışmayı provake edip özünden uzaklaştırmaya çalıştınız.

Sizin yorumunuza göre dahi polis aşırı güç kullanmıştır.

Burada kimse polis düşmanlığı yapmadı. 1. derecede idarenin sorumlu olduğu da söylendi. Siz tartışmayı hep bu yöne çekmeye çalıştınız.

Ben tartışmanın bu biçimde sürmesinden sıkıldım. Birimiz elma diyoruz, öbürümüz armut.

Önceki beyanımda dediğim gibi konu yargıya intikal etmek üzeredir (sendikalar hakkında soruşturma açıldığına göre etmiştir ve bu konuda beyanda bulunmak suçtur. "gülme smileyi") ve hukuki bakış açısı ortaya çıkacaktır.

Saygılar
Old 06-05-2008, 23:41   #160
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan türk polisi bu mu ???

Sn Kartalkanat keşke Türk polisi bunu yapabilse demiş;

Ben hemen bir isim vereyim.

Mahir Kaynak

Yıllarca Dev-Genç'in içinde polis olarak çalışmıştır.
Old 07-05-2008, 09:05   #162
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Tartışma amacından uzaklaşmış olup kişisel polemik haline gelmeye başlamıştır. Bu nedenle konuyu bir süre yeni yanıtlara kapatıyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim. Saygılarımla,
Özge Yücel
Old 10-05-2008, 15:07   #163
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kartalkanat
Değerli katılımcılar ; yukarıdaki yazı ve sonundaki şakacı işaretinden maksadım gayet açıktır. Buradaki değerli tartışmadan ve fikir açıklamalarından dolayı bir yanlış anlaşılmaya meydan verdiysem özür dilerim.

Kastım forumdaki tartışma ve fikir açıklamaları değil , haksız eylemi körükleyen ve katılımcıların ısrarla değinmekten çekindiği sendikaların yasadışı kışkırtmaları hakkında Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturmaydı.

http://www.ozgurhaber.com/sendika-yo...turma-2031651/

Saygılar. ...

ve polisler hakkında soruşturma:

http://www.ozgurhaber.com/yonlendir....ine-Soruşturma

Hakkında birden fazla soruşturma açılan Mayıs 2008 olayları ve halihazırda somutça 1 Mayıs 2008 olaylarının tartışmasına dönüşen bu forum başlığı ile ilgili olarak bundan sonra yorum yapılmaması ricasıyla.

Katılan herkese teşekkür ederiz.

Saygılarımla
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Türk Ticaret Kanununda ve tasarı halindeki Türk Ticaret Kanununda şirket birleşmeleri demokres Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 12 28-09-2012 12:19
polisi ilgilendiren yönü ile insan haklarında hukuki gelişmeler Av.Elvan Akkaya İnsan Hakları Hukuku Çalışma Grubu 4 24-11-2007 01:00
İstanbul polisi günde 337 kişi yakaladı Seyda Hukuk Haberleri 0 26-12-2006 12:16
Kanunlarımızı Polisi koruyamamakta ve devletimizin gücünü zayıf bırakmaktadır. erknea Hukuk Sohbetleri 3 24-08-2006 13:05
1917 Hukuki Aile Kararnamesinden günümüz Türk Medeni Kanununa kadar Türk aile yapısı tulinunal Hukuk Soruları Arşivi 1 23-05-2006 19:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08201909 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.