Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

avukatlık kalitesinin artırılması için alınması gerekli acil tedbirler

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-04-2008, 09:02   #1
emrahcevik

 
Varsayılan avukatlık kalitesinin artırılması için alınması gerekli acil tedbirler

her geçen gün avukatlık mesleğine daha fazla insan başlamaktadır. son olarak 9 yeni hukuk fakültesinin açılacak olması son derece yanlış bir karardır. barolar birliğinden veya dpt'den görüş alınmadan (tam olarak bilemiyorum ama bir gazete yazısından aktarıldığı kadarıyla yazıyorum yanlış olabilir) salla pati hukuk fakültesi açılması eğitim, dolayısıyla da hukukçu kalitesini düşürmektedir.

şimdilik alınacak çok basit iki tedbirle kısa vadede sorun çözülebilir. sonrası için daha köklü tedbirlere ihtiyaç var.

1- vakıf üniversitelerinin hukuk fakültelerinin kapatılması,

2- avukat olanlar da dahil olmak üzere herkese yeterlilik için sınav yapılması ve buna göre baroya kaydedilmesi.
Old 18-04-2008, 21:46   #2
didem kunal

 
Varsayılan

sanıyorum ki avukatlık sınavının konulması en güzel çözüm olacaktır.Ne şiş yansın ne kebap)
Old 20-04-2008, 01:29   #3
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan avukatlık kalitesinin artırılması için alınması gerekli acil tedbirler

Ben bu konuyun farklı bir forumda da tartıştım.

Bence hukuk fakülteleri kapatılsın ve herkese avukatlık ruhsatı verilsin.

Herkesin kendi davasını savunma hakkı var.
Old 20-04-2008, 10:07   #4
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Herkesin kendi davasını savunma hakkıyla avukatlık ruhsatı nasıl eş tutulabilir, anlayamadım. Bizim hukukumuzda Avukatlık Yasasında bazı şirketler için öngörülen istisna hariç zaten avukatla temsil zorunluluğu yok. Ama avukatlık mesleğini eğitim ve denetim koşulundan bağışık tutmak da mesleğimize hakaret olur diye düşünüyorum. Avukatlık bağımsız nitelikte ama bir kamu hizmetidir, yargının ayrılmaz parçasıdır.
Old 22-04-2008, 20:57   #5
auditor

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN
Ben bu konuyun farklı bir forumda da tartıştım.

Bence hukuk fakülteleri kapatılsın ve herkese avukatlık ruhsatı verilsin.

Herkesin kendi davasını savunma hakkı var.
Kendi davanızı yanlış yönlendirerek hiç kimsenin hakkını ihlal etmezsiniz,fakat birinin vekeletini üstlenip onun hakkını gereğince savunamazsanız...
İşte o zaman avukatlığın değeri anlaşılır bence.
Dolayısıyla avukatların kalitesinin artırılması gerekir.
Old 22-04-2008, 22:36   #6
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan emrahcevik
her geçen gün avukatlık mesleğine daha fazla insan başlamaktadır. son olarak 9 yeni hukuk fakültesinin açılacak olması son derece yanlış bir karardır. barolar birliğinden veya dpt'den görüş alınmadan (tam olarak bilemiyorum ama bir gazete yazısından aktarıldığı kadarıyla yazıyorum yanlış olabilir) salla pati hukuk fakültesi açılması eğitim, dolayısıyla da hukukçu kalitesini düşürmektedir.

şimdilik alınacak çok basit iki tedbirle kısa vadede sorun çözülebilir. sonrası için daha köklü tedbirlere ihtiyaç var.

1- vakıf üniversitelerinin hukuk fakültelerinin kapatılması,

2- avukat olanlar da dahil olmak üzere herkese yeterlilik için sınav yapılması ve buna göre baroya kaydedilmesi.


Her fırsatta vakıf üniversitelerine atıfta bulunuyor.Şunu belirtmek isterim.Bende vakıf üniversitesi mezunuyum ve üniversitemle her zaman gurur duyan biriyim.Çünkü üniversitem ülkedeki 3-4 üniversite haricinde diğerlerinden çok daha iyi koşullara ve eğitim imkanına sahip.Piyasada mühendis,mimar,eğitim fakültesi vb fakülte mezunları boş boş dolaşıyor ve kimse vakıf üniversitelerini kapatalım demiyor.Çünkü kalite ile vakıf üniversitelerinin kapatılması arasında bir bağ mevcut değildir.
Vakıf üniversiteleri yokken de devlet üniversitelerinin durumu aynıydı.
Her zaman yaptığımız hatayı yapıyoruz.Çözüm bulacağımız yerde çözüm olarak daha önce cmk sorununda olduğu gibi hükümet kendine has çözüm yöntemiyle sorunu çözdüğünü sanarak yasayı sınırlamış ve sorunu dahada vahim bir duruma getirerek ülkeyi 15 yıl önceki mevcut düzenlemeye götürmüştü.Sizin çözümünüzde aynı bu mantıkla yaklaşılmış.
Sorunu çzömek mi istiyoruz yoksa insanların elindeki eğitim imkanını alarak sorunu başka yollarla ortadan kaldırmak mı istiyoruz?
Bence işe avukatlık sınavından başlayabiliriz.
Old 22-04-2008, 22:57   #7
av.ışık

 
Mesaj

'İyi bir avukat olmak için evvela vakıf üniversitelerinin hukuk fakülteleri kapatılsın!'
Böyle bir çözüm yolu açıkçası bana çok mantıksız geldi çünkü avukatlık öyle bir meslektir ki ne ekersen onu biçersin yani iyi veya kötü olmak senin elindedir buda fakülte sonrasındaki meslek hayatı içinde pişmek ve pişirilmeye bağlıdır çabalarsan kendine bişeyler katarsan kattığını birikiminle yoğurmayı becerebilirsen işinden gerçekten zevk alırsan işte ozaman iyi bir avukat olma yolundasındır! Aksi taktirde ne diplomandaki not ortalaman nede o diplomadaki okulun adı senin iyi bir avukat olup olmayacağını belirleme kudretini haiz değildir.Sizin burada sunmuş olduğunuz çözüm demokratik olmayan tolpumlarda ileri sürülmüş olan görüşler gibi nasıl ki o dönemlerde vergi verenler oy kullanır diğerleri kullanamaz, maddi durumu iyi olanlar şunu yapar olmayanlar yapamaz dercesine antidemokratik bir öneri olduğu kanısındayım tabii ki bu benim kişisel kanaatim katılan olur veya olmazama böyle bir hak insanlara sunulmuşsa bundan faydalanmak da en doğal haklarıdır diye düşünüyorum ayrıca vakıf üniversiteleri kurulmadan önce olan bütün avukatlar iyi miydi nasıl böyle bir yargıya vardınız ?
Devlet üniversitelerinden mezun olan herkesin iyi olduğunun kanıtı var mı? Peki ya diğerlerinin istisnasız kötü olduğunun? Siz şimdi istisnalar kaideyi bozmaz da diyebilirsiniz ama bu cevabı verseniz lütfen iki taraflı bakınız olaya.Peki ya istemeden hukuk fakültesine gidenler,puanım boşa gitmesin deyip de hukuk okuyanlar ve neticesinde sevmeden mezun olanlar(devlet üniversitesinden ).
Arkadaşlar lütfen objektif olalım ,olaya herkes açısından bakalım ,hala şu üniversite sınavını zeka kriteri alacak kadar dar çerçeveden bakmayalım.Tabularımızı yıkıp önyargılarımızdan vazgeçip kalıcı çözümlere ulaşalım. TEŞEKKÜRLERR...
Old 22-04-2008, 23:04   #8
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

"Avukatlık kalitesinin artırılması için alınması gerekli acil tedbirleri" tartışmadan önce "avukatlıkta kalite nedir?" ve "avukatın kalitesi nasıl ölçülür?" altbaşlıklarını tartışmak gerektiğini düşünüyorum.
Old 25-04-2008, 01:22   #9
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan avukatlık kalitesinin artırılması için alınması gerekli acil tedbirler

Bakıyorum epeyce tepki almışım. Ama haklıyım;

Ortalığı biraz daha karıştırayım.

Herkese avukatlık ruhsatı verilsin. İyi avukatı, kaliteli avukatı insanlar süreç içinde seçeceklerdir. Böylece herkes avukatlık yapamayacaktır.

Niye bu kadar kızdınız?
Old 25-04-2008, 01:25   #10
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Erdoğan, "insanlar eninde sonunda iyiyi seçerler" varsayımına dayalı düşünceniz, bu varsayım yanlış olduğu için yanlıştır.
İnsanlar hep iyiyi seçseydi, dünya şimdi nasıl olurdu?
Old 25-04-2008, 11:23   #12
handekumas

 
Varsayılan

avukatlık kalitesinin artırılması için "aramızdaki akbabaları, para avcılarını, yalan-dolana meraklı olanları, kimliğini insanları ezme aracı olarak kullananları ve bunun gibi türevlerini" yok etmeliyiz.

avukatlık sınavı da "kalite artsın" amacıyla konulmuştu, sonra "bir test" ile kalitenin artmayacağını anladılar ve kaldırdılar.

adliyeler "yoğunluktan" şikayetçi, avukatlar "iş bulamamaktan". nasıl bir çelişkidir ki bu?

bu arada söz konusu "tedbir önerisi"ni de çok KIRICI bulduğumu söylemek isterim.
Old 25-04-2008, 11:36   #13
emrahcevik

 
Varsayılan

vakıf üniversitelerinin kapatılmasını istememin nedeni bu okuların ülke gerçekleriyle uyuşmamasıdır. sadece vakıf üniversiteleri değil ilk ve orta öğretimdeki diğeri tüm özel okullar kapatılmalıdır. mesele nitelik meselesi değildir. özel okulların birçok devlet okulundan daha iyi eğitim verdikleri aşikardır. ama insanların kafasındaki sisteme güven duygusunu zedeledikleri de aşikardır. olayı kişiselleştirmeye gerek yoktur. eğitim ve sağlıkta özel sektör olmamalı.

sürekli yeni hukuk fakülteleri açılmakta. yök'ün kendisi de bilmiyor buna neden izin verdiğini. konuyla ilgilenen hiçbir kesimin düşüncesi alınmadan art arda açılıyorlar.

iyi avukat nedir? sorusu çok anlamlı bir soru ve tartışmalarımızda ufkumuzu açacağına eminim.
Old 25-04-2008, 11:53   #14
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan emrahcevik
özel okulların birçok devlet okulundan daha iyi eğitim verdikleri aşikardır.

Bundan pek emin değilim.
Vakıf Üniversitelerinde verilen eğitimin kalitesini tartışabilmek için iki veriye gereksinim olduğunu düşünüyorum:
1- Öğretim kadrosu kalitesinin bilinmesi,
2- Öğrenci kalitesinin bilinmesi.
Öğrenciler konusunda http://osyspuanlari.osym.gov.tr/tablo4.aspx adresindeki taban puanlar bir fikir verebilir.
Old 25-04-2008, 11:53   #15
handekumas

 
Varsayılan

bence ben olayı kişiselleştirmiyorum

bu arada sorunuz "iyi avukat nedir?" değil "avukatlık kalitesini artırmak için alınacak tedbirler nelerdir?"

bu ayrıma dikkat çekmek isterim.

iyi avukat nasıl olur diye merak ediyorsanız
cevabı net ve basittir.

avukatlık meslek kurallarını okuyan ve bu kurallara uygun olarak görevini ifa eden avukat "iyi avukat"tır.
Old 25-04-2008, 12:18   #16
üye10245

 
Varsayılan

bence esaslı bir sınav bu işi halledebilir. dolayısıyla barolar arasında kontenjan belirleme olmalı. mesela istanbul barosu kontenjanı belirlendikten sonra avukatlık sınavı yapılmalı.

baroların kontenjanları nelere göre belirlenecek sorusuna ise şöyle cevap vereyim; asgari olarak bir serbest avukatın kazanabileceği miktar ortaya çıkarılarak ilgili adliyelerdeki iş kapasitesine bölünmesiyle.

bence şunu unutmamalıyız. hukuk fakülteleri avukatlık meslek yüksek okulu değildir. sadece orada hukuk eğitimi alırız. sonunda hangi mesleği yaparız veya yapmayız bunu kendimiz belirleriz. bu şekilde mesleğin saygınlığı ve kaliteside korunmuş (şimdilerde ise yükseltilmiş) olur.

özel hukuk fakültelerinin kapatılması fikri pek doğru değil gibi. çünkü oradan mezun olup çokta idealist bir şekilde mesleğe atılan arkadaşlarımız var. genelini yargılamanın doğru olmadığını düşünüyorum. eğerki yukarıda belirttiğim görüşlerime yakın bir düzenleme olursa bunada gerek kalmayacaktır. "bırakalım meslekte zaten iyi kötü ayrılır" fikri, bence riske atılmayacak bir sorunun zamana bırakılması gibi. şöyleki; adaletin gerçekleştirilmesi için görev yapan yargı dünyasının bir kolunu, sorunlarını halletmek adına tehlikeye atmaktır.

bu meseleyi birazda tıpta uzmanlık sınavı gibi düşünmeli.her hekim uzman olamaz. avukatlık, hukuk fakültesi eğitimin yanında ayrıca bir uzmanlık gerektiren bir meslektir. yargımızın kurucu unsurlarındandır. eğerki sav-savunma-karar üçlüsünden birinde bir prestij kaybı varsa, diğerleride ve sonunda bütün halinde yargı etkilenir.

sonuç olarak, bir avukat stajyerim ve atılacağım mesleğin sorunları benide ürkütüyor. hiç hakimlik savcılık sınavına girmedim ama şimdi" acaba ?" der gibiyim.

sevgiler.
Old 25-04-2008, 13:04   #17
Av. Ayşegül Okçu

 
Varsayılan

Konuya yazılan yorumları çok tanıdık bulduğumu söylemeliyim. Üniverisyete 1990 yılında girdim. Üniversitede okuduğum yıllarda henüz vakıf üniversiteleri yoktu. Dolayısıyla vakıf üniversitesi-devlet üniversitesi ayrımı da yoktu. Anckan o yıllarda birçok önde gelen hukukçu Selçuk ve Dicle Hukuk Fakültelerinin, hukuk eğitiminde kalite düşüklüğüne yol açtığını savunuyordu. Ben de Selçuk Üniversitesinde eğitim gördüğüm için bu duruma çok üzüldüğümü ve puanım yetmesine rağmen İstanbul'da okumama izin vermeyen aileme kızdığımı hatırlıyorum. Aradan geçen 18 yılda bakış açısında değişiklik olmadığını görüyorum. Sadece artık biz Selçuk mezunları aradan sıyrıldık, yerimizi vakıf üniversitelerine bıraktık.

Yaklaşık 13 yıldır avukatlık yapıyorum. Yaşadığım şehirde de meslektaşlar olarak "meslekte kalite" konulu çok sohbet ediyoruz. Benim bu meslekte hiç anlamadığım ve asla da anlayamayacağımı düşündüğüm bir şey var. Biz avukatlar mesleğimizle ilgili bir sorun gördüğümüz anda sorunun kaynağı olarak bir meslekdaşımızı görme eğilimindeyiz. Halbuki bu kişi bizim meslekdaşımız ve mesleki olarak dayanışma içinde olmamız gereken kişi. Bu haliyle biz avukatlar, ağzı açık bir sepetin içinde birbirini aşağıya çekmeye çalışan yengeçlere benziyoruz. Sorunu meslektaşlar olarak birbirime düşerek bulacağımızı da hiç sanmıyorum.

Yine de kendimce bulduğum birkaç çözüm yolunu sizlerle paylaşmak isterim. Ben avukatlık mesleğinde kalitenin artırılması için iki yönlü bir çabaya gerek olduğunu düşünüyorum.
1- Avukatların mesleki bilgi seviyelerinin arttırılması,
2- Avukatlık mesleğinin gerektirdiği etik ilkelerin uygulanması,

Birinci madde için birkaç seçenek düşünülebilir, sınav da bunlardan biri. ancak yapılacak sınavın mesleki bilgiyi hakkıyla ölçmesi kadar müstakbel meslek mensuplarına engel olarak kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum. yine barolar tarafından düzenli şekilde panel ve seminerler vasıtasıyla da mesleki bilgi arttırılabilir.

Bence meslekte asıl sorun "mesleki etik" konusunda. İşte o konu hakkında çok çalışmak gerek diye düşünüyorum.
Old 25-04-2008, 15:15   #18
av_suat

 
Mutlu

yapilabilecek tek ve en mantikli sey durum tespiti yapilmasidir, bu da halen avukatlik meslegini icra edenlerin tumunun bir sinava tabi tutulmasidir,

er meydani
Old 25-04-2008, 16:06   #19
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan avukatlık kalitesinin artırılması için alınması gerekli acil tedbirler

Sn Aladağ;

Her ne kadar aynı cümleyi kullanmamış olsam da eleştirinize hak veriyor ve uzun cümlemin arkasına "hukuk eğitimine ihtiyacın varlığına sonra karar veririz diye ekliyorum"

Saygılarımla
Old 28-04-2008, 17:33   #20
Av.Kaan

 
Varsayılan

Sınav kaliteyi arttırmaz ya da bu katıların da buharlaşması gibi dikkate değmez bir etki doğurur ancak. Sınav hukuk bilgisini biraz daha geliştirir. Sanırım burda "kalite"den kasıt hukuk bilgisindeki veya mantığındaki zayıflık değil. Malzemeden çalan mimar gerekli tüm mesleki donanıma sahip de olabilir; o halde eksik olduğu tarafı tamamlamak yani bilmediği şeyleri öğretmek/öğrenmesi gerekir. Adına, ister "HAK" deyin ister "ADALET" veya "BİLİNÇ" ya da başka bir şey. Eksik tarafımız bu bence...

Özetle, avukatlığın kalitesi avukatların kalitesiyle doğru orantılıdır.
Old 28-04-2008, 23:24   #21
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Özetle, avukatlığın kalitesi avukatların kalitesiyle doğru orantılıdır.

O halde avukatın kalitesini ölçecek bir sınav neden yanlış olsun?
Ben sınava varım! Hodri meydan!
Old 29-04-2008, 18:16   #22
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Aladağ'a katılıyorum.Ancak bir farkla;
Bence " avukatın kalitesi " teriminden ziyade avukatlık mesleğinin kalitesinin arttırılması için fiilen avukatlık yapanların da tabi olacağı bir sınav sistemi geliştirilmelidir.
Bu sınava mesleğe girişte başlanmalı ve sınav her beş yılda bir tekrarlanmalıdır.
Sınavı veremeyenler tek başına avukatlık yapamamalı, bu sınavı vermiş olanların yanında ücretli olarak çalışmalıdırlar.Bu ücretin asgari standardı belirlenmeli ve sınavı kazanamayanların düşük ücretle çalıştırılması da engellenmelidir.
Bu sınavı beş kere veremeyenler avukatlık yapamamalı,ancak büro işi yapabilmelidir!
Sınav da iki etaplı olmalıdır.
İlk etapta meslek bilgileri yanında büro içi avukatlık için sınav yapılmalıdır.
Bu sınavda insanı anlama,yol gösterme,ikna etme,olayları yorumlayabilme,teşhis etme gibi psikolojik ve mesleki sorular sorulmalıdır.
Bu sınavı verenler ayrıca duruşma avukatı olmak için yeni bir sınav vermelidirler.Duruşma avukatlığında özellikle usul kuralları ön plana çıkmalıdır.
Çözüm yolları ve sınav sistemi ile ilgili ayrıntılar ayrıca değerlendirilebilir.

Bu arada çok şey istediğimin farkındayım.

Ancak,avukat hatası yüzünden haklı davaların (şekli anlamda haklı olduğu anlaşılan) nasıl kaybedildiğini,nasıl hataların yapıldığını ve taraf avukatı olmadığım halde hakkın-hukukun bizzat meslektaşım yüzünden içinden çıkılamaz bir şekilde nasıl yokedildiğini o kadar çok gördüm ki !

Kendi davam olsa ve avukat tutmak zorunda kalsam ne yapardım bilemiyorum.

Mesleğinin tüm güzelliklerini yaşarken tüm sorumluluklarını ihmal eden meslektaşlarımız olduğu sürece benim gibi düşünenlerin sayılarında hiç bir azalma olmayacaktır.

Mesleğin kalitesini mesleği uygulayanlar belirler.

Bu arada, mesleğini elinden geldiğince saygın,özverili,doğru ve dürüst biçimde yapan tüm meslektaşlarımın önünde saygıyla ve şükranla eğiliyorum.

Eğer avukatlık mesleğinin hala bir ismi var ise onlar sayesinde var!

Saygılarımla
Old 29-04-2008, 21:20   #23
AvTürk

 
Varsayılan

Avukat ve Avukatlık mesleği kendi başına bir kalite kavramı.

Mesele sokaktaki vatandaştan, adliye personeline, barolar va barolar birliğinden bakanlık ve üst düzey yönetici, makamlara kadar bu kalitenin farkında olmaları, önem vermeleri, kollamaları ve korumaları gerekliliği.

Savunma olmadan bir hakimin, bir savcının, bir mahkeme binasının, yargılamanın, bir adalet bakanlığının ve nihayet bir devletin("adalet mülkün temelidir"-mülk=ülke, vatan, devlet)var olduğu veya olabileceği söylenebilir mi?

O halde bu "kalitenin" farkında olmak, bilhassa yönetici kitlenin, kanun uygulayıcıların, icra dairelerinin, kolluk kuvvetlerinin ve nihayet biz avukatların asli vazifesidir.

Uyandırmak biraz zaman alacak; lakin olacak.


Av. Oğuzhan TÜRK
Old 30-04-2008, 01:52   #24
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan avukatlık kalitesinin artırılması için alınması gerekli acil tedbirler

Ben bir ülkede hukuk fakültesi mezunuyum diyen kişinin kayıtsız şartsız HUKUKÇU kimliğine sahip olması gerektiğini düşünüyorum.

Yoksa insanları sınava sokarak hukukçu yapamazsınız.

Kopya çeken hukukçu olur ve gereklieğitimi almış bir kişinin önüne geçer.

Burada hukukçu olmak yeteneğine sahip bir insan hukukçu tanımlamasının dışında kalacaktır.

Sayın Aladağ'a katılıyorum. Hodri meydan.

Sorun yeterli hukuk bilgisine de sahip olmak değil, hukuk mantığına ve bilgisine sahip olup bunu güncelleştirebilmek. Bu her hukukçunun görevi. Kalite ayrı bir konu. Kalite bu görevin yanında yetenekleri de gerektirebilir.

Bir kısım arkadaşlarımız sınav yanlısı bir kısmı karşı. Neden?

İnsanı alıp hukuk fakültesinde okutuyorsunuz, yıllarına alıyorsunuz, mezun ediyorsunuz, fakülteniz bu hukukçudur diyor, sınava sokuyorsunuz ve sen hukukçu olamazsın diyorsunuz. Bu kaybolan yılların hesabını kim verecek? Hukukçu değillerse bu çocukların yıllarını neden çaldınız ve niye diploma verdiniz?

Şimdi avukat arkadaşlar birbirlerine düşman olup sınavı vb. tartışıyorlar. Sorun diğer avukatlar değil. Sorun biziz.

Ben daha önca başka bir forumda avukatların hacze çıkmaması gerektiğini,icra memurunun haczi yapmak görevi olduğunu, avukatların bu süre içinde bürolarında oturup araştırma yapması gerektiğini savunmuştum. Düşüncemde ısrarlıyım

Aldığım tepki; İcra memurları iş yapmaz, rüşvet alıp dosyayı çıkmaza sokarlar vb oldu. Ama biliyorum ki her avukatın kafasında da diğer avukattan geri kalmamak, daha iyi avukat olduğunu (parayı çabuk tahsil ederek)kanıtlama ihtiyacı var.

Normal olarak yapılamsı gereken avukatın yolluğu ve masrafları dosyaya yatırması, oradan alınan para ile haciz giderlerinin karşılanmasıdır. Ama her avukat ben yupılan işlemi kontrol edeceğim diye araştırma zamanından feragat etmektedir.

Bu da yetmiyor; ben daha öne geçeyim, işimi çabuk bitireyim diye diğer mesletaşlarıyla rekabete girip onların önüne geçmeye uğraşıyor.Bunu türlü biçimlerde yapıyor.

Haciz işlemi icra memurunun görevi. Siz masrafları ödemek ve yapılan işlemi kontrol etmek bahanesi ile yanındasınız. Kulağına fısıldayıp bu işi böyle çözersek sana ... TL diyorsunuz. Diğer avukatı da böyle davranmaya zorluyorsunuz. Hukukçuluğunuz nerede?

Bence öncelikle meslek mensupları meslek kurallarına uymayı ilke edinmeli.

Mesleği sadece para kazanma kapısı olarak gören insanların bunları anlayabileceğini çok varsaymıyorum. Ama bunlar gerçek.

Sonra avukatlığın kalitesini yükseltmek diye tartışıyoruz.

Avukatlık diye doğal bir şey yoktur. O bir elma değildir ki daha büyük nasıl yaparım, daha kırmızı nasıl yaparım diye düşünesin.

O insanların ürettiği bir meslek grubudur ve meslek ilkelerine uymak artık bir zorunluluk olmaktan çıkıp erdem haline gelmiştir. Avukatlığı sadece para kazanma amacı olarak gören bir insan karşısında ne yapabilirsiniz?

Disiplin kuruluna başvurma.

Ben henüz başvurmadım ama bir çok insanı orada savundum.

Herkese kolay gelsin
Old 30-04-2008, 02:49   #25
Hak Hukuk

 
Varsayılan Avukatlık ve Uçan Halı

Her meslekte olduğu gibi avukatlığın da zorlukları olduğu muhakkak.Diğer mesleklere göre avukatlığın ülkemizde önemli bir imkan olduğu da kabul etmek gerekir.
Ülkemizde avukatlar ikiye ayrılır:Uçan halının üzerindekiler ve bunların dışında kalanlar.Bizde avukatlığın yaldızlı vitrinini uçan halının üstündekiler doldurur.Bunlar yüzde ondurlar;"en iyi avukat" bunlar sayılır.Bu yüzde onlar hemen hemen hiç çalışmazlar.En büyük meziyetleri "özel ve gizil ilişki" kurmaktaki maharetleridir.
Geride kalan yüzde doksanlar ise, -ister genç ister tecrübelisi olsun- ömürlerini uçan halının üstüne zıplamakla geçirirler;uçan halının üstünün yüzde ondan fazlasına müsait olmadığını unutaraktan.
Avukatın mesleğini icra ettiği yöreyi bir terminale benzetebiliriz.Bir şehrin terminaline girdiğimizde eğer yolcunun kıt olduğu aralık şubat dönemiyse hele, daha dış kapıda kolunuza o simsar yapışır, bu simsar yapışır:"Abi nereye!Gel bize en iyisi biziz" çığırtkanlığı arasında insanı bunaltırlar.Kendinizi zor kurtarırsınız ellerinden.
Her sabah erkenden büronuzu açar, nasibinizi beklersiniz;tıpkı, terminalin dış kapısına simsarını göndermeye tenezzül etmeyen yazıhaneci gibi.Normal şekilde iş gelir ve hukuki bilgi ve yeteneklerinizi insanların hizmetine sunar, mesleğinizi haz duyarak icra edersiniz.Eğer bulunduğunuz yerde uçan halıya binmiş avukatlar yoksa!

Yok eğer uçan halının üstünde bir tepişme varsa, artık iflah olmaz bir şekilde şaşkınlıklar, gariplikler yaşar durursunuz.Avukatlık hayatın sahici bir parçasıdır;uçan halı gibi sanal alemlerle bir ilgisinin olmaması gerekir.Fakat ne yazık ki, mesleğimizde mutluluğa erişmemizi engelleyen, itibarımızı düşüren ve bizi hukuk hayatının sadece bir seyircisi konumunda bırakan bence bu "uçan halı" olayıdır;kısaca meslek kurallarına sahiplik yapamayışımızdır.Esas sorun, avukatlığın halk nazarında "uçan halının üstündeki yüzde onlar" tarafından temsil ediliyor görülmesi ve diğer yüzde doksanların ise, bu "uçan halı"nın üzerine sıçramışlara payanda olmaktan kendilerini kurtaramayışıdır.
Old 30-04-2008, 08:46   #26
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze Dülger
Kendi davam olsa ve avukat tutmak zorunda kalsam ne yapardım bilemiyorum.

Ne acı, ne acıtıcı bir söz değil mi?
Üstelik acılığı (acıtıcılığı), mesleğimizin durumunu doğru yansıttığından.
Old 30-04-2008, 09:31   #27
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Hukuk yayınlarındaki artış, internet iletişimi, mevzuat ve içtihat programları sayesinde avukatlıkta hukuk bilgisi arka plana düştü.

Bundan otuz yıl önce avukatların bürolarındaki kitap sayısı üçü beşi geçmezdi. Yargıtay Dergisi gibi cılız yayınları takip etmeye çalışırdık. Değişen kanunları yılda bir kaç kez gönderilen eklerle takip eder, bu karmaşık ek sayfalarını kanun klasörlerine tek tek elle yerleştirirdik. Şimdi ise bilgisayarlarımızda koca kütüphaneler var; yetmezse internet iletişimi var.

Hakim-savcıların hiç kitabı yoktu. Hatta ellerinde sadece ana kanunların metinleri vardı; diğer kanun metinleri bile yoktu. Resmi Gazete'den başka kaynak kullanmazlar, yollarını Yargıtay bozmaları ile bulurlardı. Piyasada kitap bulunmadığından Yargıtay'da da kitap bulunmadığını düşünmek gerekiyor. Şimdi ise her hakim-savcıda taşınır bilgisayarlar ve bunlara yüklü koca kütüphaneler var; yetmezse internet iletişimi var.

Bundan otuz yıl önce hukukçunun kalitesini hukuk bilgisi belirlerdi. Şimdi ise bilgiye ulaşmak çok kolay. Bilgi artık kalite ölçüsü olmaktan çıktı.

Avukatlığın kalitesini bilgiden başka yerde aramak gerekecek. Ama nerede? Yoksa kantitede mi?

Saygılarımla
Old 30-04-2008, 10:35   #28
Av.Barış

 
Varsayılan

Sınav hiçbir zaman bilgiyi ölçen bir araç olarak kullanılamaz.Bilgiyi ölçmez.
Ben sınava karşı olan birisiyim.Bütün meslekler açısından herkesin bitirdiği fakülteye göre sınavsız mesleğe başlaması taraftarıyım ama SINAVIN ZORUNLU OLDUĞU'da malesef günümüz şartlarında hukuk fakültelerinin artması vs nedenlerle artık bir gerçek.

Sınav bilgiyi ölçmez ama en azından azda olsa eleme yönünü unutmamak lazım.

Bunu açıkça söylüyorum.Bu örneği daha öncede söylemiştim.Hakim ve savcı sınavı kazandığı için kendini sizden üstün görüyor.Bizim bir meslektaşımız duruşma sırasında "usule göre böyle yapılası gerekiyor" itirazını yapınca ceza hakimi "çok bilseydin burada olurdun" şeklindeki akıl almaz mantığıyla sırf sınava girip kazanmış olmanın verdiği ego ile arkadaşımızı aşağılamaya kalkmıştı.
Muhasebecilik olsun,tıp olsun,eğitim fakülteleri olsun bütün bölüm mezunları mesleklerini icra edebilmek için çeşitli sınavlara giriyorlar.Peki siz soruyorum;
Avukatlık bu mesleklerden daha mı aşağıdır ki mütahitlik ya da esnaflık gibi önüne gelen sınava girmeden sadece 1 yıllık stajın sonunda ruhsatını alarak Avukatlığa başlayabiliyor?

Bizim medeni usul hocamız anlatırdı.Diğer ülkelerde Avukatlığa başlamak için en azından sana verilen dosyalarda kendini kanıtlaman gerektiği,baroların çeşitli yazılı ve mülakat sınavlarını kazanmanız gerektiğini ve yeni başlayan bir avukatın tecrübesizliğinden dolayı bazı dosyaları alamadığı şeklinde çeşitli eleyici şekiller var ama genede bir şekilde önüne gelen avukat olamıyor.

Bizim ülkemizde bütün mesleklere girişler zorlaştırılırken bi avukatlık kolay yoldan yapılıyor.Buda bizim meslektaşlarımızın sayısının artmasına ve doğal olarakta işlerimize yansıyor.Elimizde bir pasta var ve bu pasta her geçen gün küçülüyor.
Hükümet mali müşavirlik için hazırlamış olduğu taslakta staj süresini 3 yıla çıkartıyor ve 2 sınav sistemi getiriyor.Hiçbir muhasebeci çıkıp demiyor "sınav yanlış"
çünkü bu zorlaştırılmış sistem aslında herkesin lehine olan bir durumdur.
Düşünsenize hakimlik mesleği sınavsız olasaydı şimdi ortalık hakimden geçilmezdi.malesef yasa yapıcılar 2-3 fazla oy almak uğruna mesleği batırdı.En son 10 hukuk fakültesinin açılması kararıyla birlikte yaklaşık 20 yıl sonra sayımızın 2 katına ulaşacağımız kesindir ve sınav olmasın diyen arkadaşlarımız o zaman ne diyecekler çok merak ediyorum.

saygılar...
Old 30-04-2008, 11:33   #29
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Alıntı:Yazan Av.KaanÖzetle, avukatlığın kalitesi avukatların kalitesiyle doğru orantılıdır.
O halde avukatın kalitesini ölçecek bir sınav neden yanlış olsun?
Ben sınava varım! Hodri meydan!

Sınav yanlış demedim, tekrar okuyun, sınav beklenen etkiyi yapamaz dedim. Hodi meydansa hodri meydan , nerde ne zaman?
Old 30-04-2008, 12:28   #30
Av. Ali Özcan

 
Varsayılan

benim kafama takılan bir konu var. Türkiyeden bahsediyoruz ve bir çoğumuz sınav yapılmasına taraftar. bana Türkiyede yapılan hakimlik-savcılık sınavı dahil hangi sınavın kalite oluşturduğunu ve gerçek başarı sıralaması yaptığını söyler misiniz? Türkiyede yapılan sınavlar malesef sınava girenlerin ezber kuvvetini ölçmekten öteye gitmiyor... ayrıca onca emeğini verip fakülte bitirmiş birine sen bu işi yapamazsın çünkü sınavı geçmedin demek de doğru olmaz. bence tek çözüm var ve o da fakültelere öğrenci kontenjanı koymak. yapılacak araştırmayla hukukçu ihtiyacı yoksa gerekirse hukuk fakültelerinin bir kaç yıl öğrenci almaması bile düşünülebilir. aynı şekilde barolarda sınır belirlemeli. böyle olursa emin olun mesleğin kalitesi de artar. arz talep dengesindeki eşitsizlik değişirse mesleğin kıymeti artacaktır ve toplum içinde saygınlığı artacaktır. böylece maddi kaygısı olmayan avukat da daha sosyal ve kendini geliştirmeye açık olacaktır. sonuç da kanaatimce kaliteyi arttıracaktır...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
avukatlık mesleği gerçekten gerekli mi? 8xy Hukuk Sohbetleri 29 12-09-2011 22:50
avukatlık mesleği için gerekli vasıflar nelerdir? nehir58 Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 15 05-01-2010 12:04
Avukatlık Öncesi Staj Yeterli mi, Sınav Gerekli mi? Av. Adil Giray ÇELİK Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 10 07-04-2008 10:25
Eşin Terk Etmesi Durumunda borçlar ve ortak ev için hangi tedbirler alınabilir? serapisiklar Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 05-06-2007 23:09
Avukatlık Sınav Ücretinin Geri Alınması için TBB'ye İcra Takibi ad-hoc Hukuk Sohbetleri 8 08-02-2007 10:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,34269404 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.