|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
29-01-2008, 09:51 | #1 |
|
Acİll!!İtİraz Hakkindan Feragat-Şİkayet-
Sayın meslektaşlarım borçlu aleyhinde 24/01/2008 tarihinde bono alacağına ilişkin icra takibi başlatılmış, borçlu 28/01/2008 tarihinde borcu kabul ettiğini , itiraz haklarının tümünden feragat ettiğini, ve mal beyanı olarak da aracını sunmuştur. dosyaya tebligat parçası henüz gelmemiştir. 29/01/2008 te açılan taleple borçlu itiraz hakkından feragat ettiği belirtilerek takip kesinlestiği belirtilerek arac kaydına haciz talep edilmiş ve mudurlukçe talep tebligat parcası gelmedığınden ve kanuni sureler dolmadığından reddedilmiştir,,,mudur kararının kaldırırlması için basvuru yapıcam ...acıl olarak yargıtay kararı bulmam gerekiyor ancak bulamadım yardımlarınızı bekliyorum
saygılar |
29-01-2008, 10:51 | #2 |
|
T.C. YARGITAY
8.Ceza Dairesi Esas: 1996/5897 Karar: 1996/6981 Karar Tarihi: 15.05.1996 ÖZET: Borçlu sanığın 2.11.1994 günlü ödeme taahhüdünde bulunduğu sırada, açıkça <lehine işleyecek sürelerden feragat ve takibin kesinleşmesine muvafakat ediyorum> biçiminde beyanda bulunması karşısında takibi kesinleştiren ve geçerli bir taahhütte bulunan sanık hakkındaki atılı suçun oluştuğu gözetilmeden yazılı gerekçeyle sanığın beraatına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. (2004 S. K. m. 340) Taahhüdü ihlalden sanık Murat’ın yapılan yargılanması sonunda; beratına dair, İzmir Altıncı İcra Ceza Mahkemesinden verilen 23.11.1995 gün ve 815 esas, 4448 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı’ndan tebliğname ile 17.04.1996 günü Daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü; Borçlu sanığın 2.11.1994 günlü ödeme taahhüdünde bulunduğu sırada, açıkça <lehine işleyecek sürelerden feragat ve takibin kesinleşmesine muvafakat ediyorum> biçiminde beyanda bulunması karşısında takibi kesinleştiren ve geçerli bir taahhütte bulunan sanık hakkındaki atılı suçun oluştuğu gözetilmeden yazılı gerekçeyle sanığın beraatına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem BOZULMASINA, 15.05.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** |
29-01-2008, 11:16 | #3 |
|
Borçlu, kendi lehine olan haklardan feragat edebilir ve bu feragati geçerlidir.
|
29-01-2008, 12:58 | #4 |
|
maalesef icra memurları tebligat parçası dönmeden hiç bir işlem yapmıyorlar. Bununla ilgili yargıtay kararı bende çok aradım bulamadım
|
29-01-2008, 13:29 | #5 |
|
Esasen Yargıtay kararına gerek yoktur. Zira İcra Müdürlüğü bir karar vermiş olup, bu karardan kendiliğinden dönemez. Yapılması gereken İcra Hukuk Mahkemesi'ne bu işlemi şikayet etmektir.
Daha önce yazdığım gibi, borçlu kendi lehine olan haklardan feragat edebilir. Takipten önce, henüz hak doğmadan yapılan feragat geçersiz olsa da, doğduktan sonra haktan feragat geçerlidir. İtiraz hakkından feragat geçerlidir, tebligat parçasını beklemeye gerek yoktur, takip kesinleşmiştir. Konu ile ilgili yakın tarihli bir Yargıtay kararını da ekliyorum. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 2006/18290 Esas 2006/21133 Karar Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte şirket yetkilisi verdiği mal beyanı dilekçesinde, ödeme emrini tebellüğ ettiklerini itiraz ve şikayet haklarından feragatta bulunduklarını bildirmiştir. Alacaklı vekili bu aşamada haciz talep etmeleri üzerine icra müdürlüğünce bu talebin henüz ödeme emri tebligatı dönmediği gerekçesi ile reddedilmiştir. Adı geçen vekil bu işlemin iptalini şikayeten mahkemeden istemiştir. Borçlu şirket temsilcisi, ödeme emrini tebellüğ edip itiraz ve şikayet hakkından feragat ettiğinden bu feragati itiraz ve şikayet sürelerini de kapsadığından ilgili müdürlükçe ödeme emri tebligatının dönüşünün beklenmesine gerek bulunmamaktadır. O halde, şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
29-01-2008, 23:19 | #6 |
|
teb. k 32 maddesi incelndiğinde en kötü ihtimalle tebliğ tarihi borçlunun mutali olduğunu beyan ettiği tarihtir. Borçu borcu kabul ettiğine göre kanuni süre beklenmeksizin takip kesinleşir. (ters mantık borçlu icra dairesine itirazda bulunsaydı icra müd. tebligat parçası dönmemiş diye itirazı red mi edecekti)
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Haksiz İhbar Ve Şİkayet İle Manevİ Tazmİnat | üye19576 | Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 19-09-2007 14:21 |
Haksiz İhbar Ve Şİkayet İle Manevİ Tazmİnat | üye19576 | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 19-09-2007 14:20 |
Ceza Hukukunda Şİkayet Hakki İle İlgİlİ Bİr Soru!!! | Av.bozkara | Meslektaşların Soruları | 6 | 12-09-2007 12:13 |
İkramİye Haczİnde Şİkayet SÜresİ | Av.Hüsnü YILDIRIMER | Meslektaşların Soruları | 2 | 07-03-2007 11:29 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |