|
Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı] |
11-01-2008, 15:10 | #1 |
|
Aldatan Kocaya Ve Aldatığı Kişiye Hangi Davaları Açabilirim ?
İyigünler
23 yaşındayım,1.5 yıllık evliyim ve 8 aylık bir bebeğim var. Eşim 26 yaşında ve beni 18 yaşında bir bayanla aldattı. eşime ve özellikle beni aldattığı bayana tazminat davası açabilirmiyim? yada hangi davaları açabilirim? |
11-01-2008, 17:24 | #2 |
|
Aile hukuku çerçevesinde değerlendirdiğimizde;eşinize karşı sadece tazminat davası açamazsınız.
Tazminat ancak boşanma kararı verilen dosyalarda hükmedilebilir. yani öncelikle, eşinize karşı bir boşanma davası açmalıve bu davanın içinde maddi ve manevi tazminat talep edebilirsiniz. Ayrıca, boşanma istemiyorsunuz anladığım kadarı ile, o halde kendiniz ve çocuğunuz için tedbir nafakası talebinde bulunabilirsiniz. Boşanmayı düşünüyor iseniz; boşanma istemi+nafaka istemi+maddi tazminat+manevi tazminat istemli komple bir dava açabilirsiniz. Tüm haller için bir avukattan hukuki yardım almanızda yarar vardır. Saygılarımla. |
11-01-2008, 20:33 | #3 |
|
Sn.Katılımcı
Meslektaşımın görüşlerine katılıyorum. Sadece bir ek yapmak istiyorum; *Kişilik haklarınızın zedelenmesi sebebiyle, boşanma davası açılmaksızın , eşinize manevi tazminat davası açmanıza engel bir yasal düzenleme bulunmadığını düşünüyorum. Medeni Kanunun Aile Hukuku bölümünde düzenlenmiş manevi tazminat,boşanma davası ile birlikte düşünülmüştür. Bu nedenle davanızın genel hükümlere göre,genel mahkemelerde açılabileceği de düşünülebilir. *Aldatma nedeniyle (boşanma davası açılmaksızın)eşinizden ayrı yaşamaya başlamanız durumunda da, tedbir nafakası talep edebileceğinizi düşünüyorum. Eşiniz ile birlikte olan kadın için de dava açabilirsiniz,fakat tazminata karar verilmesi ihtimalini düşünmüyorum. Nedeni ise,evlilik nedeni ile , eşiniz sadakat yükümlüsüdür. Diğer kişinin size karşı yasal bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. |
11-01-2008, 22:44 | #4 |
|
Sn. Katılımcı,
Hem eşinize, hem de eşinizin sizi aldattığı kadına karşı ( kişilik haklarınız ve aile değerleriniz zarar gördüğünden) manevi tazminat davası açabilirsiniz. Aşağıda sunduğum örnek kararda görüldüğü gibi aldatılan eşin, eşinin kendisini aldattığı kişi aleyhine tazminat hakkını doğuran hukuki gerekçeler ( kusur,kişilik haklarına ağır saldırı,zarar ve illiyet bağı gibi ) aldatan eş için de geçerli olup , manevi tazminatı doğuran eylemi birlikte gerçekleştirdiklerinden her ikisinin kusurlu davranışının manevi tazminat istemine konu olacağını düşünüyorum. T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2004/10434 K. 2005/4506 T. 28.4.2005 • ZİNA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( Dava Dışı Eşi İle Davalı Arasında Bir Yakınlaşma Bulunduğu Anlaşılmasına Göre Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Kabulü Gereği ) • EŞİN RIZASIYLA YAPTIĞI ZİNA ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği ) • AİLE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Zina Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği ) 818/m.49 ÖZET : Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun değildir. DAVA : Davacı Muzaffer Gelir vekili Avukat Ahmet Canbaz tarafından, davalı Erol Gelir aleyhine 25.2.2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 27.1.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: KARAR : Davacı, dava dışı eşi ile davalının cinsel ilişkiye girerek zina eyleminde bulunduğunu, eşine karşı boşanma davası açtığını, davalı hakkında hazırlık soruşturması başlatıldığını, olay nedeniyle yuvasının dağıldığını, eylemin namusa yönelik yüz kızartıcı suç oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece; davacının iddia ettiği zina eylemi kabul edilse dahi boşanmaya sebep olan eylemin davacının eski eşinin zina eylemi olduğu, davalının eylemi ile davacının boşanması ve zina nedeni ile namus ve şerefinin ihlali söz konusu olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davalı hakkında davacının eşinin ırz ve namusuna tasaddide bulunmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan ceza davası sonunda; davacının eşi ile davalı arasında geçen telefon görüşmelerinin süresinin rahatsızlık boyutunu aşan uzun görüşmeler olduğu, davacının eşi ile davalı arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olduğu kanısına varıldığı, davalının cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan davalının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
12-01-2008, 12:01 | #5 |
|
Peki savcılıktan talep edilirse ikisinin karşılıklı telefon görüşmelerinin ve mesajlarının dökümanı çıkartılabilirmi? çıkarıldığı taktirde bunlar mahkemece kanıt olarak sayılırmı? Ve eşimin bana tedbir olarak açabileceği karşı davalar nelerdir? kazanma oaranı hangimizin yüksektir?
|
12-01-2008, 17:45 | #6 |
|
Evvelce verilmiş bir dinleme kararı olmadığı için, Mahkemenin vereceği karar üzerine alınacak döküm yalnızca konuşma ve mesajlaşmaların sayı ve tarihleri bakımından alınabilir, içerik bilgisi edinilemez. Ancak bu dahi aldatmaya yönelik olarak ispat uğraşınızda yan delil olarak yararınıza olacaktır.
Eşinizin size karşı tedbir olarak açabileceği davadan kastınızı anlayamadım, eğer döküm talebinizle ilgili olarak düşünüyorsanız, yasal çabanızı gösteriyor olduğunuzdan, yasal hakkınız olan bu istemniz nedeniyle size ayrıca bir dava açması (açsa da başarılı olması) düşünülemez. Aldatmayı kanıtlamanız önemli. Bu da açacağınız boşanma davasında ispatlamanız gereken bir konu. Bu nedenle esasen savcılıkla işiniz yok. Eğer zinayı kesin biçimde kanıtlama şansınız yoksa (bu konuda sizi bizzat bir avukat yönlendirmelidir, bu nedenle mutlaka avukat edinin, mali durumunuz uygun değilse baro temsilciliğine müracaat edin) , zinanın yanı sıra evlilik birliğinin temelinden sarsılması gibi boşanma nedenlerine de dayanmalısınız. Saygılarımla... |
14-01-2008, 16:36 | #7 |
|
verdiğiniz cevaplar için çokk teşekkür ederim.
bir sorum daha olucak yanıtlarsanız çok sevinirim. ben asıl beni aldattığı bayana dava açmak istiyorum.ama çoğu kişi kazanamayacağımı söylüyor. kazanmak için ne olmalı yada ne yapmalıyım? kazanamasamda o bayanı biraz uğraştırmak istiyorum.sanırım herhalükarda dava açtığım için mahkemeye gelmek zorunda.gelmesse mahkeme uzar bildiğim kadarı ile.yada geldiğini düşünürsek 1. mahkemede hakim berat kararı verirmi? vermesse ortalam kaç mahkeme sürer? bide baro avukatlarına nasıl ulaşabilirim? |
14-01-2008, 20:20 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn.Katılımcı,
Eşinizin birlikte olduğu kadına nasıl bir dava açmayı düşünüyorsunuz,ne talep edeceksiniz? Bildiğiniz gibi zina Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenlenmemiştir.Bir ceza davasının açılması için şikayette bulunmanıza,elbette yasal engel yok,fakat savcının dava açma olasılığının olmadığını düşünüyorum. Bu durumda hukuk mahkemelerinde manevi tazminat davası açmak akla gelebilir. Kişisel olarak,evlilik birliğine karşı sadakat yükümlülüğünün eşinizde olduğunu düşünmekteyim. Eşinizin birlikte olduğu kadına dava açmanız durumunda tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceğine mahkeme karar verecektir. Bu konudaki tartışmalar için: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13067 Yargılamada karşıtarafın eyleminden zarar gördüğünüzü ispatlamanız gerekmektedir. Her aşamadabir avukkattan hukuki yardım almanızı,mali durumunuz uygun değil ise bulunduğunuz ildeki baro adli yardım servisine başvurmanızı öneriyoruz. Adliye telefonlerı: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=4914 İstanbul için adli yardım: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=12960 Adli yardımın işleyiş süreci için: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=20827
|
16-01-2008, 20:29 | #9 |
|
Katılımcı bayanın,eşinin kendisini aldattığı bayana karşı tazminat davası açıp açamayacağına dair sorusuna Yargıtay"ımız 1960 lı yıllardan bugüne kadar süren ve tekrar eden görüşleri ile olumlu yanıt vermektedir. Genelde aldatan eşe karşı boşanma davası açılıp bu sadakatsizlik nedeniyle manevi tazminat istendiği için ve uygulamada biz hukukçuların da vatandaşları bu hakları konusunda bilgilendirmekte ve uygulamayı yaygınlaştırmakta
eksiği olduğu için konu yeterince bilinmemekte ve işlenmemektedir. Habibe Hanımın da haklı olarak değindiği gibi en büyük sorumluluk,yasal sadakat yükümlülüğü bulunan eştedir. Ancak,diğer bayanın da,soru sahibi evli bayanın evlilik birliği ile korunan aile çıkarlarına ve değerlerine saygı gösterme borcu yine yasadan kaynaklanmaktadır. Herkes topluma dahil diğer bireylerden,kendisinin manevi değerlerine saygı gösterilmesini istemek ve beklemek hakkına sahiptir.Evli olduğunu bildiği bir erkek ile ilişkiye giren bayan ,onun eşinin manevi değerlerini ve yasal koruma altında bulunan, evlilikten beklemekte haklı olduğu manevi çıkarlarını zedelemektedir. Bu yükümlülüklere aykırı hareket,BK anlamında manevi tazminat borcu doğuracaktır. Böyle bir durumda eşine karşı boşanma davası açabileceği gibi,boşanma davası açmadan sırf bu olaydan ötürü zedelenen kişilik hakları nedeniyle BK hükümlerine göre hem eşine hem de diğer bayana,dilerse birine,dilerse ikisine birlikte manevi tazminat davası açabilir. Sayın Konuk ; Böyle bir davayı kazanma şansının yüksek olduğunu,bu soruya cevap olabilecek tartışmalardan THS Meslektaş Soruları kapsamında tartışılan Kadın,Terk,Aldatma,Manevi Tazminat başlıklı konu kapsamında aktarılan Yargıtay kararlarından ve bu kararların dayandığı görüşlerden izleyebilirsiniz. |
17-01-2008, 08:49 | #10 |
|
evli erkeğin beraber olduğu kadının hiç mi hakkı yok
|
17-01-2008, 20:37 | #11 |
|
Sn.Katılımcı
Kadının evlilik akti olmaksızın bir erkekle (erkek evli olabilir veya bekar olabilir)birlikte yaşamayı seçmesi durumunda aile hukuku kapsamında olan bazı haklardan yararlanamaz.Örneğin tedbir ve yoksulluk nafakası isteyemez,mal rejimi tasfiyesi isteyemez,mirasçı olamaz. Fakat evlilik aktinin olmaması ; insanın insan olmaktan kaynaklanan temel insan haklarından kadınların yararlanmasına da engel değildir.Her yurttaş gibi haklarını talep edebilir,adalete ulaşım olanaklarından yararlanabilir. Örneğin;Bu birlikteliği istemediği halde ,zorlanmış veya kandırılmış ise genel hükümlere göre manevi tazminat ,maddi zarar sözkonusu işe maddi tazminat talep edilebilir. Yine gebelik durumunda doğum öncesi ve sonrası geçim giderlerini,doğum giderleri talep edilebilir. Çocuk için babalık davası ile babalığın hükmen tesisi ,çocuğun babasının nüfus hanesine kaydı ile baba soyadını taşıması sağlanabilir.Ayrıca onsekiz yaşına kadar da iştirak nafakası istenebilir.Evlilik dışı doğan çocuk,evlilik içi doğan çocuklar gibi veya onlarla birlikte eşit payda mirasçı olabilir. Birlikte yaşamak şiddet konusunda da koruma sağlayabilir.Nitekim Türk Ceza Kanunu 232.maddesi düzenlemesinde "evlilik ve eş" kavramlarını anmadan " Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."diyerek uygulanması muhtemel şiddet konusunda yaptırım getirmiştir. Yine TCK Md.233/2 gereği Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir şeklinde düzenlemenin de hatırlanmasında yarar görüyorum Genel anlamda konusu suç teşkil eden eylemlerden de şikayet hakkı elbette buradada geçerlidir. Not: KAHDEM alanı ;kadınların karşılaştıkları ve yaşadıkları hukuki sorunlar konusunda destek vermeyi amaçlar. Katılımcılarca yazılan mesajın konusu suç teşkil etmedikçe ve temel insan haklarına aykırı bir nitelik taşımadığı sürece yayınlanır ve soru soranın kişisel durumu hiç bir şekilde yargılanmadan,suçlanmadan yanıtlanmaya çalışılır. Bu konu ile ilgili sorular soran ve yanıt vererek KAHDEM e katkı sağlayan herkese teşekkürü borç bilirm. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tapu tashihi açılamazsa ne davası açabilirim | sarissa | Meslektaşların Soruları | 9 | 18-11-2018 15:16 |
davaları nasıl açabilirim | av.yunus | Meslektaşların Soruları | 4 | 30-04-2007 20:51 |
Aldatan kocaya kötü haber | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 1 | 11-08-2006 23:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |