11-12-2007, 12:02 | #31 |
|
İstanbul'da köprünün trafiğinden sıkılan vatandaş sinirlenip arabadaki eşyalarını alıp arabadan iniyor ve elini kolunu sallayarak arabalar arasından geçip gidiyor.
Köprü trafiği biraz açılıp ilerlemeye başlayınca tek bir araba aralarında durmuş buluyorlar.. Trafik polisi arabanın yanına vardığında şaşırarak arabanın anahtarlarını kontağın üstünde bulup arabayı çekip sahibine haber veriyorlar.. "Çalınmış olan arabanızı bulduk" Hikayenin geri kalan kısmını tam olarak bilmiyorum ama o beyfendinin bir daha araba kullanmadığını duydum.. Ne zaman trafik tıkansa bu olay aklıma gelir.. Acaba derim arabayı burada bırakıp gitsem mi? |
11-12-2007, 13:37 | #32 |
|
Sevgili Gülümse "Antonia'nın Yazgısı" adıyla gösterilen filmi anımsar mısınız? Filmin en ilginç sahnesi Antonıa'nın "katana" üzerindeki arkadan çekilmiş muhteşem görüntüsünü?
Toplumlar kadınların "at"a da "bisiklet"e de binmelerini yasaklamışlardır. İngiliz kadınların yan oturuşu da bundan olsa gerek diye düşünürüm.(Bir de kız çocuklarının ağaca tırmanmasını..) Araba kullanmak "daha masum, daha az cinsellik" taşıyor. Bu konuda söyleyecek çok şey var ama site kuralları dışına çıkmamak için devam etmiyorum. |
11-12-2007, 13:42 | #33 |
|
"Eski devirlerde kocaman tek bir tekerlek üstünde duran küçücük bir koltuk olurmuş. Ona nasıl biniliyormuş, nasıl kullanılıyormuş halen çözebilmiş değilim"
Bunu bilmeyecek ne var? Adam koltuğa oturur karısı önden çeker veya arkadan iter. İşte bu kadar basit! |
11-12-2007, 13:57 | #34 |
|
Sayın Ayşegül Kanat ne demek istediğinizi gayer iyi anlıyorum..
Çocukken bir köy düğününe gitmiştim.. Gelin ağlayıp duruyor.. Önce nedenini anlamımıştım.. Sonra geleneklerin böyle olduğunu anlayıp çok şaşırdım.. Gelin ağlama arasında anneme "Ben at ile gelin olmak istemiştim ama oğlan tarafı araba göndereceklermiş ne dersin nazlanayım mı?" dedi.. Annemse sen bilirsin istersen arabaya binmeye bilirsin.. Sonunda gelin alayı beyaz bir impala ile geldi.. Gelin camdan bakıp "Aaa güzelmiş" dedi.. Ardında o kadar nazlandı ki çocuk kafam karıştı gelin arabadan mı yoksa at yüzünden mi nazlandı diye düşünmüştüm.. Ama dün gibi o beyaz araba gözümün önünden gitmeyen görüntülerden bir tanesi oldu.. |
11-12-2007, 14:20 | #35 |
|
Arabadır o, araba.
Turan paşam, Lpg de bir şey mi? Ben iki katlı Ferrari ya da Station Ferrari olur mu acaba diye araştırıyorum artık. )) |
11-12-2007, 14:32 | #36 | |||||||||||||||||||||||
|
Adam evli değilse bisiklete binemeyecek mi? |
11-12-2007, 14:35 | #37 | |||||||||||||||||||||||
|
Ne yiğit adamlar, ne güzel tıkır tıkır görevini yapan insanlarımız varmış. Varmış işte... |
11-12-2007, 15:56 | #38 | |||||||||||||||||||||||
|
Mümkünse bırakmadan önce "bırakacağım" diye bize haber veriniz. Daha da önemlisi içine bir imzalı not koyunuz " bu arabanın mülkiyeti bulana ait olmak üzere terk edilmiştir" diye.. |
11-12-2007, 16:04 | #39 |
|
paşam aslında şunu rica etsek, işi riske etmesek diyorum: " bu arabanın mülkiyeti Lololistan hazinesine ait olmak üzere terk edilmiştir. Bulan, paşalar paşası tarafından cezalandırılmazsa, kendini şanslı addetmelidir. "
|
11-12-2007, 22:29 | #40 |
|
Sanırım arabamızı hangi amaçla aldığımızı unutup, klasımıza modaya uygun arabalar almayı tercih ediyoruz.. Hatta çevremizdeki insanları giyimleri gibi araba markaları ile değerlendirmeyi tercih ediyoruz..
Seçtiğimiz araba renkleri bile modaya uygun.. Yeniliklere kapalı emliyete yönelik aksesuarlardan arındırılmış, ama jant ve lastik donanımlarına önem verilmiş arabaları seçiyoruz.. Yoksa yanılıyormuyum?.. |
11-12-2007, 22:33 | #41 |
|
Yanılmıyorsunuz!
|
11-12-2007, 22:39 | #42 |
|
Bence feci bir biçimde yanılıyorsunuz. günümüzde otomobil statü belirleyen bir simge değildir. Yolda giderken lüks araçları kullanan tiplere bakarsınız 10 araçtan en fazla 3 veya 4 'ü düşündüğümüz manada statü sahibidir. Diğerleri ağır abilerdir. Bu nedenle;
1. Otomobil uçar gider, 2. Onun arabası var, 3. Herkesin bir babası var, 4. Rahmi Koç'un babası Vehbi Koç'tur, 5. Ferrarisini satan bilge sözde bir hukukçudur, 6. Hukukçular her şeyin en iyisine layıktır, 7. Bir gün ülkemizde herhangi bir hakim veya savcının lüks bir Ferrariye bindiğini ve bunun normal karşılandığını görürsem, bu ülke gerçek bir hukuk devletidir artık diyeceğim. Bu kadar! |
11-12-2007, 22:51 | #43 |
|
Bence de O kadar
|
11-12-2007, 22:59 | #44 |
|
kıskanma çalış seninde olur
|
11-12-2007, 23:00 | #45 |
|
bu bölüme birazda araba duvar yazıları yazalım dostlar
|
11-12-2007, 23:00 | #46 |
|
Ramhetli de sollamıştı!
|
11-12-2007, 23:02 | #47 |
|
Nazar etme ne olur! Çalış seninde olur!
Bir de şirket arabalarının arkasında yazan şu yazılar beni çok güldürür; hatalıysam, falanca no'ya bildirin! Ama genellikle o no'ların bir kısmı meçhul! kişilerce silinmiş olarak yer alır... |
11-12-2007, 23:36 | #48 |
|
Bir kamyon şoförü de arabasının arkasına hatalıysam ara diye cep nosunu yazmış. Arkadaşın birisi numarayı arayınca aracı süren kamyon şoförü telefona çıkmış, bir de küfür etmiş. )) (Ben hata yapmadım diyerek)
|
11-12-2007, 23:37 | #49 |
|
Evet. Nazar etme ne olur? Çalış senin de olur!
Valla yaa... |
11-12-2007, 23:47 | #50 |
|
Sollama beni sollarım seni
|
12-12-2007, 08:58 | #51 |
|
Kamyon yazısı:
Oğullarım: Ahmet, Mahmut, Hüseyin, Murat, Kamil, Ejder Kızlarım: Hayriye, Nafile, Hülya, Kibar, Naciye Kamyoncu Süleyman Ps: Yani adama helal olsun demek lazım. Sen hem yolları aşındır gece gündüz. Hem de bu fani ve kısa ömre 11 evlat sığdır. Helal olsun! ) |
12-12-2007, 13:34 | #52 |
|
Aykırı olmakta yarar var:
Ünlü bir kamyon markasının genel müdürü yapılan bir toplantıda aklına takılan şu soruyu sorar(Yıl:1970): Ülkenizin en zengin taşıt kuruluşu "Maşallah" şirketi midir? Çünkü bütün kamyonlarda bu isim yazılı.. Şimdi de gruba katılım: Geçmiş yılların en işlek karayolunda bir bez afiş:Sürat felaket, traş zerafettir(afiş sahibi, köy berberi). Benim en sevdiğim söz: Yine mi sen? |
12-12-2007, 20:25 | #53 |
|
Babamın canı sağolsun
|
13-12-2007, 10:50 | #54 |
|
O şimdi asker.
|
13-12-2007, 12:51 | #55 |
|
Bildiğim kadarı ile kamyon ve minibüslere yazılan yazılar yasaklandı.. Yazanlara da çiddi cezalar veriyorlar..
|
13-12-2007, 13:17 | #56 |
|
Eskiden araba kullanan bayan sürücüler o kadar azdı ki.. İnsanlar bayan sürücüleri elleri ile gösterir yada birbirlerine, "biliyormusun bugün araba kullanan kadın gördüm" derlerdi..
Ama şehirler arası yollar halen erkek sürücülerin hakimiyetinde.. Bundan 7-8 sene önce çocuklarım ile şehirler arası yolculuk yaptığımda insanlar şaşırırlar, hatta benzin istasyonlarında değişik tepkiler gösterirlerdi.. Buna da insanlar alıştılar.. Ama yinede kötü hava koşullarının tek tür şöförü var o da erkekler.. Karlı ve sisli bir havada Ankara'ya gidiyorum, Tem yolunun girişinde polisler arabaları durdurup zincirlerinin takılmasını sağlıyorlar bir yandan arabaları yol durumu hakkında uyarıyorlardı.. Sıra bana geldiğin de polis duraladı. Nereye gittiğimi öğrenmek istedi.. Hedef Ankara.. Sanki afacan bir çocuğun annesine benzeyen panik bir sesle dikkatli olamamı rica etti. Yol koşulları yüzünden zaten fazla araba yoktu.. Ama ne zaman bir yerlerde duraklasam herkez cam suyumu değiştirmeye arabamı yıkamaya gönüllü oldu.. Ankara'ya vardığımda ise çocuklarım büyük bir gururla anlattılar. Sis ve kar yüzünden bir iki araba vardı ama en yüreklisi bizim annemizdi.. |
13-12-2007, 15:33 | #57 | |||||||||||||||||||||||
|
Aslında iş bilmezliktir bu. Niye yasaklıyorsun? Yasaklayacağına, şöyle yap: İlan ve reklam yönetmeliğini değiştir ve kamyon yazılarını da ilan ve reklam statüsüne sok ve kes makbuzu... Yıllık gelir gelsin. Ödemek istemeyen silecektir zaten. En akıllı saygılarımla. |
07-01-2008, 16:26 | #58 |
|
Araba kullanmak bazılarımız için dinlendici, bazılarımız için ise yorucu bir meşgale..
Mesela eşim araba kullandığında kendisini dinlenmiş hissettiğini söyler. Hele uzun yola çıktığımızda tüm dikkatini araba kullanmaya vererek büyük bir hızla araba kullanır. Bense kadınlara yapıştıralan "araba kullanmak dışında her şeyle ilgilenen" yaftasından kurtulmak istercesine sadece yolla ilgilenirim. O yüzden araba kullanmak benim için güzel manzaraları kaçırmak, o zevkten mahrum kalmaktır. Yani bana göre hızı ve ani hareketleri ile korkutmayan kişiye direksiyonumu emanet edebilirim.. |
25-01-2008, 13:34 | #59 |
|
Eş, dost, ahbap ve tüm tanıdıklar sözleşmiş gibi aşağı yukarı aynı dönemde ehliyet almıştık. Hepimizin kendine göre hoş ve komik öyküsü vardı.
Ama bir arkadaşımız hepimizi sollamıştı. Üsküdarın dar sokaklarının bazıları merdiven olarak devam eder. Eğer yolu bilmiyorsanız bir anda yokuşun devamının merdiven olduğunu görür büyük bir panikle oradan kaçardınız.. (Eee ne de olsa yokuş yukarı kaydırmadan arabayı geri almak büyük bir marifetti)... Bu arkadaşımız yine o sokaklardan bir tanesi girmiş ama geri dönmek yerine araba ile merdivenden inmeyi tercih etmişti. Çevredeki yayaların şaşkın bakışları arasında tüm merdivenleri aşağı kadar inivermişti. Demek araba denen şey, merdiven de iniyormuşta haberimiz yokmuş diye uzun süre aramızda şaka konusu olmuş, bol bol gülmüştük... |
27-01-2008, 18:35 | #60 | |||||||||||||||||||||||
|
Amaçla aracı karıştırmamak gerek
Toplum olarak araçla amacı karıştırırız. Araba bir ulaşım aracıdır. Misyonu insanın ve eşyanın taşınmasıdır. Ancak bir kaç hususa dikkat çekmek istiyorum. 1-Bir şey satın almakla bir şey olmak aynı değildir. Bir mercedes satın almakla mercedes değerinde kendini üstün görmek analitik mantığı gelişmemiş insanlara has ilkel bir duygudur. Araba bizim hayatımızı kolaylaştırır ama insani değerimizin yükselmesinde rolü yoktur. 2-Adil gelir dağılımının olmadığı bizim gibi ülkelerde ekonomik seviye ile kültürel seviyenin ters orantılı olması ciddi sorunlara yol açmaktadır. Hak edilmemiş bir zenginliğin görgüsüzlüğü içinde en lüks arabalarda şehir magandaları olmadık çılgınlıklar yapmaktadır. 3-Pahalı bir araba güç ve prestij gösterisi olarak kullanılmaktadır. Trafik polislerinin bile bunlara rahat ceza yazması oldukça zordur. Araba ulaşım aracı değil aynı zamanda posta koyma, güç kullanma ve ezme aracı olarak da kullanılmaktadır. 4-Petrolü dışardan almaktayız. Arabaların hemen hepsi yabancı markalıdır. Durum böyle olmakla birlikte bütün birikimlerimizi ilk etapta bir arabaya bağlamak gibi zaafiyetimiz var. Bu ülke insanının birikimlerini üretime dönüştürmesi gerekliliği varken dışa bağımlı tüketime yönelmesi bizi her geçen gün dahada fakirleştirmektedir. Selamlar. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
haricen araba satımı | SMK38 | Hukuk Soruları | 5 | 05-03-2008 17:55 |
Araba Hasarı | ALİ TANRIKUT | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 16-03-2002 18:12 |
Araba Devri | Evrensel | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 27-02-2002 17:23 |
Yanan Araba Hakkında | ALİ | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 27-02-2002 16:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |