24-04-2004, 17:12 | #1 |
|
Tacizci Uzaklarda Değil !!!
Tacizciyi uzaklarda aramayın!
‘İstismarcıların genellikle yaşlı ve yabancı erkekler ile sokaktaki serseriler’ olduğu inancı yanlış... Taciz olaylarının yüzde 80-95’inde fail, 20-45 yaşlarında, çocuğun tanıdığı, evli ve çocuklu erkekler. Ankara (ntvmsnbc) AA 19 Nisan 2004 — Çocuklar, sanılanın aksine cinsel istismar konusunda yalan söylemiyor. Cinsel tacize uğrayan çocukta, parmak emme ve tırnak yeme alışkanlığı dikkati çekiyor. Bulantı, karın ve baş ağrısı ile uyku bozukluğu görülüyor... Çocukların cinsel istismarına ilişkin bazı yaygın kanılar, gerçeği yansıtmıyor. Örneğin, genellikle yaşlı ve yabancı erkekler ile sokaktaki serserilerin taciz olayına karıştığı sanılırken, bulgular, failin, yüzde 80-95 oranında 20-45 yaşlarında, çocuğun tanıdığı, evli ve çocuklu erkekler olduğunu ortaya koyuyor. Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü, çocuklara yönelik cinsel taciz konusunda öğrenci, öğretmen ve velileri bilgilendirmek amacıyla kitapçık yayımladı. Akademisyenlerin görüş ve araştırmalarına yer verilen yayında, çocuğun cinsel istismarı, “kendisinden en az 4 yaş büyük bir kişi tarafından cinsel haz alma amacıyla zorla ya da ikna edilerek cinsel etkileşime maruz bırakılma” olarak tanımlandı. Buna göre, cinselliği kışkırtan konuşmalardan, cinsel organ teşhirciliği, çocuğun cinsel ilişki ya da pornografi malzemesi yapılması, tecavüz ya da ensest türü değişen eylemlerin tümü, “çocuğun cinsel istismarı” sayılıyor. Çocukların fiziksel muayenesinin, istismardan sonraki ilk 72 saat içinde yapılması gerekiyor. ABD’de gerçekleştirilen bir araştırma, ergenlik öncesi kız çocuklarının yüzde 25’inin, erkek çocuklarının da yüzde 15’inin en az bir kez cinsel istismara maruz kaldığını gösteriyor. DOĞRULAR VE YANLIŞLAR Cinsel istismarın çocuğun ruhsal ve fiziksel sağlığı açısından ciddi zararlara yol açtığı vurgulanan kitapçıkta, konuya ilişkin yanlış ve doğru toplumsal kanılar şöyle aktarıldı: Yanlış: İstismarcılar, genellikle yaşlı ve yabancı erkekler ile sokaktaki hırpani serserilerdir. Doğru: Olguların yüzde 80-95’inde, fail, 20-45 yaşları arasında, kurban tarafından tanınan, evli ve çocuklu erkeklerdir. Yanlış: Çocuklar, cinsel istismarı hayal güçlerinin genişliği nedeniyle uydururlar. Doğru: Çocuklar, bu konuda genellikle yalan söylemezler. İlk kural: Çocuğa inanmak. Yanlış: Evden kaçan çocuklar, ihmal edilmiş çocuklar potansiyel kurbanlardır. Doğru: Kurbanlar her sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel gruptan gelen kız ve erkek çocuklardır. Yanlış: Parklar, genel tuvaletler, ıssız ve karanlık sokaklar, karanlık yerler, boş inşaat sahaları tehlikeli bölgelerdir. Doğru: Olayın olduğu yer genellikle ev, okul, ev ile okul arası yol gibi çocuğun içinde bulunduğu yakın çevredir. ÇOCUKTA GÖRÜLEN PSİKOLOJİK SORUNLAR Cinsel istismar gören çocuklar üzerinde yapılan araştırma, taciz olayının çocukların psikolojisine büyük zarar verdiğini gösteriyor. Çocuklarda cinsel istismardan hemen sonra ve kısa dönem tepkilerinde yoğun korku ve kaygı gözleniyor. Uyku bozuklukları, uykusuzluk, kabus ve özellikle kadın kurbanlarda erkeklerden “fobik kaçınma”ya rastlanıyor. Bulantı, kusma, karın ve baş ağrıları gibi yakınmalar ortaya çıkabiliyor. Depresyon, sıklıkla görülüyor. Ensest ilişkiye maruz kalan çocuklar ise yetişkinlerle güven ilişkisi kuramıyor. Genelleme sürecinde diğer yetişkinleri de güvenilmez buluyor. Çocuk, cinsel örselenme hatıralarına set çekebilmek için inkar ya da o duygunun izolasyonu gibi yöntemlere başvuruyor. Bu yaklaşım, çoğul kişilik bozukluğuna yol açabiliyor. CİNSİYETİNE DE ETKİ EDİYOR Kitapçığa göre, cinsel istismar, çocuğun cinselliğine ve cinsiyet özdeşimine de çok olumsuz etki yapıyor. Bu olay, çocukların cinsel dışavurum ve hiperseksüaliteye yönelmelerine neden oluyor. Çocuklar, cinsel travmayla baş etme tekniği ve doyum sağlama ihtiyacı nedeniyle bu yola başvurabiliyor. Kız ve erkek çocuklarda, yaşadıkları bu travma sonrasında cinsiyet değiştirme eğilimi görülebiliyor. Kitapçıkta, bu durum şöyle anlatılıyor: “Kız kurbanların kendi cinsiyetlerinden mutsuzluk duydukları ve kuvvetle erkek çocuk olmayı tercih ettikleri bildirilmektedir. Bazı çalışmalarda, kız kurbanların homoseksüel davranışlarının, erkeklerle cinsel aktivitede genel kaçınma davranışı ile ilgili olduğu savunulmaktadır. Cinsel örselenmiş erkek çocuklarda kadınsı davranışlar, kadın olma istekleri görülebilir.” ÇOCUĞA GÜVEN VERİN Kitapçıkta, cinsel istismara maruz kalan çocuğa yaklaşımda anne-babalar ve öğretmenlerin dikkat etmesi gereken noktalar da belirtiliyor. Buna göre, yetişkinlerin çocuğa sakin ve soğukkanlı yaklaşması, “olayda çocuğun hiçbir suçu olmadığını” vurgulayarak güven aşılaması büyük önem taşıyor. Yetişkinlerin, tacize uğrayan çocuğu dinlerken dikkat etmesi gereken noktalar şöyle sıralanıyor: Çocuğu sakin ve baş başa kalabileceğiniz bir yere alın. Çocuğa gereksinim duyduğu zamanı ayırın. Sakin, soğukkanlı, dikkatli, kabul edici, anlayışlı, sözünü kesmeden, arada açıklayıcı sorular sorarak dinleyin. Kesinlikle suçlayıcı ya da yargılayıcı anlatımlardan, jest ve mimiklerden kaçının. Çocuğa, hazır olmadığı ayrıntıları anlatmaya zorunlu olmadığını ancak isterse her şeyi dinlemeye hazır olduğunuzu söyleyin. Anlattıklarının okulda ya da diğer çevrelerde duyulmayacağı güvencesi verin. “...değil mi?” ya da “...mi oldu?” biçiminde biten yönlendirici sorulardan kaçının. Çocuğa, başına gelenlerde bir suçu olmadığını, durumun onun yaptığı ya da yapmadığı bir şeyle ilişkili olmadığını mutlaka vurgulayın. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
O artık savcı değil | Seyda | Hukuk Haberleri | 12 | 14-11-2006 09:53 |
Velayette baba ayrıcalılklı değil | Av.Ayşe | Hukuk Haberleri | 0 | 16-08-2006 19:58 |
İnanmak İşten Değil!! | Desarac | Hukuk Sohbetleri | 0 | 09-06-2004 10:19 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |