|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
13-09-2007, 17:31 | #1 |
|
Sözleşme Olmadan Mecurda Oturan Akraba Tahliye Edilebilir Mi?
Sevgili Meslektaşlarım,
Müvekkilin kayınpederi, bankadan kredi çekiyor ve müvekkilimi de kefil olarak gösteriyor. Ayrıca kendi evinin değeri yüksek olduğu için kayınpeder kendi evini müvekkilime satıyor ve müvekkilimde kendi evini kayınpederine satıyor. Anlayacağınız evleri değiş tokuş ediyorlar. Daha sonra kayınpeder bankaya benim müvekkilden satın aldığı evi ipotek göstererek kredi alıyor. (Benim müvekkil de kefil) Sonuçta kayınpeder borcu ödeyemiyor ve ev ipotek verilen ev satışa çıkıyor. Dolayısıyla benim müvekkilimin oturduğu ev satışa çıkacak. O da kayınpederini evden (kendi evinden) tahliye ettirmek istiyor. Aralarında herhangi bir kira sözleşmesi yok, ayrıca kira da ödemiyor kayınpeder. Müvekkilin tek istediği en hızlı şekilde tahliye. Tahliye için ne önerirsiniz? Bu arada tahliye edilecek ev bağımsız daire. Öncelikle noter ihtarnamesi çekip tahliye için süre vericem.Ardından sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası. Önerebileceğiniz başka bir yol var mı?Ya da izlediğim yol doğru mu?Tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Saygılarımla |
13-09-2007, 17:53 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Hukuki sebep olarak ne göstereceksiniz? Saygılarımla |
14-09-2007, 09:57 | #3 |
|
Ben olayın hukuki boyutunun zayıf olduğunu düşünüyorum.Çok karmaşık ve can sıkıcı ilişkiler.İnsanlar olayları nasıl bu hale getirirler ve sonra hukuktan çözüm beklerler.Anlamak zor.Size kolay gelsin.Nasıl tahliye ettireceksiniz bilmiyorum ama bana başka bir çözüm daha makul geldi.Müvekkiliniz yasal olarak kendisinin olan ancak kayınpederinin oturduğu evi satsın, satışa çıkan kendi evini ihalede alsın.Daha karlı çıkar.Saygılarımla.
|
14-09-2007, 11:05 | #4 |
|
Eğer soruyu yanlış anlamadıysam.Kayınpederin oturduğu ev sizin müvekkile ait,bu durumda tahliye değilde meni müdehale iztenmesi daha uygun ve pratikte daha hızlı bir yoldur.Üstelik dava tarihinden sonra da ecri misilde talep edilebilir.Şimdi den kolay gelsin.Başta rıza gösterilmesi meni müdehale davası açmaya engel değil sadece ecri misil talep edilemez bu konuda aklınız karışmasın.Eve kira aktine dayanmaksızın haksız elatma mevcut.
|
14-09-2007, 11:08 | #5 |
|
bunlar gerçekten can sıkıcı işler.size yanlış bir fikir vermek istemem ama fuzili işgal yoluna başvursanız kaymakamlığa başvursanız nasıl olur diye düşünüyorum....başarılar dilerim
|
14-09-2007, 11:33 | #6 |
|
Tapu kayıtları iptal edilinceye kadar geçerli olup , maliki lehine ayni hak sağlar.
Akit tablosunda satış olarak gösterilen bir sözleşmenin aksi veya başka koşullara tabi olduğu ancak yazılı delil ile ispat edilebilir. Davalı kişi şimdiye kadar o taşınmazda tapu malikinin (izni ve hoşgörüsü ) ile oturmuştur. Tapu maliki bu müsaadesini ve hoşgörüsünü her zaman geri alabilir ve ortada kira sözleşmesi de bulunmadığından oturan kişinin müdahalesinin önlenmesini isteyebilir. Karşı taraf ta kendi adına tapuda kayıtlı olan yer hakkında aynı şekilde davranabilir. Bana göre , ihtarname gönderilmesi de gerek yoktur. İhtarname kötüniyetinin ispatı dolayısı ile ecrimisil talebi için gereklidir. Oysa müd. önlenmesi davası için kötüniyetin ispatına da gerek yoktur. Dava dilekçeçesinin tebliği (izin ve hoşgörünün ) geri alındığı anlamını taşır. Buna rağmen ihtarname tebliğinin de bir zararı mevcut değildir. Dava ; tapuya dayalı müdahalenin önlenmesi şeklinde olmalı ve dairenin değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır. Diye düşünüyorum. Saygılarımla. |
14-09-2007, 12:44 | #7 |
|
Bu durumda meni müdahale davası açmalıyım. Bu konuya ilişkin elinde yargıtay kararı olan meslektaşlarım iletirlerse çok memnun olurum.
Herkese Çok Teşekkürler |
14-09-2007, 13:17 | #8 |
|
T.C.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1997/1-786 K. 1997/988 T. 26.11.1997 • ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Davacının Rızasıyla Anılan Yerde Oturan Davalının Rızanın Geri Alınmasına Rağmen Taşınmazdan Ayrılmaması ) • ECRİMİSİL ( Tapuda Malik Olan Kimse İle Davalı Arasında Kira Sözleşmesi Olmadığından İhtarın Tebliğinden İtibaren Ecrimisile Karar Verilmesinin Gerekmesi ) • KİRA İLİŞKİSİ ( Tapuda Malik Olan Kimse İle Davalı Arasında Kira Sözleşmesi Olmadığından İhtarın Tebliğinden İtibaren Ecrimisile Karar Verilmesinin Gerekmesi ) 818/m.248 6570/m.1 ÖZET : Tapuda malik görünen kimse ile davalı arasında bir kira sözleşmesi bulunduğunu gösteren bir belirti mevcut olmadığından, davalının anılan yerde davacının rızasıyla oturduğu ve bu rızanın da geri alındığı anlaşıldığından, ihtarın tebliğinden itibaren ecrimisile ve el atmanın önlenmesine karar verilmelidir. DAVA : Taraflar arasındaki "El atmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 22.12.1995 gün ve 1995/41 E.,1995/1873 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 6.5.1996 gün ve 1996/4978 E.,1996/5301 K. sayılı ilamı ile, ( ... Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalı, kiracılık savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davalının savunması yerinde görülerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı kayıt maliki olup, davalı ile aralarında akdi bir ilişkinin olmadığı da açıktır. Toplanan delillere göre, davalının taşınmazda davacının muvafakatine dayanarak ottırduğunun ve muvafakatın 2.12.1994 tarihli ihtarname ile geri alındığının kabulü zorunludur. Öte yandan ihtarnamenin içeriğinde de yanlar arasında bir kira ilişkisinin varlığını gösteren bir ibareye veya kabule rastlanılmamıştır. Hal böyle olunca, el atmanın önlenmesine ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru değildir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma karannda açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.11.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi. T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1994/1-377 K. 1994/431 T. 22.6.1994 • ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Ayni hakkın üstünlüğü ) • AYNİ HAKKIN ÜSTÜNLÜĞÜ ( El atmanın önlenmesi ) • ENKAZ SATIŞI ( Mütemmim cüz ) • MÜTEMMİM CÜZ ( Enkaz Satışı ) 743/m.618,619,633,642 ÖZET : Enkaza yönelik satış, satın alana, enkazın üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyeti üzerinde bir ayni hak bahşetmez. Mülkiyet belgesi olan çap ile üzerinde bulunan ana gayrimenkule tabi olması gereken mütemmim cüzden doğan kişisel hakkın, karşılaşması halinde ayni hakka üstünlük tanınmak suretiyle çözüme ulaşacağı da kuşkusuzdur. Bu itibarla mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle çapa dayalı elatmanın önlenmesi davasının kabulü gerekir. DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "meni müdahale" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.12.1992 gün ve 515-854 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 16.6.1993 gün ve 5150-7984 sayılı ilamı: ( ... Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, sözleşme uyarınca çekişmeli taşınmazdan yararlandığını savunmuştur. Davacı taşınmazın kayden malikidir. Dosyada bulunan noter sözleşmesinden, çekişmeli parsel üzerindeki evin enkaz bedeli üzerinden davalı murisince satın alındığını enkazın ona aidiyetinin belirlendiği bunun yanında, taşınmazdan davacının muvafakatı ile davalı murisin yararlandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, arzın, mütemmimi durumundaki binanın, arzdan ayrı temliki mümkün değildir. Nevarki, mütemmimden yararlanma hakkının devrine engel de yoktur. Nevarki, muvafakatin bir süreye bağlı olmaksızın verildiği düşünülmelidir. Bu durumda kayıt maliki davacının dava açmakla muvafakatını geri aldığı davalının binadan yararlanmasını hukuki dayanağının kalmadığı nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI: Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalıya çekişmeli taşınmaz üzerinde harap vaziyette bulunan evin enkazı satılmıştır. Enkaza yönelik satış, satın alana, enkazın üzerinde bulunduğu taşınmazın mülkiyeti üzerinde bir ayni hak bahşetmez. Mülkiyet belgesi olan çap ile üzerinde bulunan ana gayrimenkule tabi olması halinde ayni hakkı üstünlük tanımak suretiyle çözüme ulaşılacağı da kuşkusuzdur. Bu itibarla mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle çapa dayalı elatmanın önlenmesi davasının kabulü gerektiğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da aynen benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru değildir. O halde Usul ve Yasa’ya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oybirliği ile karar verildi.(kazancı) |
14-09-2007, 15:21 | #9 |
|
acaba dilekçemde davalının bu taşınmazda oturmasına rıza göstermeme sebebimi açıklamak zorundamıyım?Yoksa sedece rıza göstermemek yeterli mi?Mahkeme sebep üzerinde duracak mıdır?
|
14-09-2007, 15:33 | #10 |
|
Rıza göstermediğinizi belirtmeniz yeterlidir. Neden rıza göstermediğinize dair açıklama yapmak gereği olduğunu düşünmüyorum. Mülkiyet hakkına dayanan bir dava açıyorsunuz. En önemli sebep budur. Daha ne olsun. Kolay gelsin. iyi çalışmalar
|
14-09-2007, 17:45 | #11 |
|
sayın bozkara,
Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki 3091 Sayılı Kanunu incelemenizi öneririm. Biz bu Kanun uyarınca yapılan 3 ayrı başvurudan da olumlu sonuçlar aldık. Aynı zamanda bu tür başvurular 15 gün gibi kısa bir sürede sonuçlanıyor. Sonuçta kaybedeceğiniz bir şey yok. Fakat müvekkilinizin de aynı zamanda kayınpederinizin evini kullanması 3091 uygulaması bakımından aleyhinize delil olabilir..Yine de denemekte yarar var diyorum.. saygılarımla |
09-10-2009, 11:06 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
merhaba bu konuya tam 2 yıl önce yazmışsınız.ancak bir araştırma sonucunda gözüme çarptı. bir sorum olacak. 3091 sy. yasa ile tecavüzün önlenmesi istenip bu konuda olumlu karar ve tahliye de çıkarsa. yani mütecavizin eşyaları çıkartılırıp gayri menkul müştekiye geri verilrse daha sonra ecri misil talebinde bulunup izinsiz g.menkulu kullandığı süre için talepte bulunabilecekmiyiz? teşekkürler |
09-10-2009, 11:21 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Tabii ki bulunabilirsiniz. |
09-10-2009, 12:29 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
hızlı cevbınız için teşekkürler. ancak yeni sorularım oldu onu da meslektaşların soruları başlığında yeni konu olarak açtım ve gönderdim. oradan bu konuyu takip eder ilave etmek istediğiniz bir şeyler olursa yazarsanız sevinirim. huzurlu ve mutlu kalın |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ahzu Kabz yetkisi olmadan Vekalet Ücreti icradan tahsil edilebilir mi? | MGDurbin | Meslektaşların Soruları | 33 | 04-01-2012 17:15 |
Boş Arsa (gayrımusakkaf) Tahliye Taahhütnamesi Ile Tahliye Edilebilir Mi? | turgaygoller | Meslektaşların Soruları | 2 | 01-06-2007 12:32 |
Münfesih bir sözleşme iptal edilebilir mi? | emirakif2 | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 30-05-2007 22:30 |
Benzin İstasyonundan nasıl tahliye edilebilir? | avdyg | Meslektaşların Soruları | 1 | 16-05-2007 12:10 |
Yazılı sözleşme olmadığı durumda Kira Bedelinde anlaşamama ve tahliye | avslh | Meslektaşların Soruları | 2 | 02-12-2006 12:36 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |