Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Elini Ver,Nerde Elin?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-07-2003, 00:26   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Soru Dekolte Düşmanı Avukata Dava

Dekolte Düşmanı Avukata Dava

Trabzon’da dekolte giysilere savaş açan 76 yaşındaki avukat Ali Kemal Bayraktar’a Trabzon Barosu Disiplin Kurulu Kararıyla 6 ay meslekten uzaklaştırma cezası verildi.Disiplin Kurulu Bayraktarı’ın açıklamalarının hem cumhuriyetin temel niteliklerine aykırı olduğuna,hem de avukatlık mesleğine zarar verdiğine kanaat getirdi.Bayraktar hakkında Trabzon Ağır Caza Mahkemesi’nde de dava açıldı. Bayraktar’ın “kişilerin namus ve haysiyetine taaruz”suçundan 44 kez cezalandırılması ve “ halkı tahrik ederek suça teşvik etmek” suçu da dahil 20 yıl hapsi istendi.Aldığı disiplin cezasının ilk olmadığını belirten Bayraktar”Mücadeleden yılmayacağım”dedi

Hürriyet Gazetesi 19 Temmuz 2003
Old 24-08-2003, 19:34   #2
av.külcü

 
Rahatsiz

Sayın hykayar;
Dekolte düşmanı avukata dava isimli mesajınızda hiçbir yorum katmadan basındaki haberi olduğu gibi aktarmışsınız.. Sanıyorum gelecek yorumlara göre sizinde yorumlarınız olacak..
Avukata Baro Disiplin Kurulunun verdiği ceza doğrudur, yanlıştır veya eksiktir gibi bir değerlendirmem söz konusu olamaz, bu onların takdiridir itiraz hakkı taraflara aittir.. Yalnız ben avukatı bir kez tv'de seyrettim ve dinledim, inanın başımdan kaynar sular döküldü.. Böyle bir düşünce tarzının bir avukatta olması beni şoke etti.. Sayın Avukat konuşmasında; kentlerdeki boşanmalara kadınların açık saçık dolaşmalarının sebep olduğunu, gerçek bir Türk kadınının kesinlikle tayyör giymesi ve hatta kapanması gerektiğini, bu şekilde giyinmeyen kadınların Türk kadını tipine uygun olmadığını söylüyordu.. İnanın kulaklarıma inanamadım.. Bir avukat ve söylediği sözler...
Eğer bu sözleri doğru kabul edersek kırsal kesimdeki boşanmaları neye bağlıyacağız, tayyör giyinmeyen ve kapanmayan kadınlarımızı hangi milletten sayacağız...
Açıklamaları bence hem cumhuriyetin temel niteliklerine aykırı, hem avukatlık mesleğine aykırı ve bence en önemlisi bütün Türk kadınlarına hakarettir..
Sayın Avukat "Mücadeleden yılmayacağım" demiş.. Bende diyorumki, çağdaş Türk kadınları ve evliliğini çok haklı nedenlerle bitirmek zorunda kalmış kadınlar da onunla ve onun gibilerle mücadeleden yılmayacaklardır..
Saygılarımla..
Old 20-02-2004, 22:25   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Trabzon'da kadın olmanın onurlu yalnızlığı

Adnan Ekinci

17/02/2004
Yaşamınızda 'kötü' denilebilecek türden bir olayın gerçekleşmesi için, hiç de özel bir şey yapmanıza gerek kalmayabilir bazen... Aracınızla yolun sağ şeridinden ilerlerken, karşı taraftan gelmekte olan sarhoş bir sürücüyü
aniden karşınızda bulabilirsiniz. Hiç yoktan günlerce hastanede kalabilir, bir organınızı kaybedebilirsiniz.

Seviyesiz bildiri

Trabzon'da avukatlık yapmakta olan Ümit Kaba'nın yaşamı da, meslektaşı A.Kemal Bayraktar'ın 'Türk Milletine Acı Bir Beyanname' adlı bildirisini dağıttığı güne kadar normal bir seyirde izliyordu. Bildiri 'Göğüsler ortada! ........ Bağır ve göbek açık! Mukaddes Türk anası bu olamaz!' gibi çarpıcı bir başlık taşıyordu. Devamında ise
"Kadınlarımız, kızlarımız pantolon giyme bahanesiyle en mahrem olan cinsel uzuvlarını pervasızca teşhir etmişler, pantolonun ismini de, kendilerini de rezil etmişlerdir" ve "Türk kadını, ev içinde hizmet ettiği büyüklere sırtını dönmeden, geri geri kapıya gider" şeklinde garip ifadeler yer alıyordu.
A. Kemal Bayraktar'ı tanımayan bir kimse, bildirinin bir meczubun elinden çıkmış olacağını düşünüp, üzerinde fazla durmayabilirdi.
Ancak, dönemin valisi Adil Yazar tarafından 'gereğinin yapılması' şerhiyle ilgili birimlere havale alabilmişti.

Kaza 'Geliyorum' diyor

Avukat Ümit Kaba ve 43 kadın meslektaşı ise, meslektaşlarının dünyaya ve kadınlara bakış açısını yakından bildikleri için Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunurlar. Bilirkişi, Bayraktar'ın beyannamesinde suç unsuru bulamaz. Kadın avukatlar, hemcinslerine karşı ağır ithamlarda bulunan bildiriye karşı savaşmakta ısrarlıdırlar ve bir üst mahkemeye itiraz ederek ağır ceza mahkemesinde dava açılmasını sağlarlar.
Kaba ve arkadaşları, modern Türk kadınını aşağılayan, seviyesiz bildiriyi yargıya intikal ettirme görevini yerine getirmiş olmanın huzuru içindedirler artık....
Olayların buraya kadar olan kısmıyla, yazının girişinde yer alan, bir sürücünün yolun sağ şeridinde giderken kazanın gelip kendini bulması örneğiyle bir bağ kuramamış olmakta haklısınız. Ancak, anlatacaklarım henüz bitmedi.

Medyanın şefkatli kucağı

Bildiriyle ilgili olarak basın toplantısı yapılacaktır. Toplantıya, diğer kadın avukatlar gibi Ümit Kaba da katılır. Yaratıcı Türk medyası, basın toplantısının içeriğini değil, Kaba'ın toplantıda farkında olmadan açılmış etek yırtmacını öne çıkarmayı ustaca becerir.
Böylece bildiri, kadınlara yönelik aşağılayıcı üslubu ile değil, ama her kadının başına gelebilecek olan bir etek azizliği ile tüm kamuoyunun bilgisine mal olur.
Bu olaydan sonra, ulusal medya skandal yaratmaktan özel bir keyif alan kahraman erkek A. Kemal Bayraktar'a kucak açar. Bayraktar röportaj verdiği her gazetede, konuk olarak katıldığı her TV programında fırsatı çok iyi değerlendirir. Aleyhinde dava açılmasına sebep olan Ümit Kaba'nın yırtmacı açılmış eteğiyle çekilmiş fotoğrafını, bildirisindeki ithamlarının yerindeliğine kanıt olarak kullanır.

Büyük yalnızlık

Ümit Kaba'nın sesi, hoyrat ve saldırgan bir erkek ve ona çanak tutan medyanın birlikte çıkardığı gürültünün içinde kaybolup gider. Hemcinslerine yönelik bir saldırıya aydın bir kadın olmanın verdiği sorumlulukla karşı çıkma savaşında yenik düşer. Trabzon Barosu ve KESK dışında kimseden destek görmez. Birçok etkinliğine aktif olarak katıldığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de dahil... Trabzon Barosu, Bayraktar hakkında disiplin cezası vermekte tereddüt etmez, ama karar altı aydır Türkiye Barolar Birliği'nde beklediği için yürürlüğe konulamaz.
Kaba, erkek egemen toplumunun linç ettiği kadın bir figür olmanın şaşkınlığı içinde kabuğuna çekilir. Olayların ardından dokuz ay psikolojik tedavi görmek zorunda kalır.

Erkekliğimden utandım

Eğer, Güncel Hukuk Dergisi'ne hazırladığım 'Kent ve Hukuk' dizisi nedeniyle
Trabzon'a gitmeseydim, benim de bu olayla ilgili bilgim de, medyaya yansıyan sığlığı kadar olacaktı. Konunun detaylarını öğrenerek yazı yazmam gerekirken, herkes gibi ilgisiz kalmış olmaktan dolayı utandım.
Ümit Kaba'yla Trabzon Adliyesi'nde buluşup, iki meslektaş olarak konuştuk. A. Kemal Bayraktar ile aralarındaki dava sayısı ona yaklaşıyormuş. Gelirken yanında dava dosyalarını da getirmiş. Dosyalarından birinde, Bayraktar'ın dilekçesini okudum. Bir gün Sürmene Adliyesi'nin merdivenlerini çıkarken, önündeki kadının eteğinin altından gördüklerini detaylı şekilde anlatıyor, daha sonra aynı kadınla bir mahkeme kaleminde karşılaşınca avukat olduğunu anladığını söylüyordu. Satırların devamını okurken, erkekliğimden utandım.

Trabzon uzak şehir...

Trabzon çok uzak, Karadeniz Bölgesi'nin ta öbür ucunda... İstanbul, Ankara, İzmir'deki insan hakları kuruluşları, Cumhuriyet'in laik ve modern kadın dernekleri, kadınların tinsel ve bedensel özgürlüğü konusunda son derece hassas olan platformlar, avukatlara sadece fiili saldırı olunca ayağa kalkan barolar, ve diğer tüm sosyal aktivistlerin elinden ne gelir ki?
Kadınların hikmetinden sual olmaz, hangi konuyu ısrarlı bir şekilde gündemde tutup, neleri görmezden gelecekleri hiç belli olmaz.
Ama erkekler olarak, Trabzon'da kadınları aşağılayan, ikinci sınıf varlık olarak gören ve bunu sistemli olarak uygulayan irrasyonel bir izana karşı durup, bu ayıba dahil olmamamız gerekir, diye düşünüyorum.

Ayıptan kurtulmak

Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadele veren kadın örgütlerinin sessizliği, yanlarına kâr kalsın.
Biz avukat meslektaşları olarak Ümit Kaba ve arkadaşlarının yanında olarak, bu aleni ayrımcılığa karşı, Metin Göktepe davasında olduğu gibi hukukçu dayanışmasının yeni bir örneğini gösterebiliriz.
Ümit Kaba ve arkadaşlarının kırılmış kadınlık onurunu tamir etmemiz hâlâ mümkün. (Trabzon Barosu, 0462 223 58 00)
'Gurbete kaçacağım/O lacivert ülkeye/O üzünç denizine/Uzayan iskeleye' Yaşar Miraç



Elini ver, nerde elin?
Old 20-02-2004, 22:28   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Adnan Ekinci

20/02/2004

Geçen yazımda, avukat Ümit Kaba'nın bir kadın olarak Trabzon'da yaşadığı baskıları anlatmaya çalışmıştım.
Kadınların Cumhuriyet'le elde ettikleri evrensel kazanımları hazmedememiş, ancak hastalıklı bir ruhun dile getirmeye cesaret edebileceği bir bildiri düzenleyerek, kadınları sadece cinsel figür olarak gören bir anlayışın Trabzon'da yarattığı terörden söz etmiştim.

Bazen erkekler
Yazımdan sonra Trabzon'da neler olup bittiğini tam olarak bilemiyorum, ama yazımda belirtmiş olduğum Trabzon Barosu'na ait telefonun, o gün her zamankinden çok daha fazla çaldığını duydum, sevindim.
Avukat Sibel Suiçmez, Trabzon Barosu Kadın Hakları Komisyonu adına gönderdiği elektronik postada yer alan, "Bir hukukçu olarak, uyumakta olan hukukçu desteğini uyandırdığınız, zaman zaman erkek duyarlılığının kadın duyarlılığının da önüne geçebileceğini göstermeniz ve Trabzon Barosu avukatlarının insan onurunu koruma mücadelesine verdiğiniz önemli destek nedeniyle teşekkür ediyoruz" şeklindeki selamlarını aldım, kalbimin üzerine koydum.

Sitemin sahipleri
Mesajın geri kalan bölümündeki zehir zemberek sitemiyse muhataplarına iletiyorum.
"Trabzon Barosu'na bağlı bir avukatın temelde insan haklarına aykırı olan bildirisine karşı komisyonumuzun öncülüğünde başlayan karşı duruşa destek veren 44 avukat arkadaşımızın suç duyurusuyla yargı aşaması başlamıştır. Ancak haklı olduğumuz inancı içersinde bulunduğumuz bu karşı duruş sırasında, ne yazık ki hiçbir sivil toplum örgütünden destek bulamadığımız gibi, maalesef bu kişiyi gündeme getirdiğimiz için de ayrıca suçlanan kişiler haline geldik.
Ancak bizi esas yaralayan yalnız kalmamız değil, 'kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesine dair' uluslararası sözleşmenin devletimize görev yüklemesine karşı yargı kurumunda bulunan hâkim ve savcıların bunu algılamamış olmasıdır.
Ancak söz konusu olay Trabzon'da toplanan Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'nda avukat Nail Gürman tarafından dile getirilmiş olmasına ve bu şahsın defalarca ulusal televizyonlarda çeşitli programlara katılmış olmasına ve ayrıca ulusal basında (Zaman-Vakit gazeteleri gibi) bizzat adlarımız verilerek hedef gösterilmemize rağmen, bırakın barolardan veya bireysel anlamda avukatlardan destek almayı, Barolar Birliği'ne bağlı Kadın Hakları Komisyonları'ndan da tek kişi bizi arayıp, ne oluyor, diye sormamıştır."

Hangi ihlal?
Trabzon'dan başka bir mesaj avukat Nedim Şenol Çelik'ten gelmiş, bildiriye karşı suç duyurusunda bulunan 45 avukatın 19'unun erkek olduğunu belirtiyor.
Önceki gün karşılaştığımız Prof. Dr. Semih Gemalmaz, Ümit Kaba'nın 'insan' ve 'kadın' hakları kadar, avukat olarak 'savunma hakkı'nın da ihlal edilmiş olduğunu vurguladı.
Sabah gazetesinin değerli yazarı Soli Özel, yazıyı kızgınlık ve utanç içinde okuduğunu belirterek "Bu toplumdaki erkek sorununun çözülemez boyutlarda olduğu kanısındayım. Dilerim mesleğiniz, meslektaşınıza sahip çıkar" diyordu.
Nalan Türkmen adlı okuyucumuz ise "Ümit Kaba'nın yaşadıklarını ilk sizden duydum(k)... Kadın hareketinin baronesleri için önemli olmayabilir; ama çokça kadını ilgilendiriyor, emin olunuz!" demiş.

Yalnız değilsiniz
Ümit Kaba'ya destek veren diğer isimler şunlar:
Av. Muharrem Özay (İstanbul Barosu), Av. Yıldırım Günday (İstanbul Barosu), Av. Nilgün Tortop (İzmir Barosu), Av. Neşat Ömer Yıldırım (Ankara Barosu), Av. Hasan Sakarya (Bursa Barosu), Murat Çelikkan (gazeteci), Meral Aslankaya (gazeteci), Sevinç Yavuz (gazeteci), Belgin Demirer (gazeteci), Taciser Belge (sivil aktivist), İştar Gökseven (oyuncu), Oruç Aruoba (yazar), Kadir Albaş (sinemacı), Müfit İşler (ressam), Erdoğan Albaş (işletmeci), İsmet Değirmenci (ressam), Ahmet Çakaloz (bankacı), Özcan Biçer (şehir plancı), İsmail Hakkı Gölal (ilahiyatçı), Yusuf Görürgöz (turizmci).
Uzak şehir, lacivert ülke Trabzon'da Ümit Kaba ve arkadaşlarının yalnızlığının efkâr-ı umumiyede uyandırdığı bu yankıları görünce, Nâzım Hikmet'in güzel bir şarkıya dönüşmüş dizeleri geldi aklıma: 'Karlı kayın ormanında/Yürüyorum geceleyin/Efkârlıyım, efkârlıyım/Elini ver, nerde elin?'
Old 20-02-2004, 22:37   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Belki çok geç kaldıkSn Ümit Kaba'ya destek için..

Ama hep geç kalmak yerine "şimdi" de destek vermek mümkün.

İlk imzayı ben atıyorum...


Saygılar...




2-?

3-?

4-?

5-?
Old 20-02-2004, 23:36   #7
Merhaba

 
Varsayılan

Sayın Hykayar,

Sayın Ümit Kaba' ya her platformda destek vermek için açtığınız kampanyaya imza veriyorum.

Saygılarımla.


Özay İbrahimbaş

Merhaba.
Old 21-02-2004, 11:18   #8
av.külcü

 
Acil

Sayın hykayar;
Siz bu konuyu foruma taşıyınca çok memnun olmuştum ve konuyla ilgili ikinci mesajı ben 24.08.2003 günü yazmıştım ve maalesef o günden bu yana hiçbir mesaj gelmedi sonuç ta yine sizin tarafınızdan gönderilen Adnan Ekinci yazılarıyla konu forumda yerini alabildi..
Bu kampanyaya yürekten katılıyorum; bir değil gerekirse bin imza veriyorum ve bir sakıncası yoksa bir ricada bulunmak istiyorum..
Meslektaşlarım ve dostlarım arasında bu foruma üye olmayan insanlar var. Adnan Ekinci'nin sayfalarımıza taşıdığınız yazılarını kopyalayarak onlara iletmemin bir sakıncası varmı?..
Böylece yaşanan utanç dolu bir yalnızlığa daha çabuk son vermiş oluruz..
Ne dersiniz?..
Saygılarımla..
Old 21-02-2004, 11:49   #9
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn Seferino,

Desteginiz için teşekkür ediyorum.


Forum alanındaki yazılar paylaşıma açılmış yazılardır.Elbette herkesle paylaşabiir ve herkese iletebilirsiniz.


Saygılar
Old 21-02-2004, 12:41   #10
av.külcü

 
Yeni Fikir

Sevgili arkadaşlar;
Sayın Adnan Ekinci'nin duyarlı yazısını üyesi olduğum mail gruplarına ve tüm tanıdıklarıma forward etmeleri ricasıyla gönderdim.. Tavsiye ederim..
Saygılarımla..
Old 22-02-2004, 01:04   #11
Çaba

 
Varsayılan

Sayın Avukat Ümit Kaba ' ya verilen desteğe gönülden katılıyorum.

Saygılarımla.
Old 23-02-2004, 16:21   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Ümit Kaba ya destek veren kadınlar imza kampanyası başlattılar.İmza desteği verenlerin listesi tamamlandığında bu alanda da yayınlanacak.

Destek veren herkese teşekkürler
Old 28-02-2004, 22:11   #13
av.külcü

 
Dikkat

Merhaba Arkadaşlar;
Daha önce de yazdığım gibi, üyesi olduğum mail gruplarına Sn.Adnan Ekinci'nin yazısını kopyalayarak gönderdim.. Olumlu olumsuz birçok tepki aldım; olayı "kadınların bacaklarını gösterme özgürlüğü" seviyesizliğine indirenler de oldu, beni tebrik edip aynı yazıyı forward ettiğini söyleyenlerde..
Fakat en ilginci bu mail gruplarından birinden aldığım tepki oldu.. Şöyle ki; bu mail grubunda meslektaşlarımız olduğunu iddia eden tuhaf insanlar var ve zaten tüm olumsuz tepkileri de kendilerinden aldım ve kendilerine gereken cevabı da verdim.. Ancak sanıyorum çok hırslandılar ki, günlerdir o gruba mail göndermekte kullandığım mail adresimi virüs bombardımanına tuttular...
Sadece gülüyorum ve onlara acıyorum..
Muhatap olmak istemediğim için yanıtlamıyorum, yalnız bu tipler şunu bilsinler, "rüzgar küçük ateşleri söndürür, güçlü ateşleri büyütür"..
Saygılarımla..
Old 19-03-2004, 00:08   #14
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

2002 yılının kasım ayında bir sabah Trabzon Adliyesi’nin avukatlara ayrılan duruşma beklenen odanın duvarındaki panoda 23.10.2002 tarihinde kaleme alındığı anlaşılan Av.Ali Kemal Yılmaz Bayraktar ’ın “BU YAZI TÜRK MİLLETİNE ACI BİR BEYANNAMEDİR” başlıklı ve “Haya Edep Ve Ahlaka Aykırı Müstehcen Kadın Kıyafetlerinin Men’i Cemiyeti” adı altında dernek kurma faaliyetlerini içeren bildirisi asılıydı.Bunu yazan Av.Ali Kemal Bayraktar’ın geçmişteki tavır ve davranışlarını bilindiği için olayın ardının geleceği belliydi.İzleyen birkaç gün içinde de NTV,ATV,SHOW TV…yerel TV lerde ana haber bültenlerinde ve gazetelerde konuya yer verildi. Beyannameler üslup ve içerik açısından incelendiğinde yüz kızarmadan hiçbir kelimesinin okunamayacağı, başını örtmeyen ve pardesü giymeyen her kadına “mukaddes Türk anası – Mehmetçik anası olamaz” ibareleriyle hakaret edildiği, erkekleri de kadını sadece kadınların cinsel kimliğiyle gören, kışkırtılmaya hazır insanlar olarak aşağıladığı ,kendi tarifine uygun giymeyenlere hayvan dediği kadının göğsünü süt fabrikası, kalçalarını çocuk taşıma organı olarak tasvir eden beyanları çirkin, aşağılayıcı ve kadın kimliğini sadece cinselliğe indirgeyen bir bakış açısı olarak değerlendirdilerek ,Trabzon Barosu’na kayıtlı 40 küsur avukat Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunma kararı verdi.. Av.Ali Kemal Yılmaz Bayraktar 03.12.2002’de “Türk Milletine 2.Acı Beyannamesi’ni kaleme aldı
Bu beyannamelerin baroya ve tüm kamu kurum ve kuruluşları ile medyaya göndermesi ve ardından bahsettiği derneği kurma çalışmalarını başlatması nedeniyle Trabzon Barosuna mensup 44 avukat hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunuldu.Trabzon Müracaat Savcılığı hiç rutin olmayan şekilde savcılık hazırlık aşamasında dosyayı bilirkişiye yolladı.Bilirkişiler beyannamelerde suç unsuru bulamadılar ve savcı takipsizlik kararı verdi.

Takipsizlik kararına Rize Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edildi. .Karar bozuldu ve hakkında Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2003/245 Esasında dava açıldı.

Duruşma 22.03.2004 saat 14.30 dadır.

.
Old 19-03-2004, 00:16   #15
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezinden iki avukat duruşma günu Trabzon'da olacaklar..

Saygılar
Old 21-03-2004, 22:56   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Yargılamaya konu edilen bildiriyi protesto eden ve Av.Ümit Kaba 'ya destek veren kişi ve kuruluşlar:

1-Av.Hülya Gülbahar İstanbul Barosu
2-Av.Habibe Yılmaz Kayar-İstanbul Barosu
3 -Funda Türkdoğan
4-Ege Kadın Dayanışma Vakfı
5-Selma Acuner
6-Gönül Dinçer- KA-DER üyesi,emekli mühendis
7- Şükriye Halaçoğlu-KA-DER üyesi-işkadını(tekstil)
8-Tülin Görgün Eğitimci
9-Gül Taner
10-Canan Göktaş Tekniker
11-Ulaş Demiray-Emekli
12-Av.Canan Arın İstanbul Barosu
13-Av.Filiz Kerestecioğlu-İstanbul Barosu
14-Av.Ayten Ağırdemir-İstanbul Barosu
15-Şirin Tekeli
16-Jale Karabekir (dramaturg)
17-Burcak karaboga (oyuncu)
18-Av. Vecihe Tunca İstanbul Barosu
19-Av. Hamiyet Çelebi/Diyarbakır Barosu
20 Gülseren Çetin -s.Muhasebeci-antalya
21-Hidayet Şefkatli Tuksal-İlahiyatçı-Başkent Kadın Platformu
22-Nuriye Özsoy - İlahiyatçı-Başkent Kadın Platformu
23-Hatice Güler - İlahiyatçı-Başkent Kadın Platformu
24-Av.Gülay Kaya-İstanbul Barosu
25-Kadinin İnsan Haklari Yeni Cozümler Vakfi
26-Emine Yılmaz- Ev hanımı
27-Nafiye Güneş-Biolog
28-Özay İbrahimbaş-Elektronik müh.İstanbul
29-Av.Simla Gürcan-İstanbul Barosu
30-Av. Ayşe Ünlüce -Eskişehir Barosu-Kadın Hukuku Komisyonu
31-Ayşegül Bacak İyidoğan- Bilgisayar/Grafiker-
32-Av.Dilek Gezer-Mersin Barosu
33-Pelin başaran-stk çalışanı
34-Seval Gülsoy
35-Beyhan Tayat-Endüstri Mühendisi,İstanbul
36-Çiğdem Aydin Ka.DER uyesi-psikolog
37-Av. Sevda Köksoy Küey
38-Av. Meryem Turan
39-Av. Oya Meriç Eyüboğlu
40-Av. Huriye Karabacak
41-Eda Kılıç (öğrenci)
42-Emel Armutçu
43-Gamze Göker
44-Oya Yamac Senturk-Endustri Muhendisi
45-Deniz Ozdemir--End. Muh.
46-Şule Aytaç
47-Esin Düzel-Öğrenci
48-Mihri İnal Çakır
49-Av.Ayşe Akkaya-İstanbul Barosu
50-Av.Neslihan Cengiz-İstanbul Barosu
51-Av.Devrim Avcı-İstanbul Barosu
52-Av.Ayşe Değirmenci-İstanbul Barosu
53-Av.Ayşe Sağlam-İstanbul Barosu
54-Av.Birgül Sönmez-İstanbul Barosu
55-Özlem Akkaya
56-Av.Deniz Yüksel-İstanbul Barosu
57-Av.Selda Kaya
58-Av.Nesrin Bahça
59-Av.Funda Eryüz
60-Kazete-Bağımsız Siyasi Kadın gazetesi
61-Berrin Delikçi-Kazete
62-Gülriz Özyıldırım
63-Zeynep Kıvılcım Forsman
64-İlknur Üstün-KADER-Ank
65-İnci Hekimoğlu-Gazeteci
66-Av.Mehpare Çalak
67-Yaprak Zihnioğlu
68-Sule Necef (Marmara Universitesi-Ogretim Uyesi)
69-Nahide Yaran
70-Mehves Bingollu
71-Fatmagül Berktay (Prof.Dr.)
72-Av.Fatoş Hacıvelioğlu-Adana barosu
73-Süheyla Dogan-nusratli koyu/canakkale
74-Av.Sultan Bayram-Van Barosu
75-Sermin Utku
76-Zerrin Yanıkkaya-Çevirmen
77-Hale Bolak Boratav-Öğretim Üyesi
78-Nalan Türkmen
79-Hülya Arabacı Filiz
80-Nilgün Bayraktar (üniversite öğrencisi
81-Reyhan Kaplan
82-Av.Meral Danış Beştaş-Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı
83-Yeşim Elibol-Prodüktör
84-Av. Özlem Kara- Adana Barosu
85-Emel Akal (Boğaziçi Üniversitesi)
86-Nurcan Epözdemir
87-Oya Coşkun,Şahmaran
88-Dilşah Deniz Şahmaran
89-Filiz Celebi
90-Gülser Öztunalı Kayır- Akdeniz Üniversitesi İ.İ.B.F.
91-Melike Coşkun - Diyarbakır Sanat Merkezi
92-Necla Akgökçe
93-Nil Mutluer
94-Nuran Bayer
95-Narınc Ataman
96-Emine Seyhan
97-Prof.Dr.Nesrin Seyhan
98-Tuvana Berkay
99-Umit Harata
100-Demet Kayıran
101-İRİS Eştlik Gözlem Gruba
102-Şefika Görgülü Kamcez
103-Necla Akgökçe
104-Leyla Pervizat
105-Av.İlke Çandırbay
106-Canan Kalkan
107-Dilek Hattatoğlu
108-Antalya Kadın Danisma ve Dayanisma Merkezi,
109-Egitim-Sen Antalya Sb. Kadin Komisyonu
110-Nilgun Eroglu Ustun
111-Serap Yilmaz
112-Hicran Karabudak
113-Perihan Akay
114-Kamile Yılmaz
115-Ferda Pulhan
116-Anne Marie Aykan
117-Nursen Ozturk
118-Hatice Demir
119-Sevil Mavi
120-Banu Urguplu
121-Candan İpekçi
122-N.Gaye Erbatur-CHP Adana Milletvekili
123-Çağla Güliz Erdoğan-Programcı
124-İştar Kadın Dergisi
125-Av.Seyhan Çoban Wiles
126-Av.Süreyya Arcan
127-Av.Semra Arcan
128-Av.Sibel Okur
129-Av.Metin Atlan
130-Mazhar Kara-Eğitimci
131-Kahraman Gökçen
132-Av.Nurdan Düvenci
133-Av.Fatma Karakuş
134-Av.Arzu Çaf
135-Ayşe Bilge Dicleli
136-Nevin İl
137-Nurcan Kaya(Araştırmacı)
138-Sermin Sever
139-Gülbin Elyorgun
140-İncifer Tekeli
141-Bengi Kanat
142-Av.Sevgi Binbir
143-Badegül Güler
144-Zeynep Tuna
145-Nihal Türkkuşu
146-Ayşegül Kanat-100.yıl Toplum Merkezi-Adana
147-Nuran Coşar-Şahmaran
148-Füsun Kılıçkapı-Şahmaran
149-Uçan Süpürge
150-Devrim Aslan
151-Nazmiye Güçlü
152-Füsun Ünal
153-Feryal Şener
154-Av.Yasemin Gökbulut-İstanbul Barosu
155-Av.Figen Şenol-İstanbul Barosu
156-Ayşe Senem Donatan-Mühendis-Kadın Araştırmaları Grubu Üyesi
157-Fatma Nevin Vargun –Özgür Parti Genel Başkan Yardımcısı
158-Deniz Teztel-Gazeteci
159-Zehra Kafkasa-Yüksek Lisan Öğrencisi-İnsan Hakları Hukuku
160-Ayşe İpin-Muhasebeci
161-Fatma Aydoğdu-Aşçı
162-Yasemin Yıldırım-Yapı R.Teknikleri
163-Filmmor Kadın Kooperatifi
164-Melek Özmen
165-Tül Akbal
166-Günsel Şipahi
167-Lütfiye Kösteaş
168-Gülsen Duran
169-Ülkü Songül
170-Suzan Akkaya
171-Beril Eyüboğlu
172-Minu İnkaya
173-Ayla Kanbur
174-Necla Algan
175-Petra Holzer
176-Feryal Saygılıgil
177-Ezgi Önder
178-Dilek Güven
179-Özlem Şanlı
180-Niştiman Kayar
181-Necla Kayar
181-Ebru Sorgun Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
182-Ayşenur Bay Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
183-Olcay Liman Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
184-Harika Yücel Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
185-Sevil Taner Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
186-Ceyda Yılmazçetin Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
187-Bilge Erol Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
188-Özlem mestçioğlu Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
189-Zeynep Polat Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği
190-Emel Sorgun
191-Aslı Çokgüler
192- KA-DER Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği
193- Müjgan Suver-istanbul.
194-Songül Ercan,
195-Ayşe Ülkü Özakın,
196-Berivan Kum,
197-Ayse Kısmet,
198-Emel Karakus,
199- Kadriye Günes,
200-Dilek A.Cömert,
201-Gayal Tekin,
202-Güllühan Isık,
203-Kibar Çetinkaya,
204-Pınar Selek,
205-Seyda Selek,
205-Meryem Güldurdak,
206-Sevda Dündar,
207-Aysun Karadoğan,
208-Yeşim Tuğba Başaran
209-Buse Coşar
210-Nazike Uçar
211-Ayse Gul Altinay - Ogretim Uyesi
212-Serpil Çakır (İ.Ü. SBF'de Öğretim Üyesi
213-Av. Şükran Eroğlu / İstanbul Barosu
214-Av.Şenay Tavuz,İzmir
215-Av.Özgül Fırlangeç Öner - İzmir Barosu
216-Ozlem Ezer, Muhendis
217-Eylem Ates
218-Filiz Unal
219-Berrin Yanikkaya, Akademisyen, Istanbul
220-Cimen Can, Ogrenci
221-Pervin Turkdogan, Ogrenci
222-Güner Kaya-Mühendis
223-Handan Coskun DİKASUM
224-Sahika Yüksel Doktor, İstanbul
225-Özgür Can Sunata
226-Güner Kaya-Mühendis
227-Av.Esra Baş-İstanbul Barosu
228-Av.Neslihan Cengiz-İstanbul Barosu
229-Av.Zerrin Duralı- İstanbul Barosu
230-Av.Fatma Karakaş- İstanbul Barosu
231-Sevgi Adak, Araştırma Görevlisi (Sabancı Üniversitesi)
232. Gülderen Yanıkkaya-Demirel (Doktor)
233. Pervin Yanıkkaya-Aydemir (Yönetici)
234- Serra Yılmaz Oyuncu, Istanbul
235- Ferhunde Özbay Öğretim üyesi Istanbul
236- Berrin yanıkkaya, Akademisyen, Istanbul
237-Refika Aldıkaçtı
238-Fulya Bayraktar
239-Özgür Erbaş (Gazeteci)
240-Türkan Kürkçü (Mali Müşavir)
241-Filiz Çelebi
242-Özgül Kaptan
243-Göknil Yangöz
244-Bircan Olca
245-Nevay Samer
246-Arzu Gülbahar
247-Inci User (Marmara Üniversitesi)
248-Gülnur Savran, Yazar İstanbul
249-Ece Kocabicak,
250-Evren Kocabicak
251-Leyla Simsek
252. Gülderen Yanıkkaya-Demirel (Doktor)
253- Pervin Yanıkkaya-Aydemir (Yönetici)
254.Ayla Önder-Gazeteci
255-Alime Unal
256-Nil Senem Çınga
257-Elifcan Karacan - Pazarlama Halkla İlişkiler Sr.
258-Nükhet Özkan
259-L. Sevinç Küçükoğlu
260-Bursa Günyüzü Kadın Dayanışma Kooperatifi
261-Av. Ayşe Batumlu (SDP Bursa İl Örgütü)
262-kadın2000-Kadının İnsan Hakları Bilgi Belge Merkezi
Old 23-03-2004, 00:29   #17
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhabalar,

Öncelikle Trabzonda bizi büyük bir sevgi ve dostlukla karşılayan Av.Ümit Kaba ve arkadaşlarına çok teşekkür ediyoruz.

İstanbul barosundan başka Diyarbakır Barosundan da iki bayan avukat Trabzondaydı.Toplanan imzaları Av.Ümit Kaba 'ya verdik İmzalar basına dağıtılacak.

Birlikte duruşma öncesi Başsavı ile görüşmek için randevu talep ettik.Geç saatlere kadar yanıtlanmayan istek duruşma öncesinde ısrar üzerine ,vaktinin olmadığını diğer savcılarla görüşülebilineceği yanıtı ile reddedildi.

Geç bir saatte duruşmaya girebildik.Ortak bir metin üzerinde kişisel olarak müdahale talebimizi dosyaya sunduk.Dosyaya kondu.Savcılık müdahale talebimizin kabulü yönünde görüş bildirdi..Fakat başkan dosyanın aynı adliyede başka bir mahkemede olduğunu bu nedenle sonraki celsede karar verilecegını belirtip bir dıyecegımız olup olmadıgını bıle sormadan duruşmayı kapattı.İtiraz üzerine konuşmaya izin vermediğini söyledi.Daha önceki müdahale talepleri ile aynı içerikte olmasına karşılık son derece sert bir üslupla konuşmayı kesti.

Çok kısa süren duruşma izlenimi bu kadar.Sonraki duruşma 17.05.2004 tarihinde 14.30 da yapılacak.

Dosya içeriği ile ilgili bilgiler:

Kısaca özetlenirse:

1- 15.11.2002 tarihinde Av.Ali Kemal Yılmaz Bayraktar beyannameyi yayınlar.Beyanname baro odasına ve diğer bir çok kuruma gönderilir .
2-Bir grup avukat beyanname nedeni ile suç duyurusunda bulunurlar.
3-Savcılık bu suç duyurusunu bilirkişiye suç unsuru ihtiva edip etmediği konusunda görüş alınması için havale eder.
4-Bilirkişiler herhangi bir şahıs veya topluluğu hedef almamaktadır gerekçesi ile ,sanığın ifadelerinin herhangi bir suç unsuru ihtiva eder nitelik taşımadığı görüşünü bildirir.
5-Savcılık takipsizlik kararı verir.
6-Takipsizliğe itiraz edilir.
7-İtiraz kabul görür ve Ağırcezada yargılama başlar ve bu güne gelinir.
8-Bu arada Trabzon barosu sanık av.hakkında ceza verir ve bu ceza Barolar Birliğince onanır.

Bütün bu olanlar sırasında basın açıklaması yapmak üzere toplanan avukatlardan Av.Ümit Kaba nın eteğine ilişkin görüntü, yargılama konusunu unutturacak sekilde yön değiştirir.
Av.Ümit Kaba ve diğer bazı avukatlar aleyhinde sürekli yeni şikayetler yapar ve her şikayet yargılama konusu olur.

Trabozon'da bunlar oluyor.
Old 23-03-2004, 00:32   #18
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Bu günkü yargılamaya sebep olan beyanname AYNEN aşagıdaki gibidir:
---------------------------------------------------------------------------------
BU YAZI TÜRK MİLLETİNE,ACI BİR BEYANNAMEDİR.

GÖĞÜSLER ORTADA
KALÇADA İKİ TOP VE YARIKLAR !
VE GÖBEK AÇIK!
MUKADDES TÜRK ANASI,BU OLAMAZ.

Yazan A.Kemal Bayraktar(Avukat)

Politikacılar,Devlet adamları ve ey insanlar;
Bırakın şu türban hikayesini,uydurmasını,kadınlarımızın ve kızlarımızın iğrençleşen kıyafetlerinde ateş bacayı sardı.Türban idddiaları devede kulak değerinde bile değil artık.
Televizyonlarımızda,gazetelerimizde,dairelerimizde ve sokaklarımızda HAYA-ADAP ve AHLAKA AYKIRI ve mÜSTEHCEN KADIN KIYAFETLERİ, ,her türk ve müslüman ferdinin ciğerini dağlamaktadır.
Buna"DUR" demek önce devletimizin başındakilerinin vazifesidir.
Sonra vatanını seven ve aile fertlerinin ,haya-ahlak-namus ve edebini korumakla mükellef olan babaların,kocaların,kardeşlerin vazifesidir.Bu vazifeyi ifa etmek için,el ele vererek,vilayetlerimiz çapında,Türkiye çapında,gönül birliği ile bir gayretin içine girmemiz lazımdır.
Bu yazı ile böyle bir çalışma seferberliğne davet edilmektesiniz.Bu Türk soyumuzun asaletinin var olmak_yok olmak meselesidir.Çünkü soyumuzu Yüce Allah,kızlarımızdan hanımlarımızdan,gelinlerinmizden türetmekte,halketmektedir.
Ve de,vatanımızın müdafaasındaki,şehitlerimiz ve gazilerimizle onları harp meydanlarında,dünyanın en kahraman ordusu başarısına ulaştıran kumandanlarımızı da ,Yüce Allah mukaddes Türk analarından dünyaya getirmektedir..Kısacası Mehmetçiğimizin analarıdırlar.
Bu şerefe laikdirler,layık olmalıdırler.
Bu edebi şerefi taşıyanlarüistiklal savaşımızda,cepheye sırtında silah,kucağında bebeğini taşıyan,gazilik mertebesine ulaşan,mukaddes Türk Analarının torunları olan kızlarımız ,gelinlerimiz,bu günkü Türk Müslüman nesilleridirler ve bu yazının muhattaplarıdırlar.

HAYASIZ VE İKRAH EDİLEN KIYAFET,TÜRK KADINI İÇİN ZÜLDÜR.
Sokaklarda,dairelerde,televizyon ve gazeteler ile okullarda,pervasızca teşhir yarışına girilen vücutların her organları,nefretle ve ikrah edilerek seyredilmekte,ciğerlerimiz dağlanmaktadır.
Göğüsler iki balon,kalçalar iki balon ve ön ve arka yarıklar ile bütün vücut hatları gerilmiş,göbek ve bel derileri açık.Bir kadının yatak odasından başka yerde saklayacağı bu cinsi uzuvları teşhir meta olmuş.Karısına kızına yan bakanlara kurşunu reva gören Türk insanı,bu felaketi nasıl hazmadip,nasıl seyretmektedir?
Akılları zorlayan bu rezil,bu müstehcen manzara,Milli bünyemizdeki,ahlak ve hayatımızı tarımar etmektedir.Buna seyirci kalacakmıyız?
Atatürk" Öğretmenler,yeni nesil sizin eseriniz olacaktır"şeklinde verdiği emir ters döndürülmüş,yeni nesil sokaklarda,dairelerde,televizyon ve gazetelerde seyretmekten,bizler haya etmeye,iğrenmeye sırayı getirmeyi başarmışız.Ve de Atatürkçülüğüde dilimizden düşürmeden.
Allah Atatürk'ü nur içinde yatırsın.İstiklal savaşını müteakip icra ettiği büyük yenilikler arasında kadın erkek kıyafet inkilabını yapmış.Türk kadınını "hanımefendi" Türk erkeğini de "beyefendi"kıyafetine sokmuştur.Bunu yapmasa idi bizler de bu çağda Pakistan,Afganistan ve arabistan halklarının perişan kıyafetlerini giyecektik.
Bu konuda biz Atatürk'e ihanet ettik.
Pece ile çarşafın yerine,manto,etek-tayyör,eşarp giymesini emrettiği kadınlarımız ve kızlarımız edep-haya-ahlak-saygı-terbiye ölçülerini katlederek,belden aşağı uzuvları ile ,belden yukarı uzuvlarını,pervasızca teşhir etme yarışına girmişlerdir.Milli-ahlaki,dini değerlerimizi berhava etmeye devam etmişlerdir.
Bu Milli felaketi önleme çaresini aramak da bize düştü.
Ne acıdır ki ,bu felaketi görmeyen,bazı parti idarecileri ile devletin yetki sahibi bazı insanlar,bir mağrifetmiş gibi Türkiye de TURBANLA BAŞ ÖRTÜSÜ'nü istismar etmekte,Milleti ve Devleti parçalamak bahasına,buna can simidi gibi sarılmaktadırlar.
Be insanlar"nahır elden gitmiş,siz hala alaca dana"yı soruyorsunuz.Kadınalrımızın daha göğsünü,göbeğini,baldırını ve bacaklarını kapatamadık.Bir kadının ırzı-namusu-haya ve edebi ve de imanı bu çinsi uzuvlarının korunup korunmamasındadır.Bu değerler elden gidiyor.Bunalrın yanında hiçbir mana ifaede etmeyen "türban" iddasini "parola" olarak,siyasi iddialarına mesned edenler,başlarını NİZAMİYE PAROLASINA çarpmışlar,bölük börçük olmuşlar,ve hala abesle istigal ettiklerini anlayamamışlardır.
Ben 70-75 sendir,anamın,ninemin,bacımın,karımın ve kızımın başlarını;çenberle,yaşmakla,eşarpla örterek yaşadıklarını,hiçbirinin de benin de Türban derdim olmadığını,bu"İran itahl"parolasının Türk kadınına hainlik olduğunu görüp bilmektedyim.Allah bu zihniyette olanların şerrinden bizi,devletimizi ve milletimizi korusun
HAYVAN KIYAFETLERİ-İNSAN KIYAFETLERİ!...
Hayvanın her cinsinde cinsi organlarını örtme arayabilirmisiniz? Sadece kuyrukları bir nebze kapatabilir.Ama insana Allah akıl,izan,haya vermiş,ırz ve namus için örtünmeyi emretmiştir.Örtünülmekteyiz.
Ben örtünmem diyenler,kime benzemek istediklerini hesp etsinler.

SOKAKTA YÜRÜMEK-DEVLET DAİRELERİNE GİRMEK-TV SEYRETMEK HAKKIMIZI MÜSTEHCEN KIYAFETLER MEN EDİYOR.

Cumhuritetle birlikte pantolon giyen erkeklerimizin,hiçbirinin cinsi organları teşhir edilmemis,kimsede görülmemiş,haya ve ahlak korunmuştur. Ama kadınlarımız,kızlarımız,pantol giyme bahanesiyle en mahrem olan cinsel uzuvlarını pervasızca teşhir etmişler,pantolonun ismini de kendilerini de rezil etmişlerdir.
Ha,şimdi biz bu kıyafetteki insanların rezil kıyafet ve cinsi organlarını,sokata yürürken,dairelerde iş görürken,tv seyrederken iğrenerek görmek zoruyndamıyız?Bizim rahat dolaşma hakkımız yok mu? Dağlarda,bu rezilliklerden uzaklarda mı yaşayacağız?

CEZA KANUNU VE ULUSU PAŞANIN KIYAFET KARARNAMESİ
Tck 576 Md.si edebe muhalif fiilleri suç sayıp cezalandırır.
Ulusu Paşa,Başbakanken,memureler için kıyafet kararnamesi yayınladı.Başbakan Ecevit 2-3 ay evvel bunu iptalle,dairelere girilmez müstehçen kıyafetler arttı.Şimdi okullarda pantolonlaşacakmış.Bu kararnamenin yeniden eski hale getirilmesi lazım.Savcılar ile Mahkemelerin de edepsiz kıyafetleri cezalandırması lazım.Bunun için çalışacağız.Çalışma metodumuz da şöyle olacak:
Yeni bir derke kuruyoruz.Adı:"TELEVİZYONLARDA-GAZETELERDE-DAİRELERDE VE SOKAKTA;HAYA EDEP VE AHLAKA AYKIRI MÜSTEHCEN KADIN KIYAFETLERİNİN MEN'İ CEMİYETİ"
Kadınlarımızı-kızlarımızı"hanımefendi"kıyafetlerine kavuşturana kadar,halkımızla,basınla,radyo ve Tv.yayınları ile devletimiz nezdinde çalışmalarımıza devam edeceğiz.Gayret bizden,Tevhik Allah'tan

Not:Bu yazı gazetelere,radyolara,tv.lere,bazı okullara,bazı dairelere,barolara,partilere gönderilecektir.23.10.2002
Old 24-03-2004, 11:24   #19
Nusret

 
Varsayılan

Bir mermi de benden aslanım
Bir mermi de benden
Bir mermi de benden
Zafer topları, mübarek namlular!

Enver Gökçe

Bir imza da benden aslanım
Bir imza da benden
Bir imza da benden
Zafer yazıları, mübarek kalemler!


Her birimizin imzasının bir mermi misali yerini, karanlığın yuvasını bulması dileğiyle...
Old 30-03-2004, 22:46   #20
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Türkiye Barolar Birliği -Disiplin Kurulu Kararı

T.12.09.2003
E.2003/132
K.2003/251

*Avukat unvanı ile yazı yazma
*Mesleki faaliyet alanı
*Avukatın söz ve yazılarındaki üslup
*Düşünce ve inanç özgürlüğünün sınırı
(Av.Meslek Kuralları,mad 4)

Şikayetli avukatın yerel basın yayın organlarında fotograf ile birlikte yer alan "bu Yazı Türk Milletine Acı Bir Metindir" başlıklı yazısının Avukatlık Yasası ve Meslek Kurallarına aykırı olduğu görüşü ile açılan disiplin kovuşturması sonunda Baro Disiplin Kurulun'nca disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikayetlinin "avukat" ünvanını kullanarak yazdığı kovuşturma konusu metinde "Göğüsler ortada,kalçada iki top ve yarıklar,bağır ve göbek açık.Mukaddes Türk anası bu olamaz"Bir kadının yatak odasından başka yerde saklayacağı bu cinsel uzuvları bir teşhir metaı olmuş.Karısına kızına yan bakanlara kurşunu reva gören Türk İnsanı,bu felaketi nasıl hazmedip,nasıl seyretmektedir?" sözlerine yer verdiği anlaşılmıştır.Metnin altında" not" olarak yazının gazetelere,radyolara,televizyonlara,bazı okullara,bazı dairelere,barolara,partilere gönderileceği" belirtilmiştir.

Demokratik hukuk devleti ilkesinin egemen olduğu her uygar toplumda olduğu gibi,ülkemizde de herkes düşünce,kanaat ve inanç özgürlüklerine sahiptir. Anayasa ile güvence altına alınan bu özgürlükler taoplumun tüm bireyleri için geçerlidir.Ancak her özgürlüğün kullanımında olduğu gibi düşünce ve inanç özgürlüklerinin de aşılmaması gereken sınırları vardır ve bu sınırların hangi amaçla çizildiği Anayasada gösterilmiştir.

Kimse başkasının inançlarına karışmak hakkına sahip bulunmadığı gibi kendi inançlarını ve görüşlerini de toplum ve kamu düzenine ters düşecek bir şekilde çirkin yakıştırmalarla ve sözlerle uygulama hakkına sahip değildir.

İnsan haklarının başında eşitlik gelmektedir.Cinsiyet,ırk ,dil,din,renk inanç ve düşünce farkı gözetmeksizin tüm insanlar için vazgeçilmez temel haklar vardır.Özellikle kadın ve erkek cinsleri birbirine tam eşittir. Kadın hakları Atatürk Devrimleri'inin de önemli bir bölümünü teşkil etmektedir.Türk kadını medeni ve siyasi haklarına kavuşmuş,çağdaş dünya kadını düzeyine ulaşmıştır.

Bu ilkeler doğrultusunda şikayetli avukatın mesleğin itibarını zedeleyecek tutum ve davranışlar sergilemesi,kendi hoşuna gitmeyen kaıyafetleri kullananlara karşı mücadele derneği kuracağını ifade edip Türk kadınlarını acımasızca eleştirmesi ve hatta tehdit etmesi,avukatlık mesleği ile bağdaşmayan,TBB Meslek Kuralları'na aykırı davranış olarak kabul edilmelidir..

Mesleğin itibarını zadeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorunda olan avukat,özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.(TBB Meslek Kuralları ,mad 4) Kovuşturma konusu eylemin mesleki faaliyet alanı dışında kaldığı varsayılsa bile" avukat ünvanı kullanılarak yazılan ve yayınlanan metin meslek itibarını önemli ölçüde zedelediğinden disiplin suçu oluşturmaktadır.

Ayrıca avukat söz ve yazılarında belirli bir üslup düzeyini korumak,seçtiği sözcük ve deyimlere dikkat etmek zorundadır.Kovuşturma konusu yazının bu ilkeye de açıkça aykırı bir düzeyde olduğu tartışmasızdır..

Bu nedenle Baro Disiplin Kurulu'nca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş sizil durumu ile aleyhe itiraz olmadığı gözetilerek kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak,itirazın reddiyle,Trabzon Barosu Disiplin Kurulu'nun "Kınama" cesası verilmesine ilişkin bararının onanmasına,oybirliği ile karar verild.

TBB Dergisi ,Sayı 51 2004 Sayfa 316-317
Old 12-05-2004, 15:46   #21
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu,Trabzon Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan davaya Baro adına müdahale kararı aldı.
Old 12-05-2004, 16:47   #22
ragıp

 
Varsayılan

sözkonusu olan kadın hakları değil kişilik haklarıdır. ben de imzamı koyuyorum. bir de önerim var. ilişkide olduğumuz tüm dostlarımıza olayı bildirelim. tarbzon barosunun sitesine ya da mail adresine görüş ve desteğimizi bildirelim. bursa barosundan her türlü yardım talebinizde temsilci gibi yardımcı olurum.
Av.Ragıp Atay
Old 03-06-2005, 22:07   #23
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Av.Ümit Kaba 'nın Site Forumları-Habarler bölümüne yazdığı mesaj konuyla ilgisi bakımından bu alana taşınmıştır.

-------------------------------------------------------------------------------

Trabzon'dan Merhaba,2,5 yılı aşkındır süren hukuk mücadelemizde ilk iyi karar,dün manevi tazminat davam sonuçlandı ve Av.Ali Kemal Yılmaz Bayraktar'ın 2.000 YTL ile mahkumiyetine karar verildi.Aynı dilekçeyle Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet ettiği diğer hanım meslektaşıma da aynı miktarı ödemeye mahkum edildi.Biz 10.000 YTL lik davalar açmıştık ama dilekçelerinin ve hareket tarzının suç teşkil ettiğinin düşünülmesi açısından karara çok sevindik.Sizinle paylaşmak istedim.Sevgiler

Av.Ümit Kaba
Trabzon Barosu
Old 20-03-2013, 09:05   #25
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Trabzonlu avukat cama bu yazıyı yapıştırdı

Trabzon'da açık ve dar kadın kıyafetlerine savaş açan ve yıllar önce birçok meslektaşıyla da mahkemelik olan Avukat A... B..., bürosunun camına, 'Tayt- don giyen kadınlar giremez' yazısı astı.

Önceki yıllarda açık ve dar kadın kıyafetlerine karşı çıkan 'Haya ve Edebe Aykırı Müstehcen Kadın Kıyafetlerinin Men'i Cemiyeti' kurucusu olan Avukat A..B..., şimdi de tayt giyen kadınları hedef aldı. Avukatlık bürosunun girişine, 'Eteksiz, bacakları ve kalçaları sıkıştıran, 'TAYT-DON' giyen kadınlar giremez. Günahtır, haya ve edebe aykırıdır' yazısını asan B..., müstehcen kadın kıyafetlerinin insanları cezbedici hale sokmasından rahatsız olduğunu söyledi. B... yazılı açıklamasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için 'Recep Tahir' olarak söz ederken şöyle dedi:

"Türk kadınının taytı don yerine giyip altındaki bütün kalça şişkinlikleri ve baldır hatları, bölüm ve kırışıklıkları teşhir hastalığının, haya edep ve ahlakla bir alakası var mıdır? Mukedddes Türk analarımız böyle miydi? Onlara tecavüz değil mi? Türk erkeklerine tecavüz, taciz değil mi? Bu görüntülere erkekler dayanabilir mi? Suça tahrik ve teşvik edilmiyorlar mı? Bu belalı görüntüden kim kurtaracak milleti? Başbakanımız ne güne duruyor? Belalardan kurtarıcı Başbakan değil midir?"

http://haber.gazetevatan.com/bu-kada...523361/7/yasam
Old 20-03-2013, 11:13   #26
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Trabzonlu avukat cama bu yazıyı yapıştırdı

Trabzon'da açık ve dar kadın kıyafetlerine savaş açan ve yıllar önce birçok meslektaşıyla da mahkemelik olan Avukat A... B..., bürosunun camına, 'Tayt- don giyen kadınlar giremez' yazısı astı.

Önceki yıllarda açık ve dar kadın kıyafetlerine karşı çıkan 'Haya ve Edebe Aykırı Müstehcen Kadın Kıyafetlerinin Men'i Cemiyeti' kurucusu olan Avukat A..B..., şimdi de tayt giyen kadınları hedef aldı. Avukatlık bürosunun girişine, 'Eteksiz, bacakları ve kalçaları sıkıştıran, 'TAYT-DON' giyen kadınlar giremez. Günahtır, haya ve edebe aykırıdır' yazısını asan B..., müstehcen kadın kıyafetlerinin insanları cezbedici hale sokmasından rahatsız olduğunu söyledi. B... yazılı açıklamasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için 'Recep Tahir' olarak söz ederken şöyle dedi:

"Türk kadınının taytı don yerine giyip altındaki bütün kalça şişkinlikleri ve baldır hatları, bölüm ve kırışıklıkları teşhir hastalığının, haya edep ve ahlakla bir alakası var mıdır? Mukedddes Türk analarımız böyle miydi? Onlara tecavüz değil mi? Türk erkeklerine tecavüz, taciz değil mi? Bu görüntülere erkekler dayanabilir mi? Suça tahrik ve teşvik edilmiyorlar mı? Bu belalı görüntüden kim kurtaracak milleti? Başbakanımız ne güne duruyor? Belalardan kurtarıcı Başbakan değil midir?"

http://haber.gazetevatan.com/bu-kada...523361/7/yasam

Aldığı cezalardan da mı yılmıyor....
Old 20-03-2013, 15:52   #27
suskun_juliette

 
Varsayılan

Avukat ya da hangi meslekten olursa olsun, küflü zihniyetin mahsulleri bunlar.Bir durumdan kendince rahatsızlık duymakla,bunu oldukça bayağı ve aşağılayıcı bir şekilde,toplumda infial yaratma gayesiyle ifade etmek başka şeylerdir. Kaldı ki, kadınların ne şekilde giyineceği o vatandaşı zerre kadar alakadar etmez, üzerine vazife olmayan işleri uğraş edinenler ne kadar komik duruma düşüyorlar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
dava dilekçesi örneği nerde bulabilirim ismailincel Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 16 17-12-2010 12:51
eşin nerde olduğunun bilinmemesi halinde boşanma Av.mdogan Meslektaşların Soruları 5 19-08-2007 22:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05068302 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.