30-08-2007, 19:09 | #31 |
|
Sans mıydı bu öğrendiğim yoksa sansızlık mı?Bilemiyorum..
|
30-08-2007, 21:04 | #32 |
|
:)
Zaman geçtikçe anlarsın...
|
01-09-2007, 00:01 | #33 |
|
...
Bundan gayri çıkmam İstiklal'e Gezmem süslü caddelerinde; Maçka'da,Beyoğlu'nda Salınmam sahillerinde; Üsküdar'da,ada vapurunda. Sanki küstüm koca şehre, Şehir de bana. Heryerde sen Sanki herkes sen.. Unutmak yerine Daha çok kazınıyor aklıma Ne yapmalı? Giden yar gibi arkamı dönüp gitmeli mi yoksa? Yardan vazgeçilir belki ama Diyar'dan vazgeçilir mi, Hele ki kıymet bilmez uğruna Dayan yüreğim.. Kalmalı bu şehirde Zamanla sarıp sarmalamalı acıyı, Kapamalı kanayan yarayı Dayan yüreğim.. |
01-09-2007, 09:11 | #34 |
|
:)
İstanbul'un her yerinde vardır belki bir anın,
Boynun bükük hatırlıyorsun, Anılarda onu tekrar içinde yeşertiyorsun, Gözlerinde belki yaşlar akıyor, İçin belki gerçekten alevler içinde pare pare yanıyor, Unutmak istediğin için mi yaşadın? Tabii ki hayır... Ben de hatıralarımla yaşama sevinci buluyorum o koca şehirde geçenlerle, Tebessümle bakıyorum hayata, Ama tebessümleri kazanana kadar, Az acı çekilmedi ki, Aşk savaşında savaşçı olmak kolay değil ki, yağmurdamlası... |
07-09-2007, 21:20 | #35 |
|
Değişik arayışlar içersindeyim.Değişik insanlar,mekanlar..Bazen kalabalık bir ortamdayım,konserde,sinemada..Kalabalığa içtenlikle katılmak,uyum sağlamak istiyorum.Kah gülüyor,kah hüzünleniyorum.Kalabalığın arasından sessizce sıyrılıp özüme dönüyorum.Bazen deniz kenarında buluyorum kendimi.Hafiften bir meltem esiyor,gözlerim ufka öylece dalıp gidiyor.Ruhumu dinliyor,dinlendiriyorum kıyıya vuran dalgalar eşliğinde..ve gözlerimi açıyorum..umarsızca..Herşey aynı..Hayat duy sesimi,göster mucizeni.
|
07-09-2007, 23:10 | #36 |
|
Perikızı, hiç üzülme, içinde öyle güzeldir ki, O'nu kirletme hiçbirşeyle. Sevgi öyle yüce bir duygu ki, onu hissetmeyene, onun değerini bilmeyene vermeye, yaşatmaya değmez. Vermişsende pişman olmaya değmez. Yaşadığın duygunun değerini unutma, çünkü bunu her insan yaşayamıyor. Acıda çeksen, O bunların hiçbirini anlamasada, buna değer. Zira aşk zaten her zaman tek kişiliktir.
|
11-09-2007, 23:31 | #37 | |||||||||||||||||||||||
|
|
12-09-2007, 19:31 | #38 |
|
Küçüğüm...
Büyüme küçüğüm,
Hayat seni de alır girdabına Çırpınırsın,kurtulmak istersin Ama nafile Yine de boğulursun akıntının içinde Büyüme küçüğüm, Hayat seni de dert tasası yapar Kaçmak istersin Ama olmaz, Gözyaşların sebepsiz akmaya alışmıştır artık. Büyüme küçüğüm, Hayat öyle bir yük olur ki sırtında; Karşı gelirsin,sıyrılmak istersin, Ama nafile Yinede ezilip gidersin bu yükün altında. Büyüme küçüğüm, Hayat önce tatlı bir düş olur sana, Herşey toz pembe Ama öyle değildir,bu düş gelip geçer Uyanırsın,kabus başlamıştır. |
17-09-2007, 20:33 | #39 |
|
Bütün renkler küstü yine bana.Hiçbirşey parlamıyor,sanki göremiyorum o canlılığı.Herşey giderek soyutlaşıyor,herşey allak bullak...Elimde kalan,her zaman varolan siyah.Ne kadar çok anlamı var değil mi siyahın..Belki hüznü nitelendiriyor,yüzlerden silinmiş tebessümün,dudaklarda zayi olan busenin resmini çiziyor..
Belki de karanlığı,karamsarlığı anlatıyor.Hiç olmadığı kadar derinlere inerek hemde..Sadece iç dünyama açık olduğum belki onunla bile paylaşmaktan çekindiğim karamsarlığı,boğulduğum karanlığı anlatıyor..Belki kırılganlığı ama asıl olan öfkeyi anlatmak istiyor.Verilen değerin kalpte yer etmesi gerekenden çok hafif kalması belki de o değerin hiç ama hiç hissedilememiş olması dolayısıyla verdiği öfkeyi,kırılganlığı anlatmaya çalışıyor. Belki de en acımasızcası olur mu bilmem ama matemi ifade ediyordur.Evet tam bir matemi anlatıyor.Yıkılmışlığın,yalnızlığın,belkide bırakılıp gitmenin yada geri dönmesi mümkün olmayacak gidişlerin matemidir siyah.. |
17-09-2007, 23:08 | #40 |
|
geri dönmesi mümkün olmayacak gidişlerin matemidir siyah..bu cümle sana ait peri kızı..geri dönüş mümkün değildir..bunu önceleri kendine bile kabullendiremeden söylersin..siyah yastır..bu yasın süresi kişiye göre değişir..kimine 1 yıl kimine 5 yıl..yüreğimi acıtan sızlatan ucsuz bucaksız olan yaslar..öyle bir yastır ki yıllar sonra bakmışsın karekterin olmuş..çevrendekiler yüzündeki hüzünden bahseder olmuş ki inanasın gelmez..yıllar geçmiştir..sen bilirsin yasının herşeye rağmen ayakta dipdiri olduğunu ama başkaları görsün istemezsin..çok az insan senelere rağmen terkedip gitmelere rağmen hala seviyor olmayı takdir eder..gitmiştir terketmiştir..sevilmeyi haketmiyordur çoğunluğa göre..öyle ya güçlü görünmek lazım..yüzünde meydana gelen sabit bir izdir artık hüzün...giysilerine dahi yansır bu hüzün..bilinçli bir seçiş değildir..ruh haline göre giyinirken ortaya çıkıvermiştir...yıllar geçerken sanarsın ki hep siyahlar içinde yürüyor olacaksın..hiç bir şeyi durdurmayan zaman seni de hapseder akışına..bi gün bakmışsın sapsarı bir etek..onu tamamlayan siyah bir atlet belki t_shirt..bakk görüyormusun hiç bir zaman siyahlara tamamen esir olunmuyor..mutlaka ki siyahtan bir avuç olacaktır..buna da razı olmak lazım tüm vücut siyahken bir avuç kalmıştır artık elde..
|
30-09-2007, 00:47 | #41 |
|
Dün gece yine o nöbetlerden birini geçirdim.Herkesin derin uykuda olduğu sırada.Apansız geldi,bir anda..Hani sağanak yağan yağmur boşalır ya hırçın bulutların arasından o misal.Artık sebep yüklemiyordum ama farkında olmadan nedenleri çoğaltabiliyordum.
Nerde,nasıl yakalanacağım belli olmuyor.Ansızın oluyor herşey;bazen kalabalığın ortasında bazen tek başıma.Ağlama nöbeti diyorum onlara.Sayıyorum 1,2..devamı gelir mi?Gelmesin artık diyorum.Hayat işte deyip geçiştiriyorum iyisiyle kötüsüyle.Kötüsünü yeterince gördüm artık iyisini görme vakti diyorum.Ve bu nöbetlerin devamının gelmemesini diliyorum.Ama herşeyden önce ZAMAN diyorum ve sabırla bekliyorum. |
01-10-2007, 16:35 | #42 |
|
Sevgili peri kızı, yıpratma bu kadar kendini, bak üzülüyorum bak...
Hatırım için mutlu olduğun bir anı da yaz, bir kerecik, söz mü En samimi saygılarımla... |
02-10-2007, 00:01 | #43 |
|
ben de çok üzülüyorum peri kızı..ama bak sakın yüzünde çizgiler oluşmasınsonra kozmetiğe milyon dolarlar harcamaşaka bir yana bunu bir hastalık gibi düşün..ve sen zaten hastalığının ilacını bulmuş durumdasın..zaman zaman zaman demişsin..umut verici sevinmen lazım..ama ilacı bulmuş olmak yetmez..zamanın akışına kaygısızca bırakmak da lazım...ve akışına bırakabilmen için şöyle düşünebilirsin..hani sen hastasın ya ..allah korusun..öyle düşündükk sadece..hastasın diye kendini bırakmamalısın..önce hastalığınla arkadaş olmayı öğrenmelisin..evet bu arkadaş seni çok üzüp incitiyor..ama bu arkadaşı sadece kullan..evet çok açık ve net ondan faydalan madem üzüyor seni..ve zamanın akışına kapılabildin an bu arkadaşı sil defterinden ve bir daha onla görüşmeçok üzmüştü seni zira
|
02-10-2007, 21:05 | #44 |
|
Sayın av-ufuk ve slide,samimiyetinize ve içtenliğinize inanıyor aynı zamanda pozitifliğiniz,desteğiniz için de çok teşekkür ediyorum.
Aslında,yazdıklarımı paylaşıp paylasmamak konusunda her defasında tereddütte kaldığımı itiraf etmeliyim.Amacım ne kimseyi üzmek ne de kabuk bağlamış yaraları tekrar kanatmak.Hele ki geçmişe mazi deyip hatırlanmak istenmeyenleri tekrar gün ışığına çıkarmak hiç istemem sadece içimdeki zehri akıtmak,akıttıkçada rahatlamaya çalışmak istiyorum.Sanırım bu şekilde,en azından suan için iyi hissettiğim söylenebilir. @av-ufuk:aslında tutamayacağım sözler vermem ama sizi kıramadım ve hatrınız için en kısa zamanda umarım güzel bir anımıda paylasırım. @slide:henüz kırısıklık yok sayılırım aslında sayılmaktan öte öyleyim.NE kadar güzel ifade etmişsiniz. ilacımı buldum adı da zamn diyorum ama yanlış zamanlarda aldığım için olsa gerek halen etkisini göstermedi.Ama kendimden öte baskalarını üzmemek adına etkisini göstermeli artık,hayat herşeye rağmen devam ediyor ve daha fazla geç kalmamak adına bir an önce hayatın akışına kapılmak dileğiyle..saygılarımla |
03-10-2007, 08:25 | #45 |
|
Yazılanları okuyunca,Sayın Şehper Ferda Demirel'in imzasını bir kez daha yazma gereği duydum:
-"Özgürlük, yalnız kalabilmeye denir. İnsanlara muhtaçlığın, paraya ihtiyacın, sürüye uyma içgüdün, aşka, şana, şöhrete hevesin ya da merakın yoksa özgürsündür, bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve sessizlikten beslenir. Yalnız yaşayamıyorsan, doğuştan kölesin demektir." Fernando Pessoa |
03-10-2007, 12:01 | #46 | |||||||||||||||||||||||
|
Şans tabii ki! Önce korkunç bir şanssızlık gibi görünen, büyük bir şans hem de, aynı zamanda kimsenin kolay kolay öğretemeyeceği sağlam bir bilgi Sevgiler... |
05-10-2007, 20:59 | #47 | |||||||||||||||||||||||
|
anlatsana kız çocuğuna maviyi eksik kalmasın yazın. |
11-10-2007, 11:11 | #48 |
|
Denizi hiç görmemiş bir kız çocuğuydu,yüreği çocuk kalmış.Yalnızca anlatılanlardan,duyduklarından hayal edebiliyordu maviyi çünkü daha önce hiç aşık olmamıştı.İlk kez sevmişti,sevginin ne kadar yüce bir kavram olduğunu anlamıştı.Sevildiğini ve özel olduğunu hissediyordu ama bu yalnızca bir yanıgıydı çünkü öyle değildi işte o zaman düşlerinde canlandırdığı,hayal ettiği denizi görüyordu ama düşlediği gibi değil.
Denizin dalgası,hoş ürpertisi artık kendisini karanlığa mahkum ettiği,dalgalarla boğuştuğu içini titreten bir ürperti olmuştu.O küçük yüreğinde büyük fırtınalar kopuyordu.Dışarda sessizlik hakimiyetti içerde ise çığlıklar.. Kız çocuğunun hayal ettiği mavi,hayal ettiği deniz ihtişamlıydı ama gerçeği öyle değildi öğrendi,öğretildi.Şimdi o mavi,gökteki gibi iç yakan mavisi yerini siyaha bırakmıştı.Denizin soğunu iliklerine kadar hissetmiş,derinlerde boğuluyorken yeterince sığ kalmıştı hayata ama bu süreçte birşey daha öğrenmişti kız çocuğu kalbinin derinliğini..o kadar çok sevgi ile doldurmuştu ki onu kız çocuğu bunu hiç tahmin etmemişti. Haydi kız çocuğu toparlanmalısın artık.Bu küçük bedeninde büyük yüreğinin hatrına,her düştüğünde tekrar kalkmayı,denize baska yerden bakmayı öğrenmelisin. Haydi kız çocuğu deniz hep mavi.. |
28-10-2007, 01:32 | #49 |
|
Dün birini gördüm yolda..sen sandım ve olduğum yerde mıhlanıp kaldım.Bir ağırlık çöktü dizlerime,yüreğime..İçimdeki kor alevlendi adeta..
Nefesim boğazımda düğümlendi.Yetişmek koşmak istedim ,yakından görmek istedim.Ama olmadı hareket bile edemedim. Bağırmak,seslenmek istedim ama nasıl hitap etmeliydim bilemedim.Ne yapardım acaba sen olsaydın,ne yapardım bilemiyorum.Ağlamak mı?İzin vermemeliydi buna..ateş ilk düştüğü anda bile olmamıştı,bu kadar zaman sonra da olmamalıydı.Islatmamalıydı kirpiklerimi,içime akıtmalıydım kızıl nehri. Sen sandım ama değilmiş,başkasıymış ya olsaydın ne olurdu halim bilemiyorum... |
28-10-2007, 05:00 | #50 |
|
tanımazsın elin kızı...
olmuş birden baktım cazı... unuttum baharı yazı.. canım çok acıyor anne... akdevrim.28.10.2007.istanbul... |
28-10-2007, 23:04 | #51 |
|
Zaman .......silemediğin çok fazla şey var...
|
29-10-2007, 08:14 | #52 |
|
beni peşinden süren seninle yoktur derdim,
asıl savaşımı ben kendi kendimle verdim... akdevrim.29.10.2007.istanbul... |
29-11-2007, 17:33 | #53 |
|
Zamana bıraktık kapanacak yaraları.Bıraktık bırakmasına da o da mutluluk g,b, koca bir yalansa nicedir halimiz.Sustum,konuşmuyorum artık.Hareket bile edemiyorum.Bağırıyorum göz bebeklerimle tek kişi ne oldu demiyor.Söylüyorum aslında ama kim farkında.Haykırmaktan yoruldum sahiden.Bak nefes almayı bile unuttum aslında...Ben yorgun,ben çaresiz ve ben bitkin,bitmiş.
|
07-12-2017, 10:40 | #54 |
|
Sevgili Peri Kızı ve sevgili av.Sally,
Sizlerin son yazılarınızın üzerinden tam 10 yıl geçmiş. Dolu dolu on yıl,dile kolay. Nedense bugüne kısmet oldu yazılarınızı okumak. Umarım ikiniz de yaralarınızı sarmış, yeniden hayata tutunmuş ve yaşadıklarınızı çoktan unutmuşsunuzdur. Erkek egemen toplumumuzda acıları çekenlerin % 90’ı kadınlar farkındaysanız. Hem maddi,hem de manevi. Gerçekten çevresindeki hanımefendilerin kıymetini bilen,onları sadece dişi değil de kişi olarak görüp, sayıp seven,hayatı paylaşan beyefendileri hariç tutarak ,aynı yollardan neredeyse bütün kadınların mutlaka geçtiklerini söyleyeceğim. Evet,zaman gerçekten de herşeyin ilacı… Acı geçiyor, mutlaka geçiyor. Ama yaşanılanlar unutuluyor mu ? Derinlerde bir yerde mutlaka miniminnacık da olsa iz kalıyor,arasıra aklınıza gelince,sızlıyor. O kadar… Asıl unutulmayan ,insanın asıl canını yakan bizi ve sevgimizi hak etmeyen birilerine bu kadar çok değeri nasıl verdiğimiz, karşıdaki kişinin nasıl biri olduğunu nasıl göremediğimiz, kendimizi nasıl bu kadar aşkın yoluna serdiğimiz duygusu. Ama dediğim gibi,zaman herşeyin ilacı. İnsan kendisini affetmeyi de zamanla başarıyor. Yolu acıdan geçen , geçmeyen ama acıyı anlayan tüm dostlara ,sevgiyle. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatlık Kimliği resmi Kimlik Yerine Geçer Mi? | eliferdogan | Hukuk Sohbetleri | 51 | 04-12-2012 00:10 |
Yargıtay hakime ''canım'' diyen avukatı suçlu buldu.. | Av.Ertan Uzunoğlu | Hukuk Haberleri | 55 | 22-10-2008 22:16 |
Hangi haciz öne geçer? | Brusk | Meslektaşların Soruları | 6 | 02-11-2007 20:24 |
Boşanma Kararı Nüfus Kayıtlarına Ne Zaman Geçer? | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 06-06-2007 16:28 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |