Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Şiir Keyfi:))

Yanıt
Konu Notu: 8 oy, 4,63 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-11-2003, 22:55   #31
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Soru Hangi Ceviri Daha Hoş?

AGOROFILIA
Sevdamsın sen, umutsuzluğum.
Çılgınlığımsın sen, yeteneğimsin.
Ve henüz bulunmadığım bütün yerlersin

dünyanın dört bucağından beni çağıran.
Şu altı dizesin sen
haykırmamak için kendimi sınırladığım.

Henrik NORDBRANDT (Çeviri: Ergin Koparan)


AGORAFİLİYA

Çaresizliğim, sevgimsin.
Çılgınlığım, sezgimsin.
Dört bucaktan bana seslenen
görmediğim her yersin.
Çığlık atmamak için sığındığım
bu altı dizesin sen


Henrik NORDBRANDT (Çeviri: Murat Alpar
Old 13-11-2003, 14:59   #32
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Henüz Çevrilmemiş Şiir

IF YOU FORGET ME

I want you to know
one thing.

You know how this is:
if I look
at the crystal moon, at the red branch ,
of the slow autumn at my window,
if I touch
near the fire
the impalpable ash
or the the wrinkiled body of the log,
everything carries me to you,
as if everything that exists,
aromas lights, light, metals,
were little boats that
toward those isles of yours that waits for me.


Well, now,
İf little by little you stop loving me
I shal stop loving you little by little.
If suddenly
you forget me
do not look for me .
for I shall already have forgotten you.
If you think it long and mad
the wind of banners that passes through my life,
and you decide
to leave me at the shore
of the heart where I have roots,
remember that on that day,
at that hour
I shall lift my arms and my roots will set off
to seek an other land.

But i if each day
each hour,
you feel that you are destined for me
with implacable sweetness,
if each day a flower
climbs up to your lips to seek me,
ah my love, ah my own,
in me all that fire is repeated,
in me nothing is extinguished or forgotten,.
my love feeds on your love, beloved,
and as long as you live,
it will be in your arms
without leaving mine.


Pablo Neruda
Old 19-11-2003, 22:42   #33
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü başvuruları

Her yıl geleneksel olarak ünlü şair Ceyhun Atuf Kansu’nun anısına düzenlenen şiir ödülü için başvurular başladı.


Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’ne aday gösterilen yapıtlarda, Ceyhun Atuf Kansu’nun şiir anlayışı göz önünde tutularak, çağdaş bir dünya görüşü ve dil bilinci temel ölçüt olarak alınacak.
Yarışmanın seçici kurulu; Adnan Binyazar, Salih Bolat, Abdülkadir Budak, Müslim Çelik, Refik Durbaş, ailesi adına Bahar Gökler ve Emin Özdemir’den oluşacak.
Yarışma için son katılma ve aday gösterilme tarihi 1 Şubat 2004 olarak belirlenirken, ödül kazanan yapıt, Ceyhun Atuf Kansu’nun ölüm yıldönümü olan 17 Mart’ta açıklanacak. Yarışmada birinciliği elde eden eserin sahibine 500 milyon lira para ödülü verilecek.
Yarışmaya katılmak isteyenlerin, adları, açık adresleri ve kısa yaşam öyküleri ve 7 kitap ya da 7 kopya dosyayla birlikte “Ayhan Gökler Selanik Caddesi No: 48/3 Kızılay-Ankara” adresine başvuruda bulunmaları gerekiyor.

(alıntı: ntvmnsnbc 19.kasım.2003)
Old 21-11-2003, 22:45   #34
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

DOĞAN GÜNE SELAM
----------
Bu güne bir bak,
Çünkü o yaşam,yaşamın yaşamı
Kısa yolunda yatar varlığımızın
Tüm gerçekleri ve doğruları
-Büyümenin mutluluğu
--Hareketin ihtişamı
---Güzelliğin parlaklığı
Gelecek ise sadece hayal.
Ama iyi yaşanan bu gün
Her dünü bir mutluluk düşü kılar
Her yarını bir hayal ümidi
İşte bu yüzden bu güne bak
Doğan güne selam ver,hadi!
-----------
KALİDASA
(Hintli oyun yazarı)
Old 24-11-2003, 00:25   #35
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Yeniliğe Doğru


Her gün bir yerden göçmek
Ne iyi

Her gün bir yere
Konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan
Akmak ne hoş

Dünde beraber
Gitti cancağızım

Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım



Mevlana Celaleddin Rumi
Old 24-11-2003, 00:46   #36
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Aklın gücü, cennetteki sırlarla ulu:
Aşktan deliren, akıllıdır, sağduyulu.
Sevdaya kapılmış yüreğin zorlu yolu
Görkemli yabancılıkla, özlemle dolu.


Mevlana Celaleddin Rumi
Old 30-11-2003, 22:30   #37
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

MEVLANA İLE ŞEMS

aşklardır benim bildiğim

............
birliğim dokunulmaz dirliğim
neyse o, hem gidende var biraz
ve hem de dönende!..
Aşk’la biz, ikimiz, var’la yok gibiyiz
ah giderek ne kadar az kendimiziniz
çünkü sende bir yaz olarak devam ederiz
sense bir yaz olarak bedende...

söylen’din söylenmesen de...

HİLMİ YAVUZ
Old 27-12-2003, 15:10   #38
Merhaba

 
Varsayılan Mavi bir günün dileği

BU SEVDA

bu sevda
birdenbire saran içimizi
bu narin
bu sımsıcak
bu umutsuz
sevda
gün gibi güzel
ve kabaran deniz gibi
çalkantılı
bu sevda
o kadar gerçek
o kadar güzel
o kadar mutlu
o kadar sevinçli
ve karanlıkta korkudan titreyen bir çocuk gibi
gülünç
ve gecenin ortasında sakin bir adam gibi
kendinden emin
.............

JACQUES PREVERT (Çeviri: Orhan SUDA)
Old 27-12-2003, 15:17   #39
Merhaba

 
Varsayılan

Suda Ayak İzleri

.................

Çocuksu bir umut karışır tuza;
Tüm katı gerçekler çözülür, erir,
Kıyıdan bir gölge uzar sonsuza;
Yasaklar incecik bir geçit verir;
Üzerinden ürkek, belli belirsiz,
Üzerinden kaçak yakamozlarla,
Bana doğru ayak izlerin gelir...

Bekir Sıtkı Erdoğan
Old 29-12-2003, 13:06   #40
digesta

 
Varsayılan

.......

artık daha az seviyorum seni
unutur gibi, ölür gibi daha az
yeniden ödetiyorum kendime
onca aşkın öğretemediğini
kolay değildi
......
bu da öyleydi,
iyi ol, sağ ol, uzak ol
ama bir daha görme beni

Murathan Mungan
Old 30-12-2003, 21:51   #41
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Rubailer - 8
.
Hep arar dururdum, dünyaya geleli,
Alin yazisini, cenneti, cehennemi,
Hocam kesti atti, saglam bilgisiyle:
Alin yazisi, cennet, cehennem sende, dedi.
.
Ömer Hayyam
Old 06-01-2004, 22:40   #42
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende

Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?


Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim

Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde.

Hayyam
Old 08-01-2004, 21:30   #43
Merhaba

 
Varsayılan

kar yağıyordu...

sessiz kal sus sus
dağları oynatma yerinden
kapat gözlerini düşlerimden
düşlerimde gözlerin güneş kokuyor
güneş kokuyor saçlarından
yüzüme yağan kar
ve bembeyaz ölüm

karanlık odalara kilitle ellerini
ormanları yakma donmuş sularda
gülüşünü aynalarda parçala
parça parça sevgilerde yokluğun
aynalarda yankısız sönmüş ışığı
gözlerimin zamanları durdurmuş
ve maviyi unutmuş özlemlerinde
şimdi bembeyaz ölüm

sessiz kal sus sus
yüreğimi uyandırma yüreğinde bir kuşun
bembeyaz karda kaskatı donuk
ve soğuk rüzgarın kıpırtısında
kırık kanatlarında kırık bir şarkı
ve sessiz ve beyaz
ve bembeyaz ölüm

bembeyaz kar yağıyor
şimdi bembeyaz ölüm
şimdi bembeyaz kar

bembeyaz kar yağıyordu
anılarda bembeyaz donmuş
takvimin masmavi
kaybolmuş yapraklarında

merhaba
Old 10-01-2004, 18:29   #44
Merhaba

 
Varsayılan

Etki Ve Tepki

En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur
sırf uzaklaşmak için,
ve geride kalanlar
birinin onlardan
uzaklaşmayı neden isteyebileceğini
bir türlü tam olarak anlayamazlar.

Charles Bukowski
Old 10-01-2004, 18:58   #45
Merhaba

 
Varsayılan

isim tashihi

nezaket güzel şeydir
ama her zaman değil
bazen
hoşa gitmese de
gerçeği söylemek adına
gözardı edilmesi gerekir
oysa öyle nazik ki çevremde
öyle nazik ki insanlar
duymak istediğim kendimle ilgili
üstelik hoşuma gidecek
bir çıplak gerçeği
ama bir türlü
söyleyemedikleri
kendilerinden büyük
nezaketlerinden ötürü
görmek için her baktığımda
bir aynada kendimi görür gibi
telefonumun profiline
büyük harflerle yazdım
! SALAK !

lütfen dostlarım
nazik insanlar
telefonlarınızda
rehberlerinizde
adımı yeni şekliyle
tashih ediniz
Old 11-01-2004, 18:17   #46
Merhaba

 
Varsayılan

Doğan Hızlan’ın köşesinden
Avare’nin şiiri


Bir yolculuktan

...................................

Bir kızakla taşıyoruz acılarımızı,
Yamaçlardan hız kazanarak iniyoruz kendi içimize,
Kurt izleri arasında bir çılgınlığın yıkıntılarına rastlıyoruz.

...................................

Şiiri gömdük ama yürekte buluşuruz
Kazmalarımızın çarpacağı kristal harflerin umuduyla,
Issız bir adaya inmenin sevinciyle.


Ülkü Tamer
Old 25-01-2004, 19:19   #47
Merhaba

 
Varsayılan

hiçlik

kışa inat
erken baharla gelen
mevsimsiz bir aşktan
kışa sürgün edildik
kar tanelerinde döküldü
kar taneleriyle doğan
aşkın o güzel yüzü
ve şimdi
sessizlik te dondu
kuşlarla beraber
kırık dallarda

bize inat
gecesi olmayan bir aşktan
geceye sürgün edildik
karanlıklarda yitti
karanlığımda doğan
aşkın o güzel yüzü
ve şimdi
acı da dondu
bir çocukla beraber
yalnız dağlarda

her yeni gün
ilk günü kalan yaşamın
ve her gün
yoklukta bitiriyor kendini

karlar eridiğinde
çamura bulaşmış
gurur ve zaferin
bayrak ve sarhoşluğu
akıp gidecek derelerde
ve geride
yalnızca hiçlik kalacak

ve her yeni gün
kalan hiçlikte
tüketecek kendini


merhaba
Old 26-01-2004, 17:25   #48
Refya

 
Varsayılan .

Yola çıkınca hersabah
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara,
Atlara, otlara,
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selamda kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında
Bu dünyada sende varsın!
Üleştir dostluğunu varlığa,
Bir kısmı senide sarsın.

Üstün Dökmen

Uzun zamandan sonra herkese merhaba...
Old 26-01-2004, 22:23   #49
Merhaba

 
Varsayılan

bir yol masalı

aynı trenin
yolcusuydular
aynı kompartımanda
yan yana iki kişi
demir tekerlekler
dönmeye başladığında
pencereyle çevrelenmiş
sinema perdesi gibi camdan
aynı filmi izlemeye başladılar
şehirden çıkıncaya kadar
camdan su gibi akan
sokaklar evler evler
yürüyen insanlar ve talaşla koşuşan
köpekler kediler
ve oynaşan çocuklar

yaşlı olanın düşüncesinde
perdede hızla akan hayat
diğerininse aynı manzarada düşünde
gideceği yerde kuracağı yeni bir hayat

şehir bittiğinde
sırayla geçmeye başladığında perdeden
denizler dağlar ve ormanlar
yaşlı olanın içinde acıtan bir sızı
ve dağlarda bir kuş olmak düşünde
ve ellerine geride kalmış bir mevsimden
damlayan iki ılık yaş
diğerininse aynı manzarada gözünde
mavi gökyüzü, enginde gemiler
yeni kentlerde umuda yolculuk

biraz daha ilerlediğinde zaman
bir merhabayla birbirlerine uzatıp ellerini
ve isimlerini söyleyip
yol arkadaşı oldular
sonra koyu bir sohbete daldılar
özellikle de birbirlerine
yaşamdan söz edip
aynı perdede aynı anda
açılan ve kapanan kapılarla
izledikleri farklı filimleri anlattılar

böylece şimdi ikisi de
biraz daha rahattılar

daha da ilerleyince saatler
gözler kapandı
ve her ikisi de
diğerinin anlattığı filmi unutup
kendi rüyalarına daldılar

kaç istasyon geçtiler bilinmez
yaşlı olan uyandığında
inmiş olduğunu fark etti arkadaşının
yeni yaşam istasyonunda

o devam etti yoluna
son istasyona doğru
ve nerde indiğini kimse bilmedi
kendinden başka

nice zaman sonrasında
diğeri yeni yaşamında
fırtınalı bir mevsimin
soğuk yağmurunda ıslanmış
ve üşümüş yürürken yolda
küçük bir kuş bedeninin
sürüklendiğini görünce suda
çoktandır unuttuğu
trendeki yol arkadaşını
canlandırdı usunda
acı bir tebessümle
anımsadığı tek şey
onun kuş olma düşü
ve ona anlattığı kendi filmiydi

sonra ıslanarak ve üşüyerek
sessizce devam etti yoluna

merhaba
Old 06-02-2004, 20:26   #50
Merhaba

 
Varsayılan

seninle…

en amansızında bile kışın,
bir gün bir bahar olur,
bir bahar güneşi gözlere ışıyan,
ve gözlerden akan ışığı,
solgun yüreklerin kurak topraklarına
can verir can, coşarcasına,
bir gül açar sıcağında kırmızının,
kan yanar damarlarda uçarcasına,
ve kırmızısı maviye karışır,
akar yürekten yüreğe,
sözler titrer, titrer ve susar,
eller titrer ellerin özleminde,
ve susup kalmışlığında dillerin,
darmadağın olur umutsuzluk ve paramparça
yaşamı sımsıkı saran,
ve aşkta özgür, sevginde bin yıllık özlemlerle
yeniden doğar yaşam,
yeniden doğar,
yeniden,
seninle güneş yeniden,
bahar yeniden seninle,
ve seninle,
yeniden doğar yaşam.

Merhaba.
Old 11-02-2004, 22:33   #51
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Yalnız kaldığımda
yalnız değilim
seninle buluşuyorum
öyle sanıyorum
dışarda durmaksızın kar yağıyor

Şu bitmeyen gençlliğim
ağrılı bir ateş gibi
çemberler gibi her yerimde
öyle sanıyorum
dışarda durmaksızın kar yağıyor

Başkarından kaçıp kaçıp
bendeki sana sığınmam
bitmesin istiyorum
öyle sanıyorum
dışarda durmaksızın kar yağıyor

bakarken,konuşurken
hatta gülümserken
varsın biryerlede
öyle sanıyorum
dışarda durmaksızın kar yağıyor

hykayar 1987
Old 13-02-2004, 14:51   #52
Merhaba

 
Varsayılan

el ele…

hep el ele olsak seninle
el ele uyansak her sabah
camdan sızan huzmesiyle sıcak güneşin
doğan her güzel yepyeni güne
göz göze gülümseyen mahmur yüzlerle

el ele çıksak dışarı sonra
ve yürürken el ele uçarcasına
günaydın desek bahçemizdeki
mutlu ve tombul kedilerin gözlerine gülerek
ve koklayıp bizi gıptayla izleyen
rengarenk tüm çiçeklere

el ele olsa emeklerimiz
yaşamın zorlu ve kaygan
en yokuş zor yollarında
ve el ele alsak ekmeğimizi
el ele dönerken geri
beraber yesek ve sıcak akşamında bir günün
göz göze doysak birbirimize

ele ele olsak her mevsim
yağmurunda baharın beraber yürüsek
ve sırılsıklam olsak sarılıp
yolları ve zamanı unutmuş
göz göze ıslaklığımızda kurusak

soğuk fırtınasında kışların
el ele ısınsak nefesimizde
göz göze aydınlatsak karanlığını akşamın
ve el ele oturup yer minderlerinde
şarabın kırmızı renginde düşlere dalıp
şiirlerle göz göze doysak birbirimize

dışarda durmadan yağan karlar altında
el ele el açsak kar tanelerine
beraber koşuşturup çocuklar gibi
yerlerde yuvarlansak kahkahalarla
ve göz göze sarılıp yatsak kar bahçelerinde

el ele yürüsek yaşam yolunda
beraber geçsek tüm köprüleri
kalplerimizin okyanus kıyılarından
el ele dalsak masmavi denizlere
ve göz göze sarılıp kabaran dalgaların
coşkun ve köpüklü sularında yıkansak


dünyamızın son sınırına el ele ulaşsak
beraber kuş olup uçsak oradan
yıldızlarda el ele çay molası vererek
aşkın melek kanatlarıyla sonsuza doğru
göz göze sarılıp doysak birbirimize

Merhaba
Old 15-02-2004, 12:46   #53
Merhaba

 
Varsayılan

kaç kişiyiz kendimizde


..................................

Pavese, Malcolm Lowry. ikizlerim.
gece de sonsuz değil,
kötülük de. ben de denedim.
lav fokurdarken, gidip geldim
delilikleri. bin vampir besledim
şuramdaki inde. sövdüm
ve şehvetle öptüm her meleği;
ah! bilemedim.
kaç kişiyiz kendimizde
karabasanlar yaşattım
beni sevenlere,
bir hataydım, besbelli.
içimdeki ölümden
içimdeki ölümden
içimdeki ölümden ürettim her şeyi.

Ahmet Oktay
Old 21-02-2004, 20:54   #54
Merhaba

 
Varsayılan

kardan adam


sensiz odamın penceresinden bir adam dışarı bakıyordu ayakta,
dışarda sensizlik yağıyordu durmadan lapa lapa ve esen fırtına sensizlik,
oysa dört mevsim öncesinde şimdiki zamanlarda adamın,
sen yağıyordun üstüne üstüne, sen dökülüyordun, senden adam oluyordu.

sensiz odasından usulca ağır ağır, ağırlığıyla hüznün kendinde yitmiş,
sokaklara saldı kendini adam, seni değil, el ele duygusunu arıyordu,
sensizliğe çaresizdi artık, biliyordu, zaten içinde de sensizlik yağıyordu,
el ele diyordu kendi kendine, el ele ve boş ellerine bakıyordu,
sensizlik yağıyordu boş ellerine kurşun kurşun, ve donmuş damlalar sönük gözlerinden,
sensizlikten donmuş adam oluyordu kaskatı, ve kar tanelerine soruyordu, neden, neden,
üşüyen içini ısıtacak duyguyu bulamıyordu, el ele diyordu durmadan, çırpınıyordu,
bulamıyordu, ve neden diyordu sessiz haykırışlarda ,bulamıyordu.

döndü ağır ağır adam,
ağırlığıyla sensizliğin kendinde bomboş,
sensiz odasının aynı penceresinden,
kör ve anlamsız, ışıksız gözlerle dışarı bakarken aniden,
binlerce parçaya bölündü camdaki ölgün hayali ve karlara döküldü,
dönmeye başladı adam, durmadan döndü ve son noktasına gerdiği yaydan,
bilincin son kırıntılarını fırlattı duvarlara şarap şişelerinde,
ve sensizliğin kırmızısına boyadı sensiz odasının tüm duvarlarını,
ve parça parça olmuş boş elleriyle üstüne,
sensizliğin kanayan kızıl resmini yaptı.

merhaba.
Old 09-03-2004, 01:03   #55
Merhaba

 
Varsayılan

sarkaç

odamın ön penceresinde
ay dilini çıkarmış
kızıla çalan renginde
bulut perdeleri arasından
boynunu uzatmış sevgili gibi
tepeleri öpüyor sessizce

hiç umursamıyor kaygıdan uzak
milyarlarca yıldız göz
ona bakıyor oysa
göz kırpıştırarak

ve tepelerde ağaçlar kuşlar kayalar
çiçekler binbir türlü ve karıncalar böcekler
durmuş zaman dinginliğinde yaşamın
farkında bile değiller
kendilerini şevkatle öpen ayın

arka penceresinden odamın
ay görünmüyor her yer karanlık
yine de bazen benden bir adam
bırakıp o güzel ay manzarasını
orada karanlığı seyre dalıyor

işte sarkaç
incecik yaşam ipinin ucunda
çok pencereli bilincin
kendimizde çokladığı biz
ip koptuğunda sarkacın
neresinde olmak isteriz

durmaksızın salınan sarkaç
iki penceresi arasında yaşamın
ve uçlarda sürüklenen benler ve senler
bir an göz göze gelip farklı yönlerden
tam sarılacakken biz olduk diye
birbirini tutamıyor boşlukta
ve boşlukta salınıyor boş ellerimiz

kim bu sarkacın sahibi
onu sallayan kim

merhaba
Old 13-03-2004, 01:31   #56
Nusret

 
Varsayılan Aşk Üzerine Bir Şiirim

SEVİYORUM

Seviyorum seni
aşığım sana
Sen gelinceye kadar bana
dört kez çaldı
gönül kapımı
aşk denilen
kızıl saçlı ejderha
püskürttü yüreğimden içeri
yerden göğe doğru
açılan
ağzından
cehennemi alevini

Aşksız yaşayamıyorum
aşk olmadan
içimde oluşan
boşluk
sıkıştırıyor beni
hayat
yitiriyor anlamını
oltadaki balık gibi
çırpınıyorum

Seviyorum seni
aşığım sana
yüreğim kıpır kıpır
atıyor
bin devirli motor gibi
hep seni düşünüyorum
bakışlarım
kilitleniyor uzaklara
azıyor melankolim
sigaramdan çektiğim nefes
daha bir derin
yakıyor ciğerimi
gözlerimden akan yaş
ıslatıyor
masamın üzerindeki
hayalini
hüzünden geberiyorum

Seviyorum seni
aşığım sana
nedendir
bu hüzün
bu melankoli
halbuki
çıkmalıyım
İstanbul sokaklarına
topuklarımı
vura vura
toprağa
koşmalı
koşmalı
koşmalıyım
ses tellerimi
kopartırcasına
avazımın
çıktığı
kadar
haykırmalıyım
sana olan aşkımı

Peki
nedir beni
alıkoyan
ayaklarımla toprakta
sesimle havada
aşkımın izini
bırakmaktan
Leyla’ya Mecnun olmak
aşkıma karşılık
bulamamak mı yoksa
Öyle bile olsa
ne yazar
bahşettiğin bu aşkın ateşinde
erirken yüreğim
azar azar
tüm varlığımla
seni sevmeye
devam edeceğim

S.N.Ö.
29.02.2004 - 23:20
Old 13-03-2004, 21:58   #57
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Şimdi:))

Şimdi sanki dünyada
açlık yok
savaş yok
ayrılık yok
özlem yok

O korkunç yüzyıllar yaşanmadı sanki
unutuldu
kin yok
öfke yok
gözyaşı yok

Şimdi bütün çocukların annesi
ve bir kedisi var.
çiçeği ve uçurtması da
öksüzlük yok

Şimdi trafik kazaları hayat pahalılığı
kavga
sınav korkusu
ve otobüsü kaçırma korkusu
yok

Şimdi her şey soyut resmin renkleri gibi
yararlı
güzel
sevilesi şimdi
yokluk yok

Şimdi herşey kırçiçeği kadar hoş
zarif ve güçlü
yaşamın ta kendisi gibi
güneşe yüzünü dönmüş gibi
sessizlik yok


Bir "şey" herşeyi değiştirebilir.....


hykayar 1987
Old 14-03-2004, 01:08   #58
Nusret

 
Varsayılan Aşk Üzerine İkinci Şiirim

Aşkının Pervanesiyim

Bugün
beklerken Kadıköy vapurunu
yaslandım
demir parmaklıklarına
iskelenin
Haliç’i gözlüyorum
Çevremde insanlar
koşturuyor
başımın üzerinde martılar
çığlık çığlığa
atılan simitleri kapmaya
çalışıyor

Ben
kara kızıl saçlarının
süslediği
sinemi delen mahzun bakışlarının
türediği
cemalini
düşünüyorum

Göz pınarlarım doluyor birden
akıyor iki gözümden
iki sicim gibi
iki sıra yaş
Yanaşan
vapurun güvertesinde
iki sevgili
sarmaş dolaş
Oğlan öpüp kokluyor
kızın uzun siyah saçlarını
İlerde körler orkestrası
içli yanık bir türkü çağırıyor
Veysel ustadan
“Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
İki kapılı bir handayım
Gidiyorum gündüz gece”

Aşk
ince uzun bir yoldur
sevgilim
ya öldürür ya oldurur

Aşk
iki kapılı bir handır
kapısının birinde
beni yandırır

Ey sevgili
bu aşk-ı çemberinde
ötsem de
sefil bülbül gibi
yansam da
Nemrut ateşlerde
razıyım bilesin
pervanesi
olmaya
aşkının

S.N.Ö.
10.03.2004 - 19:45
Old 15-03-2004, 10:19   #59
Nusret

 
Varsayılan Pir Sultan Abdal'dan aşk üzerine bir deyiş

Bir Güzelin Aşığıyam

Bir Güzelin Âşığıyam Erenler
Onun İçin Taşa Tutar El Beni
Gündüz Hayalimde Gece Düşümde
Kumdan Kuma Savuruyor Yel Beni

Reyhanini Devşir Devşir Dest'eyle
Ben Deliyim Öğüt Verip Pest Eyle
Düşmanımı El Yanında Dost Eyle
Bir Gececik Mihman Eyle Al Beni

Ak Gül Olsam Al Yanağa Sokulsam
Gül Âb Olsam Ak Yüzüne Saçılsam
Kölen Olsam Pazarlarda Satılsam
Kölem Deyü Ak Sinene Sar Beni

Pîr Sultan Abdal’ım Gamzeli Oldur
Hezaren Sinemde Yaralar Çoktur
Benim Senden Özge Sevdiğim Yoktur
İnanmazsan Ol Allah'a Sor Beni

Pir Sultan Abdal
Old 10-04-2004, 23:54   #60
Nusret

 
Varsayılan İlanı Aşk

Ağlamak
Maşukundan gizli
İnci gibi yaşlar dökerek
ağlamak
Yakışmıyor senin gibi
aşığa

Eğer aşıksan
Gündüz hayalinde
Gece düşünde
Görüyorsan
her daim
yarini
Ferhat olup dağı delmeli
Mecnun olup çölü gezmelisin

Yanarken aşk ateşinde
Varmıyorsa elin
Bir ucundan tutmaya işin
Toplayıp cesaretini
Aşkını ilan etmelisin

S.N.Ö.
15.03.2004 - 20:40
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 8 (0 Site Üyesi ve 8 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Klasik Şiir Keyfi (Halk, Tasavvuf, Divan Şiiri) :)) Gemici Site Lokali 122 21-03-2014 00:13
Tatil Keyfi :))) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Gezi, Tatil ve Eğlence 128 26-01-2013 21:06
Fıkra Keyfi Admin Site Lokali 514 25-01-2013 18:06
Yaşama Keyfi:)) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 55 02-11-2010 21:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05170012 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.