30-06-2007, 08:57 | #31 |
|
Bizim yanımıza zaten avukatlar hakkındaki ön yargılarını koruyarak geliyorlar. Bu ön yargıların başında "ne yaptı ki ne istiyor" gelir. Bu yüzdende yüzsüzlükte yarışırlar. Bunlara karşı alınacak en etkili tedbirler aşağıdaki gibidir :
1- İsmet İnönü'nün "Namuslularda namussuzlar kadar cesur olmalıdır" sözünü hiç unutmayacaksın ve hakkını alabilmek için cesaretle onlara göre yüzsüzce savaşacaksın. 2- Avukatlık ücret sözleşmesine bir güzel imzayı bastıracaksın. Eğer mümkünse Noter de re'sen düzenleteceksin. 3- Avukatlık ücretinin alabildiğin kadarını peşin alacaksın. 4- Tanıdıklarından ya da hemşehrilerinden iş almayacaksın. Eğer almak zorunda kalırsan "Yahu bendende mi para alacaksın ya da bu kadar şey için para mı alınırmış" diyerek bunu suistimal etmeye kalkarlarsa; -Sen bana zarar vermeye mi çalışıyorsun, şu gördüğün büronun kirası ne kadar biliyor musun ? -Her Allahın günü dava mı geliyor sanıyorsun ? -Bu iş öyle göründüğü kadar kolay mı sanıyorsun ? Senin işin için şunları şunları yapacam (say sayabildiğin kadar) bunlar az iş mi? Madem basit geliyor kendin yapsana bana niçin geldin ? -Bu işler madem ucuza oluyor götür başka avukata ver bakalım kaça bakacak. El alemin avukatına verdiğin parayı benden niçin esirgiyorsun ? -Akrabalığın/hemşehriliğin/arkadaşlığın/komşuluğun bu mu ? Silahlarını kullanarak karşı saldırıya geçeceksin. Hadi gazanız mübarek olsun. |
01-07-2007, 12:52 | #32 |
|
olumlu eleştiri ile olumsuz eleştiri arasında ancak bu denli sağlam köprü kurulabilir.İlginç bir yaklaşım farklı bir bakış açısı.
|
02-07-2007, 15:56 | #33 |
|
Çok güzel bir liste hazırlamıştım az önce elektrik kesintisi dolayısla hepsi kayboldu.Başımdan geçen bir olayı anlatmak isterim.
Evlilik hazırlıkları yapıyoruz müstakbel eşimle ve aynı büroda çalışıyoruz.Düğüne kısa bir süre kaldığı içinde ve müvekkillerin mağdur olmasını engellemek için son hızla koşturuyoruz.(Hatta biz düğün alışverişlerine ancak 20.00 gibi gidebildiğimizden dükkanlar kapanmış oluyordu)Buarada haciz işlerimizede hız vermişiz adli tatilden yararlanıp yoğunuz.İcra dosyalarını takip ettiğimiz çok anlayışlı(!) bir müvekkilimiz var ve günaşırı arayarak sekreterimize " neredeler,ne yapıyorlar,benim dosylarım ne oldu"diye fırça atıyor.Bize ulaştığında dosyaları tek tek açıklıyor ve yoğun olduğumuzu iletiyoruz ama hiç durmadan aynı olay..Düğünümüzden 3 gün önce bir dosyasına üstelik şehir dışında olmasına rağmen gittim ve Uzatmayayım Nikah ve balayı toplam 10 gün üstelik adli tatil biz büroya uğramadık.Balayına gittiğimiz ilk gün arayarak neden balayına gittiğimizi evlenecek başka zaman mı olmadığını,onun işleri beklerken çalışmak gerekirken neredern çıktı bu evlilik diye sordu.!!!!! Döner dönmez ilk yaptığımız iş dosyalarını iade etmek oldu. Saygılarımla... |
05-07-2007, 14:10 | #34 |
|
dengeyi ve mesafeyi korudukça sorun olmayacağını düşünenlerdenim.
|
25-07-2007, 14:51 | #35 |
|
"anlayış yanlışlığı"
Türk insanı maalesef "bilgiye ücret ödemeyi" nedense (!) içine sindiremiyor. Yani para kazanmayı hak etmeniz için illa sırtınızda yük falan taşımanız gerekiyor. Aksi halde o parayı haketmeyeceğinizi düşünüyor. Bana da asansör dahil heryerde soru sorarlar her meslektaşım gibi. Ancak ben hakikaten kestirip atar ve cevaplamam. Bu yüzden de zaten herkes arkamdan pek iyi konuşmaz. Halbuki bu, bilgi saklamam ve/veya kendi değerimi arttırmak için yaptığım bir davranış değil bilakis hakkımda ne düşündükleri umurumda değil; sadece insanların zihninde "bilginin çok değerli" olduğu zihniyetini kendimce oturtmaya çalışmak... Ne kadar başarılı oluyorsunuz diye soranlara da ; "onu bilmiyorum; ancak inandığım şeyi yaptığım için de müsterihim" diyorum.
Bu yöntemi de acı tecrübelerle elde ettim pek tabii. Şuan şirket hukuk müşaviriyim ancak mesleğin ilk yıllarında her meslektaşım gibi bir hukuk bürosunda çalışırken müvekkilden danışmanlık ücretini talep ettiğimde adam yüzüme baka baka " avukat hanım iki çift laf ettik " demişti. Ben de " git kahvede et o iki çift lafı. o iki çift lafı edebilmek için kaç sene eğitim alıyoruz biz" demiştim. Şimdi ise hiç polemiğe bile girmiyorum kimseyle. Hangi birine laf yetiştirip savunabilirsin ki bilginin değerli olduğunu. Ancak duruşunuzla ispat edebilirsiniz bilginin yüceliğini ve de değerliliğini... |
26-07-2007, 10:18 | #36 |
|
Bu millet kelimenin tam anlamıyla putperesttir. Gözü ile görmediğine, eliyle dokunmadığına beş paralık değer vermez. Onlar için lafın bedeli yoktur. Bilgi de laftan ibarettir. Eğer hepimiz bilgi karşılığında hakkımız olan parayı alma konusunda gereken duyarlılığı gösterseydik bugün bu sıkıntıları yaşamazdık. Bizden öncekilerin bu konuda çok büyük hatası var. Biz de ne kadar düzeltmeye çalışırsak çalışalım topyekün bir irade olmadan düzelmiyor.
|
26-07-2007, 12:47 | #37 | |||||||||||||||||||||||
|
Merhaba, Gerçekten de bize danışmazlarsa emin olamayacakları konulardaki, danışma ücretinden dahi kaçınan ve danışmayı hafife alan insanlara Avukatlığın "meslek" "iş" olduğunu anlatabilmek gerek. Bu da sanırım hep birlikte bir kararlılıkla, danışma ve vekaletle görülen her işimizde gereken gerçek ücreti işin başında insanlara açıklamaktan geçiyor. Bu benim işim ve mesleğim, bana danıştığınız yahut getirdiğiniz işi bu koşullarla kabul edebilirim denebilmeli.
|
26-07-2007, 14:43 | #38 |
|
Daha okulu bıtırmeden bıle herkes sızı özel avukatıyı yapmaya calışır.
|
27-07-2007, 12:37 | #39 | |||||||||||||||||||||||
|
|
02-08-2007, 15:58 | #40 |
|
bülent kurdoğlu ne kadar güzel söylemiş.Bizden öncekiler bozmuş bu düzeni.Evet malesef böyle geliyor böyle gidiyor ve gidecek.Allah herkese sabır versin.Şu an ben de kendi büromu açıyorum ve tanıdıklarımdan asla dava almayı düşünmüyorum.
|
02-08-2007, 16:05 | #41 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
hayırlı olsun.
ben de astronot olmak istiyordumm |
02-08-2007, 20:16 | #42 |
|
Bazen düşünüyorum ben nerede yanlış yaptım diye! Meslek seçiminde mi? Yoksa aslında son derece güzel ve kutsal olan mesleğimi uygulamakta mı? Ülkemizde insanlarımızın para ödemeyi sevmedikleri tek meslek galiba avukatlık!
|
03-08-2007, 10:23 | #43 |
|
ben avukatım
beni gecenin bir yarısı arayıp yanlışlıkla bir kediye çarptım ne yapmam gerekiyor diye sorular sorabilirsiniz? veya bir trafik kazasında siz avukatsınız ilk yardımdan anlarsınız bize yardım edin gibi garip bi o kadar da vahim durumlarla karşılaşabilirsiniz. (bu olaylar yaşanmıştır.) |
03-08-2007, 15:00 | #44 |
|
Bu mesleğe yeni adım atmak üzere olmama rağmen burada yazılanların hepsine katılmamam mümkün değil.Bütün gün kafanızda isimler ve rakamlarla dolaşırsınız, sabahın köründe ofise girerken daha günaydın bile demeden "........' nın temyizini vermiş miydik?" gibi sorularla güne merhaba dersiniz. Daha yukarıda söylenen birçok şey. ancak bu mesleğe daha başlamadan bıktın mı diye soracak olursanız. Tabiki yanıtım "Hayır" olacaktır. Herşeye rağmen mükemmel bir iş bana göre. Ancak müvekkilllerin biraz daha bizlere saygılı ve anlayışlı davranması gerektiğini düşünüyorum.....
|
03-08-2007, 16:57 | #45 |
|
Bence çok avukatlık farklı bir meslek.İnsanlarımn yaptıkları herşeyi hukuka uygun yapmak için çabalaması ve bunun için avukata danışması takdir edilmesi gereken bir durum.Düşünsenize kendi bildiğince iş yapıp başı belaya girince araması daha mantıklı.Ayrıca dediğm gibi avukatlık doktorluk gibi özel ve hayatın çok içinde bir iş.Hukuka uygun davranma adil olma bence olabildiğnce genle yayılmalı.Bu iş de avukatlara düştüğüne göre mesleği seçerken bazı şeyleri göze almak gerketiğini düşünüyorum.Ama bir insanın da hangi meslek olursa olsun 7/24 çalışmasını bekleyemeyiz.İnsanların avukatları heran lüzumlu luzümsuz arayabileceği fikrine kapılması,bilgisini ve emeğeni görmezden gelmesi de kabul edilir gibi değil.Herşeyde olduğu gibi bu konuda da kişinin belli bir denge oturtması gerekir.Her an, her dakika aranma cesareti veren bir avukat da olmamalı ama müvekkiliniz hayati bir mesele veye acilen çözüm bulunmadığında hak kaybına uğranacak bir mesele olduğunda sizi arıyabileceği ve cevap alabileceği güvenine sahip olmalı.Bunu insanlara öğretmek de avukatlara düşer.
|
03-08-2007, 19:43 | #46 |
|
Sayın Mehmet Yılmaz evet ütopik bir yaklaşım biliyorum tanıdıklardan dava almamak ama hiç değilse azcık moral verseydiniz.Belki samsun adliyesinde karşılaşırız)
|
21-08-2007, 23:49 | #47 |
|
BaŞliksiz
Esasında yazınıza eleştirel yaklaşımla bir cevap vermek istemez, sizi tasdik edecek cümleler kurmak isterdim ama, onu yapmışlar. Önce yazınızı sonra size katılanları okudum. Meğer herkesın ortak derdı buymus, şaşırdım doğrusu...Yakınmanızı anlıyorum ancak, bakış açınızı değiştirmenizle bazı şeylerin kendiliğinden değişebilecegine inanıyorum.
Belki düşüncemi düzgün ifade edebilmek için bir şiir yazmam en iyisi.. Saygılarımla... "Nerede ağlayan varsa,gelsin Bırak, anlatsın sana kendini ağlatan derdini. Sen teselli edebiliyorsan eğer, Allah seninle bölüşmüştür işini, Melaikelerin verilmiştir vazifesinden biri Ne büyük iyilik Ve ne büyük ilahi bir iş Teselli etmek Bir derde çare,deva bulabilmek..." MEVLANA |
25-08-2007, 12:39 | #48 |
|
Çok yerinde ve güzel bir hatırlatma olmuş Mevlananın sözleri.Eminim herkesi düşündürmüştür,teşekkürler
"Nerede ağlayan varsa,gelsin Bırak, anlatsın sana kendini ağlatan derdini. Sen teselli edebiliyorsan eğer, Allah seninle bölüşmüştür işini, Melaikelerin verilmiştir vazifesinden biri Ne büyük iyilik Ve ne büyük ilahi bir iş Teselli etmek Bir derde çare,deva bulabilmek..." MEVLANA[/quote] |
28-08-2007, 16:26 | #49 |
|
Avukatlık nedendir bilinmez insanlar arasında dürüst bir meslek olarak görülmemiş.Müvekkillerimden biri yurtdışında,bana Türkiye'de davasına tanık olacak bir kaç isim verdi ve adres bildirmesi için büromuza gönderdi.Tanık olacak adam bana dedi ki:Ben müvekkilinizin yakınıyım ama olaylara şahit değilim.Onlar yurtdışındalar.Olaylar da yazlıkta geçmiş dedi.Yani şahitlik edecek bilgiye sahip değil misiniz dedim.Evet dedi değilim.hem siz avukatsınız.sizi neden tuttular.Bunun için.şahidi de sizin bulmanız gerekmez mi?Tepem attı.Siz beni ne sanıyorsunuz.Orada olmadığım ve tanımadığım biri hakkında ben nereden tanık bulabilirim.Yalancı şahit bul, bu işi bitir mi demek istiyorsun.Ben mesleğimi ezdirmem. dedim Adam ne diyeceğini şaşırdı.Böyle tepki beklemiyordu.Fakat hakettiğini düşünüyorum.Keşke bürodan da kovsaymışım.Ama gerek kalmadı,özür diledi ve gitti.
|
04-09-2007, 21:24 | #50 |
|
Avukatlık asil ve şerefli bir meslek,böyle düşündüğüm ve hissettiğim için avukat olmayı tercih ediyorum fakat bu okuduklarım beni dehşete düşürdü,insanlar ne zannediyolar bu mesleği anlam veremedim,fazlasıyla trajikomik durumlar bunlar,allah sabır versin..
|
21-08-2008, 00:20 | #51 |
|
Eş dost akrabayla iş yapmamak biraz ütopik ama çok mantıklı..
bilginin değerini anlayamaz bu millet illa ki fizik gücü ister.. o bilgiyi ne zorluklarla hangi şartlarda elde ettiğin önemli değildir onlar için.. |
21-08-2008, 13:38 | #52 |
|
Günümüz avukatlarının hislerine tercüman olan bir yazı.
|
30-08-2008, 00:02 | #53 |
|
Benim bir klasik sözüm var belki tarif eder avukatlığı. "İnsanlar doktorlara sağılığını; avukatlara ise onurlarını emanet ederler"
Umarım açıklayıcı olmuştur. Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim "Avukatlık hukukçuluğun kurmaylığıdır" Amaaaaaaaa! herhalde avukatlığı şu çok iyi açıklar. "Cübbeyi diken önüne düğme yanına cep dikmemiş" |
30-08-2008, 19:16 | #54 |
|
SEvgili meslektaşım(hukukçu):
ŞU hocan bütün meslek üyelerine çok ağır hakarette bulunmuş.. Hukukçu olduğunu söylemeyin. Hatta suç olduğunu en önemlisi bukadar önemli bir kamu hizmeti gören bir meslek kitlesine bu kadar ağır itham.... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
"İçtihat Uyuşmazlığı" Varsa Gidermenin Yolu Nasıl Olmalı | VARTO'LU | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu | 11 | 30-12-2015 16:43 |
"hukukçu" Kime Denir? nasıl Olunur? | aristo | Konumuz : Hukukçular | 55 | 20-08-2014 12:52 |
Belediyelerden "hizmet kusuruna dayalı tazminat alacaklarını" nasıl tahsil edeceğiz? | ibreti | Meslektaşların Soruları | 3 | 14-01-2011 13:43 |
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." | metin karadag | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 26 | 28-07-2007 20:47 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |