|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
20-04-2011, 14:37 | #1 | |||||||||||||||||||
|
İ.İ.K 111 Uygulaması Sorunu
Tebligatı almasına rağmen borcunu ödemeyen ve icra dairesine giderek taksitlendirme yapmayan, ödeme taahhüdünde bulunmayan borçlu (kötü niyetli olarak ve muhafaza işlemlerini durdurmak/engellemek maksadıyla) haciz esnasında ¼ oranında ödeme yaparak bu maddeye dayanabilirmi, (mal kaçırma şüphesi kuvvetle muhtemel olsa da) muhafaza yapılmasını engelleyebilirmi? |
20-04-2011, 15:00 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Öncelikle Değerli Mesleştaşım Eklediğiniz Kanun Maddesinin Son Güncel Hali Şu şekildedir.
Sonra İse ; Sorunuz cevabı bana göre EVET... |
20-04-2011, 15:37 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Benim yorumum "hayır" olur. Vatandaşın vermiş olduğu taahhüdü icra dairesinde vermesi gerektiğini düşünüyorum |
20-04-2011, 17:40 | #4 |
|
Değerli Meslektaşım;
Taahhüdün icra dairesinde verilmesi yada haciz esnasında verilmesi arasında hiçbir fark yoktur.Ben haciz esnasında aldığım taahhütlerden borçlulara onlarca kere hapis cezası çıkarttım. Önemli olan taahhüdün usulüne uygun alınmasıdır. Teşekkürler... |
22-04-2011, 22:18 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Burada taahhüdün şekli ve geçerliliği değilde
sorusunun cevabını arıyorum. |
22-04-2011, 22:23 | #6 |
|
Borçlunun borcun tamamı kadar malı haczedilmiş olması lazım bunu yapabilmesi için, bu halde nasıl mal kaçıracak?
|
22-04-2011, 22:27 | #7 |
|
Yukarıdaki mesajıma istinaden şunu belirtmek gerekir, maddeye göre borçlunun ödeme taahhüdünün alacaklının satış talebinden önce yapılmasını aradığına göre hacizden kasıt alacaklıya satışı isteme yetkisi veren kesin hacizdir.
|
23-04-2011, 08:01 | #8 |
|
Kafi miktarda malı haczedilen borçlu ancak İ.İ.K 111. Madde gereği taksitlendirme isteyebilir.Haciz mahallinde tüm tasarruf sizdedir.Dosyanızda borçluya ait haczedilen kafi miktarda mal yoksa borçlunun haciz ve muhafazayı taahhüt yoluyla engelleme şansı yoktur, zira bu taahhüt tek taraflı olmaz sizin kabulünüze bağlıdır.
|
23-04-2011, 10:35 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Murat Bey burada alacaklının kabülünü gerektiren hiçbir şey yok sanırım. Kafi derecede malın hacz edilip edilmediğine de icra müdürü/dairesi karar verecektir. |
23-04-2011, 22:41 | #10 |
|
Merhaba sayın İlker Bey, haciz mahallinde borçlunun borca yeter malının haczi üzerine birde bu borcun 1/4 ünün anında tahsili ve borçlunun taahhüdü de varsa muhafaza işlemine geçemeyebilirsiniz ancak yine de talep edin, memurun/dairenin tasarrufunu ben de merak ediyorum. Sanıyorum uygulamayı yapmadan kesin sonucu göremeyeceğiz. Saygı sevgi.
|
16-08-2013, 16:17 | #11 |
|
Burada göz ardı edilen konu şu ki ;
Yasa, Taksitlendirme imkanından yararlanılabilmesi için, Haciz Yapılmış olmasını koşul olarak göstermektedir. Buna göre , HACİZ yapılmadığı takdirde, borçlu zaten Taksitle ödeme imkanına sahip olmaz... Muhafaza konusu, HACİZ konusu malların Yediemin deposuna alınıp alınmaması, ya da borçluya bırakılıp bırakılmaması ile ilgilidir. Bu konuda, taksit imkanından yararlanmak isteyen borçlu, kendisine İTİMAD etmeniz ve hacizli malları kendisine yediemin olarak bırakmanız konusunda size bir dayatma hakkına sahip değildir. HACİZDEN SONRA MALLARIN MUHAFAZASI YA DA BORÇLUYA YEDİEMİN OLARAK BIRAKILMASI TALEBİ ALACAKLI TARAFIN İNSİYATİFİNDE OLUP, İCRA MEMURLUĞUNCA UYGULANMAK ZORUNDADIR. (TABİİ BORÇLU YEDİEMİN OLMAYI KABUL EDERSE... ) |
16-08-2013, 17:19 | #12 |
|
İİK 88:
Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Mal fiilen haczedildikten sonra borçluya bırakılıp bırakılmayacağı alacaklının mavafakatına bağlıdır. Dolayısıyla malları haczedip muhafaza altına alabilir ve taahhüdü yapabilirsiniz. Ancak taahhüdü aldıktan sonra, ihlal gerçekleşmedikçe, satışa dönük işlem ve dolayısıyla masraf yapamazsınız. Tabi bu durumda icra memuru kapak hesabına göre taahhüdü hazırlarken sizden 3 aylık yediemin ücretini avans olarak dosyaya almalı (önceden almadıysa) ve bunu da mutlaka kapak hesabına eklemelidir. Aksi takdirde sonradan işleyecek yediemin ücreti açıkta kalabilir; ayrıca borcun tamamı taahhüt altına alınmadığından taahhüt geçersiz de sayılabilir. Bu açıdan bakıldığında malları haczedip borçlu yedine bırakmak daha makul görünüyor. Malları kaçırması durumunda açılabilecek ceza davaları mevcut. Yedieminliği suistimal yahut İİK.331 gibi... |
17-08-2013, 12:00 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Şu sorulara cevap vermek sorunu çözecektir sanırım. Siz borçlu olsanız, taksidin birini ödeyip, cezai yaptırımı olan taahhüt vermeyi de kabul ettiğiniz halde mallarınızın muhafaza altına alınmasına rıza gösterir misiniz? Mallar her halükarda muhafaza altına alınacaksa, 111 maddenin anlamı ne olur ki? Hem malları muhafaza altına alınacak, hem de kendisini cezai yaptırımı olan bir hususta kendi eliyle bağlayacak. Bu bana oldukça mantıksız geliyor. Borçlu dilediği miktarı zaten dilediği zamanda gelip icra dairesine yatırma özgürlüğüne sahip değil mi? Muhafazadan sonra neden taahhütte bulunsun ki? Muhafaza işlemi de yapıldıktan sonra alacaklının yapacağı başkaca işlem kalıyor mu? Madde 111'deki taahhüt alacaklının kabulüne bağlı değildir. Borçlu herhangi bir zaman icra dairesine başvurarak 111'e göre taahhütte bulunabilir. Malları hacizli değilse haczini dahi isteyebilir. 111/2'ye göre "malın haczedilmiş olması" yeterlidir. Buradaki avukat yada icra dairesi çalışanlarına soralım isterseniz, kaç dosyanın borçlusu bu şekilde ödeme iradesini ortaya koyuyor? Keşke her borçlu bu şekilde ödeme yapsa. En azından borçların 1/4'ü ödenir Borçlunuzun kötü niyetinden bahsetmek bence bu aşamada mümkün görünmüyor. Saygılar. |
17-08-2013, 12:17 | #14 |
|
Maddede aynen " Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması" dendiğine göre, haciz yapılır ve haczin normal süreci olan muhafaza da yapılabilir. Bu taahhüt sadece satışı durdurur.
|
18-08-2013, 02:30 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Katılmıyorum.. Haciz-taahhüt-muhafaza kararı-haczedilen malın takribi değeri vb. bunlar icra müdürünün yetkisindedir. İcra müdürü bu yetkisini görevlendirme yaparak memur eliyle yapmaktadır.icra müdürünün işlem ve takdir yetkisini irdelemek gerekir. Bu bağlamda icra müdürü işlem yaparken tarafların haklarını ve menfaatlerini mümkün mertebe korumak zorundadır. Keza "hacizde tertip ilkesi" bunun en belirgin örneğidir. Haliyle borçlunun borca yeter miktarda malı haczedilmiş ardından borcun 1/4'ü tahsil edilip kalanı için 3 eşit taksitte ödeme sözü verilmiş ise bunun üzerine bir de muhafaza yapmak; üzüm yemek bir kenara bağcıyı dövmek olur Saygılar |
19-08-2013, 16:41 | #16 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Burada (olayımızda) sorun şu; haciz esnasında borçlu, dosya kapak hesabının 1/4' ünü (TAAHHÜTTE BULUNMAYACAĞINI ÖZELLİKLE İFADE EDEREK) ödüyor ve madde 111' de işlemlerin durması ve taksitlendirme, açıkça taahhüt şartına bağlanmasına rağmen icra memuru "yalnızca 1. taksidin ödenmesini" yeterli görerek işlem yapmıyor ve neticede amacına ulaşan borçlu oluyor! |
19-08-2013, 18:37 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
taahhütte bulunmuyorsa icra müdürü muhafazadan kaçınamaz. ortada sadece kısmi ödeme vardır. 111 şartlarının oluşmadığı ortadadır. , bunu tartışmaya bile gerek olduğunu düşünmüyorum. kesinlikle yanlış bir karar.. |
25-08-2013, 05:55 | #18 |
|
Sayın dirilis'e aynen katılıyorum.
Bizim tartıştığımız konu borcun 1/4'ünü peşin ödeyip kalan 3/4'ünü 3 eşit taksitte ödeme taahhüdünde bulunması halinde muhafaza yapılıp yapılamayacağı idi. |
26-08-2013, 20:16 | #19 |
|
Dosyada zaten ödeme taahhüdü varsa ne hacize çıkabilirsin ne haciz yazabilirsin ama dosyadaki ödeme taahhüdüne göre dosyaya ödeme yapılmamışsa her işlemi yaparsın
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
cmk 102 uygulaması | erdal düzgün | Meslektaşların Soruları | 4 | 20-12-2010 13:22 |
18 uygulaması | Hemocrania | Meslektaşların Soruları | 1 | 06-01-2010 23:41 |
2-b uygulaması | av. mustafa | Meslektaşların Soruları | 0 | 16-12-2009 19:04 |
iik 121 uygulaması | law in law | Meslektaşların Soruları | 1 | 18-10-2009 16:08 |
Ttk 711/3 Uygulaması | Hülya | Meslektaşların Soruları | 1 | 02-04-2002 13:20 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |