Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı + Doktrin Açıklaması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-10-2010, 19:40   #1
butterfly

 
Acil Yargıtay Kararı + Doktrin Açıklaması

Merhaba,

Kazancı sayfası şifremizden kaynaklanan bir sorun sonucu açılmadığı için sizlerden yardım isteyeceğim. TTK md.124/f.1 ile ilgili, yani "müvekkili ilgilendiren bütün konuları ona zamanında bildirme borcu" ile ilgi 3-4 tane yargıtay kararı lazım. Eğer elinizde varsa ya da bulabilirseniz çok sevinirim.

Bunun yanı sıra, bu konu ile ilgili doktrin açıklaması elinde mevcut olan varsa ve paylaşabilirse çok memnun olurum.

Çok teşekkürler,

Kolay gelsin.
Old 14-10-2010, 08:24   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın beyzosh

Olayı bir soruyla ortaya koyarsanız sorununuz çözülür. Aksi halde siz ilgisiz pek çok karara boğulursunuz ama sorununuz hala nefes almaya devam eder.

THS'nin değerini biliniz.

Saygılarımla
Old 14-10-2010, 08:25   #3
butterfly

 
Varsayılan

Tekrardan merhabalar,

Bugün kazancıyla olan sorunumuz çözüldü ancak yaptığım araştırmalar sonucu malesef herhangi bir karar bulamadım. Doktrin görüşlerine ulaştım. İhtiyacım olan sadece Yargıtay Kararları. Umarım yardımcı olabilirsiniz.

Teşekkürler...
Old 14-10-2010, 08:29   #4
butterfly

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın beyzosh

Olayı bir soruyla ortaya koyarsanız sorununuz çözülür. Aksi halde siz ilgisiz pek çok karara boğulursunuz ama sorununuz hala nefes almaya devam eder.

THS'nin değerini biliniz.

Saygılarımla

İlginiz için öncelikle teşekkür ederim.

Ben stajyer avukat olduğum için, yazmış olduğum dilekçedeki bir madde için benden yargıtay kararı ve doktrin açıklaması bulmam istendi. Dilekçeye yazmış olduğum madde, " Şöyle ki, bilindği üzere acentelik ilişkisi esas itibari ile karşılıklı güven ilişkisine dayanmaktadır. Türk Ticaret Kanunu'nun 124. maddesi acentenin haber verme borcunu düzenlemekte, 124/f.1 maddesi "müvekkili ilgilendiren bütün konuları ona zamanında bildirme" borcunu ihtiva etmektedir.

Bu konu hakkında bana sadece Yargıtay Kararı gerekmekte.

Teşekkür ederim.

THS'nin değerini bilen Stajyer
Old 14-10-2010, 08:46   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Aşağıda sunduğum kararda acentanın kusurundan ama ayrıca sigorta şirketinin müterafık kusurundan söz edilmekte. Umarım işinize yarar.

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/1926
Karar: 2000/2922
Karar Tarihi: 10.04.2000

ÖZET: Davalı acentanın hatalı poliçe tanziminde ağır kusuru bulunmakta olup, hazırlanan bu poliçeleri üst üste iki yıl boyunca, hatayı fark etmeksizin kabul eden, gerekli denetimi yapmayan, acentasını uyarmayan davacı sigortacının da olayda müterafik kusuru bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda kusur oranlarının tespiti amacıyla bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(6762 S. K. m. 116, 122, 123, 124)

Dava: Taraflar arasındaki davanın (Beyoğlu Birinci Asliye Ticaret Mahkemesi)nce görülerek verilen 8.4.1999 tarih ve 1998/386 - 1999/117 sayılı kararın Yagıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili şirketin poliçe tanzim etmeye ve prim tahsili yapmaya yetkili acentası olarak faaliyet gösterdiğini, davalı bankanın 1993 yılında yaptığı yangın sigorta poliçesini 1995 yılında yenilerken yanlışlıkla poliçeye bina dışında makine, tesisat, emtia üzerinde de teminat verildiğini, bu durumun 1996 ve 1997 yıllarında da devam ettiğini, hasarın vuku bulması ile yanlışlığın anlaşıldığını, teminata dahil olmaması gerektiği halde 15.830.953.575.- lira hasar talebi ile müvekkili şirkete müracaat edildiğini,dava açılması üzerine sigortalıya sulhen 10.500.000.000- lira ödendiğini, acenta tarafından yapılan hataların sigortalıya karşı ileri sürülemediğini, acentaya karşı sözleşme gereğince rücu imkanları bulunduğunu beyanla teminata dahil bina hasarının mahsubu ile 10.201.430.00.- lira'nın ödeme tarihinden itibaren reeskont oranında faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, 1995 yılında yapılan poliçe yenilemesine karşı davalı şirketin itirazda bulunmadığını, daha sonraki yıllarda da primlerin tahsiline devam edildiğini, bu şekilde akte icazet verilmiş olduğunu, hasardan sonra kendisini kurtamak için müvekkili şirete zayilname düzenlettiğini, sigortalı tarafından açılan davanın kendilerine ihbar edilmemiş olduğunu, müvekkiline rücu imkanı bulunmadığının bilinmesi nedeniyle davanın sulhen sonuçlandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davalı bankanın davacı şirketin acentası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın davalı acentanın kusuru ile davacıya zarar verip vermediği noktasında toplandığı, davalı acentanın ilk iki poliçede bulunmamasına rağmen daha sonraki poliçelerde makine ve emtia teminatı vermesi ve primlerini deprem terör teminatına göre alması karşısında bu teminatların poliçede sehven yer aldıkları bu itibarla davalı acentanın kusurlu oldukları, ancak davacı şirketin bu hata karşısında ikazda bulunmayıp hasardan sonra zeyilname talep etmesi ve açılan davayı davalıya ihbar etmemesi nedeniyle hatalı poliçelere muvafakat verdiği, bu durumda davalı acentanın sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, sigorta acentalık sözleşmesinden doğan tazminat davasıdır. Taraflar arasında imzalanan 14.5.1965 tarihli acentalık sözleşmesi ile davalı banka davacı sigorta şirketinin acentası olarak faaliyet göstermektedir. Uyuşmazlık, davalı bankanın dava dışı T... Gıda San. A.Ş. için düzenlediği Yangın Sigorta poliçelerinde makine ve emtia teminatı istenmemesine rağmen maddi bir hata ile poliçe kapsamına dahil etmesi ve gerçekleşen riziko neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenmek zorunda kalınan tazminatın davalı bankadan istenebilip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Sözleşmenin 8. maddesi ".. sigorta poliçelerinin lâyıkiyle tanzim edilmiş bulunması lazım geleceğinden, bunların noksan veya yanlış mülamat ve izahatı ihtiva etmesi halinde doğacak bil'cümle mes'uliyet münhasıran acentaya aittir." Hükmünü içermektedir. Buna göre davalı acenta poliçe tanziminde özen görevini gereği gibi yerine gitirme yükümlülüğünü üzerine almış bulunmaktadır.

Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundan da açıkça anlaşılacağı üzere, davalı acenta davaya konu poliçeleri tanzim ederken ilk iki yıl deprem ve terör teminatlarını poliçe kapsamına almış iken sonraki iki yıl için bu kez farklı prim miktarlarına sahip emtia ve makine teminatlarını aynı primlere göre poliçe kapsamında göstermiştir. Davalı acentanın bu şekilde hatalı poliçe tanziminde ağır kusuru bulunmakta olup, hazırlanan bu poliçeleri üst üste iki yıl boyunca hatayı farketmeksizin kabul eden, gerekli denetimi yapmayan, acentasını uyarmayan davacı sigortacının da olayda müterafik kusuru bulunuduğundan kabulü gerekmektedir.

O halde, mahkemece tarafların yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda kusur oranlarının tespiti amacıyla bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve soncuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde advanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.4.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(YKD Temmuz 2000)

Kaynak: Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı Av.Ergün Vardar Meslektaşların Soruları 3 28-06-2012 14:28
yargıtay kararı 5237 SY TCK 136.maddesi ile igili yargıtay kararı ? zlm Meslektaşların Soruları 1 30-03-2010 12:08
yargıtay kararı RuzgarEzel Meslektaşların Soruları 1 11-02-2010 15:09
yargıtay kararı Yargıtay 5.HD' nin 2004/2721 e. 2004/4423 k. sayılı ve 09.04.2004 tar angel82 Meslektaşların Soruları 1 21-03-2009 17:25
Yargıtay kararı sumeyra Meslektaşların Soruları 4 20-03-2009 17:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06602812 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.