Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mükerrer ipotek takibi olur mu ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-01-2009, 12:11   #1
Gamze Dülger

 
Varsayılan Mükerrer ipotek takibi olur mu ?

Sayın meslektaşlarım,

Müvekkil 1999 yılında "kayıtsız şartsız borç ikrarını " içeren ipotek belgesini ilamlı olarak icra takibine intikal ettirmiştir.

Borçlu İcra Hukuk Mahkemesi'nde takibin ilamsız olması gerektiğini ve bu nedenle ödeme emrinin iptalini talep etmiştir.İpotek belgesi "kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesine rağmen " ödeme emri iptal edilmiş ve o tarihte vekil arkadaş tarafından karar temyiz edilmemiştir.

Bunun üzerine ilamsız yeni bir ödeme emri tebliğ edilmiş ve bu takibe "borca ve takibe " itiraz edilmiş,takip durmuştur.

Alacaklı vekili açtığı "itirazın İptali davasını takip etmemiş ve açılmamış sayılmasına karar verilmiştir."

Borçlu ise ayrıca "Borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali davası " açmış,ilk karar bozulmuş,mahkeme eski kararda direnmiş ve Yargıtay Genel Kurul kararı ile "borcun ödenmediği ve takibin iptalinin hatalı olduğu ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar vermiştir"...

Ben,ilk bozma kararı üzerine olaya dahil oldum.Mahkeme kararı bozulmuş olsa dava kazanılsa dahi,bu ipotek takibinde gerekli yasal sürelerin geçirildiğini,aslında ipotekli takibin artık yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle yeni bir takip yapmamız gerektiğini müvekkile anlattım.

Çünkü takibin devamına karar verilse dahi,borçlunun yaptığı itirazın iptaline ilişkin ortada bir karar olmadığından ve aradan 5 yılı aşkın süre geçtiğinden takibe devam edilemeyecekti.

Yaptığım yeni takipte ödeme emirleri borçlunun hem dava dosyasından hem de ipotek belgesinde bulunan bildiğim tüm adreslerine çıkardım.Bila dönmesi üzerine ipotek belgesindeki adresine TK 35. maddeye göre tebligat istedim.İcra müdürünün reddetmesi üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet ettim.Şikayetimin kabul edilmesi üzerine ,ödeme emri borçluya bizzat tebligat olmaksızın TK 35. maddeye göre kesinleşti.Kymet takdiri yaptırdım.Fakat bu arada mahkemenin eski kararda direnmesi üzerine takibi derhal durdurdum.Çünkü mahkeme kararında eski takibin durdurulmasına da karar vermişti.

Mahkeme kararının Yargıtay Genel Kurulundan bozulması üzerine takibe devam etmeyi düşünüyorum.

Ancak aklıma takılan bazı sorular mevcut..Bu sorulara cevap bulabilmem takibimin sıhhati açısından önemli...

1-İlk takibin yok hükmünde olmasına rağmen,ortada sonuca ulaşma ihtimali olmayan bir takip bulunmasına rağmen,ikinci takip mükkerrer takip sayılır mı?

2-Sayılır ise ilk takipten "Bu takip yok hükmünde olduğundan açmış olduğum ikinci takibin derdestlik itirazı ile karşılaşmaması için tüm alacak ve takip haklarımız baki kalarak vazgeçiyorum " dediğimde derdestlik hangi anda var kabul edilir?
İkinci takibin yapıldığı anda mı? Yoksa borçlunun yaptığı "Derdestlik itirazı anında mı?

3-Bu hususta avukatlık hukuku ve sorumluluğu açısından bir problem ile karşılaşabilir miyim?Çünkü ikinci takipte "İpotek belgesindeki tarihten itibaren ticari faiz talep ettim.

Yani borçlu "Bir takip olmasına rağmen ikinci bir takip açtı ve beni zarara uğrattı " yada " adreslerimi bilmesine rağmen yokluğumda takip kesinleştirdi" gibi şikayetlerde bulunabilir mi?

Özellikle ipotek ve takip bilgisi olan arkadaşların yardımını rica ediyorum.

Saygılarımla
Old 13-01-2009, 17:39   #2
kapbana

 
Varsayılan

borçlunun haberim olmaksızın takibi kesinleşti gibi bir itirazı olamaz.çünkü ipotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicil müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirlmesi halinde sonuç doğurur. yeni adresin bildirilmemesi halinde tebligatın eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır. (m.148/a hükmünü okumanızı tavsiye ederim.)
Old 14-01-2009, 16:12   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kapbana
borçlunun haberim olmaksızın takibi kesinleşti gibi bir itirazı olamaz.çünkü ipotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicil müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirlmesi halinde sonuç doğurur. yeni adresin bildirilmemesi halinde tebligatın eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır. (m.148/a hükmünü okumanızı tavsiye ederim.)

Sayın meslektaşım,

Problem 148/a hükmü değil...

Mükerrer takip...

Saygılamla
Old 14-01-2009, 18:55   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze Dülger
Sayın meslektaşlarım,

Müvekkil 1999 yılında "kayıtsız şartsız borç ikrarını " içeren ipotek belgesini ilamlı olarak icra takibine intikal ettirmiştir.

Borçlu İcra Hukuk Mahkemesi'nde takibin ilamsız olması gerektiğini ve bu nedenle ödeme emrinin iptalini talep etmiştir.İpotek belgesi "kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesine rağmen " ödeme emri iptal edilmiş ve o tarihte vekil arkadaş tarafından karar temyiz edilmemiştir.

Bunun üzerine ilamsız yeni bir ödeme emri tebliğ edilmiş ve bu takibe "borca ve takibe " itiraz edilmiş,takip durmuştur.

Alacaklı vekili açtığı "itirazın İptali davasını takip etmemiş ve açılmamış sayılmasına karar verilmiştir."

Borçlu ise ayrıca "Borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali davası " açmış,ilk karar bozulmuş,mahkeme eski kararda direnmiş ve Yargıtay Genel Kurul kararı ile "borcun ödenmediği ve takibin iptalinin hatalı olduğu ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar vermiştir"...

Ben,ilk bozma kararı üzerine olaya dahil oldum.Mahkeme kararı bozulmuş olsa dava kazanılsa dahi,bu ipotek takibinde gerekli yasal sürelerin geçirildiğini,aslında ipotekli takibin artık yok hükmünde olduğunu ve bu nedenle yeni bir takip yapmamız gerektiğini müvekkile anlattım.

Çünkü takibin devamına karar verilse dahi,borçlunun yaptığı itirazın iptaline ilişkin ortada bir karar olmadığından ve aradan 5 yılı aşkın süre geçtiğinden takibe devam edilemeyecekti.

Yaptığım yeni takipte ödeme emirleri borçlunun hem dava dosyasından hem de ipotek belgesinde bulunan bildiğim tüm adreslerine çıkardım.Bila dönmesi üzerine ipotek belgesindeki adresine TK 35. maddeye göre tebligat istedim.İcra müdürünün reddetmesi üzerine İcra Hukuk Mahkemesi'ne şikayet ettim.Şikayetimin kabul edilmesi üzerine ,ödeme emri borçluya bizzat tebligat olmaksızın TK 35. maddeye göre kesinleşti.Kymet takdiri yaptırdım.Fakat bu arada mahkemenin eski kararda direnmesi üzerine takibi derhal durdurdum.Çünkü mahkeme kararında eski takibin durdurulmasına da karar vermişti.

Mahkeme kararının Yargıtay Genel Kurulundan bozulması üzerine takibe devam etmeyi düşünüyorum.

Ancak aklıma takılan bazı sorular mevcut..Bu sorulara cevap bulabilmem takibimin sıhhati açısından önemli...

1-İlk takibin yok hükmünde olmasına rağmen,ortada sonuca ulaşma ihtimali olmayan bir takip bulunmasına rağmen,ikinci takip mükkerrer takip sayılır mı?

2-Sayılır ise ilk takipten "Bu takip yok hükmünde olduğundan açmış olduğum ikinci takibin derdestlik itirazı ile karşılaşmaması için tüm alacak ve takip haklarımız baki kalarak vazgeçiyorum " dediğimde derdestlik hangi anda var kabul edilir?
İkinci takibin yapıldığı anda mı? Yoksa borçlunun yaptığı "Derdestlik itirazı anında mı?

3-Bu hususta avukatlık hukuku ve sorumluluğu açısından bir problem ile karşılaşabilir miyim?Çünkü ikinci takipte "İpotek belgesindeki tarihten itibaren ticari faiz talep ettim.

Yani borçlu "Bir takip olmasına rağmen ikinci bir takip açtı ve beni zarara uğrattı " yada " adreslerimi bilmesine rağmen yokluğumda takip kesinleştirdi" gibi şikayetlerde bulunabilir mi?

Özellikle ipotek ve takip bilgisi olan arkadaşların yardımını rica ediyorum.

Saygılarımla

1- Bence ikinci takip mükerrer sayılmaktadır. İİK 68 inci maddeyi alıntıladım.

Alıntı:
MADDE 68 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.38) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.16) Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.

2- Yukarıdaki hüküm gereğince, ilk takipten feragat etmeniz de işe yaramayacaktır. Kaldı ki, takibi yaptığınız anda mükerrer olmuştur.

Alıntı:
Bu hususta avukatlık hukuku ve sorumluluğu açısından bir problem ile karşılaşabilir miyim?Çünkü ikinci takipte "İpotek belgesindeki tarihten itibaren ticari faiz talep ettim.

Yani borçlu "Bir takip olmasına rağmen ikinci bir takip açtı ve beni zarara uğrattı " yada " adreslerimi bilmesine rağmen yokluğumda takip kesinleştirdi" gibi şikayetlerde bulunabilir mi?


3- Bana göre(Umalım ki yanlış kanaattir)mükerrer takip nedeniyle, disiplin suçu işlenmiştir.
Old 15-01-2009, 12:22   #5
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Suat Ergin,

İİk 68. maddeye hiç dikkat etmemiştim.Bu nedenle teşhisiniz kesinlikle doğru.

Bu maddeye göre ben "İlamsız takip yapamam ".

Ancak, ipotek belgesi kayıtsız şartsız borç ikrarına havi olmasına rağmen,zamanın icra hukuk mahkemesi hakimi icra emri değil ödeme emri gönderilmelidir,demiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Bu karar o takip için taraflar arasında bağlayıcı olmaktadır.

Bu durumda, ben gerçek duruma göre "İlamlı takip " yapar isem İİK 68'den kurtulmuş olmuyor muyum?Davalı taraflar arasında bu anlaşmazlıkla ilgili kesin hüküm vardır diyebilir mi?

Siz ne dersiniz?

Saygılarımla
Old 15-01-2009, 14:59   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze Dülger
Sayın Suat Ergin,

İİk 68. maddeye hiç dikkat etmemiştim.Bu nedenle teşhisiniz kesinlikle doğru.

Bu maddeye göre ben "İlamsız takip yapamam ".

Ancak, ipotek belgesi kayıtsız şartsız borç ikrarına havi olmasına rağmen,zamanın icra hukuk mahkemesi hakimi icra emri değil ödeme emri gönderilmelidir,demiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Bu karar o takip için taraflar arasında bağlayıcı olmaktadır.

Bu durumda, ben gerçek duruma göre "İlamlı takip " yapar isem İİK 68'den kurtulmuş olmuyor muyum?Davalı taraflar arasında bu anlaşmazlıkla ilgili kesin hüküm vardır diyebilir mi?

Siz ne dersiniz?

Saygılarımla

Sayın Dülger,

Oldukça karışık bir durum. İcra mahkemesinin (Bazı kararları dışında) taraflar arasında kesin hüküm teşkil edecek bir kararınız yok. Önceki takip, takip hukuku bakımından iptal edilmiştir. Yeniden ilamlı takip yolu denenebilir. Ama ben çok olumlu bakmıyorum.

Ben olsam, borçlunun açmış olduğu "Borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali " davasının neticesini beklerdim. Lehe sonuçlandıktan sonra da "alacak" davası açardım. Elimde borçlunun hala borcu olduğunu gösteren bir karar olacaktır. Borçlunun açmış olduğu dava sadece takibin iptali değil, borcunun olmadığının tespitini de istemiştir. Yani, ipoteğe konu olan borcun ödenip ödenmediği de araştırılacaktır.

Eğer yeni bir ilamlı takip yaparsanız, borçlu da karşılık verecektir. İkinci bir "menfi tespit ve takibin iptali" davası daha olacak, ortalık daha fazla karışacaktır. Şu an derdest olan dava aleyhe sonuçlanırsa, ikinci takip de iptal edilecek ve masraf ve vekalet ücretine mahkum olacaksınız.

Bu benim yorumum, takdir sizindir.
Old 15-01-2009, 15:04   #7
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Suat Ergin,

Değerli katkılarınız için çok teşekkür ederim.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
1929 tarihli ipotek/ ipotek alacaklısı bulunamıyorsa ne yapılabilir? Av.Abdülkadir ÖZ Meslektaşların Soruları 9 08-10-2015 10:22
ipotek takibi ile birlikte kefil aleyhine ilamsız takip Av.Neşe Meslektaşların Soruları 6 22-02-2010 14:43
borçlu adına vekaletle ipotek tesis eden avukatın icra takibi av.eseralp Meslektaşların Soruları 0 28-07-2008 19:29
gayrimenkul haczinde hak talebi tarih sırasına göre mi olur yoksa orana göre mi olur avukat_selcuk_bey Meslektaşların Soruları 4 27-05-2007 17:09
mükerrer icra takibi kurt Meslektaşların Soruları 1 23-02-2007 09:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04513001 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.