Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Devlet Yeşilkart silahını çekti!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-10-2008, 10:42   #1
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan Devlet Yeşilkart silahını çekti!

Yasadışı gösterilere katılan çocukların aileleri yeşikart imkanından yoksun bırakılacak.

29 Ekim 2008 Çarşamba 09:46
Hükümet, yasadışı olaylara karışan aileler için ilginç bir uygulama başlatıyor. Polisin fişlediği ailelere yardım kesilecek!
Hükümet çok ilginç bir çalışmaya imza atmaya hazırlanıyor. Terör olaylarının tırmandığı bölgelerde polisin tespit ettiği göstericiler için önce devlet yardım yapmayı kesecek ardından da Yeşilkartlarını iptal edecek.

Adana Valisi İlhan Atış, kentte gösterilerde yer aldığı tespit edilen 450 çocuğun aileleri hakkında yasal işlem başlatıldığını açıkladı.

Vali Atış, "Bir gün önce devletin verdiği yeşil kartla tedavi hizmeti alacaksın, ertesi gün çocuğunun devletin polisine taş atmasına göz yumacaksın. Böyle birşey olamaz, tespit ettiğimiz ailelerin yeşil kartını iptal ederek çocuğuna sahip çıkmasını sağlayacağız" dedi.

Atış, ailelere Kabahatler Kanunu'na göre 100 YTL ve üzeri para cezası kesileceğini söyledi.

Kaynak : www.internethaber.com
Old 31-10-2008, 11:28   #2
uye8490

 
Varsayılan

Alıntı:
ÖDEME GÜCÜ OLMAYAN VATANDAŞLARIN TEDAVİ GİDERLERİNİN YEŞİL KART VERİLEREK DEVLET TARAFINDAN KARŞILANMASI HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası: 3816

Madde 1 - Bu Kanunun amacı, hiç bir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında olmayan ve sağlık hizmetleri giderlerini karºılayacak durumda bulunmayan Türk vatandaşlarının bu giderlerinin, Devlet tarafından karşılanması ve bu hususta uyulacak usul ve esasların belirlenmesidir.
...
Madde 3 - a) Bu Kanun kapsamına giren vatandaşlara bu Kanunun öngördüğü tedavi hizmetlerinden ... yararlanmaları amacıyla birer "Yeşil Kart" verilir.

b) Aylık gelir veya gelir payları artarak ikinci maddede belirtilen miktarın üzerine çıktığı anlaşılanların bu Kanunla öngörülen hakları sona erer ve kendilerine verilen Yeşil Kart geri alınır.

Gerçekten de ilginç bir çalışma olur,olursa ...

Polis tespit edecek ,fişleyecek,devlet de sosyal devlet olmanın bir gereği

olan "güçsüz yurttaşın tedavi giderlerinin devlet tarafından karşılanması"

görevini haberde belirtilen gerekçelerle yerine getirmeyecek.

Böylesi bir keyfiliğe gidilemeyeceğini ,gücünü hukuktan alan bir inançla

söylemek istiyorum.

Bu ,sadece bir gazete haberidir. Bir sosyal hukuk devletinde bir hukukçunun

başka bir şekilde düşünmesi de beklenemez değil mi.
Old 31-10-2008, 12:22   #3
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Vali Atış, "Bir gün önce devletin verdiği yeşil kartla tedavi hizmeti alacaksın, ertesi gün çocuğunun devletin polisine taş atmasına göz yumacaksın. Böyle birşey olamaz, tespit ettiğimiz ailelerin yeşil kartını iptal ederek çocuğuna sahip çıkmasını sağlayacağız" dedi.
Gerçekten çok enteresan bir demeç. Bu mantığa göre mesela devlete karşı suç işleyenlerin(veya suç işlediği şüphesi altında olanların) devlet tarafından verilen diğer hizmetlere erişimi de durdurulmalı mı? Mesela polisle silahlı çatışmaya giren bir kişi yaralı yakalandığında, cezai takibat öncesi tedavisinin yapılmasından imtina edilebilir mi? Ya da belirli suçları işleyenler cezalarını çektikten sonra belediye otobüsüne alınmayabilir mi? Aynı mantıktan hareketle devlet için çalışanlara da devlet imkanlarından daha fazla faydalanma hakkı verilebilir mi? Mesela Sayın Vali emekli olduktan sonra "daha önce devlet için çalıştığından" belediye otobüsüne biletsiz binebilir mi?

Devletin sosyal devlet olmanın gereği olarak ve ayrıca Anayasal hak olarak verdiği sağlık hizmetinin, kişilerin TCK'ya aykırı faaliyetleri ile nasıl bağdaştırılabildiğini anlamak mümkün değil. Eğer böyle bir bağdaştırma yapılıyorsa, vergi ödemenin bu hesap içine nasıl katılacağını anlamak da zor. Mesela devlet imkanlarından faydalanmasına imkan vermediğiniz kişileri vergiden de muaf tutacak mısınız, yoksa onların vergilerini almaya devam edip, o paralarla finanse edilen devlet hizmetlerini onlara vermemeyi mi değerlendireceksiniz.

Bazen elmalarla armutları birbirine karıştırıyormuşuz gibi geliyor bana. HERKESE sağlık hizmetini verip, bu gibi istenmeyen olaylar karşısında yetersiz kalan ceza yasalarını değiştirerek, suça karışan çocukların velilerine göze alamayacakları ağır cezaları öngörsek ve hem bu olayları sona erdirirken, hem de çocukların haklarını korusak daha uygun olmayacak mı?

Tabii bana kalırsa aynı cezai düzenlemede devletin sorumluluğu altında bulunan kimsesiz çocukların (örneğin büyükşehirlerdeki tinerci çocukların) veya cezai ehliyete sahip olmayanların (örneğin vasisi olmayan akıl hastalarının) işledikleri suçlar için de devletin sorumluluğunun düzenlenmesi hakkaniyetin gereği olacaktır. Eğer Taksim meydanında yürürken, akıl hastahanesinde yer olmadığı için "dışarı bırakılan" kimsesiz bir akıl hastası sizi bıçaklıyorsa, uğradığınız zararı bir şekilde devletin tazmin etmesi de gerekmelidir. Veya konunun çözümünü yukarıdaki demeci veren Sayın Vali'ye bırakırsak, belki Hastane Sorumlularının ve şehrin mülki/emniyet amirlerinin ve ailelerinin bundan böyle devletten sağlık hizmeti almasına engel olacak idari işlemler yapmayı da değerlendirebilir.
Old 31-10-2008, 12:41   #4
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Anayasa
C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar
MADDE 38.
.............................
.............................

Ceza sorumluluğu şahsîdir.

Saygılarımla
Old 31-10-2008, 12:44   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
TCK Madde 135:
[1] Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
[2] Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Alıntı:
TCK Madde 137:
[1] Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
İşlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Saygılarımla.
Old 31-10-2008, 13:27   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Olay doğru ise eğer, bu kararın alındığı vilayette ciddi bir yönetim zaafiyeti var demektir.

Terörü besleyen ana damarlardan birisinin ekonomik zorluklar olduğu neredeyse herkes tarafından bilinmekte iken; ekonomik sıkıntı içinde olduğu verilen yeşil kart nedeniyle belli olan bir vatandaşı (Veya vatandaşları), hem de çocuğunun (Çocuklarının) "çocukça davranışı" nedeniyle cezalandırmaya yeltenmek, en hafif ifadeyle saflıktır.

Bu davranış, farkında olmadan - dolaylı biçimde teröre destek vermek anlamına gelir. Bu tür hukuk dışı bir anlayışa yol açan tasarrufun, yönetim ilkeleri ile de bağdaşmadığı açıktır.

Tabiki bu haber doğru ise...
Old 31-10-2008, 18:14   #7
seda evrim

 
Varsayılan

sadece polise taş atan çocuk aileleri değil aynı zamanda çocuğu üzerinde gözetim ödevini tam olarak yerine getirmeyerek çocuğunun kanala düşmesine sebep olan ailelere uygulanacağını da okudum..........
Old 31-10-2008, 21:49   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Adalet.org adresinde bu konudaki hukukçu görüşlerini okuduktan sonra, şaşkınlığımı gizleyemediğimi itiraf etmeliyim. Bir çok meslektaşımız, bu tasarrufa şapka çıkarmış. Hayretler içindeyim.
Old 01-11-2008, 15:04   #9
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Adalet.org adresinde bu konudaki hukukçu görüşlerini okuduktan sonra, şaşkınlığımı gizleyemediğimi itiraf etmeliyim. Bir çok meslektaşımız, bu tasarrufa şapka çıkarmış. Hayretler içindeyim.

onlar da aynı şeyi sizin için düşünüyor olabilir.

bir ebeveynin "hadi yavrum git bayrak yak, polis taşla nasıl olsa salıverirler" demesiyle, çocuğunun çevresindekilere uyup gitmesine ses çıkarmayan ailenin aynı kategoride olduğu açık.

devlet milletin refahı, asayişin temini için gereken önlem ve tedbirleri alır. aynı zamanda otoriteyi de temin etmek zorundadır.
sn. adminin söylediği gibi bunun, herhangi bir suçluya suçlu olduğu için sağlık ya da belediye hizmetlerinden yararlandırılmamasıyla pek ilgisi yok. Çünkü ortada devlet aleyhine ve anayasal düzene karşı işlenen suçlar olduğu halde suçlu ve sorumlular yok. Kullanılan çocuklara da zaten bir işlem yapılmadığı için bu tarz olaylar sürüp gidiyor. Yani ihmal ya da kasıtlı olarak sorumlu olan ebeveynler, aynı çizgide durmaya devam ediyor. Hatta Asıl sorumlu bulunup cezalandırılsa bile, içeriden hemen çıktığı için veya bu durumu önemsemediği için, çıkınca yine yapıyor yine yaptırıyor.

Hikmetinden sual edemeyeceğim bir husus da bu ailelerin neredeyse tamamının yeşil kart sahibi oluşu. Dolayısıyla önemseyecekleri tek husus belki de bu. Bu sebeple devlet mekanizmasının birliği ve asayişi sağlamak amacıyla, çocuklarını bu tip olaylara kasıtlı olarak gönderen veya gitmesine göz yuman ailenin yeşil kartlarını iptal etmek veya kabahat olarak para cezası kesmek şeklindeki düzenlemelerine çok da şaşırmamak gerekir.

Kaldı ki bir yanda gösterici ailelerinin özel yararı, diğer yanda ise kamu yararı mevcuttur. Peki hangisini seçeceğiz?
Old 01-11-2008, 16:07   #10
Admin

 
Varsayılan

Sayın AvTürk,
Alıntı:
Yazan AvTürk
Kaldı ki bir yanda gösterici ailelerinin özel yararı, diğer yanda ise kamu yararı mevcuttur. Peki hangisini seçeceğiz?
Ortada bir suç varsa ceza yasalarına uygun bir ceza verirsiniz. Ceza yasalarınız bu suçu önlemekte yetersiz kalıyorsa, ceza yasalarınızı değiştirir, suçu önlemekte yeterli hale getirirsiniz.

Devletin herkesin vergileriyle yaptığı hizmetleri (hele hele de sağlık gibi hayati ve anayasal hak olan bir konuda) "ceza amaçlı" olarak, hiçbir kanuna dayanmadan (=hukuksuz) ve maaşlı devlet görevlilerinin "kişisel inisiyatifi ile" (=keyfi) dilediğiniz kişiye verip, dilediğiniz kişiye vermeme özgürlüğünüz olabilir mi? Mutlakiyetle yönetilen ülkeler istisna, hangi medeni ülkede böyle bir "ceza sistemi" uygulanıyor, pratik örnekleri ile aktarırsanız seviniriz.

Örnek : Almanya'da pek çok Türk işsizlik sigortası ve sağlık hizmetinden ücretsiz faydalanıyor. Eğer bu Türklerden bir tanesinin çocuğu polisle çatışmaya girerse, Alman Devleti bu ailenin babasının işsizlik sigortasını iptal edip, ailenin annesinin kanser tedavisini de sona erdiriyor mu? Size göre bunu yapmalı mı?

Sayın Valiye de "Böyle birşey olamaz, tespit ettiğimiz ailelerin .... iptal ederek çocuğuna sahip çıkmasını sağlayacağız" tesbiti nedeniyle ayrıca soralım: Kendi sorumluluğu altındaki şehirde bir kamu görevlisinin hukuka aykırı bir eylemde bulunduğu (mesela rüşvet aldığı) tesbit edilirse, Sayın Vali'nin Emekli Sandığı sağlık karnesini iptal edersek, o da "kendi maiyetini" denetleme görevini daha iyi yerine getirebilir mi?

Lütfen hukuki konularda hukuki yorumlar yaparken, cübbemizi giyelim ve siyasi görüşlerimizden sıyrılalım. Adalet.org kendi kuralları ve ilkeleri olan bağımsız bir sitedir orada yapılan yorumlara ve onların ilkelerine sonsuz saygılıyım ancak bu kural THS sınırları içinde yapılacak yorumlar için THS ilke ve kurallarına göre bağlayıcıdır.
Old 01-11-2008, 17:16   #11
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Sayın AvTürk,

Ortada bir suç varsa ceza yasalarına uygun bir ceza verirsiniz. Ceza yasalarınız bu suçu önlemekte yetersiz kalıyorsa, ceza yasalarınızı değiştirir, suçu önlemekte yeterli hale getirirsiniz.

Devletin herkesin vergileriyle yaptığı hizmetleri (hele hele de sağlık gibi hayati ve anayasal hak olan bir konuda) "ceza amaçlı" olarak, hiçbir kanuna dayanmadan (=hukuksuz) ve maaşlı devlet görevlilerinin "kişisel inisiyatifi ile" (=keyfi) dilediğiniz kişiye verip, dilediğiniz kişiye vermeme özgürlüğünüz olabilir mi? Mutlakiyetle yönetilen ülkeler istisna, hangi medeni ülkede böyle bir "ceza sistemi" uygulanıyor, pratik örnekleri ile aktarırsanız seviniriz.

Örnek : Almanya'da pek çok Türk işsizlik sigortası ve sağlık hizmetinden ücretsiz faydalanıyor. Eğer bu Türklerden bir tanesinin çocuğu polisle çatışmaya girerse, Alman Devleti bu ailenin babasının işsizlik sigortasını iptal edip, ailenin annesinin kanser tedavisini de sona erdiriyor mu? Size göre bunu yapmalı mı?

sn admin olayın esasını konuşunca ister istemez siyasete giriliyor. fakat itirazınızın usule dair mi esasa dair mi olduğunu anlayamadım. mesela bir kanunla bu düzenleme getirilseydi yine aynı cümleleri sarfedecekmiydiniz.

ya da madem ki bu söylemler hükumetin ve devletin temsilcisi olan bir valinin söylemleridir; buna hukuksuzluk adaletsizliktir şeklinde itiraz etmek elbette esasa ilişkin ve doğal olarak siyasi olacaktır. tasdik etmek de aynı şekilde.
o halde sormak gerekir bu başlığın siyaset konuşulmayan ths de ne işi var?

bu arada almanyada bir işçi ya da herhangi bir Türk polisle çatışırsa, sağlık hizmetini bir kenara bırakın, direk sınır dışı edilir. sanırım bu sağlık hizmetinden yararlandırmamaktan daha ağır bir cezalandırma metodu.

saygılar.
Old 01-11-2008, 18:17   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Vali geri adım attı


Güvenlik görevlilerine gösterilerde taş atan çocuklar nedeniyle ailelerinin yeşil kartlarını iptal önerisi getiren Adana Valisi Atış, “Tartışma bitti” dedi

Çocukların yasadışı gösterilerde kullanılmasını önlemek amacıyla, ailelerine, ’Yeşil kart iptali, kömür yardımı ve diğer devlet yardımlarını kesme’ve para cezası uygulama düşüncesiyle gündeme gelen Adana Valisi İlhan Atış, geri adım attı. Bu düşünceleri tartışılan, olumlu bulanların yanı sıra eleştirilen, hükümet kanadından ise tepki aldığı öne sürülen Atış, “Bizim amacımız çocukları korumaktı. Söylediklerim de sadece bir düşünceydi. Kamuoyunda tartışıldı, desteklenmedi. Tartışma artık noktalandı” dedi. Atış, çocukların aileleriyle görüşmeler yaparak çocukların gösterilere katılmasını engellemeye çalışacaklarını söyledi. İlhan Atış, hakkında inceleme veya soruşturma olup olmadığını bilmediğini bildirip, şunları söyledi: “Soruşturma açılıp açılmayacağı konusunu ben bilemem. Nelerin doğru, nelerin yanlış olduğu ortaya çıkmaya başladı. Bizim amacımız çocuklarımızı korumak. Ailelerin de çocuklarına sahip çıkmasını sağlamak. Yeşil kart iptali ve kömür yardımının kesilmesi yanlış bulunuyor. Milli Eğitim Bakanı’nın açıklaması var. O zaman biz başka yollar buluruz. O yollar da şu. İlk öncelikle Vali Yardımcısı Turgut Serimer’e talimat verdim. Mahalle muhtarlarıyla, o mahallelerdeki okulların müdürleriyle toplantı yapacak. Arkasından din görevlileriyle, arkasından ailelerle. ”


http://haber.gazetevatan.com/haberde...0&Categoryid=1
Old 01-11-2008, 18:39   #13
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Habere konu olan vali'nin dile getirdiği sorun tespiti ve çözüm önerisi tartışılabilir. Ancak son zamanlarda bariz şekilde görüldüğü gibi ülkede çocuklar henüz dünya görüşü sahibi olamayacak kadar küçük yaşlarda belli ideolojik mihraklar tarafından maşa olarak kullanılmakta. Bkz yakın geçmişteki bir miting esnasında çocuklar tarafından kafasına küçümsenmeyecek bir taş atılan ben(yaralanmadım neyse ki).

Her kamu görevlisinin benimki kadar kalın bir kafa derisi olmayabileceği göz önünde bulundurularak bir takım önlemler alınmalı yine de. Valinin teklif ettiği uygulamanın hukukun temel prensiplerine aykırı olduğu net şekilde tespit edildiği gibi alternatif -hukuka uygun- uygulama teklifleri de yapılmalı biz hukukçular tarafından.

Saygılarımla
Old 01-11-2008, 21:10   #14
holiganist

 
Varsayılan

Bu durum hukuki olarak cezaların şahsiliği prensibiyle çelişse de siyasi olarak terör faaliyetlerinin ve terör yanlılarının eylemlerinin önüne geçebilecek bir uygulamadır.Ancak hukuki açıdan üstünde biraz daha çalışılması gerektiği ve amaca yönelik olarak işe yarayacak gibi görülen bu uygulamaya hukuksal bir dayanak bulunması şarttır.

Saygılarımla
Old 01-11-2008, 22:47   #15
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Anayasa'daki "...hukuk devletidir" ibaresi neden vitrin süsü gibi duruyor, anladım.
Old 01-11-2008, 23:04   #16
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu durum hukuki olarak cezaların şahsiliği prensibiyle çelişse de siyasi olarak terör faaliyetlerinin ve terör yanlılarının eylemlerinin önüne geçebilecek bir uygulamadır.

Sayın Erdem Külçür,

bu türden bir uygulamanın positif bir sonuca mı yoksa arzu edilenin tam tersi bir sonca mı yol açacağı konusu tartışmalı bence. Bu konuda Sayın Saim'in 6 nolu mesajı üzerinde durulmaya değer.

Olayın en önemli yanı mesajınızdan, hukuka uysa da uymasa da önemli olan belirli eylemleri önlemek, eğer belirli olayları önleyebileceksek hukuka uymasak da olur sonucunu çıkarmam.

Eğer çıkardığım sonuç doğruysa, neden hukuk, yasa anayasa, kuvvetler ayrılığı diye çırpınıp duruyoruz ki?

Saygılarımla
Old 02-11-2008, 10:00   #18
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Benim şaşkınlığım, "Hukukçu" kimliği taşıyan kişilerin, hukuk dışı olduğu su götürmeyen bir idari tasarrufu alkışlamasına yöneliktir. Yoksa, kişilerin dünya görüşü veyahut siyasi bağlantıları beni ilgilendirmiyor Sayın Türk.

Esasen, (Bunu Adalet.org sitesinde de yazdım) yeşil kartı iptal etmeden önce ülke genelinde neredeyse herkesin belinde bulunan ateşli silahların toplatılması gerekmez mi? Bizim gibi az gelişmiş ve sorunlu ülkelerde ateşli silahlar serbest bırakılırsa, bu gün isyana kalkışma olur, yarın (Allah korusun) isyan ve iç savaş gerçekleştirilir...

Normal insanların özellikle ekonomik zorluklarından yararlanılarak teröre bulaştırıldığı hususu, bu yöndeki araştırma ve raporlarla sabittir. Bu itibarla, zaten fakir olduğu "Yeşil kart" sahibi olmasından belli vatandaşları, çocuğu kandırıldığı için bir kez daha ekonomik olarak cezalandırmak, çok doğru bir anlayış olamaz. Bu hareket, o kişileri vatandaş olarak kabul etmemek anlamına gelir ki asıl vehamet burada başlar ve o insanlar için, haksız ve haince niyetlere/eylemlere katılma yönünde gerekçe olarak bile kullanılabilir...

Hukukçular, kahvehanede hukuk icra etmezler. Bu itibarla kahvehane muhabbeti ile de hukuki çözümler üretemezler...

Saygılarımla...
Old 02-11-2008, 11:31   #19
Nur Deniz

 
Varsayılan

Ne terör , ne siyaset ne de gösteri yapan çocuklarla ilgili yazacağım.

Sadece söylemek istediğim şu ki, Türkiye sınırları içerisinde, sosyal güvencesi olsun ya da olmasın, Yeşilkart, SSK, ya da Emekli Sandığı farketmez. Bu ülkenin tüm vatandaşları resmi sağlık kurumlarından yeni yönetmeliğe göre tedavi edilmeden (Acil özellikle) gönderilemez.

Sağlık çalışanı bir devlet memuru olarak buna hiç kimsenin itirazı, hasta bakmaması veya tedavi etmemesi gibi bir durum yönetmelikçe mümkün değildir.

Yeşilkartları olsun ya da olmasın bu yeşilkartı veren devlet kaldırdığında da yine 2022 ya da Acil kapsamında memuruna hasta bakmayı zorunlu hale getirmiştir ve bence çok güzel bir uygulamadır.

Eğitim , sağlık ve savunma devletin işidir. Ve kesinlikle vatandaşlarını bu alanda mağdur etmemek zorundadır.

Şuna inanıyorum ki bu ülkeyi kocaman bir aile olarak düşünürsek elbette kardeşlerin bazı sıkıntıları olur ve bunun başında ki koruyucu bunu çözmek için çaba sarfetmek zorundadır.

Verilmiş hakkın hatırlatılması da bence güzel bir uyarıdır.

Saygılarımla.
Old 03-11-2008, 19:17   #20
holiganist

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Eğer çıkardığım sonuç doğruysa, neden hukuk, yasa anayasa, kuvvetler ayrılığı diye çırpınıp duruyoruz ki?

Sayın Gemici,

Çıkardığınız sonuç biraz yanlış olmuş, elbette kanunsuz bir uygulamanın taraftarı değilim.Eğitimin ailede başladığına inanırım.Sokaklarda ellerinde taşlarla panzerlerin önüne sürülen çocukların bir suçu yok.Onlar sadece eğitimsizliğin kurbanı olmuşlar. Ekranlardaki bu tip manzaraların sorumluların ailelerdir.Devletin bu aileleri yeşilkart, kömür, vs. gibi ayrıcalıklardan mahrum bırakması elbette işlerine gelmeyecektir.Bu imkanları ellerinin tersiyle iticeklerini de hiç sanmıyorum.Sorumlular için yeterince caydırıcı bir ceza olacaktır yahut Kabahatler Kanunu'nda idari para cezası gibi vs.. örnekler çoğaltılabilir.Sadece uygulamanın bu haliyle kabul edilmesi yerine üzerinde çalışılarak bir hukuksal dayanak oluşturulduktan sonra yürürlüğe kavuşması üzerinde duruyorum.Gün geçtikçe artan çocuk manzaraları karşısında caydırıcı bir ceza öngörülmezse olayların sonu gelmez asıl o zaman hukuk devleti, kanunlar sorgulanmaya başlar..

Saygılarımla..
Old 03-11-2008, 22:38   #21
diyojen

 
Varsayılan ne denir ki!!

Birgün "resmi hizmete mahsustur" aracından, bir anons düşünün, sokaklarda yankılanan: “dikkat dikkat çocukları taş atan aileler yeşil kartlarını teslim etsinler”!!
Sonra başka birgün (olay alışıldık olacak ya) “buraya çöp atan hem eşektir, hem de belediye otobüsüne binmeyecektir”!!;
Sonra başka bir anons (olmaz ya demeyin burası Türkiye) Çocukları karnesinde kırık not getiren kötü ailelerin çöpleri toplanmayacaktır. Sonra bir tane daha, Bir tane daha..) (Adana Valisine ve diğerlerine!! Fikir vermiş gibi olmayayım)
Hukuken de, siyaseten de, sosyal olarak ta tartışmayı dahi komik buluyorum. Saygılarımla
Old 04-11-2008, 00:28   #22
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan diyojen
Hukuken de, siyaseten de, sosyal olarak ta tartışmayı dahi komik buluyorum. Saygılarımla

Ne kadar güzel.

Kendi adıma ben komik bulmuyorum.Aksine üzülüyorum.Çözüm olursa eğer her düşüncenin içerisinde muhakkak bir güzel yön vardır diye düşünüyorum.Ve biliyorum ki memurlar da, çocuklar da, aileler de, idari yönetimler ve de sadece bizim gibi durumu görenler de komik bulmuyor.

Bu şekilde bir daha haber olmaması umudunu taşıyarak güzel yorumlarını yazan herkese teşekkür ediyorum.

Saygılarımla.
Old 10-11-2008, 19:48   #23
OLCAYK

 
Varsayılan

Site kurallarına uymayı taahhüt ettiğimden içimdekileri yazmayacağım. Karşılaştığım bir gerçeği aktaracağım. Alacaklı vekili olduğum bir dosyada, borçlu şahsın adres bilgilerini araştırırken, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sayesinde adres bilgisi dışında yeşil kart sahibi olduğunuda öğrendiğim, oldukça büyük bir bankanın İstanbul şubelerinden birinden çek karnesi olup, piyasayı tabiri caizse binlerce YTL dolandıran şahsa devlet öpücük kondurup, o çocuklara karşılık taş atacaksa, hangi kuruma bağlı olursa olsun aslen sağlık hizmetini gerektiği gibi vermeyecekse, daha çok taş yerinden oynar….
Old 10-11-2008, 21:29   #24
OLCAYK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AvTürk
sn admin olayın esasını konuşunca ister istemez siyasete giriliyor. fakat itirazınızın usule dair mi esasa dair mi olduğunu anlayamadım. mesela bir kanunla bu düzenleme getirilseydi yine aynı cümleleri sarfedecekmiydiniz.

ya da madem ki bu söylemler hükumetin ve devletin temsilcisi olan bir valinin söylemleridir; buna hukuksuzluk adaletsizliktir şeklinde itiraz etmek elbette esasa ilişkin ve doğal olarak siyasi olacaktır. tasdik etmek de aynı şekilde.
o halde sormak gerekir bu başlığın siyaset konuşulmayan ths de ne işi var?

bu arada almanyada bir işçi ya da herhangi bir Türk polisle çatışırsa, sağlık hizmetini bir kenara bırakın, direk sınır dışı edilir. sanırım bu sağlık hizmetinden yararlandırmamaktan daha ağır bir cezalandırma metodu.

saygılar.

Öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonunun raporlarını, nerede, nasıl incelemeler yapıldığını, nasıl sonuçlara varıldığını incelemenizi tavsiye ederim, zira bu konunun neden THS' de konuşulduğu, hatta site kurallalarına uymayı taahhüt ettiğimiz için sadece bu kadarının yazdıldığı belki anlaşılır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tespit Davası ve Yeşilkart Hak Hukuk Meslektaşların Soruları 8 13-11-2008 18:08
Devlet Güler mi? Durdu GÜNEŞ Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 3 11-02-2008 22:58
Devlet Hastahaneleri, Devlet Okulları, ve Adliyeler Av.Murat Özhan Hukuk Sohbetleri 2 16-01-2008 21:27
Devlet İhale Kanunu meriç doğu Meslektaşların Soruları 1 29-10-2002 03:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07185292 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.