Yasalarda değişiklik/ Haricen Anlaşılan Avukatlık Ücreti De Karşı Taraftan İstenecek

Arkadaşlar
Bugünkü Resmi Gazete'den bir bölümünü sizlerle paylaşıyorum, tümünün okunmasında fayda var.
Hepinize sevgiler

Resmi Gazete
08.02.2008 Cuma, Sayı: 26781 (Asıl)

Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Kanun No. 5728 Kabul Tarihi: 23/1/2008

….

MADDE 20- 1086 sayılı Kanunun 422 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 422- Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir. Vekalet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması halinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur.

Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan tarafa ayrıca mahkemece beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Bu hallere vekil sebebiyet vermiş ise idari para cezası vekil hakkında uygulanır."


MADDE 422 – ESKİ METİN
Suiniyet sahibi olan müddealeyh yahut bir gûna hakkı olmadığı halde dâva etmiş olan taraf bundan maada yüz liraya kadar cezayi nakdiye mahkûm edilebilir. Bu haller vekilden sâdır olmuş ise cezayi nakdî vekil hakkında tâyin olunur.

Yasada çok sayıda değişiklik var. Arkadaşların bir göz atmasını öneririm.

Benzer bir hüküm eski yasada da vardı ama bu kadar açık değildi.

Uygulanamayacak bir hüküm. Zaten mahkemelerin işyükü ortada. Bir de bu hususta karar vererek bu tür uyuşmazlıkları bakmak ekstra işyükü getirir. Bence bu hüküm fazlaca uygulanmaz.

Çok önemli bir hüküm. Eskiden de vardı ama mahkemeler nedense talebimize rağmen bile bu hükmü görmezden geliyorlardı.

Bundan sonra uygulanacağını ve kesinlikle uygulanması gerektiğini düşünüyorum.

Ancak bu şekilde haksız açılan davalara engel olunabilir veyahut haksız dava açılmasına neden olanlar engellenebilir. Buna biz avukatlar da dahiliz. Çok isabetli bir hüküm.

Hepimizin bildiği gibi bazı borçlular ödeme yapmayıp, dava neticesinde öderim diyerek tuhaf bir anlayışa yöneliyorlar. Nasıl olsa dava 3-5 sene sürer, o tarihe kadar kim öle kim kala misali. Bu anlayış da yavaş yavaş kaybolacaktır. hele ki şu ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir hususunda mahkemeler biraz daha rahat davranabilirse, kimse yargılamanın uzamasını istemez. Davanın haklılık payı varsa bu zaten dava dilekçesi ve eklerinden, delillerden az çok anlaşılabilir. Haczi veyahut tedbiri koyup, yargılamaya hızlı bir şekilde devam edilirse, borçlu olan taraf lüzumsuz yere yargılamayı uzatmaya yeltenemez. Haksız tedbir veya haciz talep eden tarafa da aynı şekilde yaptırımı istisnasız uygulayarak (Yatırılan teminatı aynı dava içinde talep olsun veya olmasın tazminata çevirmek suretiyle haklı tarafa vererek (Bu konuda düzenleme yapılması halinde) ) sorun biraz daha kolay aşılabilir hale geitirilebilir düşüncesindeyim.