Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargi Kararinin Yerİne Getİrİlmemesİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-11-2007, 15:46   #1
Avsibel

 
Varsayılan Yargi Kararinin Yerİne Getİrİlmemesİ

İyi Çalışmalar.Müvekkil müteahhid firmanın inşaata başlayacağı arazi için büyükşehir belediyesince Kentsel dönüşüm projesi kararı verilmiştir.Bu kararın Anayasaya aykırı olduğundan bahisle idare mahkemesinde dava açılmış ve bu arazi için kentsel dönüşüm kararın iptal edilmiştir.Müteahhid firma bina inşaatına başlayıp bitirmiş iskan ruhsatını da almıştır.Fakat İdare Mahkemesinin kesinleşmiş kararına rağmen Arazinin tapu kayıtlarındaki Kentsel Dönüşüm Şerhi Kaldırılmamaktadır.Bu şerhin kaldırılması için adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı dava açmak gerekmektedir.Şimdiden teşekkür eder Saygılar sunarım.
Old 14-11-2007, 21:58   #2
agah

 
Varsayılan

avukat değilim ama bir mahkeme kararı var ve tapu sicilinden bu şerhin karldırılması için adli yargıda dava açılabileceğini düşünmekteyim.
Old 14-11-2007, 23:32   #3
ALİ BOZ

 
Varsayılan

Avsİbel,
AnladiĞim Kadariyla Elİnİzde KesİnleŞmİŞ İdare Mahkemesİ Karari Var. Mahkeme Kararlarini Uygulamamanin Cezaİ MÜeyyİdesİ Var. İlgİlİ İdareye Kararin Uygulanmasi Hususunda DİlekÇe İle MÜraacat Edİn Ve Bİlgİ Edİnme Yasasi ÇerÇevesİnde Cevabini Bekleyİn,yasal SÜrede İŞlem Yapilmazsa SuÇ Duyurusunda Bulunmanizi Tavsİye Ederİm
Old 15-11-2007, 14:43   #4
cemile_ist

 
Varsayılan

Mahkeme kararı ile bilgi edinme yasasının bağlantısını açıklayabilir misiniz?
Old 15-11-2007, 15:04   #5
Av.Ertan Uzunoğlu

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım ;
İlgili kurum ve çalışanının İYUK madde 28'e göre hukuki sorumluluğu olduğu gibi, ayrıca şahsın TCK 257'ye göre cezai sorumluluğu bulunmaktadır.
İYUK-Madde 28 - 1 . (Değişik bent: 10/06/1994 - 4001/13 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.

4. Mahkeme kararlarının (otuz) gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.
Old 15-11-2007, 15:33   #6
Avsibel

 
Varsayılan

Kıymetli vaktini ayırıp cevap yazan bütün meslektaşlarıma çok teşekkür ederim.Bu konuda Cezai sorumluluğa gidilebilir fakat benim asıl düşündüğüm kentsel dönüşüm şerhinin kaldırılması kararını içeren bir ilam almak.Bunun için nerede dava açmalıyım.
Old 15-11-2007, 18:31   #7
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Sibel Hanım..
Benim Görüşüm : Asliye Hukuk Mahkemesinde şerhin silinmesi için dava açabilirsin..

Konu İdare Mahkemesinin Görev Alanından çıkmış artık "SİCİL TASHİHİ" Kapsamında bir uyuşmazlık var. Bu konuda özel düzenleme olmadığına göre Genel Görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Burada Dava Açılabileceğini düşünüyorum..

Saygılarımla
Old 15-11-2007, 19:26   #8
halit pamuk

 
Varsayılan

Çok ilginç bir soru

Aslında soru başlığını doğru koymuşunuz. Yani buradaki mesele yargı kararının yerine getirilmesiyle alakalı olarak çözüm getirilmelidir.

Kanaatimce, yargı yeri idari yargı yeridir. Aşağıda sunulan içtihatta adli yargı görevlidir diyen yerel mahkemenin kararını Danıştay, aşağıdaki gerekçelerle,kararı bozmuştur.

ONUNCU DAİRE 2006 7426 2003 3495 26/12/2006

KARAR METNİ
İDARİ İŞLEMİN İPTALİNE İLİŞKİN YARGI KARARININ, DOĞURDUĞU HUKUKİ SONUÇLARIN BÜTÜNÜYLE ORTADAN KALDIRILMASI SURETİYLE UYGULANMASI ZORUNLU OLDUĞUNA GÖRE; İDARİ MERCİİN İSTEMİNİ YERİNE GETİRECEK HACİZ ŞERHİ KOYAN DAVALI İDARENİN, ŞERHİN DAYANAĞI İDARİ İŞLEMİ İPTAL EDEN MAHKEME KARARININ GEREĞİNİ DE AYNI ŞEKİLDE YERİNE GETİRMESİ GEREKTİĞİ HK.<
Temyiz Eden (Davacı) : Çankaya Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
İstemin Özeti : Davacı belediyenin taşınmaz kayıtları üzerine konulan haciz şerhinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 14.10.2002 tarih ve 1773 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; Ankara 10. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen kararın, temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yerinde olmadığı ileri sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Aydın Akgül
Düşüncesi : İdari merciin istemini yerine getirerek haciz şerhi koyan davalı idarenin, şerhin dayanağı idari işlemi iptal eden Vergi Mahkemesi kararının gereğini de aynı şekilde yerine getirmesi gerekmektedir.
Olayda, davacı belediyenin taşınmazlarına haciz şerhi konulmasına dayanak alınan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 11.7.2002 tarih ve 1420 sayılı işleminin, Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 4.10.2002 tarih ve E:2002/644, K:2002/729 sayılı kararı ile iptal edilmesi, anılan kararın da Danıştay 9. Dairesince onanması karşısında, haciz şerhinin hukuki dayanağı kalmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamakta; davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : Emin Celalettin Özkan
Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, davacı belediyenin taşınmaz kayıtları üzerine konulan haciz şerhinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 14.10.2002 tarih ve 1773 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 10. İdare Mahkemesince, davacı belediyenin taşınmazlarına haciz şerhi konulmasına dayanak alınan işlemin iptali istemiyle açılan ve Ankara 3. Vergi Mahkemesince işlemin iptali yönünde verilen kararın, tapu sicilinde herhangi bir düzeltme yapılmasına yönelik olmadığı, yalnızca tapu siciline Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı istemiyle uygulanan haciz işleminin iptaline yönelik olduğu, davalı idare işleminin, mahkeme kararını uygulamamaya yönelik bir işlem de olmadığı, tapu siciline yönelik şerhlerin terkini için adli yargı mercilerinde dava açılması gerektiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, hukuka aykırı olduğu iddiasıyla anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesinde; "İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir." hükmü yer almıştır.
Diğer taraftan, Tapu Sicili Tüzüğünün "Terkin İstemi" başlıklı 78. maddesinde; Tapu sicilinde terkinin, hak sahibinin veya yetkili makamın istemine ya da mahkeme kararına dayalı olarak yapılacağı; Kaydın Değiştirilmesi" başlıklı 81. maddesinde de, tapu sicilinde değişikliğin, hak sahibinin veya yetkili makamın istemi ya da mahkeme kararına dayalı olarak yapılacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı belediyenin, 1994-2001 yıllarına ait çevre temizlik ve emlak vergisine ilişkin büyükşehir belediyesi paylarını ödemediğinden bahisle tüm taşınmazlarına Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 11.7.2002 tarih ve 1420 sayılı yazısı üzerine davalı idarece haciz şerhi konulduğu, 11.7.2002 tarih ve 1420 sayılı işlemin iptali stemiyle açılan davada, Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 4.10.2002 tarih ve E:2002/644, K:2002/729 sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava konusu haciz işleminin iptaline karar verildiği, bu karar sonrasında davacı tarafından anılan Mahkeme kararı nedeniyle tapu kayıtlarındaki haciz şerhlerinin kaldırılmasının istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesi, davacı belediyenin taşınmazlarına haciz şerhi konulmasına dayanak alınan işlemin iptali istemiyle açılan ve Ankara 3. Vergi Mahkemesince işlemin iptali yönünde verilen kararın, tapu sicilinde herhangi bir düzeltme yapılmasına yönelik olmadığı, tapu siciline yönelik şerhlerin terkini için adli yargı mercilerinde dava açılması gerektiğinden hareketle davanın reddine karar vermiştir.
Yukarıda belirtilen Yasa ve Tüzük hükümlerinden anlaşılacağı üzere, ilgililerin veya yetkili makamın istemi dışında tapu sicilinde yapılacak değişiklikler, mahkemenin bu konuda bir karar vermesine bağlı olup; tapu kayıtları üzerinde özel mülkiyete yönelik tescil, terkin ve tashih gibi işlemlere ilişkin davaların görüm ve çözümünün adliye mahkemelerinin görevi içinde olduğunda tereddüt bulunmamaktadır.
Ancak, idari bir işlem üzerine ilgililere ait taşınmaz üzerinde şerh konulmuşsa, şerhin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi durumunda tapu kaydındaki değişiklik için adli yargı mercii kararının aranılması, idari işlemin iptali yolundaki yargı kararının uygulanmaması sonucunu doğuracaktır. Zira, idari işlemin iptaline ilişkin yargı kararının, doğurduğu hukuki sonuçların bütünüyle ortadan kaldırılması suretiyle uygulanması zorunlu olduğuna göre; idari merciin istemini yerine getirerek haciz şerhi koyan davalı idarenin, şerhin dayanağı idari işlemi iptal eden mahkeme kararının gereğini de aynı şekilde yerine getirmesi gerekmektedir.
Olayda, davacı belediyenin taşınmazlarına haciz şerhi konulmasına dayanak alınan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 11.7.2002 tarih ve 1420 sayılı işleminin, Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 4.10.2002 tarih ve E:2002/644, K:2002/729 sayılı kararı ile iptal edilmesi, anılan kararın da Danıştay 9. Dairesinin 7.4.2004 tarih ve E:2003/588, K:2004/2639 sayılı kararı ile onanması karşısında, haciz şerhinin hukuki dayanağı kalmadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda, hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulü ile Ankara 10. İdare Mahkemesinin 8.4.2003 tarih ve E:2002/1571, K:2003/436 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın, yeniden bir karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 26.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:115)
BŞ/Aİ
Old 24-11-2007, 09:00   #9
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Önceki Yargı Kararından alıntı:
(Yukarıda belirtilen Yasa ve Tüzük hükümlerinden anlaşılacağı üzere, ilgililerin veya yetkili makamın istemi dışında tapu sicilinde yapılacak değişiklikler, mahkemenin bu konuda bir karar vermesine bağlı olup; tapu kayıtları üzerinde özel mülkiyete yönelik tescil, terkin ve tashih gibi işlemlere ilişkin davaların görüm ve çözümünün adliye mahkemelerinin görevi içinde olduğunda tereddüt bulunmamaktadır)

Merhaba.

İdareye şerhin silinmesi için yeniden yazılı müracaatta bulunup bu müracaatın reddi halinde idarenin ret kararına yönelik İDARİ İŞLEMİN iptali için yeniden İdare Mahkemesine iptal davası açılabileceği ilgili kararda açıkça görülüyor. Bu bir yöntem. Tabi önce idareye yazılı müracaat ederek bir ret kararı alıp yeniden idari yargıya götürülecek İDARİ BİR İŞLEM oluşturulduktan sonra dava açılmalı.

Şerhin dayanağını kaldıran iptal kararını ekleyerek sicilin düzeltilmesi için adli yargıda açılacak davada şerhin silinmesi kararı alınabilir. Bu olağan yöntem. Her iki yöntemde dava açılmasını gerektiriyor. Her iki yöntem sonucunda da oluşan zararların tazmini TAM YARGI DAVASI İLE istenebilir. SİCİLİN DÜZELTİLMESİNE YÖNELİK ADLİ YARGIDA AÇILACAK DAVADAN SONUÇ ALINABİLİR. Hangisi daha hızlı ve uygunsa o tercih edilebilir.

Saygılarımla..
Old 24-11-2007, 10:28   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mustafa Özcan Karaman
Hangisi daha hızlı ve uygunsa o tercih edilebilir.

Örnek idari yargı kararı
Alıntı:

14.10.2002 tarih ve 1773 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda;……. 26.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-11-2007, 10:30   #11
Mustafa ÖZCAN

 
Varsayılan

Sayın Konyalı oybirliği ile karar verilmiş o tamam. Ancak ben sicilin düzeltilmesi için bir dava açsam Asliye Hukukta sonuç ne olur sizce ?? Dava görevden reddolurmu, yoksa kabul edilip sicil silinirmi ?
Old 24-11-2007, 10:50   #12
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Mustafa Özcan Karaman

Benim dikkat çekmek istediğim husus oybirliği değil, karar alma sürecinin henüz 4 yılda tamamlanmaması idi. 4 yıl sonra verilen bozma kararı üzerine dosya İdare Mahkemesine gönderilmiş olup, henüz karar hala elde edilmiş değildir.

Bu nedenle vatandaş hak aramak için ''elzem değilse'' idari yargıya başvurmamalı.

Kişisel görüşüm konunun asliye hukuk mahkemesinde daha kolay halledileceği yolundadır. Tapu kayıtlarının düzeltilmesi konusunda asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.

Saygılarımla
Old 24-11-2007, 12:37   #13
Av.Olcay Pehlivanlıoğlu

 
Varsayılan

Bence,Bölge İdare Mahkemesince verilen karar ile söz konusu kentsel dönüşüm kararı iptal edildiğine göre yeniden dava açılmasına gerek yok.Böyle bir dava açılabileceğini düşünecek olsak bile,dava da derdestlik veya hüküm itirazı gündeme gelebilir.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdarİ Yargi Mi Adlİ Yargi Mi? av-gülen Meslektaşların Soruları 22 01-07-2013 10:09
Çek Yerİne Verİlen Bono Ta'lİl avhalit Meslektaşların Soruları 2 26-09-2007 16:35
BoŞanma ProtokolÜ HÜkÜmlerİnİn Yerİne Getİrİlmemesİ NESLİHAN AKTAŞ FETTAHLI Meslektaşların Soruları 1 05-07-2007 09:51
İptal Kararinin Yorumlanması citiak Hukuk Soruları Arşivi 1 17-02-2007 17:27
TÜrkİye Barolar BİrlİĞİ GÖrevlerİnİ Yeterİnce Ve GereĞİ Gİbİ Yerİne Getİrİyor Mu..? Hoca Hukuk Sohbetleri 6 04-11-2006 21:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06491089 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.