|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-03-2013, 13:38 | #1 |
|
İcra takibinden sonra alınan ihtiyat-i haciz kararı ..
İyi çalışmalar,
Borçlu hakkında başlattığımız icra takibinde, tebliğe çıkarılan ilamsız takiplerde ödeme emrine (örnek 7) borçlu tarafından yasal süresinde itiraz edilmiş, itiraz ertesi günü imza karşılığında tarafımıza dairede tebliğ edilmiştir. İtirazın iptali talebi ile genel mahkemede açtığımız dava dilekçemizde ihtiyat-i haciz talep edilmiştir. Bugün portal üzerinden gördüğümüz tensip zabtına göre ihtiyat-i haciz talebimiz % 15 teminat mukabili kabul edilmiştir. Sorum şu: Bu ihtiyat-i haciz kararını, itiraz üzerine duran icra takibi üzerinden icra edebilir miyiz? Yoksa bu icra takibi durmuş olduğundan şekli bir prosedüre sahip olan icra hukuku açısından bu mümkün değil midir? Aynı dosya üzerinden devam etmek takip hukuku açısından mümkün olsa da, icra dosyasının mahkeme dosyası içerisine gidecek olması dosyanın ihtiyat-i haciz aşamasını sekteye uğratabilir aslında. Ancak diğer taraftan ihtiyat-i haciz kararı başka bir esas üzerinden işleme konulsa bu defa ileride itirazı iptal edilecek dosyanın devamına karar verildiğinde, ihtiyat-i haciz dosyası ayrı, icra esas dosyası ayrı dosyalar olacak! Ne dersiniz? |
27-03-2013, 14:41 | #2 |
|
Gerçekten ilginç bir sorun. Kanaatimce bu halde, dava veya takipten sonra verilen ihtiyati haciz kararını davaya bakan mahkeme vereceğinden bu kararın icrası da aynı mahkemeden istenecektir. İtirazla birlikte bütün icra işlemleri duracağından icra dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararını uygulatmanız mümkün görünmemekte ki kaldı ki bence buna gerek te yok. Zira mahkemede görülen dava dosyanız üzerinden mahkemeden ihtiyati haciz kararının icrası istemeniz en doğru çözüm olacaktır kanaatindeyim.
|
27-03-2013, 15:01 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Meslektaşım mahkeme ihtiyat-i haciz kararını icra edemez. İcra etme görevi icra müdürlüğünündür. Mahkeme hem ihtiyat-i haciz kararı verip hem de borçlunun 34 ... 52 plakalı aracı üzerine ihtiyat-i haciz koyabilir mi? Koyamaz çünkü yarın karar verildiğinde ihtiyat-i haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecek. Bu durumda kesin haciz alacaklısı (ben) mahkemeden aracın satışını isteyebilecek miyim? Bana göre doğru cevap ayrı bir dosyadan ihtiyat-i haciz kararının icrasını istemek ancak bu durumda da karardan sonra ki süreç konusunda endişelerim var |
27-03-2013, 15:11 | #4 |
|
Burda tıpkı hiç icra takip yoluna başvurulmamış bir alacak hakkının tespiti için mahkemeye başvurulmuş ve mahkemeden aynı zamanda ihtiyati haciz kararı talep edilmiş gibi düşünüp, bu halde nasıl bir prosedür izlenecekse o yönde hareket etmek doğru olmaz mı? Belirttiğiniz üzere ihtiyati haciz kararını icra müdürü uygulamakla birlikte mahkeme kararında belirtmek suretiyle kararın uygunlanamsında yazı işleri müdürünü de görevli kılabilir. HMK İhtiyati tedbir kararının uygulanması
MADDE 393- (2) Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilir. Mahkeme, kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de görevlendirebilir." Bilindiği üzere hüküm ihtiyati tedbire ilişkin olmakla birlikte ihtiyati haciz hakkında hüküm bulunmayan hallerde ihtiyati tedbire ilişkin hükümler ihtiyati haciz içinde uygulanır. Bu yolla bir çözüme gitmeniz doğru olacaktır kanaatindeyim. |
27-03-2013, 15:34 | #5 |
|
İhtiyati haciz kararını mevcut icra dosyasına sunacak ve ihtiyati haczi infaz edeceksiniz. Buna yasal bir engel olmadığı gibi, zaten başka bir yolunuz da mevcut değildir.
|
27-03-2013, 15:40 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Bunun dayanağı nedir sayın magistra? |
27-03-2013, 15:56 | #7 |
|
İİK'nın ilk halinde ihtiyati haciz diye bir müessese yoktu. O dönemde ihtiyati haciz talepleri HUMK un ihtiyati tedbirlere ilişkin hükümlerine binaen ancak yapılabiliyordu. Daha sonra para ve teminat alacaklarına münhasır olmak üzere ihtiyati tedbirin bir nevi olarak ihtiyati haciz kurumu İİK da dzüenlendi. Keza Baki KURU da bunu kitabında aynen şöyle ifade eder: "İhtiyati haciz, HMK'ndaki ihtiyati tedbirin, özel bir çeşididir."
|
27-03-2013, 16:16 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Baki Kuru o cümlesine şöyle devam eder: ".. fakat şartları ve etkileri İİK'da düzenlenmiştir." Devamında da ihtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki farkları anlatır. Bu iki kurumun ortak noktaları olduğu şüphesiz ancak ihtiyati haciz için bakılacak yer İİK'dır, HMK'daki tedbir hükümlerinin kıyas yoluyla bu konuya uygulanması doğru olmaz. |
27-03-2013, 16:34 | #9 |
|
Neden doğru olmayacağını da belirtseniz keşke. Ihtiyati hacizin hangi özel niteliği buna izin vermez merak ettim . Yaptığınız yorumun haklılık payı olabilmesi için ihtiyati hacizin niteliğine bir uygunsuzluk söz konusu olmalıdır. Keza ihtiyati tedbirin bir tür olması kıyas yoluyla uygulanması kıyası mümkün kılar meğer ki ihtiyati hacizin niteliğine aykırı bir durum bulunsun.
|
27-03-2013, 17:04 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bu tartışma esas sorudan uzaklaştırıyor bizi ancak yine de yanlış değerlendirmelerin önüne geçilmesi açısından sanıyorum açıklamakta fayda var. HMK'daki ihtiyati tedbir hükümlerinin kıyas yoluyla İİK'da düzenlenen ihtiyati hacize uygulanamayacağının cevabı yine HMK'da mevcuttur:
Kıyas yapılamayacağına dair bundan daha net bir ibare olamaz sanıyorum. İhtiyati haciz ihtiyati tedbirden "bağımsız" bir koruma türüdür, birinin diğerinin bir türü olduğunun ancak çok çok geniş bir perspektiften bakılıyorsa kabul edilmesi gerekir, aksi takdirde yanlış değerlendirmeler çıkar. O perspektifi daha yakın ve dar açıdan bu iki konuya doğrulttuğunuz zaman aradaki farklar net olarak ortaya çıkar. İhtiyati hacizin HMK'nın " Geçici Hukuki Korumalar" kısmında düzenlenmemiş olmasının bir nedeni vardır. Umarım anlatabilmişimdir. |
27-03-2013, 17:51 | #11 |
|
Şahsi görüşüm dava itirazın iptali davası olduğu için nasıl ki mahkemenin vereceği ilam aynı icra dosyasına sunulup işlem yapılacaksa aynı mahkemenin vermiş olduğu tedbir niteliğinde ki bir kararında aynı icra dosyasından icra edilebileceğidir.
Karar farklı bir icra dosyasından infaz edilirse bu seferde kararın infazından sonra esas takibe geçilmesi (esas takip ile ihtiyati haciz dosyasının ayrı ayrı dosyalar olamaması) zorunluluğu ,derdestlik, ayrı takibin harç ve giderleri gibi başkaca sorunlarda ortaya çıkacaktır. |
27-03-2013, 22:49 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-03-2013, 23:20 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Usul hukukunu yeniden yazıyorsunuz sayın Magistra Kanun koyucunun tam da sizin bu yorumunuza benzer yorumlar (tebdir hükümlerinin kıyasen hacize de uygulanabileceği) yapılmasını engellemek için o hükmü oraya koymuş olabileceği fikrini düşünmenizi öneririm. Hukukta "kıyas" denilen şey sizin yaptığınız gibi "bu bunun türüdür, o halde kıyas yapabiliriz" mantığı ile yapılmıyor. İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz arasındaki benzerlik ikisinin de çok genel anlamda bir "geçici koruma" türü olmasından ötesi değildir. İki konunun tabi olduğu kanun ve kurallar da farklıdır. Durum sizin dediğiniz gibi olsaydı, ihtiyati haciz her türlü usuli ayrıntısına kadar İİK'da düzenlenmez, "hmk'da düzenlenen tedbir hükümleri kıyasen uygulanır" denilir, geçilirdi. İlk cevabınız özelinde gidersek de, Türkiye sınırları içindeki hiçbir mahkemenin yazı işleri müdürünün aldığınız ihtiyati haciz kararlarını bizzat uygulamasını sağlayamazsınız. Sizi İİK'daki ihtiyati haciz hükümleri gereğince icra dairesine yönlendireceklerdir. |
28-03-2013, 00:44 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 05.05.1999 T., E: 1999/12-259, K: 1999/268: "Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 5. İcra Tetkik Mercii'nce davanın kabulüne dair verilen 19.6.1998 gün ve 1998/511-690 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi`nin 7.12.1998 gün ve 1998/13069-13931 sayılı ilamı ile; "... Takipten sonra ve takibe itiraz edilmiş olması halinde dahi tedbir mahiyetinde olan ihtiyati haciz kararı alınıp itiraza uğrayan takip dosyasında uygulanması mümkündür. Takibe itiraz bu ihtiyati haciz kararının kesin hacze dönüşmesine engel teşkil eder. İtirazın kaldırılması isteğinin kabulü halinde ihtiyati haciz kararı kesin hacze dönüşür. Şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup merci kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteğinin kabulü gerekmiştir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davalı vekili. Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5.5.1999 gününde oybirliği ile karar verildi." Saygılar... |
23-09-2019, 09:47 | #15 |
|
Üstad nasıl bir yol izlediniz? Aynı icra dosyasından takip etmek pratik olarak işe yaradı mı? itirazın iptali dilekçesi ile ihtiyati haciz talep etmek uygulama açısından pratik mi?
Tecrübeleriniz ışığında tavsiyeniz nedir? |
28-09-2019, 23:26 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
İtiraza uğrayan icra dosyasından ihtiyat-i haciz kararını infaz ettim. Sorun olmadı ve sonucunda da lehimize bir şekilde sonuçlanan dava neticesinde dosyamız da infaz oldu. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İcra Takibinden Sonra Açılan Menfi Tespit Davasında Takibin Durdurulmasına Karar Verildi! | Av. Caner Arıcı | Meslektaşların Soruları | 8 | 11-09-2017 15:24 |
İcra Takibinden Sonra Müvekkilin Alacağını Alması | sagalife | Meslektaşların Soruları | 12 | 09-01-2012 16:44 |
İcra Takibinden vazgeçersem sonra tekrar takip yapabilir miyim? | aslıav | Meslektaşların Soruları | 4 | 13-09-2011 15:45 |
icra takibinden sonra ihtiyati haciz | demokles | Meslektaşların Soruları | 5 | 21-01-2009 11:06 |
Takibinden sonra alınan ibranameye rağmen icra dosyasına tahsilatların geri alınması | Justinianus | Meslektaşların Soruları | 3 | 01-05-2007 12:26 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |