|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
16-02-2012, 17:04 | #1 |
|
HAGB kararına itirazın reddi
Sulh ceza mahkemesinde yargılama yapıldı, ben müdahil vekiliydim, sanığın tecziyesine karar verildi, ancak ardından bu suça ilişkin olarak H.A.G.B. kararı verildi. Maddi zararın tazmini koşulu gerçekleşmediğinden bahisle, üst mahkemeye itirazda bulundum ancak, hiç bir gerekçe gösterilmeden itiraz reddolundu ( ki, maddi zarara ilişkin belgeler dosyada mevcuttu ). Bu durumda, itiraz üzerine verilen karar kesin hüküm niteliğinde olduğundan, kanun yolları tükenmiş oluyor. Maddi zarar olmasına (belgelerle ispatlanmış ve HAGB kararı veren mahkemedeki dosyaya ibraz edlimiş) ve bu zarar da karşılanmamış olmasına rağmen bu şekilde bir karar verilmesi yanlış değil midir?
|
17-02-2012, 13:33 | #2 |
|
Hırsızlık v.s. gibi mala karşı işlenen bir suç mu söz konusu ?
|
17-02-2012, 18:50 | #3 |
|
Sanırım sorunuzdaki amaç maddi zararın olup olmadığına ilişkin. Suç basit yaralama, ben müdahil vekiliyim, sanık için hagb verildi, ama maddi zarar var, şöyle ki; müvekkilim müessir fiilin sonucunda hastaneye gidiyor, hastaneden verilen tedavi ücreti makbuzları var, buna ek olarak da müessir fiil esnasında müvekkilimin üstündeki kıyafetleri paramparça oluyor. Bu arada, maddi zarar sanık tarafından karşılanmıyor.
|
20-02-2012, 16:43 | #4 |
|
Bahsettiğiniz karar temyiz incelemesinden geçmeden kesinleştiği için kanun yararına bozma dışında bir yol görünmüyor.İlk soruyu tahmin ettiğiniz sebeple sormuştum. Ceza Mahkemeleri maddi zarar husunda mala karşı işlenen suçlara odaklanıyorlar , herhalde kişiye karşı işlenen suçlarda ayrıca maddi zararın tespiti yargılamanın uzamasına sebep oluyor . Ayrıca bu tür davalarda yargılama konusu olmayan bir konuda karar verilmiş gibi bir durum da ortaya çıkabilir ; çünkü açılan dava sadece yaralama . İddianame düzenlenirken yaralama ve mala zarar verme şeklinde iki ayrı sevk maddesi düzenlenseydi belki mahkeme daha rahat işin içinden çıkabilecekti gibi geliyor bana. Ancak sizin de takdir edeceğiniz gibi ceza davasındaki delilleri kullanarak maddi zararınızın tazmini için hukuk mahkemelerine başvurabilirsiniz.
|
21-02-2012, 17:03 | #5 |
|
Aynı olayla ilgili maddi tazminat davası da açmıştım. İşin ilginç yanı, ceza mahkemesi, hukuk mahkemesindeki bu dosyayı celp edip inceledi ve dosya içindeki maddi zarara ilişkin olan "hastane makbuzları"nı da inceledi. Yani ceza mahkemesi, maddi zararın olduğunu ve bunun karşılanmadığını bilmesine rağmen H.A.G.B kararı verdi. Ben maddi zarar karşılanmadığı için bu karar kesinlikle bozulur diye düşünmüştüm. Hatta üst mahkemeye sunduğum itiraz dilekçemde, üstüne basa basa ve altını çize çize "...maddi zarar vardır ve bu zarar da belgelenmiştir, fakat, mezkur zarar sanık tarafından karşılanmamıştır..." şeklinde açıklama yapmama rağmen, üst mahkeme "H.A.G.B kararının usül ve yasaya aykırı olmadığından" bahisle itirazımı reddetti.(Bu arada, kanun yararına bozma yoluna da dün başvurmuştum, ama yine de hatırlattığınız için teşekkür ederim)
|
21-02-2012, 17:11 | #6 |
|
Ayrıca, yukarıda yazdığım mesajdan da anlaşılacağı üzere, maddi zararın kendisi "bizatihi yaralama suçundan (hastaneye tedavi ücreti ödemek şeklinde)" kaynaklanıyor. Yani basit yaralama suçlarında da maddi zarar vuku bulması gayet normal, sadece malvarlığı aleyhine işlenen suçlarda maddi zarar aramak yanlış olur sanırım.
|
21-02-2012, 17:52 | #7 |
|
HAGB kararlarında eğer sanık bunu kabul etmiş ise itirazın reddine karar veriliyor.Çünkü şartlar oluşmuş sayılıyor.
|
21-02-2012, 18:29 | #8 |
|
Hukuk davası ile talep edilebilecek bu tür zararların, HAGB.da kastedilen zarar olmadığına, bu hallerde HAGB. na karar verilebileceğine dair Yargıtay kararları var.
|
21-02-2012, 20:28 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu zararlarda HAGB için, m.231/6-c anlamında aranan zarardır. Hukuk mahkemesinde tazminat davası yoluyla istenebilmesi buna mani değildir. Benim anımsadığım kadarıyla, Yargıtay kararları zarardan kastedilenin maddi zarar olduğuna; zararın varlığı ve hesabında bir tazminat davası açılmış ise onun incelenmesinin, açılmamış ise maddi zararın genelgeçer-üstünkörü ele alınmasının ve tarafların bu konudaki beyan ve sundukları belgelerin değerlendirilmesinin gerekli ve yeterli olduğu yönündedir. Meslektaşımızın bahsettiği olayda yerel mahkeme hükmünün hatalı olduğuna kaniyim. Not: Bu konuda bir Yargıtay kararı için: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=12707 Saygılarımla. |
22-02-2012, 11:37 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açılmaması halinde ; ceza mahkemesinin maddi zararın giderimine ilişkin karar verebilme yetkisi yok.(Eğer yanlış anlamadıysam ve kastettiğiniz buysa ?)Tabi bir de ortada somut bir gerçek var ki ; meslektaşımız kesinleşmiş bir kararla karşı karşıya kalmış durumda ve haykırıyor.Sayın Toksöz'ün mevcut duruma üzüntüyle yaklaştığı ve kişisel olarak kendisini strese soktuğunu görebiliyorum ve bunu yapmamasını salık veriyorum. Çünkü kendisi bir avukat olarak yapması gereken her şeyi yapmış , bizim gösterdiğimiz yollara biz yönlendirmede önce girmiş bile . Bu yüzden Sayın Toksöz ; lütfen kendinizi çok kolay aşılabilecek bir konuda başarısız olmuş gibi addetmeyin.Avukatın görevi doğru yola girmektir , yoldaki kazalardan avukat sorumlu değildir.Siz , kanunun ilgili maddelerini yakalamış ve doğru uygulamayı yapmışsınız.Bundan sonrası sizin sorumluluğunuzda değildir. |
22-02-2012, 12:17 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Kastettiğim bu değil. Eklediğim içtihadı inceleyiniz.... Saygılar. |
22-02-2012, 17:20 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
22-02-2012, 17:27 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
|
23-02-2012, 01:38 | #14 |
|
Kanımca CMK 231/6 gayet açıktır. Dosyada maddi zararlara ilişkin kanıtlar varsa ve sanık bunları karşıladığını belgeleyemiyorsa, (yada katılan, maddi zararlarının karşılandığını beyan etmemişse)mahkeme HAGB kararı vermemelidir. Burada mahkemenin yapması gereken, sanık, HAGB nı kabul etmişse, maddi zararların karşılanması (ör. mahkeme veznesine yatırılması)için sanığa süre vermeli,bunun sonunda kararını vermelidir. Kanımca hüküm hatalıdır ve kanun yararına bozma yoluna gitmekten başka çözüm görünmemektedir. Saygılar
|
23-02-2012, 17:24 | #15 |
|
..."Zararın belirlenmesinde hakim, ceza yargılamasında şahsi hak davasına yer verilmediği gerçeğini de gözönünde bulundurmak koşuluyla, kanaat verici basit bir araştırma yapmalı, hukuk hakimi gibi gerçek zararı tam anlamıyla saptamaya çalışmamalıdır. Zira, 5271 sayılı Yasa'nın 231. maddesindeki düzenleme, kişinin ileride hukuk mahkemesinde şahsi hak davası açmasına ve giderilmediğini düşündüğü gerçek zararının saptanarak kalan kısmına da hükmedilmesini isteme yönünden bir engel oluşturmamaktadır." .....
Yargıtay Ceza Genel Kurulu; E:2008/11-250-K:2009/13 (CORPUS İÇTİHATLARINDA MEVCUT UZUN BİR KARAR) |
23-02-2012, 17:31 | #16 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Eklediğiniz karardan da gördüğüm üzere aynı kanıdayız Sayın Karaca. Yalnız, aranacak zarar ceza yargıcı için de maddi zarardır; ancak o, hukuk hakimi gibi zararın tam tutarını tesbite çalışmayacaktır, mesela bilirkişi incelemesi vs. yaptırmayacaktır, demekteyim. Önceki mesajınızda geçen,
Saygılarımla. |
27-02-2012, 11:08 | #17 |
|
"Kanun Yararına Bozma"nın sonucunu bekleyeceğiz artık. Yorumlarınız ve paylaşımlarınız için teşekkür ederim...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Sağlık Bakanlığınca verilen itirazın reddi kararına karşı başvurulacak yol | iku11 | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-04-2013 08:14 |
Yabancı hakkında HAGB kararına rağmen idari kararla ülkeye giriş yasağı | andrius | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-08-2011 08:45 |
takipsizlik kararına itirazın incelenmesi | elif34 | Meslektaşların Soruları | 3 | 08-04-2011 10:12 |
Hagb kararına karşı adli para cezası. | Av.A.Prc | Meslektaşların Soruları | 7 | 13-02-2010 17:22 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |