Köy Kararlarına karşı itiraz ve dava

Sayın Üyeler,
Köy muhtarlığı uzun zaman önce bir bağışlama kararı ile köy alanı olarak belirlediği bir araziyi yerin jandarma karakoluna bağışlamıştır. Yıllar sonra Jandarma Komutanlığı bağışlanan arazinin sınırlarını belirlemek amacıyla bölgeyi telle çevirmiş , fakat bağışlanan sınırların içerisine köy halkından iki kişinin arazisinin bir bölümünün de dahil olduğu görülmüştür. Muhtarlık sınırı aşarak özel mülkiyette olan bir kısmı da bağışlamış bulunmaktadır. Fakat özel mülkiyette olan ve tecavüz edilen tarlalar tapusuz olup zilyetlerinin ellerinde sınırları da gösteren satış senetleri mevcuttur. Yerin Kaymakanlığı'na 3091 sayılı Zilyetliğin Korunmasına Dair Kanuna dayanarak yaptığımız başvurumuz Kaymakamlık tarafından reddedilmiştir.Muhtarlığın geçmişte yaptığı usulsüz bağışlama işlemi tarla sahiplerince yeni öğrenilmiştir. Bu durumda muhtarlığın bağışlama işlemine karşı kaymakamlığa itiraz edebilir miyiz? İtirazımız red edildiği takdirde davayı hangi mahkemede açmalıyız? Tecavüze uğrayan tarlaların tapusuz olduğunu da düşünerek izlenecek usul hakkında görüşlerinizi bekler çalışmalarınızda başarılar dilerim.

T.C.

DANIŞTAY

2. DAİRE

E. 2004/362

K. 2004/452

T. 13.5.2004

• KÖY MUHTARI ( Hakkında Kaymakamın Soruşturma Emri Vermesi ve Buna Karşı İlin Bağlı Olduğu Bölge İdare Mahkemesine İtiraz Edilmesi Gerektiği )

• SORUŞTURMA İZNİ ( Köy Muhtarı Hakkında Kaymakamın Vermesi ve Buna Karşı İlin Bağlı Olduğu Bölge İdare Mahkemesine İtiraz Edilmesi Gerektiği )

• YETKİ ( Soruşturma İzni Verilmesi - İlçeye Bağlı Köy Muhtarı Hakkında Kaymakamın İzin Vereceği )

4483-1/m.3/j,9


ÖZET : İlçeye bağlı köy muhtarı hakkında kaymakamın soruşturma emri vermesi ve buna karşı ilin bağlı olduğu bölge idare mahkemesine itiraz edilmesi gerektiği hakkında.
DAVA : 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinde, yetkili merciin, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildireceği ve kararın türüne göre ilgilileri tarafından kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde itiraz edilebileceği; itirazlara ise, 3 üncü maddenin e, f, g ( Cumhurbaşkanınca verilen izin hariç ) ve h bentlerinde sayılanlar için Danıştay İkinci Dairesinin, diğerleri için yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesinin bakacağı belirtilmiştir.
KARAR : Dosyanın incelenmesinden, hakkında soruşturma izni verilen ...'in ... İli ... İlçesi Merkez ... Köyü Muhtarı olarak görev yaptığından hakkında 4483 sayılı Kanunun 3 ( j ) maddesi gereğince soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi konusundaki yetkinin ... İlçesi Kaymakamına ait ve dolayısıyla yapılacak itiraza bakmakla görevli yargı yerinin de adı geçen Kanunun 9 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince ... İlinin yargı çevresinde bulunduğu Bursa Bölge İdare Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, ... hakkında soruşturma izni verme veya vermeme yetkisinin adı geçenin görev yaptığı ilçe kaymakamı ve dolayısıyla izin verme nedeniyle yapılan itiraza bakmakla görevli yargı yerinin de Bursa Bölge İdare Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, adı geçen vekili Av. ... tarafından yapılan itirazın görev yönünden reddine, dosyanın itiraza bakmakla görevli ve yetkili olan Bursa Bölge İdare Mahkemesine, karardan bir örneğinin bilgi için ... Kaymakamlığına gönderilmesine 13.5.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın Yılmaz,

Emsal olarak verdiğiniz içtihatı neden örnek olarak sunduğunuzu anlamadım.Sunduğunuz içtihat 4483 ün uygulaması ile ilgili, sorun olan konu ise tamamen farklı.

3091 sayılı kanuna göre verilen karalara karşı,idare mahkemesinde dava açılabilir. İdare mahkemesinin bu konudaki karalarına karşı da bölge idare mahkemesinde itiraz yapılabilir.

Konuyla ilgili tartışma yapabilmemiz için daha fazla bilgi gerekli.

1. Nizalı taşınmazlar, daha kadastro tespiti mi yapılmamış? yoksa tescil dışı bırakılmış yerlerden mi?

2. Söz konusu taşınmazlar devletin hüküm ve tassarufu altında olan yerlendenmi?Mera, çayır,yaylak gibi yerlerden mi?

3. Bağışlama nasıl yapılmış? sadece idari işlemle mi gerçekleşmiş?

4. Bağışlamayı kime yapmış? Hazineye mi yapmış?

5. Bağışlama kararını kim almış? ihtiyar heyeti mi?

bir de Kaymakamlığa ne diye itiraz edilecek?

Sn.Korayad'ın sorularını tekrar ediyorum.
Bunun yanında;
Köylülere ait özel mülk olduğu iddia edilen yerlerin ÖZEL MÜLKİYETE ELVERİŞLİ OLMASI ve KÖYLÜLERİN DE BU YERE ZİLYED OLMALARI halinde,..
1) Köy Muhtarlığının bağışlama işlemi YOK hükmündedir. Çünkü, bağışlama bir özel hukuk ilişkisidir ve kimse kendine ait olmayanı bağışlayamaz.
2) Kaymakamlığın "men'i müdahale talebinin reddine.." dair kararının iptali için İdare Mahkemesi'nde dava açılır..
3)Genel mahkemelerde (adli yargı) önceki zilyedliğin tespiti ile zilyedliğe müdahalenin önlenmesi için dava açılabilir. Bu halde köy muhtarlığının tasaruf yetkisi araştırılıp, bağışlamanın konu bakımından hükümsüz olduğu hususu ile taşınmazın özel mülkiyete elverişli yerlerden olduğu ve ayrıca köylülerin zilyed olduğu tespit edilerek müdahalenin men'ine karar verilir. Lakin burada 3091 sayılı yasadaki düzenlemeden dolayı müdahalenin durdurulmasına ilişkin tedbir istemeniz mümkün olmayacaktır.
Hem idari yargıda hem de adli yargıda vakit kaybetmeden dava açmanızı öneririm.

Sayın İbreti,
Bağışlama işlemi köyün Jandarma Komutanlığı lehine yapılmış.Yani zilyetliğe müdahale eden Jandarma Komutanlığı arazisi. Bu durumda meni müdahale davasında davalı Hazine mi olacak? Jandarma Komutanlığını mı davalı göstereceğiz?