İcra takibine ne şekilde devam etmeliyim

Merhaba Sayın Meslektaşlarım.
Çeke dayalı olarak çekte görülen tüzel kişiliğe takibin yapılması gerekli iken sehven yönetim kurulu üyesi 3 gerçek şahıs adına takibi başlattık.Ancak bu hatayı farkederek şirket yönetim kurulu başkan ve üyesi adına yaptığımız takipten vazgeçerek takibin şirket tüzel kişiliğine karşı devam edilmesi yönünüde talebimizi açtık.Buraya kadar herşey normal Ancak şirkete karşı yeni bir takip talebi hazırlayıp ödeme emri göndermedik.Ve dosya taşımazın kıymet takdiri yapılarak satış aşamasına kadar geldi ve bu durumu farkettik.Bu durumda ne yapmalıyız?Ayrıca şirket müdürü icra dairesine gelerek şirket adına kayıtlı taşınmaza haciz konulması yönünüde muvafakat verdi ve şirket adına takibe devam edilmesine muvafakat verdi.Bu durumda ne yapmam gerekli.Konuştuğum bazıları ayrı tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ibaresi ile birlikte yeni bir takip yapmamaı bazı sı mevcut dosya üzerinden ödeme emri gönderilmesini talep etmemi bazısı da şirlet müdürünün verdiği muvafakatin icra kefaleti olarak değerlendirilebileceğini ve bu şekilde devam etmem gerektiğini söylüyor.Sizce ne yapmalıyım.Lütfen en kısa zamanda benimle fik,rlerinizi paylaşırsanız sevinirim.Şimdiden teşekkürler

Hiçbirşey yapma, herşeyi akışına bırak, satış yapılsın, parayı tahsil et, kimsenin burnunu sokmadığı olaya bence sizde çomak sokmayın...

Takibe bir kez girişildikten sonra takibin taraflarını ile alacak sebebini değiştirme, alacak talebini genişletme olanağı yoktur.

İcra Müdürlüğü'nün talebinizi reddetmesi gerekirdi. Karşı tarafın memur muamelesini şikayet etmesi halinde takip iptal edilebilir. Ancak süreye tabi olan şikayetlerdendir.

Yapılacak iş hataen şirket yetkililerine karşı takip yapıldığı, asıl borçlu olan Şirkete karşı talepleri saklı tutarak takipten vazgeçmektir.

Kolay gelsin...

Sayın Fishman

İcra takip işlemlerinde eğer bir yerde hata yapılırsa hatalar zinciri devam etmekte hatta içinden çıkılamaz vaziyetler almaktadır.

Özetleyecek olursak

-Başta şirket hakkında takip yapılması gerekir iken üç gerçek şahıs hakkında takip yapıldığı daha sonra şirket temsilcisinin muvafakatı ile şirket taşınmazına haciz konulduğu belirtilmektedir. Kanatimce takipte borçlu gözüken bir şahıs takipte borçlu olmayan bir gerçek yada tüzel kişiliğin malının haczine muvafakat veremez ve verdiği muvafakat da geçerli değildir. Çünkü ileride başka hacizler geldiğinde ve sıra cetveli aşamasında dahi akla gelmiyecek problemler çıkacağı gibi icra müdürlüğü de başkasına ait sicile kayıtlı bir gayrimenkulü aynı dosyadan satamayacaktır.

Devam edecek olursak , bu şekilde takipte borçlu gözükmeyen kişiye ait bir taşınmaz borçlunun muvafakati ile haciz konulup satılabilinir mi ? Bu dosya satış aşamasında kitlenmesi ve devam edilmemesi lazım. Böyle olduğu içindirki siz çözüm yolları aramaktasınız. Yargıtay Eski kararların aksine yeni kararlarında takipte ismi geçmeyen ve usulüne göre hakkında takip yapılmayan kişinin icra iflas hukukunda davaya dahil müessesesi olmadığı için harçları ikmal edilse bile
( Daha önceki Yargıtay Kararlarına göre Harcın ikmali ve talep ile takibe yeni bir borçlu yada evrakta gözüken bir borçluyu katabilmekte idiniz )takibe dahil edilemiyeceğini belirtmektedir. Bu durum süresiz şikayete sebebiyet vereceği için bu hali ile takibe devam edemezsiniz.

Böyle bir yanlışlık ancak şu şekilde düzeltilebilinir

1- Şirket yetkilisini icra kefili alırsınız .Ve daha önce yapılmış hacze muvafakat alırsanız ve lehe sürelerden feragat ettirebilirseniz takip düzelebilir. Daha önceki muvafakatın sakat olduğu kanaatindeyim.

2-
Kambiyo takiplerinde her bir borçlu için tek bir dosya üzerinden takip yapma zorunluluğu yoktur. Her bir borçlu için ayrı ayrı dosya da açabilirsiniz. ( Bu yöne ilişkin yargıtay kararı vardır. )
Yapabileceğiniz iş , Çek aslı zaten icra müdürlüğünde olduğu için sorun da yaratmıyacağından , Tahsilde tekerrür teşkil etmiyecek şekilde aynı çeki bu sefer olması gereken borçlu şirket hakkında yeni bir takip açmanız. Daha sonra dosyayı kesinleştirip haciz koymanız. Dosya mükerrer olmayacaktır. Taraflar farklıdır.Bu hareketiniz ilk borçlular yönünden Menfi tespit davası açmalarına ve vekalet ücreti almalarına hatta İİK 72/3 göre tedbir kararı almaları halinde % 40 tazminat ödemenize sebep olabilir.

Saygılarım sunarım. Av.Erdal