Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usulsüz Takip Zamanaşını Keser Mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-02-2012, 16:21   #1
Av. Yavuz Şahin

 
Varsayılan Usulsüz Takip Zamanaşını Keser Mi?

Merhaba sayın meslektaşlarım;

Vadesi 01.01.2000 yılı olan bir adi senet 01.01.2002'de icraya konuluyor. Dosyada 2011 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmıyor. 2011 yılında alacaklı dosyayı yenileyince; borçlu da takibin usulsüz olduğundan bahisle İcra Hukuk Mahkemesi'e şikayette bulunuyor ve takip iptal ediliyor.

Olayı yukarıda kısa açıkladım;
Şimdi alacaklı 01.01.2000 vade tarihli senteleri tekrar icraya koymayı düşünüyor.

Kafama takılan soru şu:
Senetlerin zamanaşımı dolmuş mudur?
Usulsüz icra takibi zamanaşımını keser mi?
Alacaklının yeni takip yapması konusunda Borçlar Kanunu 137. madde hükmü uygulanır mı?

Hepinize ilginiz için teşekkür ederim.
Old 13-02-2012, 16:58   #2
umut.d

 
Varsayılan

Yavuz Bey,
Takip 02.01.2003 de düşmüş olduğuna göre zamanaşımı süresi dolmuştur.
Old 13-02-2012, 17:01   #3
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Yavuz Şahin
Merhaba sayın meslektaşlarım;

Vadesi 01.01.2000 yılı olan bir adi senet 01.01.2002'de icraya konuluyor. Dosyada 2011 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmıyor. 2011 yılında alacaklı dosyayı yenileyince; borçlu da takibin usulsüz olduğundan bahisle İcra Hukuk Mahkemesi'e şikayette bulunuyor ve takip iptal ediliyor.

Olayı yukarıda kısa açıkladım;
Şimdi alacaklı 01.01.2000 vade tarihli senteleri tekrar icraya koymayı düşünüyor.

Kafama takılan soru şu:
Senetlerin zamanaşımı dolmuş mudur?
Usulsüz icra takibi zamanaşımını keser mi?
Alacaklının yeni takip yapması konusunda Borçlar Kanunu 137. madde hükmü uygulanır mı?

Hepinize ilginiz için teşekkür ederim.


01.01.2002'de icraya konulup 2011 yılına dek takipsiz bırakılan takibe konu bono zamanaşımına uğramıştır. (3 yıl işlem görmediğinden)

Aslında İİK'nın 33. maddesine göre bu durumda Mahkemenin takipten sonra bir zamanaşımı söz konusu olduğundan icranın geri bırakılmasına karar vermesi gerekirdi. Fakat yazdığınızdan anlaşılan başka bir sebeple takip iptal edilmiş.

Öte yandan 01.01.2002 tarihindeki takip zamanaşımını kesmiştir. Zira TTK'nın 662. Maddesine göre: kambiyolar açısından Müruruzaman; dâva açılması, takip talebinde bulunulması, dâvanın ihbar edilmesi veya alacağın iflâs masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.” Dikkat edilecek olursa maddede haklı bir takip veya davadan bahsedilmemektedir.


Ancak zamanaşımı kesildiğinde süre tekrardan işlemeye başlar. Bu nedenle 01.01.2002 tarihinin üstünden 3 yıl geçmesi ile (01.01.2005 tarihi) keşideciye karşı, 1 yıl geçmesi ile de (01.01.2003 tarihi) cirantalara karşı zamanaşımı gerçekleşir. Böylelikle hamil bunlara karşı kambiyodan doğan başvuru haklarını kullanamaz.

Bilindiği gibi zamanaşımı borcu EKSİK BİR BORÇ haline getirir. Bu nedenle de TTK'ya böyle durumlar için bir hüküm konmuştur. BK 137 uygulanamaz. TTK'daki söz konusu hüküm bonolarda ve TTK 720 atfı ile çeklerde uygulanır. Bono veya çek zamanaşımına uğradığında alacaklı sadece TTK 644. maddedeki haklardan birini kullanabilir. Bunlar;

1. Hamil keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme davası açabilir.
2. Hamil kendisi ile hukuki/ticari ilişki içine girdiği cirantaya (kendinden önceki ciranta) karşı alacak davası açabilir.
3. Bunlar dışında kalan kambiyo borçlularına karşı hiçbir talepte bulunulamaz. (644/son)

Bu saatten sonra bononun kambiyo takiplerine özgü yolla takibe konmasına imkan yoktur. Yukarıda açıklandığı üzere icra takibi zamanaşımı kesmiş ise de kesilen zamanaşımından sonra işleyen yeni zamanaşımı süresi de dolmuştur.

Burada alacaklı BK'ya göre değil TTK 644'e göre dava haklarını kullanabilir veya ilamsız icra takibi yapabilir.

Bu halde alacaklı tekrar takip yapar ise ne yapmanız gerekir.

1. Alacaklı kambiyo takibi yapar ise yukarıda belirttiğim gibi zamanaşımı gerçekleştiğini ve alacaklının kambiyoya dayalı talep haklarının düştüğünü(zamanaşımına uğradığını) beyan ederek örnek 10 ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde zamanaşımı itirazında bulunabilirsiniz.

2. Alacaklı ilamsız takip yapar ise ve siz keşideci veya alacaklıdan önceki ciranta değilseniz; yukarıdaki sebeplerle zamanaşımı gerçekleştiğinden alacaklının 644'e dayalı hakları kullanabileceğini, kendinizin keşideci veya alacaklıdan önceki hamil olmadığınızı, 644/son fıkrası gereği sizden talepte bulunulamayacağını ileri sürüp ödeme emrine itiraz ediniz. Alacaklı itirazın iptali yoluna gitse bile davası sizin açınızdan reddolur.

3. Alacaklı ilamsız takip yapar ise ve siz keşideci iseniz TTK 644. maddesinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak keşideciye başvurulabileceğini, sebepsiz zenginleşmede ise BK 61 uyarınca sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren (bono vadesi-2000) 10 yıl geçtiğini ve davacı alacaklının sebepsiz zenginleşmeye dayanamayacağını BK 61'e göre ayrı bir zamanaşımı gerçekleştiğini ileri sürüp lehinize olahyı bitirirsiniz.

4. Alacaklı lamsız takip yapar ve siz alacaklıdan önceki ciranta iseniz TTK 644 gereği alacaklının temel ilişkiye dayalı alacak davası açabileceğini, BK 125 uyarınca her davanın 10 yıllık genel zamanaışımı süresine tabi olduğunu muacceliyet tarihinden itibaren (bono vade tarihi) 10 yıl geçtiğini ve alacaklının dava hakkını kullanamayacağını, ayrı bir zamanaşımı olan genel zamanaşımının da gerçekleştiğini ileri sürüp sorunu çözersiniz.

5. Doğrudan 644.'teki seçimlik haklara dayalı dava açılması halinde durumunuza göre yukarıda 2-3-4 nolu bentlerdeki itirazları ileri sürebilirsiniz.

Not: vade tarihini (01.01.2000) veya takip tarihini (01.01.2002) baz alsak dahi TTK 644 teki sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava hakkı ile temel ilişkiye dayalı dava hakkı BK 61 ve BK 125 uyarınca 01.01.2010 veya 01.01.2012 tarihi itibari ile zamanaşımına uğramış vaziyettedir. (ben 01.01.2010 tarihini doğru buluyorum)

Selamlarımla
Old 13-02-2012, 17:33   #4
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Yavuz Şahin
Merhaba sayın meslektaşlarım;

Vadesi 01.01.2000 yılı olan bir adi senet 01.01.2002'de icraya konuluyor. Dosyada 2011 yılına kadar herhangi bir işlem yapılmıyor. 2011 yılında alacaklı dosyayı yenileyince; borçlu da takibin usulsüz olduğundan bahisle İcra Hukuk Mahkemesi'e şikayette bulunuyor ve takip iptal ediliyor.

Olayı yukarıda kısa açıkladım;
Şimdi alacaklı 01.01.2000 vade tarihli senteleri tekrar icraya koymayı düşünüyor.

Kafama takılan soru şu:
Senetlerin zamanaşımı dolmuş mudur?
Usulsüz icra takibi zamanaşımını keser mi?
Alacaklının yeni takip yapması konusunda Borçlar Kanunu 137. madde hükmü uygulanır mı?

Hepinize ilginiz için teşekkür ederim.

Başlıktaki sorunuza cvp: Evet usulsüz takip zamanaşımını keser. Ancak olaydaki alacaklı ilk mesajımdaki gerekçelerle avucunu yalar.
Old 13-02-2012, 22:20   #5
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent Özkan
Başlıktaki sorunuza cvp: Evet usulsüz takip zamanaşımını keser. Ancak olaydaki alacaklı ilk mesajımdaki gerekçelerle avucunu yalar.

Soru bakımından evet ama usulsüz takip(benim anladığım icra mahkemesince veya başka bir mahkeme tarafından iptal edilen takip)her durumda zamanaşımını kesmeyebilir.Bu kadar kesin bir evet, iptal edilen icra takibinin tüm sonuçlarıyla(bu sonuçlardan birisi de zamanaşımının kesilmesidir)ortadan kalkacağına ilişkin genel kurala da aykırı olur,dolayısıyla iptal edilen takip zamanaşımını kesmeyebilir.
Old 13-02-2012, 22:29   #6
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Soru bakımından evet ama usulsüz takip(benim anladığım icra mahkemesince veya başka bir mahkeme tarafından iptal edilen takip)her durumda zamanaşımını kesmeyebilir.Bu kadar kesin bir evet, iptal edilen icra takibinin tüm sonuçlarıyla(bu sonuçlardan birisi de zamanaşımının kesilmesidir)ortadan kalkacağına ilişkin genel kurala da aykırı olur,dolayısıyla iptal edilen takip zamanaşımını kesmeyebilir.

Üstad;

size katılamayacağım. Zira iptal kararı verildiği andan itibaren o takibi geçersiz hale getirir.

Takibin iptali kararı o takibin hükümsüz olduğu anlamına gelmeyeceği gibi yapılmış olan bir takibini baştan beri "yok" hale getirmez. Yine iptal kararı açılmamış sayılma anlamına da gelmez.

Alacaklının o takibi açmaya hakkı yok ise bunun müeyyidesi iptaldir.

Yani takibin iptal edilmiş olması o takip açılırken TAKİP TALEBİ DÜZENLENDİĞİ GERÇEĞİNİ değiştirmez.

Bu nedenle her halükarda zamanaşımı kesilir.

Öte yandan bu başlıktaki sorunun cevabı bakımından takibin zamanaşımını kesip kesmediğinin de bir önemi yoktur. Zira takip zamanaşımını kesse de kesmese de olayda birkaç kez ve birkaç farklı zamanaşımı süresi zaten dolmuştur.
Old 19-02-2012, 01:41   #7
Av. Yavuz Şahin

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım;

Bilgilendirmeleriniz için çok teşekkür ederim.

Sayın Bülent Özkan; Ayrıntılı cevaplarınız için size ayrıca çok teşekkür ederim.

Sayın Av.Bülent Özkan; Takibe konulan senet, bono özelliğini haiz değil. Bu durum verilen cevapları değiştirir mi?
Old 29-02-2012, 11:56   #8
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent Özkan
Üstad;

size katılamayacağım. Zira iptal kararı verildiği andan itibaren o takibi geçersiz hale getirir.

Takibin iptali kararı o takibin hükümsüz olduğu anlamına gelmeyeceği gibi yapılmış olan bir takibini baştan beri "yok" hale getirmez. Yine iptal kararı açılmamış sayılma anlamına da gelmez.

Alacaklının o takibi açmaya hakkı yok ise bunun müeyyidesi iptaldir.

Yani takibin iptal edilmiş olması o takip açılırken TAKİP TALEBİ DÜZENLENDİĞİ GERÇEĞİNİ değiştirmez.

Bu nedenle her halükarda zamanaşımı kesilir.

Öte yandan bu başlıktaki sorunun cevabı bakımından takibin zamanaşımını kesip kesmediğinin de bir önemi yoktur. Zira takip zamanaşımını kesse de kesmese de olayda birkaç kez ve birkaç farklı zamanaşımı süresi zaten dolmuştur.

Bir somut örnek üzerinden tartışalım:A,B aleyhine bir adet çeke dayalı olarak 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan kambiyo takibi yapıyor.Takip tarihinde B'nin ölü olduğu mirasçılarının başvurusu üzerine takibin icra mahkemesince iptaliyle ortaya çıkıyor.Ardından A, B'nin mirasçıları C ve D aleyhine fakat bu kez 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan sonra yeni bir takip açıyor.Şimdi sorular:
1)Açılan ve iptal edilen ilk takip,çekin tabi olduğu zamanaşımını kesmiş midir?
2)Mirasçıların ikinci takip üzerine icra mahkemesine bu kez zamanaşımı nedeniyle başvurusması halinde sonuç ne olur?
Old 29-02-2012, 15:08   #9
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Bir somut örnek üzerinden tartışalım:A,B aleyhine bir adet çeke dayalı olarak 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan kambiyo takibi yapıyor.Takip tarihinde B'nin ölü olduğu mirasçılarının başvurusu üzerine takibin icra mahkemesince iptaliyle ortaya çıkıyor.Ardından A, B'nin mirasçıları C ve D aleyhine fakat bu kez 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan sonra yeni bir takip açıyor.Şimdi sorular:
1)Açılan ve iptal edilen ilk takip,çekin tabi olduğu zamanaşımını kesmiş midir?
2)Mirasçıların ikinci takip üzerine icra mahkemesine bu kez zamanaşımı nedeniyle başvurusması halinde sonuç ne olur?


Üstad;

TTK 662. maddesine göre çeklerdeki müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.

Maddede TAKİP TALEBİNDE BULUNULMASI yeterli görülmüştür. Örneğinizdeki takibin iptal edilmiş olması takip talebinde bulunulduğu gerçeğini değiştirmez. Bu nedenle ilk sorunuzun cevabı evet örnekteki takip talebi ile zamanaşımı kesilmiştir.

TTK 663'e göre ise Müruruzamanı kesen muamele her kim hakkında vakı olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade eder. Müruruzaman kesilince, müddeti aynı olan yeni bir müruruzaman işlemeye başlar.

Örnekteki takip ölü kişiye karşı başlatılmış olduğundan iptal edilmiştir. Ancak mirasçılar külli halef olmakla murislerine karşı yapılmış takip varisler hakkındaki zamanaşımını da kesecektir. Kanaatimce varisler bize karşı takip yapılmadı o yüzden bizim açımızdan zamanaşımı kesilmemiştir diyememelidir. Külli halefiyet bunu gerektirir.

Bu bakımdan 2. sorunuzun cevabı da İcra Mahkemesi varislerin zamanaşımı itirazını reddetmelidir.


Not: Bu örnek yaşanmış bir olaydan alınmış ve bu olayda görüşlerimin tersine hüküm çıkmış ise yine de ben bu görüşümde direnirim


Old 01-06-2012, 10:45   #10
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

1- Yargıtay 12. HD 98/077E 1988/7977K satılı 30.6.1998 tarihli kararı usulüne uygun olarak başlatılmaması nedeniyle iptal edilen takibin zamanaşımını kesmeyeceğini belirtmiştir. Yani takip talebinde bulunmak yeterli görülmemiştir.

Karar metni bilgisayar ortamında elimde olmadığından bilgilerini vermekle yetiniyorum. (Corpus kullananlar temin edip ekleyebilirler.)

2- Mirasçılar zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesine şikayette bulunurlarsa takibin geri bırakılmasına karar verilir.
Old 01-06-2012, 12:50   #11
Av. Yavuz Şahin

 
Varsayılan

Sayın Kübra İslamoğlu,

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi kararının tam metnini yayınlayabilir misiniz?

Bende içtihat programı olmadığı için temin edemedim.

Teşekkür ederim.
Old 01-06-2012, 14:52   #12
av.buğra

 
İnceleme

Sayın Meslektaşım. aşağıdaki karar ipal değilde açılmamış sayılma ile neticelenmiş olsa dahi bizi aynı sonuca ulaştırır......


1. Hukuk Dairesi 1992/6427 E., 1993/5651 K.

· BONO
· DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI
· ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ
ÖZET : Davanın açılması sonucu zamanaşımı kesilir. Bu dava için sonradan, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde, artık zamanaşımının kesilmesi sözkonusu olamaz.

(1086 s. HUMK. m. 409) (818 s. BK. m. 133) (6762 s. TTK. m. 661)

Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul Birinci Asliye Ticaret
Mahkemesi)nce verilen 11.5.1992 tarih ve 2555-1657 sayılı hükmün temyizen
tetkiki davalılardan ......... Giyim San. vekili tarafından istenmiş ve
temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki
kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, davalı şirket müvekkiline diğer davalı Fahrettin vasıtasıyla
2.7.1986 vadeli emre muharrer senedi vererek karşılığında (5.300.000) TL.
borç aldığını vadesinde şirketin borcunun ödenmediğini ve hakkında takip
yapıldığını, bu sırada davalı şirket borçtan kurtulmak için "senedin sahte
olduğunu ileri sürerek ve borcun ödendiğini belirtmek suretiyle müvekkili ve
diğer davalı Fahrettin hakkında ağır ceza mahkemesine dava açıldığını bu
davadan müvekkilinin beraat ettiğini davalı şirketin icra tetkik merciine
takibin iptali için başvurduğunu senedin bulunmaması üzerine yapılan takibin
iptal edildiği ileri sürerek senet bedeli olan (5.300.000) TL.nın vade
tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava
etmiştir.

Davalı şirket kayyumu vekili cevabında; davanın süre yönünden zamanaşımına
uğradığını zira bonoya dayalı alacağın üç yıl içinde takibe konulmadığı zaman
zamanaşımına uğrayacağını, davacının açtığı davaları takip etmediğini,
yapılan takibin iptal edildiğini, bonoda sahtecilik dolayısıyla davacıya ceza
verilmemiş olması bononun geçerliliğini göstermiyeceğini ceza mahkemesinde
bononun daha önce ödendiği halde tekrar işleme konulduğunun sabit olduğunu,
bono bedelinin çekle bonoda lehtar gözüken Altan'a ödendiğini, buna rağmen
dava dışı Altan'ın senedi diğer davalı Fahrettin'e verdiğini Fahrettin'in de
davacıya verdiğini, davacının amacının şirketi zarara uğratmak olduğunu
savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddiaya, savunmaya, toplanan delillere göre; davalı şirket dava
konusu senedin ödendiğini iddia etmekte ise de, ödemeye ilişkin herhangi bir
belgeyi dosyaya ibraz edemediğinden davanın kabulü ile (5.300.000) TL.nın
2.7.1986 vade tarihinden itibaren 30 faiziyle birlikte davalılardan
müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.

Davacı temel ilişkiye dayanmaksızın 2.7.1986 vade tarihli bonoya dayanarak
alacak isteminde bulunmuş ise de; davacının daha önce 3.7.1989 tarihinde dava
açtığı, bu davanında 27.3.1991 tarihinde açılmamış sayılmasına karar
verildiğine göre bu davanın zamanaşımını kesmesi sözkonusu değildir. Senedin
vade tarihi ile davanın açılış tarihi arasında TTK.nun 661. maddesine göre
(3) yıldan fazla zaman geçtiği, dolayısıyla senedin zaman-aşımına uğradığı
anlaşılmıştır.

O halde, mahkemece yapılacak iş, alacağa dayanak olan bononun zaman aşımına
uğradığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar
verilmesi doğru görülmemiş hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.

S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz
peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.9.1993 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
Bu mesaj size yararlı oldu mu? Sağ alt köşedeki TEŞEKKÜR bağlantısına yazan üyemize teşekkür etmeyi lütfen unutmayınız. (Lütfen teşekkürünüzü konuya yeni bir cevap ekleyerek DEĞİL, teşekkür bağlantısına tıklayarak iletiniz!)






Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
UsulsÜz Teblİgat Nedenİ İle Şİkayet Yolunda Ayni Zamanda UsulsÜz Yapilan Haczİn İptalİ De İstenebİlİr Mİ av.ela Meslektaşların Soruları 9 15-05-2014 12:15
usulsüz tebligat kararı sonucu takip durumu hukukav Meslektaşların Soruları 8 14-11-2013 14:02
kısmi ödeme zamanaşımını keser mi balturk Meslektaşların Soruları 10 04-12-2010 17:28
Usulsüz Tebligat -Davanın Takip Edilmemesi Gamze Dülger Meslektaşların Soruları 6 17-11-2008 14:39
Tapulu taşınmazda kazandırıcı zamanaşını olur mu? mduranauhf Meslektaşların Soruları 1 14-06-2007 19:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06536198 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.