Temyiz posta, muhtıra ve gider avansı...

Hemen konuya gireyim. Müflis işverene karşı açtığımız 6 dosyalı toplu bir iş davasında, ıslahtan sonra İş Mahkemesi karar vermeyip aklı yeni başına gelmiş gibi görevsizlik vererek dosyaların, kesinleşmeyi izleyen 10 gün içinde talep halinde ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verdi. (Bu da işgüzar bir bilirkişinin hesap raporunda bundan bahsetmesiyle oldu diye düşünüyorum. Sana ne be ey bilirkişi; senden davadaki görevle ilgili mütalaa mı istendi ki alacakların hesaplanmasına dair rapora bu durumlarda ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası açılması gerekirdi diye yazıyorsun? Kime yaranmak istiyorsun sen!!! Bir karşılaştığımda iki çift laf edeceğim, ama hiç ortamı olmadı...)

Bu kararları süresi içinde temyiz ettim. Akabinde, temyiz posta gideri olarak dosya başına 80 TL yatırmam için muhtıra geldi. (Ki, bu miktar çok yüksek.)

Muhtırada 7 gün içinde 80 TL'yi yatırmazsak temyizden vazgeçmiş sayılacağımıza, kararın temyiz edilmemiş sayılacağına dair ihtar vardı. Ama bu ihtarın dayanağı olarak HMK 368 değil, HUMK 434 gösteriliyor.

Sizden ricam aşağıdaki sorularıma hukuki dayanaklarıyla birlikte cevap vermeniz:

1-Muhtıradaki ihtarın yasal dayanağı, atıfta bulunulan yasa maddesi doğru mudur, yoksa bu dayanak HMK 368 mi olmalıydı?

2-Muhtıraya rağmen 7 gün içinde bu posta giderleri yatırılmazsa, ihtarın dayanağı da yanlışsa ve benim yazdığım gibi olmalıysa, bu ihtarın dayanaklarıyla birlikte açık seçik ve doğru olarak yazılması gerektiğine dair Yargıtay kararı da olduğu düşünüldüğünde, ihtarın sonucu gerçekleşir ve temyizden vazgeçmiş sayılmamıza, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilebilir mi? Yoksa ihtarın dayanağı yanlış yazıldığı için muhtıra geçersiz ve verdiği süre iptal mi olur?

3-Dosyalarda bulunan gider avanslarının temyiz posta gideri olarak kullanılmasına ilişkin talep dilekçesini vermişsek, muhtıra sonuçsuz kalır mı? (Toplu iş davalarında dosyaların toplu posta ile de gönderilebileceği dikkate alındığında tek tek dosyalardaki avans miktarı 80 TL'nin altında bile olsa, 6 dosyanın toplam gider avansı bu posta giderini karşılayabiliyorsa yine bu durum geçerli midir, yani muhtıra sonuçsuz mu kalır?) Bu dilekçe muhtıranın süresi dolduktan sonra, sürenin bittiği günün gecesinde, yani sürenin bitiminden bir iki saat sonra uyaptan gönderilmişse yine de aynı sonucu doğurur ve temyiz posta masrafı, talep gibi gider avansından karşılanıp da muhtıra sonuçsuz kalır mı? (Bu akşam uyap belasına bir türlü girip de işlem yapamadım, kahrolası bir problem vardı!)

4-Muhtıradaki miktarı, sürenin bittiği günün gecesi, süre bitiminden bir iki saat sonra göndermişsek, yine muhtıraya uymamış sayılır mıyız? Temyizden vazgeçmiş sayılır mıyız? (Kalem o gece uyanıp da hadi şu dosyaları Yargıtay'a gönderelim diyemeyeceği için kaybedilmiş bir zaman da yok üstelik. Bu tür sürelerin amacının gecikmeyi önlemeye yönelik olduğu da düşünülürse bu yorum doğru geliyor mu? (Hakim 6 ay sonraya duruşma verir, bilirkişi raporu 2-3 duruşma sallar, birçok davanın hakim yokluğundan dolayı duruşması yapılamaz vb. vb. Ama sıra avukata geldiğinde 7 gün, 14 gün, 8 gün, 15 günlük ilmikler boğazımıza dolanır durur...)

5-Muhtıradaki yasa maddesi atfı bana göre yanlış. HMK'nın 368. maddesi, eski kanunun 434. maddesine karşılık geliyor. Ama eski Kannun'un 434. maddesinin değişik halinde temyizden vazgeçmiş sayılacağımız yazıyor, ama HMK'nın ilgili maddesinde böyle bir şey göremedim. Ben mi göremedim ve böyle bir düzenleme var mı, yoksa haklı mıyım ve böyle bir durum yok ve kaldırılmış mı oluyor? Bu durumda muhtıra sonuçsuz kalır mı? Eğer benim yorum ve tespitim doğruysa neden Mahkeme kalemleri böyle muhtıralar gönderip duruyor. Eskiden kalma muhtıra metinlerini mi kullanıyorlar, yoksa benim tespitlerimde bir yanlışlık mı var?

6-Her şey aleyhimize işleyip de temyizden vazgeçmiş ve kararı da temyiz edilmemiş sayılmasına dair karar verilirse, kesinleşmeyi izleyen 10 gün içinde talep halinde dosyaların ticaret mahkemesine gönderilmesine dair kararı da dikkate alırsak, böyle bir karar hangi tarihte kesinleşmiş sayılır, temyizden vazgeçmiş sayıldığımız, yani muhtıranın tanıdığı günden sonraki gün mü, yoksa temyiz süresinin dolduğu tefhimden sonraki 8 günün bitiminde mi kesinleşmiş sayılır? Muhtıranın verdiği sürenin bitiminde kesinleşmiş sayılırsa sorun yok; ama tefhimi izleyen 8 günün bitiminde kesinleşmiş sayılırsa, dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesini talep etme hakkımız, aradan da 10 günden çok fazla zaman geçtiği için yanar mı, yoksa kesinleşme konusundaki bu gelişmeler nedeniyle, Mahkemenin vereceği temyizden vazgeçilmiş sayılmasına dair karardan itibaren 10 gün içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini isteyebilir miyiz? (Asıl sorum da bu aslında. Çünkü kararların temyiz edilmemiş sayılmasına çok da üzülmem, çünkü zaten bitme aşamasına gelmiş davalardı. Nasıl olsa iflas kararı hala kesinleşmedi, iflas dosyası Yargıtay'da hala, zaman varken bu konuda Yargıtay'dan bir karar alayım da bu gibi konulardaki tavrını öğreneyim, bir içtihat çıksın diye düşünmüştüm, karşılaştığım manzaraya bakın! Bu olayda benim için önemli olan, temyizden vazgeçmiş sayılırsam, bu durumda dosyaların ticaret mahkemesine gönderilmesini hala isteme hakkımın olup olmadığı...)

Yukarıdaki sorularıma cevap alabilirsem çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

Av. Seyit Nusret ÖZTÜRK