03-03-2008, 00:36 | #1 |
|
Kontrol Altına Alınmak Ne Anlama Geliyor
5326 sayılı kabahatler kanunu gereğince;
MADDE 35.- (1) Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur. Yani bu noktada kişinin kontrol altında tutulması durumunu biraz incelersek Yasada kolluğun kontrol altında tutması ile ilgili olarak iki olgu bulunmaktadır: 1- Gözaltına alma: Kanunun verdiği yetkiye göre yakalanan kişinin, hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, adli mercilere teslimine veya serbest bırakılmasına kadar kanuni süre içerisinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulmasını, 2- Muhafaza altına alma: Kanunun yetki verdiği hallerde yetkili merci önüne çıkarılması gereken kişilerin ilgili kurumlara veya kişilere teslimine kadar sağlıklarına zarar vermeyecek şekilde ve zorunlu olduğu ölçüde özgürlüklerinin kısıtlanıp alıkonulmasını, Anlatır. Özet olarak her iki tanımı da incelersek; ikisinde de adli bir mercii önüne çıkarana kadar özgürlüklerin kısıtlanması olarak tanımlanıyor. Ancak kabahatler kanunu uygulanış biçimi itibari ile ceza i müeyyide uygulayan makam ilgili kolluktur. Yani yapılan işlem her ikisine de uymuyor ve kontrol altının neyi ifade ettiği tanımlanmamış. İşte bu noktada kolluğun uygulamış olduğu şey Karakolun bekleme salonu vb. bir yerinde başına bir nöbetçi dikerek şahsın ayılmasını beklemek oluyor. Nezarethane ‘Şüpheli veya sanıkların haklarındaki işlemlerin tamamlanıp adli mercilere sevk edilinceye kadar bekletilmesi amacıyla yapılmış yerleri, ifade eder.’ Şeklinde tanımlandığından şahıs nezarete konulamıyor ve şahsın sarhoş olması nedeni ile nöbetçiyi oldukça zorlayan ve tavır ve hareketlerde bulunuyor. Gözaltına almanın tanımında geçtiği üzere ‘…şahsın serbest bırakılmasına kadar ki kanuni süre içerisinde…’ gözaltına alınması taraftarıyım. Buradan hareket ile 25832 sayılı yönetmelikte küçük bir değişiklik yapılarak sınırlı noktalarda kolluğa gözaltı yetkisi verilebilir diye düşünüyorum. Madde de belirtilen ‘kontrol altında tutulmak’ tam olarak kastedilen halin ne olduğunun netleştirilmesi kanaatindeyim. Bu konudaki yorumlarınızı bekliyorum. SAYGILARIMLA |
06-04-2008, 21:06 | #2 |
|
Sayın Derebey
Bence bu tür durumlarda Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 5. maddesinin f fıkrasına itibar edilmelidir. Sözkonusu düzenleme şöyledir: "halkın rahatını bozacak veya rezalet çıkaracak derecede sarhoş olanları veya sarhoşluk halinde başkalarına saldıranları"...... kolluk kuvvetleri yakalayabilir. Aynı yönetmelikte yakalama ise sizinde belirttiğiniz gibi " Kamu güvenliğine, kamu düzenine veya kişinin vücut veya hayatına yönelik var olan bir tehlikenin giderilmesi için denetim altına alınması gereken veya suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan kişinin gözaltına veya muhafaza altına alma işlemlerinden önce özgürlüğünün geçici olarak ve fiilen kısıtlanarak denetim altına alınmasını ifade eder. Görüldüğü gibi aynı fiile uygulanabilecek iki ayrı (PVSK md.13/c ile birlikte üç)düzenleme bulunmaktadır. Sorun şu ki, yakalama kişiyi gözaltına veya muhafaza altına alma işleminden önce yapılması gereken bir işlem ise, ve fiilin yaptırımı da idari para cezasıysa kişi neden yakalansın? Kanaatimce bu tür durumlarda Kabahatler Kanununa göre idari yaptırım cezası uygulandıktan sonra, kişi savcıya bilgi verilerek ayılıncaya dek veya bir yakınına teslim edilinceye dek muhafaza altına alınmalıdır. Sanırım "Kontrol altına alma" ibaresinden anlaşılması gereken budur. SAYGILARIMLA... |
12-04-2008, 20:19 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Sayın POLİS77
Uygulama olarak dediğiniz gibi uyguluyoruz yani bir yakınına teslim edilene veya şahıs kendine gelene kadar bir şekilde bizim refakatimizde tutuyoruz yazımda da belirttiğim gibi yapmış olduğumuz işlem gözaltına alma ve muhafaza altına alma işleminin tanımı ile uyuşmuyor benim bu noktada beklentim;
dikkat ederseniz madde 35 de yakalama diye birşey yazmıyor. beni bu yazıyı yazmamdaki asıl gaye Şahsı nezarethane vb biryere konulmadığından ve içkili insanlara laf söz anlatmanın problem olduğundan dolayı yaşanan sıkıntıları ve anlatmak bu noktada ki hukuki sıkıntıları dile getirmekti. Siz de nikinizden anlaşıldığı gibi polis memurusunuz. sizinde birçok kez başınıza gelmiştir. SAYGILARIMLA |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kefaletin Ödenmemesi -Adli Kontrol-Tutuklama | denipre | Meslektaşların Soruları | 2 | 24-12-2007 18:25 |
karşındakini anlama çabası | SNOW | Hukuk Sohbetleri | 5 | 27-10-2007 10:51 |
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu | merved | Hukuk Soruları | 0 | 26-10-2007 13:41 |
Bir Koruma Tedbiri Olarak Adli Kontrol | Seyda | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 01-04-2007 16:47 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |