22-05-2003, 20:20 | #1 |
|
Ankara;Uzatmalı Sevgili:))
Ankara;Uzatmalı Sevgili)
Işıl Özgentürk bir yazısında Ankara ve İstanbul'u kıyaslar ve şu sonuca varır.Ankara çirkin ama güvenilir sadık bir erkek gibidir.İstanbul ise yakışıklı ,çekici, şaşırtcı ama asla ele geçiremeyeceğiniz..... Neden İstanbuldayım,Ankara'yı hep özlerken))))))))) |
22-05-2003, 21:31 | #2 |
|
Çünkü istanbul yakışıklı
|
22-05-2003, 21:47 | #3 |
|
)
Ama Ankara hep özlenendir.Ankara aidiyet duygusu yaşatır insana.Güven duygusu.Yarını planlama olanağı.Her yana gitme lüksü.Garanti bir nezaket. Bir tek Ankara'dan ayrılırken üzgün olurum ve bir tek Ankara'ya trenle gitmeyi seviyorum) Sahi Ankara' ya trenle gitmeyi denediniz mi? Muhteşem))) Şimdi orada iğde ve hanımeli kokusu zamanıdır........ |
22-05-2003, 22:00 | #4 |
|
tren yolculuğu
Çok yakınlarda bir arkadaşım gitti trenle Ankara' ya... İmrendim tren yolculuğuna... Bir gün ben de yolumu düşürsem diyorum Ankara' ya.. Ama şu sıralar imkansız görünüyor...
Ankara' da musluklardan su içmesini özlemedim dersem yalan olur.. Ve bir türkü bara girip, güzel bir türkü çalarken bir duble rakı içmesini.... Gençlik Parkı' nı sevmedim |
22-05-2003, 22:04 | #5 |
|
Az önce Ankara konusunda düşüncemi yazmıştımdemek Işıl Özgentürk ile aynı fikirdeymişim
İZMİR Yaramaz , haşarı çocuk) |
22-05-2003, 22:09 | #6 |
|
En son Şubatta gittim Ankara'ya ve trenle.Tam bir rüya yolculuktu.Kar yağıyordu ve ben bir kadeh kırmızı şarabı yudumlarken seyrettim telgraf tellerini,serçeleri.Sabah Gar da kahve içmek mükemmel bir duygu ve Kızılayda çıtır çıtır simiti sıcacık çayla içmek de öyle. Sakarya Parkında hayata kaçmış insanların arasında şöyle bir dolaşmak bile Ankara düşü kurmak için yeterli)))
|
22-05-2003, 22:15 | #7 |
|
karlı bir kış günü ama "istanbul-ankara" arası bir tren yolculuğu yapalım o zaman
|
22-05-2003, 22:29 | #8 |
|
bir vapur geçer...
Ben, martı çığlıklarında, boğaz esintisinde vapur keyfini de ihmal etmeyelim derim
|
22-05-2003, 22:57 | #9 |
|
hukuk bilgisi
her defasında şu avukatların kendilerine yakıştırdıkları tarihi ifadeyi de mesaj diye okuyorum sahi? neden bu mesajı seçtiniz? ve biz avukatlar ne kadar böyleyiz |
22-05-2003, 23:14 | #10 |
|
avukat
site sohbetlerinde avukat başlığında bu konu tartışılmaya başlandı aslında..... gerçekten böyle miyizin cevabını bulmaya çalışıyoruz... Bakalım bulailecek miyiz
|
22-05-2003, 23:30 | #11 |
|
evet şimdi buldum..Foruma devamsızlığım da belli oldu böylece
|
22-05-2003, 23:39 | #12 |
|
Yaşam kaçırılmış ANKARA trenleri gibi anılarla dopdolu..Kaçırılan yalnızca bir trenin o günkü yolculuğu mu, yoksa daha başka şekillenebilecek bir dünyanın artık bizi bir başka yolda yapayalnız bırakan bir kader noktası mı?... Kimbilir?
Herşeye rağmen kaçan trenlere gülümseyebilmek güzel...Hem de yaşam serüveninde artık kaçırılmaması gereken pek az tren kalmışken gülümsemek elbette zor... ama mümkün... |
23-05-2003, 07:45 | #13 |
|
Ankara'ya devam mecburiyeti !
Ankara !
Fasılalarla çocukluğumun, gençliğimin ve nihayet şu anki yaşımın şehri... Eski sevgililerin bırakıldığı, kızılay'da keyif yürüyüşlerinin yapıldığı, Atatürk Orman Çiftliğinde yenilen dondurmanın tadının bir daha bulunmadığı tuhaf sevgili şehir ! Ben Ankara'ya devam zorunluluğunu halen yaşıyorum. Sanırım bir hafta sonra orada olacağım. Sınavlar arası fırsat bulursam özlediğiniz herşeyi sizin için yapmaya çalışacağım... Sayın hykayar, Eğer aynı zamanları Ankara'da paylaşırsak bir kahve keyfini beraber yaşamak isterim.. |
23-05-2003, 09:03 | #14 |
|
Nasılda özlemişim aşık olduğum tek şehri, Ankara'mı;
Sakarya caddesindeki sazlı sözlü türküleri, kaledeki fasıllarımızı, tiyatro ve konser keyiflerini, denize özlem duyduğumuz zaman kıyısına gidip gözlerimizi kapatıp deniz kenarını hayal ettiğimiz Gölbaşı' nı, havasını, kavgalarımızı, isyanlarımızı, dil tarih coğrafya' nın bahçesini heryeşini çok özledim. En çok da özgürlüğünü özledim Ankara... Ankara' ya trenle gitmek ayrı bir keyiftir. Özellikle kışları etraf bembeyaz iken. Uzaktaki sevgiliye kavuşma hissiyle gidilen yol hep güzeldir zaten. Bir şairimiz "Ankara' nın en sevdiğim yanı İstanbul dönüşleridir" demişti. Oysa Ankara' ya doğru yola çıkmak bile inanılmaz bir heycan verir bana.. "Vuslatta aşk yoktur" Ankara hep özlediğim, ara ara hasret giderdiğim uzakta bir sevgili.. ama vuslat yok... ** Biz dostlar yılın belli tarihlerinde toplu Ankara ziyaretleri yaparız. Geçmişi yadederiz. Herkesi beklerim. Sevgiyle |
24-05-2003, 23:24 | #15 |
|
Manisa da oturduğumuz bir dönemde yalnızca bir kereliğine denemiştim Ankara ya tren yolculuğunu.. Nerdeyse beni Ankara dan soğutacak kadar çileliydi.. Ama ben kırmızı şarap içmemiştim, bilmem artık ondan mı bu kadar dayanılmaz geldi)))))
|
25-05-2003, 15:30 | #16 |
|
Kuru bir soğuk, gürültü, kalabalık, tırmanmak zorunda kalınan yokuşlar, yorgunluk, ve bunları telafi edebilecek hiçbir şey barındırmayan, doğadan elini eteğini çekmiş, binadan bir kent...
Çukurova'nın sıcacık kucağından hayallerini yanında yüklenip giden bir gencin, dönüşte bavulundan çıkarttığı hayal kırıklıkları... Ankara'nın sevdiğim tek yanı; en sevdiğim insanlardan ikisini barındırması! Özlediğim tek yanı da yine bu iki insan.. İstanbul ve İzmir'i hiç görmedim, bir gün hayallerimi yine bavuluma koyup gitmeyi istiyorum, ama bu defa hayal kırıklıkları ile dönmeyeceğimden neredeyse eminim. Neden mi? Bana yetecek ve bir kenti sevmemi sağlayacak bir şeye sahipler.. O ki, belki yakışıklılığın, sevimliliğin, doğallığın, çekicilik ve haşarılığın tek sebebi. O ki, görmeden, duymadan yaşayamayacağım, bir şehire sevgi besleyemeyeceğim güzellik. O ne mi? Tabii ki: "DENİZ!" |
10-06-2003, 22:51 | #17 |
|
Sn SEHPER
Ben de yaşamımın ilk tren yolculuğuna Manisadan Ankara'ya giderken başladım. Yolculuğa okuldaki sıra arkadaşım ile çıkmıştım.ve gece boyunca sohbet etmiştik.Hala en iyi arkadaşım. O, uzun yıllardan sonra trene bindiğimiz ilk istasyona geri döndü.Orada yaşıyor. Bense ilk tren yolculuğumun dönmemeye olduğunu çok sonra farkettim... Demem o ki, sadece kırmızı şarap değil,yol arkadaşı da çok önemli tren yolculuklarında...)) |
11-06-2003, 15:52 | #18 |
|
bu kadar Ankara! denilince, yazmamak elde mi?bir aşıkken, istanbul aşığıyken. "İstanbul ise yakışıklı ,çekici, şaşırtcı ama asla ele geçiremeyeceğiniz...." hiç düşünmemeştim bu şekilde.ama korkunç!ele geçirememek, bu kadar inatken!
beni heyecanlandıracak en son şehirdir ankara diye düşünmüşümdür hep.bürokrasi,meclis...hani derim "bir denizi bile yok!". bir kez gitmistim ankara'ya,ama karlı bir kış günü değil.sonbahardı.ekim sonu.ankaranın yamaçlarındaki ağaçlara vurulmuştum.95 yılıydı.ve ben daha 14 yaşımdaydım.ekim sonunda, kınalı eller gibiydi ağaçların yaprakları, ya da sarının, kahverenginin her tonu.küçük küçük ağaçlar,ankaranın bütün yamaçlarında . (ben de gençlik parkını sevmemistim)kızılay vs. gördüm ama bir hatırası,yaşanmışlığı olmayınca, bir iz kalmıyor. ve izmir.türkiyenin istanbulu olmasaydı, kesinlikle izmirde yaşamak isterdim. |
12-06-2003, 00:39 | #19 |
|
İzmir fanatikleri, anlayamacaklardır şimdi sn.Büşra son cümlesi ile ne demek ister? İşin aslı, farkına varmaksızın ben de bir İzmir fanatiği olup çıktım. İçinde yaşarken anlayamamıştım, ama ne zaman ki taşındım; kıymetini anladım bu güzide şehrin. 15 çarpı 24 saatleri aştığında zamanın takvimi, bir şeyler eksiliyor bende , tamamlanmak gerektiği düşüncesiyle rotam izmir e dönüyor, liman-alsancak yazan ayrıma geldiğimde yeniden ve yeniden kapılıyorum büyüsüne bu güzel şehrin..Ankara, memleketim...Seni de özlüyorum, ama yalnızca mürafaalarda buluşup da hasret gidermek ziyadesiyle yetiyor nedense..)
|
12-06-2003, 09:05 | #20 |
|
ne de olsa yaşanmışlığı var.ben de İzmir'de yaşarken farkında değildim kıymetinin.ancak ayrılınca.
karşıyakada deniz, karşıyaka sinemaları, eski kitapçıları, kordonu, alsancak'ı,konak'ı...YKM'nin yanındaki kartpostalcılar,kemeraltı. tarihi olmasa da bu AN'ıyla, yaşanan an'ı tam doldurmasıyla yaşanmaya değer.ve her güzel gibi , kaybedilince anlaşılır kıymeti. |
17-12-2006, 23:12 | #21 |
|
evet ya
ANKARA... |
18-12-2006, 00:11 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
İsterseniz değişebiliriz.Seve seve verebilirim Ankarayı size Saygılarımla... |
18-12-2006, 00:18 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-12-2006, 00:19 | #24 |
|
Ankara ve İstanbul karşılaştırılınca Yahya Kemal gelir hep aklıma:-)
Ençok İstanbula dönüşünü seviyorum Ankara nın. Ben de öyle.. |
18-12-2006, 11:12 | #25 |
|
Ankaranın anlamı 865 km,"anne sizi çok özledim" ,"ne zaman bitecek bu okul","ben trabzona dönmek istiyorum" oldu hep benim için.
Sevdim ama yaşayamadım.Bağ kuramadım o gri şehirle. 2 ay önce gittiğimde rengi daha bir açık geldi bana nedense. Yaşadıklarımızdı bizi yaşadığımız şehre bağlayan yahut koparan. |
18-12-2006, 14:58 | #26 |
|
Ankara kendimi ve "ben"i bulduğum tek şehir...Ne zaman ayrı kalsam içimde bir sıkıntı beliriverir bir moral bozukluğu yaşarım....Ankara'dan ayrı kalmak sevgiliden ayrı kalmak gibi birşey olsa gerek.Trenle geçen hafta İstanbul'dan Ankara'ya geldim ve her saat benim için mutluluğun sembolü oldu.Ankara'ya yaklaştıkça içimde bir sevinç,bir parıltı duydum ve o an iki duyguyuda yaşıyordum.Hüzün ve sevinç....Sevinç yaşıyordum çünkü Ankara'ma dönmüştüm.Hüzünlüydüm çünkü İstanbul'dan ayrılıyordum...
|
18-12-2006, 15:43 | #27 |
|
öncelikli hayalim Ankarada öğrencilikti, Hukuk da isteyince Ankara Hukuklu oldum, Hukuk'undan çok Ankara'sıydı özel olan hep benim için. Aylarca iş arayıp da bulamayınca, gözüm arkada, gönlüm Ankara'da geldim bu şehre.
Sayın Habibe Yılmaz'ın da belirttiği gibi aidiyet fakdır iki şehir arasındaki asli fark bence de. İstiklal Caddesi boylu boyunca benim olsa ve yıllar geçse üzerinden, kendimi oralı hissedemem sanki. Ama Ankara'da ilk defa bir çay içtiğiniz Cafe sanki yıllardır müdavimi olduğunuz bir mekan oluverir bir anda. uzatmalı bir sevgili mi ilk aşk mı bilemiyorum ama, şimdi eşim en çok Ankara'yı kıskanıyor benden |
18-12-2006, 16:24 | #28 |
|
Av. Duygu Keleş'e kesinlikle katılıyorum. İnsanı, yaşadığı şehre bağlayan ya da oradan koparan bence de yaşadıklarıdır. Ben bir Ankara'lıyım ve başka bir şehirde yaşayabileceğimi düşünmüyorum.
|
19-12-2006, 20:45 | #29 | |||||||||||||||||||
|
Bana verir miydiniz? Saygılarımla |
19-12-2006, 21:47 | #30 |
|
sakarya caddesiyle takası düşünebilirim
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Sevgili Öğretmenim-Can Dündar | Av.Ayşe | Site Lokali | 2 | 01-05-2009 21:28 |
Hukuk öğrencisi kız, eski sevgili kurbanı | Av. Galip DAĞTEKİN | Hukuk Haberleri | 0 | 08-12-2006 11:41 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |