|
Hukuk Soruları Arşivi THS Hukuk Soruları alanına 2000-2007 yılları arasında gönderilmiş eski soruların arşivlendiği forum alanımız. Bu alan yeni mesajlara ve yanıtlara kapalıdır ve sadece arşiv amaçlı olarak yayında tutulmaktadır. |
20-11-2006, 13:30 | #1 |
|
Ticari Defterin Aleyhe Delil Olması
Değerli Hukukçu arkadaşlar;
Taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olsa da aleyhe delil olabileceğini sizlerden öğreniyoruz.Tarafları tacir olan,faturaya dayalı takibe itiraz neticesi açılmış bir itirazın iptali davası.Davalı (Borçlu) bir takım makbuzlar ile ödeme def'inde bulunuyor.Davacı(alacaklı) bunların bir kısmının ticari ilişki ile ilgili olmadığı ileri sürüyor.Davacının bu gerekçe ile kabul etmediği makbuzlar davalının kendi defterinde dahi kayıtlı değil.Bu durum davalının aleyhine delil olurmu?Yani davacının ticari ilşki dışıdır iddiası doğrulanırmı?Davacı(alacaklı) nın Faturası defterinde kayıtlı değil ise aleyhine delil oluyor.Bununla ilgili Yargıtay kararı buldumda,açıkladığım hususu bulamadım.Yardımlarınız için teşekkürler. Saygılarımla; |
20-11-2006, 19:37 | #2 |
|
Sayın Kum,
Ticari defterler içeriği sahibi lehine veya aleyhine, veya karşı taraf aleyhine delil sayılabilir.Bunların hepsi için kanunda farklı şartlar aranmıştır. Davacı bir kısım makbuzun ticari ilişki (satım akdi) ile ilgisi olduğunı iddia ediyorsa bu iddiasını ispat etmek zorundadır.Bu hususta kendi defterlerine dayanabilirse de salt faturanın defterde kayıtlı olması ticari ilişkiyi(mal teslimini) ispatlamaz.Ek delillerle bunun ispatı gerekir.Örneğin aynı faturanın davalı defterlerinde de kayıtlı olması ve bu hususların birbirini teyit etmesi gerekir. Bu hususta davalının defterlerinde hiçbir kayıt olmaması, veya aksi kayıt ihtiva etmesi davacının defterlerinin kendi lehine kullanılmasını da engeller. Ama örneğin irsaliyede vb. belgede malın teslim edildiğine dair karşı tarafın imzası vb. varsa bu durum lehe yorumlanır. Karşı tarafın(davalının) defterinde fatura kayıtlıysa defter içeriği aleyhe delil sayılabilecektir.Ayrıca faturanın karşı tarafa gönderilip gönderilmediği, buna süresi içinde itiraz edilip edilmediği, satışın veresiye olup olmadığı,faturanın kapalı olup olmadığı gibi hususlar da sonuca etkili olacaktır. |
20-11-2006, 20:01 | #3 |
|
Sn.Akpınar
Burda durum şu ;davalı ödedim iddiası ileri sürüyor.Yani Fatura ve malların teslimi konusunda husumet yok.İspat külfeti davalıya geçer mi?Eğer geçerse bir takım makbuzlar sunuyor.Fakat bunlar davalı (borçlunun) defterinde kayıtlı değil.Davacıda da kayıtlı değil zaten ticaretin dışındadır diyor kabul etmiyor.Bu durumda makbuzların ispat gücü nedir?Bir karar sunarsanız memnun olurum.
Saygılarımla |
27-11-2006, 03:39 | #4 |
|
Her iki tarafın defterlerinde birbirini doğrulayan kayıtlar var ise ticari defterlere delil olarak dayanılabilir. Zaten bir kısım miktar için ihtilaf yokmuş dediğinize göre.. Bu kayıtlara göre bu borca ilişkin kısmi ödeme mevcut ve bakiye kısım mevcut değil ise bu şekildeki kayıt lehinizedir diye düşünüyorum. Ancak bir de işin diğer yönü var. Her iki taraf da tacir ve bu durumda ispat için yazılı delil gerekir. Karşı tarafın bir takım makbuzlarla ispatladığı ancak sizin ticari ilişki dışı dediğiniz ilişkiyi de sizin yazılı delille ispatlamanız gerekir.
Sonucun ne olacağını bu kadar veriyle bilemeyiz. Hatta tüm dosya önümüze gelse de bilemeyiz. Hakimin kanaati sonucu etkileyecektir. siz muhemelen ticari ilişki dışı dediğniz ilişkiyi ispatlayamayacağınızdan, işiniz biraz zor gibi geliyor bana.. Çünkü ticari defterler tali delil niteliğinde olup, delil olarak kabul edilmeleri pek çok şartın bir araya gelmesine bağlanmıştır. Oysa karşı taraf birincil delil niteliğinde makbuz sunuyor. Siz ise ticaret dışı dediğniz ilişkiye ilişkin defterlere bile dayanamıyorsunuz karşı tarafın eli daha güçlü.. |
27-11-2006, 07:15 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Makbuzların başka bir iş nedeniyle verildiği iddia ediliyorsa, bunu da iddia eden kanıtlamak zorundadır. Saygılarımla |
27-11-2006, 09:29 | #6 |
|
Racirler arasındaki işlemlerin ticaei iş olması karinedir. Bu nedenle, makbuzların da ticari iş nedeniyle verildiği karine olarak geçerlidir. Bunun aksini idda eden kanıtlamak zorundadır
|
27-11-2006, 10:16 | #7 |
|
Değerli Avukat Arkadaşlar;
Acaba bu kararı emsal alabilirmiyim:
T.C Y A R G I T A Y Ondokuzuncu Hukuk Dairesi E. 1992/6322 K. 1993/5769 T. 23.9.1993 ÖZET : Bir tacirin, ticari bir işlemi kolaylaştırmak için yaptığı veya ona bağlı bulunan fer'i bir takım işlemleri dahi ticari işlerden sayılır. Öte yandan, bir tacirin ticari işlemleri yasal olarak tutmak zorunda olduğu defterlerinde kayıtlı olması gerekir. (6762 s. TTK. m. 20, 21) (2004 s. İİK. m. 72) Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı yanında oniki yıldan beri işçi olarak çalıştığını, davalının kredi alabilmesi için, 18.7.1990, 9.9.1990 ve 14.9.1990 ödeme günlü 100'er milyon TL.lık bonolar ile 3.9.1990 ödeme günlü 300 milyon TL.lık dava konusu bononun "hatır bonosu" olarak düzenlendiğini, senetlerin bankanın teminat hesaplarına geçirilmesi nedeniyle ve banka ile yapılan genel kredi sözleşmesi gereği sırf kredi alınmasını sağlamak amacıyla verilmesi, "malen" kaydını taşımasına karşın böyle bir alış-verişin gerçekleşmediğinden sözle borçlu olmadığının saptanmasına ve senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili savunmasında; müvekkilinin senette yazılı değerde mal (Altın) verdiğini, verilen malın ticari işletmesinin iştigal konusu dışında olduğu için ticari defterlerine kayıt etmediğini başka senetlerin karşılıksız olduğuna karar verilmesi, dava konusu senedin karşılıksz olduğunu göstermeyeceğinden sözle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının hatır bonosu iddiasını yazılı belgeyle kanıtlayamadığı ve and önerisinde bulunmamasına dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Davacı, dava konusu senet ile daha önce açılıp sonuçlanan davalarda borçlu olmadığının saptanmasına karar verilen senetlerin, davalının kredi almasını sağlamak amacıyle verildiğini ileri sürmüştür. Buna karşılık davalı iptali istenen ve malen kaydını içeren senedin ticari işletme konusuyla ilgili olmadığını, ticari ilişki dışında verildiğini savunmuştur. Davaya neden olan senetlerin, davalının ticari işletmesiyle ilgili olarak bankada kullanılması halinde bunun ticari iş sayılacağı kabul edilmelidir. Zira, ticari bir işlemi kolaylaştırmak için yapılan veya ona bağlı bulunan fer'i bir takım işlemler dahi ticari işlerden sayılır. Bunun dışında bir tacirin ticari işlemleri yasal olarak tutmak zorunda olduğu defterlerde kaydının olmasını gerektirir. Bu durumda, yanlar arasında daha önce görülen davalarda dava konusu edilen senetlerle, bu kez dava konusu edilen senetlerin ne şekilde kullanıldığı sorulmalı, teminat hesapları, Genel Kredi Sözleşmesi kayıtları ve yanlar arasındaki sözleşmelerin celbi için Türkiye Garanti Bankası Çorlu Şubesi'ne yazı yazılmalıdır. 2- Ayrıca, dava konusu 3.9.1990 vade günlü 300 milyon TL.lık senet aslı ile daha önce karara bağlanan dosyalarda dava konusu edilen 18.7.1990 - 9.9.1990 ve 14.9.1990 vade günlü senetlerin aslı getirtilip, dosyaya konulmalıdır. 3- Keza, yanlar arasında daha önce görülmüş olup, dava konusu senetle bağlantılı olduğu bildirilen senetlere ilişkin aynı mahkemenin, 1990/747 esas, 1991/11 karar ve 1990/573 esas, 1991/24 karar sayılı dosyaların celbiyle dosya arasına konulmalıdır. Böylece tüm kanıtlar toplandıktan sonra, dava konusu senedin, bankacılık işleminde ne suretle kullanıldığı, davalının ticari işletmesiyle ilgisi ve karara konu senetlerle bağlantısı araştırılarak gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 23.9.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
29-11-2006, 03:04 | #8 |
|
Hukuk soruları alanınında Bu alana soru sormadan önce lütfen okuyunuz! başlıklı bir bölüm mevcut öncelikle bunu okumanızı tavsiye ederim.
Davanızla ilgili her aşamayı burada çözmek veya siteyi bu amaçla kullanmak gibi bir şansınız yok. Genel nitelikli sorular sorup, cevaplar alabilirsiniz. Ancak hukuka meraklı ve ilgili biri olarak davanızda kendinizi savunmanız Anayasal bir hakkınız olmakla birlikte böylesi bir davada bir Avukat'tan profesyonel yardım almanız daha uygun olacaktır. Burada aktardığımız görüşler ancak genel niteliklidir. Buradan alıp bir davada kullanmak sizin inisiyatifinizdedir ve sorumluluğu tamamen size aittir. Davanıza ilişkin en ufak bir detay bile sonuca etkili olabilecekken bu detay belki de ancak bir hukukçu tarafından yakalanabilecektir. Mevcut duruma ilişkin açıklamalara sürekli özel mesajla yeni sorular eklemek suretiyle işin nihai neticesini elde etme çabası içerisinde olduğunuz anlaşılmaktadır. Üstelik bu soruları bazı üyeleri seçerek özellikle onlara göndermeniz ayrıca dikkat çekmektedir. Bu nedenle detaylarını bilemeyeceğimiz bir davanın tümüne ilişkin nihai bir danışma talebinize karşılık vermekten site kuralları gereğince imtina ediyorum. Davanızda başarılar diler adil bir sonuca ulaşılmasını dilerim. Saygılarımla.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
delil sözleşmesi | yaşar | Meslektaşların Soruları | 11 | 31-07-2017 10:18 |
Avukatın Hem Ssk'Lı Hem De Bag-kur'Lu Olması? | av.m.a.g | Meslektaşların Soruları | 40 | 29-12-2015 16:43 |
Avukatın Aleyhe Kararı Temyiz Etmediği Gerekçesi İle Açılan Disiplin Soruşturması | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hukuk Sohbetleri | 10 | 06-02-2007 14:40 |
ben çözemedim ticari vekil mi ticari mümessil mi? | evora | Hukuk Soruları Arşivi | 6 | 05-01-2007 03:36 |
Delil Sözleşmesi | OKoseoglu | Meslektaşların Soruları | 5 | 17-05-2004 07:31 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |