Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Adi Şirket-çek Karnesi-banka Sorumluluğu

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-11-2013, 15:02   #1
therainmaker

 
Varsayılan Adi Şirket-çek Karnesi-banka Sorumluluğu

Herkese MErhaba,

Çek Kanununa göre çek karnesi "kişi"lere verilebiliyor. Kişiden kastın TMK'ya göre hükmi şahsiyeti olan gerçek ya da tüzel kişilik olduğu bilinmektedir.

İş Ortaklığının hükmi şahsiyeti olmayan TBK'da düzenlenmiş adi şirket olduğu malumdur. Hükmi şahsiyeti olmayan iş ortaklığına çek karnesi veren bankanın, çeklerin karşılığının çıkmaması nedeniyle sorumluluğu olup olmadığı konusunda yardımlarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum.
Old 03-11-2013, 20:29   #2
av.arpay

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/31617

K. 2011/12765

T. 21.6.2011

• ADİ ORTAKLIKTA İDARECİ ORTAĞIN İŞLEMİNİN BAĞLIYICILIĞI (Ortaklardan Birinin Bütün Ortaklar Adına Üçüncü Kişilerle Yaptığı İşlemlerin Ortakları Temsil Hükümlerine Göre Sorumlu Kılacağı - Ortağın İşleminin Bağlayıcılığının Kendisini Temsilci Olarak Tanıtmasına Bağlı Olduğu)

• ADİ ORTAKLIĞIN TEMSİLİ (İdare Görevi Verilen Ortağın Bütün Ortakları Üçüncü Kişilere Karşı Temsil Hakkını Haiz Olduğu - Yetkili Mümessil Tarafından Şirket Nam ve Hesabına Borçlanılan Borçtan Diğer Ortakların da Müteselsilen Sorumlu Olacağı)

• ADİ ORTAK TARAFINDAN KEŞİDE EDİLEN ÇEK (Adi Ortaklığı İdare Yetkisi Bulunan Temsilcinin Yapacağı İşlemin Ortakları Üçüncü Kişilere Karşı Eşit Olarak Sorumlu Kılacağı - İdareci Ortağın İmzaladığı Çekten Dolayı Diğer Ortakların Müşterek ve Müteselsil Sorumlu Olduğu)

818/m. 525, 533

ÖZET : Adi ortaklıkta, ortaklardan birisi ortaklık yani bütün ortaklar adına üçüncü kişilerle işlem yapacak olursa, ortaklar doğrudan temsil hükümlerine göre sorumlu olurlar. Bunun için işlem yapan ortağın sıfatını, yani diğer ortakları temsil ettiğini üçüncü kişiye tanıtması gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Adi ortaklığı düzenleyen BK'nun 525. maddesinde: "Akit ile veya karar ile münhasıran şerike veya müteaddit şeriklere yahut üçüncü bir şahsa kat'i surette tevdi edilmiş olmadıkça şirket muamelelerinin idaresi bütün şeriklere aittir." hükmü yer almaktadır. Söz konusu düzenlemeye göre adi ortaklıkta, ortaklardan birisi ortaklık yani bütün ortaklar adına üçüncü kişilerle işlem yapacak olursa, ortaklar doğrudan temsil hükümlerine göre sorumlu olurlar. Bunun için işlem yapan ortağın sıfatını, yani diğer ortakları temsil ettiğini üçüncü kişiye tanıtması gerekir. Şöyle ki, işlem yapan ortak üçüncü kişiye, diğer ortakları temsil ettiğini bildirmeli ve temsil yetkisinin kendisine adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile ya da herhangi bir temsil belgesi ile zımmen verildiğini göstermelidir (Poroy- Tekinalp-Çamoğlu-Ortaklıklar ve kooperatif Hukuku, 8 baskı s:76)

Hukukumuzda, adi ortaklığa ilişkin hükümler Borçlar Kanunu'nda bulunmaktadır. Anılan Yasa'nın 533. maddesinde, şirket namına ortaklardan biri tarafından yapılan işlem, temsil hükümleri uyarınca diğerlerini alacaklı ve borçlu kılacak niteliktedir. Maddenin son cümlesinde ise, idare vazifesi verilen şerikin, bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme hakkını haiz olduğu hususu düzenlenmiştir. BK'nun 534/3. maddesinde de, yetkili mümessil tarafından şirket nam ve hesabına borçlanılan borçtan, şeriklerin müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür.

Takip dayanağı 20.03.2010 keşide tarihli çekin "Murat Pazarlama Rahim Arslan-Murat Arslan" adına tek imza ile keşide edildiği görülmektedir.

Taraflar arasında düzenlenen Çatalca 1. Noterliği'nin 15.09.2005 tarih ve 09302 numaralı adi ortaklık sözleşmesinin "idare ve temsil" başlıklı 6. maddesinde: "ortaklığın idare ve temsili, ortaklardan Murat Arslan ve Rahim Arslan'a münferiden verilmiştir. Ortaklar, adi ortaklığı tek başına imzalarıyla borç ve ilzam altına sokabilirler. Diğer ortaklar haklı sebepler dolayısıyla temsil yetkisini geri alabilir veya kayıtlayabilirler." hükmü yer almaktadır.

Bu durumda ortaklığı idare yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlem, ortakları üçüncü şahıslara karşı eşit olarak sorumlu kılar. Adi ortaklığı temsilen idareci şerikin (ortak-temsilcinin) imzaladığı takibe konu çekten dolayı diğer ortaklar da müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Mahkemece, iş ortaklığı adına atılan keşideci imzasının ortaklık sözleşmesiyle yetkili kılınan muteriz Rahim Arslan veya Murat Arslan'a ait olup olmadığı yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-11-2013, 20:44   #3
av.arpay

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2008/12-825

K. 2009/32

T. 28.1.2009

• İCRA TAKİBİNİN İPTALİ ( Takibe Konu Kambiyo Senedini ( Çek ) Düzenleyen Kişilerin İdareci Ortak Durumunda Bulunduğu - Davanın Reddi Gerektiği )

• TİCARİ MÜMESSİLLER ( Kambiyo Taahhüdünde Bulunma Yetkisine Sahip Olduğu - Adi Ortaklıkta İdareci Ortağın Kambiyo Senedi Düzenleyebilmesi İçin Bu Konuda Ayrı ve Özel Bir Yetkiye Sahip Kılınmasının Gerekmediği )

• KAMBİYO TAAHHÜDÜ ( Ticari Mümessilin Bulunduğu - Adi Ortaklıkta İdareci Ortağın Kambiyo Senedi Düzenleyebilmesi İçin Bu Konuda Ayrı ve Özel Bir Yetkiye Sahip Kılınmasının Gerekmediği )

• KAMBİYO SENEDİ ( İcra Takibinin İptali - Çek Düzenleyen Kişilerin İdareci Ortak Durumunda Bulunduğunun da Çekişmesiz Olduğundan Davanın Reddi Gereği )

818/m.449,450,533/2 ve 534 /son

ÖZET : Dava, İcra takibinin iptali istemine ilişkindir. Adi ortaklığın tüzel kişiliğe sahip bulunmamasına, adi ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm yer almadığı sürece, idareci ortağın yapacağı işlemlerin diğer ortakları da bağlayıcı nitelikte olmasına, adi ortaklıkta idareci ortağın statüsünün, Borçlar Kanunu'nun 449. maddesinde düzenlenen ticari mümessile benzer bir nitelik taşımasına, aynı Kanunun 450.maddesi uyarınca, ticari mümessilin kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisine sahip olmasına; dolayısıyla, adi ortaklıkta idareci ortağın kambiyo senedi düzenleyebilmesi için bu konuda ayrı ve özel bir yetkiye sahip kılınmasının gerekmemesine; somut olayda, takibe konu kambiyo senedini ( çek ) düzenleyen kişilerin idareci ortak durumunda bulunduğunun da çekişmesiz olmasına göre, davanın reddine ilişkin direnme kararın onanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "İcra takibinin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 16.İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 27.02.2008 gün ve 2008/73 E-141 K sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 19.06.2008 gün ve 2008/9958 E-13033 K sayılı ilamı ile;

( ... 1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2-İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı gibi taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle alacaklının adi ortaklığın bireyleri olan her iki şirketi de takipte göstermesi doğru ve yerinde bir işlem ise de, ortakların ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumlu olabilmeleri için ortaklık adına temsilci ortağın kambiyo yoluyla borçlanabilmesi bu ortağa açıkça BK.nun 388.maddesi gereğince ortaklık adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin verilmesine bağlıdır. Somut olayda gözlendiği gibi 30.05.2007 tarihli ortaklık sözleşmesinde ortağın temsilcisi M... O... D...'e açıkça ortaklık adına kambiyo taahhüdünde bulunmak için yetki verilmediği görüldüğünden dayanak çekteki borçtan adı geçen kişi şahsen sorumludur. Mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile müşteki şirket hakkındaki takibin iptaline karar vermek gerekirken reddi isabetsizdir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, İcra takibinin iptali istemine ilişkindir.

Davacı A... Yemek Gıda Temizlik San.ve Tic. Ltd. Şti. vekili 28.01.2008 harç tarihli dava dilekçesinde, Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Başkanlığı tarafından ihaleye çıkartılan hazır yemek hizmeti alımı işine müşterek teklif vermek üzere dava dışı M... O.... ( O... Yemek Gıda ve Besicilik ) ile 30.05.2007 tarihli noterde düzenleme şeklinde imzalanan ortaklık sözleşmesi ile adi şirket ortaklığı kurulduğunu, O... Yemek Gıda ve besiciliğin pilot ortak kabul edildiğini ve ortaklığı temsile M... O... D...'in yetkili kılındığını, temsil yetkisinin sadece ortaklık konusu olağan işlerin yürütülebilmesi için verildiğini, bunun dışında ortaklığı temsile veya ilzama yetkisi olmadığı halde keşide ettiği çek nedeniyle davalı tarafından icra takibi başlatıldığını belirterek, takibin iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir .

Davalı ( Alacaklı ) H... E... vekili 14.02.2008 tarihli cevap dilekçesinde; yetkili ortağın kambiyo senedi düzenleyebileceğini bunun için özel yetki gerekmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin davanın reddine dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece "Borçlar Kanunu'nun 533/2 ve 534 /son maddesi uyarınca şirket namına idareci ortak tarafından yapılan işlemin, temsil hükümleri uyarınca diğer ortakları da alacaklıya karşı borçlu kılacağı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, adi ortaklığın tüzel kişiliğe sahip bulunmamasına, adi ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm yer almadığı sürece, idareci ortağın yapacağı işlemlerin diğer ortakları da bağlayıcı nitelikte olmasına, adi ortaklıkta idareci ortağın statüsünün, Borçlar Kanunu'nun 449. maddesinde düzenlenen ticari mümessile benzer bir nitelik taşımasına, aynı Kanunun 450.maddesi uyarınca, ticari mümessilin kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisine sahip olmasına ( Ticari mümessil kavramı hakkında: Hukuk Genel Kurulu'nun 19.04.2006 gün ve 006/19-165 E-213 K; 05.11.2008 gün ve 2008/15-651 E-654 K.sayılı kararları ); dolayısıyla, adi ortaklıkta idareci ortağın kambiyo senedi düzenleyebilmesi için bu konuda ayrı ve özel bir yetkiye sahip kılınmasının gerekmemesine; somut olayda, takibe konu kambiyo senedini ( çek ) düzenleyen M... O... D...'in idareci ortak durumunda bulunduğunun da çekişmesiz olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararın onanması gerekir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28.01.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
eskiden şirket yetkilisi olan şahsın yaptığı işlemlerden şirket sorumluluğu law10 Meslektaşların Soruları 4 01-05-2011 18:58
Ltd.Şti'de Yetkisiz Kişinin Şirket Adına Çek Karnesi Alıp Kendi Imzasıyla Kullanması Av.Pınar Ertunç Meslektaşların Soruları 10 01-02-2008 13:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03562808 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.