Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Bilgi Paylaşımı Cimriliği

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,50 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-01-2016, 11:56   #1
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan Bilgi Paylaşımı Cimriliği

Bir konu açmak istedim, bugünlerde aklıma takılıyor sıklıkla.

Meslektaşlarımın pek çoğunda, özellikle de daha genç nesilde ve kendi yaş grubumda, anlam veremediğim bir düşünce ve bilgi-birikim mülkiyetçiliği görüyorum.

Ben ömrümce, bilgi ve birikimlerini paylaşmaktan çekinmeyen, uzmanlık alanlarını herkesin paylaşımına sunan meslektaşlarıma hayranlık duydum ve her zaman böyle olacağıma dair kendi kendime de söz verdim.

Telefonla bana ulaşan meslektaşlarımdan, hatta dış kapının mandalı konumundaki insanlardan, niyetleri temiz ise naçizane bilgimi, bildiğim kadarı ile paylaşmaktan hiç gocunmadım.

Peki niçin ,örneğin sitemizde hep aynı insanlar soruları cevaplıyor diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum?

Bizzat tanıyıp belli alanlarda çok iyi hukukçular olduğunu bildiğim arkadaşlarımın bile hiçbir paylaşımı olmadığını ve sadece "ihtiyacım olduğunda okurum, geçerim." şeklinde bir yaklaşım sergilediklerini gördükçe gerçekten paylaşım yoksunluğu duygumuza üzülüyorum. Bu biraz bencilce değil mi sizce de?

Bilgiyi paylaşmak bu kadar mı zor ve sakıncalı... Ya da bizlerin bilmediği bir sır mı var bu işin altında?
Old 13-01-2016, 12:18   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Ya da bizlerin bilmediği bir sır mı var bu işin altında?

Cevabı biliyorum ama paylaşmam.

Şaka bir yana cevap veren çıkacak mı, ben de merak ediyorum.
Old 13-01-2016, 18:03   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Aslında sitemizden örnek verdim ama bu gündelik hayatta da sıkça karşılaştığım bir durum. İnsanlar bildiğini paylaşmaktan aciz. Bana gerçekten acayip geliyor, mezara götürecekler herhalde bildiklerini!
Old 13-01-2016, 18:39   #4
Admin

 
Varsayılan

Bu forum konusunun internet adresine dikkat eden oldu mu?

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=100000

Yani bu başlık Türk Hukuk Sitesi forum alanlarında açılan TAM yüzbininci konudur. Ve bu başlığın 100.000. konu olarak açılması da bilinçli değildir, tamamen tesadüftür!

Forum tarihinin 100.000inci konusunun "Bilgi Paylaşımının Cimriliği" üzerine olması da THS'nin yapay zekasının bize bir mesajı olsa gerek. (Verilen mesajı almamızı öneriyorum, zira ben biraz ürktüm!)
Old 13-01-2016, 18:49   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Bu forum konusunun internet adresine dikkat eden oldu mu?

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=100000

Yani bu başlık Türk Hukuk Sitesi forum alanlarında açılan TAM yüzbininci konudur. Ve bu başlığın 100.000. konu olarak açılması da bilinçli değildir, tamamen tesadüftür!

Forum tarihinin 100.000inci konusunun "Bilgi Paylaşımının Cimriliği" üzerine olması da THS'nin yapay zekasının bize bir mesajı olsa gerek. (Verilen mesajı almamızı öneriyorum, zira ben biraz ürktüm!)

Old 13-01-2016, 22:01   #6
Armedangel

 
Varsayılan

işin açıkçası neden çok belli, insanlar cevaplarının yanlış olacağı, veya karşı yönde bir yargıtay kararının karşına çıkacağı endişesi ile bildiğini söylemekten dahi çekiniyor. çok ufak bir azınlığın vakit bulamamasından dolayı bilgi paylaşmadığını biliyorum ancak onun dışındakiler tamamı ile bu güvensizlikten ve haksız çıkma,yanlış biliyor gözükme endişesinden dolayı paylaşımda bulunmuyor.

Benim daha büyük bir serzenişim ise arayıp sorup bilgi alan veya bildiğimizce yön gösterdiğimiz insanların daha sonra sorunu çözdükten sonra dönüş yapmamaları. Soruyu sorup, bilgiyi toparlayıp sonrasında kendi çözümlerini paylaşmamaları daha kötü bence. Binlerce cevapsız soru..
Old 14-01-2016, 10:26   #7
Av.09

 
Varsayılan

Çok yerinde bir konu, bu mesajı yazarken kaç defa sildim, düzenledim, yazılacak çok şey var. İyiniyet asıldır, bilse niye söylemesin, bilmiyordur şeklinde kendimi kandırıyorum. Ama maalesef durum yazılanlar gibi. Bir çok konuyu burada öğrendim, ben de karşılığında bildiklerimi paylaşmaya gayret ediyorum. Yoksa ihanet etmiş gibi hissediyorum. Hatta bazen cevap yazmak saatlerimi alıyor.

Bunun yanında mesajı yazan meslektaş da şunu bilmeli ki; cevap verenin cevabı kesin doğru değil. Buna göre hareket etmeli.Benden şimdilik bu kadar.
Old 14-01-2016, 14:42   #8
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Armedangel

işin açıkçası neden çok belli, insanlar cevaplarının yanlış olacağı, veya karşı yönde bir yargıtay kararının karşına çıkacağı endişesi ile bildiğini söylemekten dahi çekiniyor. çok ufak bir azınlığın vakit bulamamasından dolayı bilgi paylaşmadığını biliyorum ancak onun dışındakiler tamamı ile bu güvensizlikten ve haksız çıkma,yanlış biliyor gözükme endişesinden dolayı paylaşımda bulunmuyor.

Hata yapmaktan niçin bu kadar korkuyoruz peki? Bir şeyi yanlış bilmek, doğrusunu öğrenmemekten daha mı iyi? İnsan hataları ile güzeldir, hatalarımızı da sahiplenmek gerekir. Üstelik böyle bir platformda "hata yapma korkusu" düşünülmesi gereken en son şey olmalıdır çünkü gerekli araştırmaları yapıp düşünceyi sağlam bir zemine oturttuktan sonra sunulan cevaplar hatalı dahi olsa boş değildir. Bilgiler, karşılıklı tartışma ile olgunlaşıyor, farklı bakış açıları ile zenginleşiyor. Sitemizde bu nitelikte örnek teşkil eden de yüzlerce başlık mevcut. Tabi ki kasdım hiç araştırma yapmadan kalitesiz, bir cümlelik, özensiz cümleler ile sunulan bir paylaşım değil. Zemini sağlam olduktan sonra bilgi hatalı dahi olsa bizleri düşünmeye sevk eder ve bakış açısı kazandırır. Üstelik bir de bonusu var ki insan hata yaptığı bir şeyin doğrusunu bir daha asla unutmaz!
Old 14-01-2016, 14:45   #9
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Admin
Bu forum konusunun internet adresine dikkat eden oldu mu?

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=100000

Yani bu başlık Türk Hukuk Sitesi forum alanlarında açılan TAM yüzbininci konudur. Ve bu başlığın 100.000. konu olarak açılması da bilinçli değildir, tamamen tesadüftür!

Forum tarihinin 100.000inci konusunun "Bilgi Paylaşımının Cimriliği" üzerine olması da THS'nin yapay zekasının bize bir mesajı olsa gerek. (Verilen mesajı almamızı öneriyorum, zira ben biraz ürktüm!)

Harika bir tesadüf olmuş ve THS'nin yapay zekasına bayıldım!
Old 14-01-2016, 15:46   #10
Armedangel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Hata yapmaktan niçin bu kadar korkuyoruz peki? Bir şeyi yanlış bilmek, doğrusunu öğrenmemekten daha mı iyi? İnsan hataları ile güzeldir, hatalarımızı da sahiplenmek gerekir. Üstelik böyle bir platformda "hata yapma korkusu" düşünülmesi gereken en son şey olmalıdır çünkü gerekli araştırmaları yapıp düşünceyi sağlam bir zemine oturttuktan sonra sunulan cevaplar hatalı dahi olsa boş değildir. Bilgiler, karşılıklı tartışma ile olgunlaşıyor, farklı bakış açıları ile zenginleşiyor. Sitemizde bu nitelikte örnek teşkil eden de yüzlerce başlık mevcut. Tabi ki kasdım hiç araştırma yapmadan kalitesiz, bir cümlelik, özensiz cümleler ile sunulan bir paylaşım değil. Zemini sağlam olduktan sonra bilgi hatalı dahi olsa bizleri düşünmeye sevk eder ve bakış açısı kazandırır. Üstelik bir de bonusu var ki insan hata yaptığı bir şeyin doğrusunu bir daha asla unutmaz!

Size kesinlikle sonuna kadar katılıyorum, kaldı ki hatalı bir sav savunulduğunda dahi bunun karşımıza çıkmadan önce burada veya araştırma ile çürütülmesi ve çürütecek argümanların bulunup bilinmesi davanın ilerleyen aşamalarında karşılaşılmasından daha evla olduğunu düşünüyorum.
Şahsen kendi bilgi görgü ve birikimim ile doğruluğuna inandığım bir şeyin yanlış çıkmasından gocunmam. İş o ki yanlış olduğunu bile bile yazıp çizmemiş olayim.
Old 18-01-2016, 16:54   #11
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Aklıma gelen sebepler:

1- Okuyucuların çoğunluğunun ve cevap verenin hukukçu olması nedeniyle, hukuki dil kullanma zorunluluğu hissediliyor olması. Hukuki dilde yazmak bence pek kolay değil. "Bu böyledir herhalde", demek olmuyor malum. "Şu şu dayanaklarla bu böyledir", demek ise, konu ne kadar basit olursa olsun araştırma istiyor.

2- Malum usul çok önemli. Mevzuat bilinse de, soruyla ilgili deneyim sahibi olunmadığı takdirde işin usulünü belirtmek zor. Örneğin ben, ilk deneyimimde müvekkile "işe iade davası 2 ayda biter", demiştim

3- Ayrıntı konularda, bilginin paylaşılmamasını anlayabiliyorum. Örneğin sağlık hukuku ile ilgili bir dosya alıp, konuya hakim bir avukata karşılıksız olarak, "nasıl yaparım bu işi", demek her zaman doğru değil diye düşünüyorum. Bu türdeki spesifik dosyalarda avukatın avukattan, hukuki danışmanlık alması bence daha yerindedir. Keşke böyle bir sistem oluşsa. Alacağım ücreti, işin uzmanı meslektaşımla paylaşmaya razıyım açıkçası.

4- Genç meslektaşlarımın, yanlış yönlendirmekten çekinmeleri oldukça doğal. Durum benim için de geçerli. Konuya hakim olmadıkça ya da araştırma yapmadıkça cevap vermekten çekiniyorum.

5- Ufak bir araştırmayla sorunun cevabına ulaşılabilecekken, doğrudan yanıtın istendiği sorular da mevcut. Belki yönetim bir konu açarak, "internette nasıl araştırma yapılır?" konusu ile ilgili bilgi verebilir. Mesela benim yöntemlerim:

a) Uyap mevzuat programı şart. Arama motorundan ulaşılan mevzuatlar çoğunlukla eski oluyor ve yanlış sonuçlara ulaştırıyor. Uyap mevzuat programı güncel olduğu için mutlaka mevzuat bu programdan takip edilmeli.

b) İçtihat programı şart.

c) Arama motorlarında şu şekilde arama da yapıyorum:

- "mutlaka" belki site:turkhukuksitesi.com

Bu arama ile, turkhukuksitesi'nde bulunan "mutlaka" sözcüğünün mutlaka, belki sözcüğünün ise belki geçtiği konulara ulaşabiliyorum. Tırnaklar, mutlaka anlamına geliyor.

- inurl:"konu başlığı"

bu arama ile, "konu başlığı" ifadesinin adreste yer aldığı sonuçlara ulaşmak mümkün.

- konu filetype*:*pdf (yıldızlar yok)

Bu arama ile, "konu" ifadesi ile ilgili pdf dosyalara ulaşmak mümkün. Pdf dosyalar genellikle kitaplar olduğu için, daha sağlıklı bilgiye ulaşmak mümkün oluyor.

Diğer arama yöntemleri için: http://www.google.com.tr/intl/tr/ins...ricks/all.html

6- Forum mantığına aykırı olsa da, ziyaretçilere açık olması nedeniyle her sorunun cevabı verilemiyor sanırım. Aksi halde bilgiden kazanmak mümkün olamayabiliyor. Kıdemli meslektaşlarımı anlıyorum bu konuda.

Bahsettiğim hukuki danışmanlık için ziyaretçilere kapalı bir bölüm olmasını önermiş olayım. Bu bölümde, tecrübe sahibi olanlarla tecrübe edinecek olanlar buluşabilir belki. İki tarafa da faydalı olur.
Old 18-01-2016, 17:24   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sevgili Duygu,
En azından bu sitede yüzlerce, hatta bazı üyeler için binlerce sunulmuş mesaj varken bu forum biraz haksızlık gibi olmuş. Örneğin ben alındım.

Hiç bir zorunluluğumuz olmadığı halde, yahoo mail gurubundan bu yana, -son bir kaç yıl hariç diyeyim, sebebi bende kalsın.- bildiğim ölçüde düşüncelerimi paylaştım. Hatta buradaki yazılarımızı görüp, e mail atan, telefon açan sayısını bilmediğim avukat veya vatandaşa da elimden geldiğince karşılıksız yardımcı olmaya çalıştım. Öyle ki bazı vatandaşların ve hatta meslektaşlarımızın, cevabı aldıktan sonra teşekkür bile etmemelerine rağmen- bunu yapmaya çalıştım.

Aynı şekilde benim gibi elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışan onlarca kişi biliyorum. Sen de biliyorsun bence.

Sevgiler,
Old 18-01-2016, 17:29   #13
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Sevgili Duygu,
En azından bu sitede yüzlerce, hatta bazı üyeler için binlerce sunulmuş mesaj varken bu forum biraz haksızlık gibi olmuş. Örneğin ben alındım.

Sevgiler,
Alınacak son kişi olmanız gerektiğini düşünüyorum Sayın Üstat.
Old 20-01-2016, 16:36   #14
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Peki niçin ,örneğin sitemizde hep aynı insanlar soruları cevaplıyor diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum?

Bence zevk meselesi...

Kimi aktif olmayı sever, kimi pasif...

THS'ye katılım anlamında söylüyorum...

Sorun hep aynı insanların cevaplaması değil, bazı soruların hiç cevaplanmaması bence...

Önerim: 5 meslektaş sorusu cevaplayanın, 1 soru sorma hakkı olsun, öyle ateş almaya gelen de soru soramamış olur...
Old 20-01-2016, 17:27   #15
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Önerim: 5 meslektaş sorusu cevaplayanın, 1 soru sorma hakkı olsun, öyle ateş almaya gelen de soru soramamış olur...
Aslında arka planda benzer bir uygulamamız var: "5 soru cevaplamadan 1 soru soramazsınız" şeklinde katı bir kural değil ama "5 soru sormuşsanız ve tek soru dahi cevaplamamışsanız artık soru cevaplamadan yeni soru soramazsınız" şeklinde bir formatı uyguluyoruz.

Bunun sonucu olarak da ortaya baştan savma cevaplar çıkıyor ve bunlarla mücadele için de önerilerinizi bekleriz.

Örneğin siteye hiçbir katılımı olmadan sürekli soru soran üyelerimize lütfen artık biraz da soru cevaplayın dediğinizde bu defa "hayır o davayı açamazsınız", "bana da bir kez olmuştu, dosyam hala yargıtayda" gibi cevaplar veya "kira tespit davasıyla" ilgili soru sorana "hakaret suçuyla ilgili içtihat" içeren mesajlar karşımıza çıkabiliyor.
Old 21-01-2016, 12:54   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cansu hevesli
Bilmukabele. Ama bir yanlışlık oldu sanırım.
Old 22-01-2016, 01:54   #18
Armedangel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Aslında arka planda benzer bir uygulamamız var: "5 soru cevaplamadan 1 soru soramazsınız" şeklinde katı bir kural değil ama "5 soru sormuşsanız ve tek soru dahi cevaplamamışsanız artık soru cevaplamadan yeni soru soramazsınız" şeklinde bir formatı uyguluyoruz.

Bunun sonucu olarak da ortaya baştan savma cevaplar çıkıyor ve bunlarla mücadele için de önerilerinizi bekleriz.

Örneğin siteye hiçbir katılımı olmadan sürekli soru soran üyelerimize lütfen artık biraz da soru cevaplayın dediğinizde bu defa "hayır o davayı açamazsınız", "bana da bir kez olmuştu, dosyam hala yargıtayda" gibi cevaplar veya "kira tespit davasıyla" ilgili soru sorana "hakaret suçuyla ilgili içtihat" içeren mesajlar karşımıza çıkabiliyor.


Üstad not verelim..
Aslında kısmı olarak teşekkür ve mesaj sayısı ile bu yapılmış durumda ancak çok dikkat çekmiyor. Nacizane kanaatim karşılaştığı sorunu, sonuçta bir şekilde çözen ve bunu paylaşan üyeye ise ekstra teşekkür edelim veya sorunun hemen altına çözüm şeklinde belirtip bu çözümleri de ayrı bir şekilde sayalım. bu sistem genellikle IT forumlarında kullanılıyor, ve birçok kişi kendi çözümü gözüksün ve puan alayim diye yarışıyor. IT ciler arasında bu tip sitelerin kendilerine vermiş olduğu not ile böbürlenen çok insan var. Ancak altyapıyı nasıl yaparsınız bilemiyorum. Hepimiz de cevap verirken soruyu soranın notuna göre emek harcarız.
Old 24-01-2016, 23:37   #19
Hak Hukuk

 
Varsayılan

THS Forum’da yazanlar –ve kendim- bakımından, zaman yetersizliği bir sebep olarak gösterilebilir.
Konuyla ilgili en basit bir araştırma dahi yapılmadan sorulduğu hemen anlaşılıveren çoğu soru da (insanda, yardımcı olma duygusu uyanmadığından olacak) ilgiye mazhar olamamaktadır diyebiliriz.
Fakat asıl neden, açık olmayan toplumlarda kapalılığın, çok para kazanmanın en önemli yolu olmasıdır.
Orijinal fikirlerin karşılık bulacağı davalar kaç avukata nasip olmaktadır, hepimiz biliyoruz. Onun için, lehe karar çıkartmanın yolu olarak,Yargıtay içtihadı deyip dosyalara habire karar sunarız; bunlar kolaylıkla ulaşılan kararlardır.
Fakat güncel olan yani para kazandıran içtihatları (uygulamayı) bulup hakimin önüne koymak…asıl mesele bu işte! Ders kitaplarından bildiklerimiz.. uzun uzadıya incelediğimiz kara kaplı hukuk kitapları…yok yok yok!
Tazminat davalarından örnek verilirse…
Manevi tazminat miktarı olarak hangi rakamı belirlersem Mahkemede itibar bulacaktır; eşini 30 yaşında trafik kazasında kaybeden sağ eş için kaç liralık maddi tazminat istemeli ki, astarı yüzünden bahalı olmayacak bir dava açmış olalım? Kısaca bütün mesele: rakamları bilmek!
Genç avukatların en çok sorup ta cevabı alınamayan başlıca alan –kanaatimce- bu rakam alanıdır. Bu rakamları bilmek tecrübe bakımından avukata yılları atlatacaktır. Bu miktarları Yargıtay kararlarında bulmak imkansız gibidir. Bunlardan hangilerinin Yargıtay’dan geçtiği ancak dava açan çok sınırlı sayıdaki avukat bilebilmektedir.
Oysa bu rakamları bilebilmek bir uygulayıcı için hayatın kendisiyle doğrudan ilgilidir; bir mağazaya girdiğimizde malların üzerinde fiyat etiketlerinin bulunup bulunmamasıyla Yargıtay kararlarında sözkonusu rakamlara dair açıklık bulunup bulunmaması aynı şeydir.
Bu rakamlar ne kadar az bilinirse, bazıları o kadar çok para kazanacağından, sorulan sorulara cevaplar da kıt olmaktadır diyebiliriz
Old 10-02-2016, 14:02   #20
Av.Can

 
Varsayılan

Hukukçu nun hata yapma şansı yoktur. O yüzden bırakın hata yapılsın canım diye rahat davranmak doğru değil. Burada sorulan sorulara yüzde yüz emin degilsem kesinlikle cevap vermiyorum. Zira yanlış cevap verip hak kaybına sebep olursam bunun vebali az şey midir? Oturup araştırsam o zamanı da kendi müvekkillerimden çalmış olacağım o yüzden bilgi bencilliği saptamanız yanlış olmuş. Bunun pek çok makul sebebi var. Üstelik bu sitede çokça bilgi paylaşımı var kimseye haksızlık yapmayalım
Old 10-02-2016, 14:45   #21
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Can Lafcı
Hukukçu nun hata yapma şansı yoktur. O yüzden bırakın hata yapılsın canım diye rahat davranmak doğru değil. Burada sorulan sorulara yüzde yüz emin degilsem kesinlikle cevap vermiyorum. Zira yanlış cevap verip hak kaybına sebep olursam bunun vebali az şey midir?

THS'de hukukuçunun hata yapma şansı vardır, diye düşünüyorum.

Sadece THS'de verilen bilgi ile yetinen avukatın rahatlığını eleştirmelisiniz.

Maksadımızın yardım etmek olduğunu düşünüyorum. Yardım ederken de emin olduğumuz veya olmadığımız cümle yapısından, dayanaktan vs. anlaşılıyor.

Mesela, sizin son yazdığınız cümleden emin olup olmadığınıza dair şüphelerim var...

Saygılar...
Old 10-02-2016, 21:43   #22
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Can Lafcı
Hukukçu nun hata yapma şansı yoktur. O yüzden bırakın hata yapılsın canım diye rahat davranmak doğru değil. Burada sorulan sorulara yüzde yüz emin degilsem kesinlikle cevap vermiyorum. Zira yanlış cevap verip hak kaybına sebep olursam bunun vebali az şey midir? Oturup araştırsam o zamanı da kendi müvekkillerimden çalmış olacağım o yüzden bilgi bencilliği saptamanız yanlış olmuş. Bunun pek çok makul sebebi var. Üstelik bu sitede çokça bilgi paylaşımı var kimseye haksızlık yapmayalım

Sayın Av.Can Lafcı
Hukukçu nun hata yapma şansı yoktur
derken, daha ilk cümlenizde bir Türkçe ve mantık hatası yaptığınızı belirtsem kızmazsınız inşallah!
1. Şans Türkçeye Fransızcadan gelmiş bir kelime. TDK Büyük Sözlüğüne göre şu anlama geliyor:
şans Fr. chance a. 1. Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek: “Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti.” -R. H. Karay. 2. Bir olayın olabilirliği. 3. Bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere şans bir rastlantı sonucu elde edilen, daha doğrusu elde edilmeyen kendiliğinden oluşan bir durumdur. İnternet siteleri şansı bir güç olarak tanımlıyor.

2. Hukukçu hata yapmaz düşüncesinde iseniz, yanıldığınızı belirtmek zorundayım; Çünkü atalarımızın da belirttiği gibi 'hatasız kul olmaz'. Hukukçu da bir kul olduğuna göre hatasız hukukçu da olmaz. Hata yapmayan kişi insan değil, kurulmuş bir makinadır, bir otomattır.
Mademki hata yapmayı şans olrak nitelendiriyorsunuz, Size şans ve hata konusunda bir vecize:

’’Der kluge Mann macht nicht alle Fehler selber. Er gibt auch anderen eine Chance.‘‘
Türkçesi: Zeki insan bütün hataları kendisi yapmaz, diğerlerine de hata yapma şansı tanır.
Winston Churchill


Saygılarımla
Old 16-02-2016, 12:08   #23
korayoz

 
Varsayılan

Bende vakit yokluğuna bağlıyorum. Bazı sorular da çok kapsamlı cevap istiyor bir an da cevaplamak mümkün olmuyor. Üzerinde çalışmak tartışmak lazım ama meslektaşlarımızın haliyle zaten işten kafası dolu oluyor. Tabi ben bilgimi parayla satarım kimseyle paylaşmam şeklinde düşünen meslektaşlarımızı da dışarda görüyoruz böyle düşünenler de var Herkesin düşüncesine saygı duyarım ama ben bu görüşte değilim.
Old 19-02-2016, 13:59   #24
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can Lafcı
Hukukçu nun hata yapma şansı yoktur. O yüzden bırakın hata yapılsın canım diye rahat davranmak doğru değil. Burada sorulan sorulara yüzde yüz emin degilsem kesinlikle cevap vermiyorum. Zira yanlış cevap verip hak kaybına sebep olursam bunun vebali az şey midir? Oturup araştırsam o zamanı da kendi müvekkillerimden çalmış olacağım o yüzden bilgi bencilliği saptamanız yanlış olmuş. Bunun pek çok makul sebebi var. Üstelik bu sitede çokça bilgi paylaşımı var kimseye haksızlık yapmayalım

Sayın Lafcı,

Öncelikle beni, "bırakın hata yapılsın" şeklinde bir rahatlıkta görmeniz üzücü oldu. 13 yıllık meslek hayatımda, hata yapmamak adına harfiyen emin olduğum bir konuda dahi araştırmaktan, okumaktan, sorgulamaktan vazgeçmedim; hayatımın her alanında da bu şekilde hareket eden bir insanım. Bu nedenle mesajlarımı, içerdiği mananın dışına taşıdığınızı üzülerek belirtmek isterim, çok başka noktalardayız. Ancak şunu da hatırlatmak isterim ki insan olmamızdan sebep, hatasız olmak da mümkün değil; makinelerin bile hata yaptığı bir çağdayız.

İkinci bir husus, bir hukukçu eğer sadece burada aldığı cevap/cevaplar ile mesleğini icra ediyor ise (ki böyle bir meslektaşım olduğuna ihtimal bile vermek istemiyorum...) ortada büyük bir sorun ve tembellik var demektir. Burası düşüncenin olgunlaştırıldığı ve farklı fikirler ile zenginleşilen bir platform olarak görülmelidir. Son kararı, tüm bu süreçten sonra avukat, yine kendi bilgi, birikim ve hissiyatı ile vermelidir. Aksi halde yıllarca eğitim görmemizin, edindiğimiz tecrübelerin ve mesleği icra etmemizin de bir anlamı kalmaz.

Üçüncü olarak, burada geçirdiğiniz vakti "müvekkillerden çalınmış vakit" olarak değerlendirmeniz de hem Türk Hukuk Sitesi'ne hem de burada soru yanıtlayan pek çok meslektaşımıza haksızlık olmuş.

En iyi kendi yaşadığımı bildiğimden kendimden örnek vermek isterim;

Uzun yıllardır Türk Hukuk Sitesi üyesiyim ve site içeriğinde yüzlerce mesajım mevcut. Her bir mesaj için yapmış olduğum araştırmayı, kendim ve müvekkillerim adına kayıp değil kazanım olarak gördüm. Çünkü karşılaşılan her örnek olay ve o olayın çözümü için gerçekleştirilen düşünme ve araştırma faaliyetinin her anı, hukuki birikimimize bir katkıdır ve yine mesleki olarak bizi zenginleştirir diye düşünüyorum. Bu da zaten müvekkillerimiz açısından yadsınamaz bir faydadır.

Burada yazılanları okurken ya da yanıtlarken çok fazla şey öğrendim ve bunu asla müvekkillerimden çalınmış bir vakit olarak göremem. Tam aksine bu zenginliğe, kendime ve müvekkillerime katkı sağlamama olanak verdiği için THS'nin varlığına teşekkür edebilirim.

Elbette hepimizin sorulara cevap veremeyecek, siteye katkı sağlayamayacak kadar yoğun dönemleri oluyor fakat mutlaka siteye katkı sağlayacak zamanlarımız da oluyordur. Emin olun, sıklıkla cevap veren ve isimlerini ekranda sıklıkla gördüğünüz meslektaşlarımın çoğu da mesleki hayatında oldukça yoğun olduğunu bildiğim insanlar.

Saygılarımla,
Old 19-02-2016, 14:06   #25
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Sevgili Duygu,
En azından bu sitede yüzlerce, hatta bazı üyeler için binlerce sunulmuş mesaj varken bu forum biraz haksızlık gibi olmuş. Örneğin ben alındım.

Bu başlık altında, okuyunca daha fazla şaşkınlık duyabileceğim bir mesaj olur muydu bilemiyorum. Siteye katkısı ilk sıralarda olan ve bu konuda her daim örnek gördüğüm insanlardansınız. Karşılıklı sevgi ve samimiyet duygusuna binaen benimle esprileştiğinizi düşünüyorum. Öyle değil mi?

Sizi ve sizin gibi meslektaşları hepimiz biliyoruz, sözüm paylaşmadan her daim almak isteyenlere elbette!

Sevgi ve saygılarımla,
Old 22-02-2016, 11:24   #26
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Karşılıklı sevgi ve samimiyet duygusuna binaen benimle esprileştiğinizi düşünüyorum. Öyle değil mi?

Yazının kendisinde gülücükler, şakacıklar görünmekte ancak alıntılı yazılarda görünmemekte, alıntılan yazıda ki alıntı ise hiç görünmemekte...

Bu teknik sorunu yeni farkettim, paylaşmak istedim...
Old 23-02-2016, 20:10   #27
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Bu başlık altında, okuyunca daha fazla şaşkınlık duyabileceğim bir mesaj olur muydu bilemiyorum. Siteye katkısı ilk sıralarda olan ve bu konuda her daim örnek gördüğüm insanlardansınız. Karşılıklı sevgi ve samimiyet duygusuna binaen benimle esprileştiğinizi düşünüyorum. Öyle değil mi?

Sizi ve sizin gibi meslektaşları hepimiz biliyoruz, sözüm paylaşmadan her daim almak isteyenlere elbette!

Sevgi ve saygılarımla,

Old 24-02-2016, 13:53   #28
Av.CKaran

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hak Hukuk
THS Forum’da yazanlar –ve kendim- bakımından, zaman yetersizliği bir sebep olarak gösterilebilir.
Konuyla ilgili en basit bir araştırma dahi yapılmadan sorulduğu hemen anlaşılıveren çoğu soru da (insanda, yardımcı olma duygusu uyanmadığından olacak) ilgiye mazhar olamamaktadır diyebiliriz.

Yukarıdaki görüşlere katılmamak mümkün değil. Temyiz süresi ne kadardı, avukat olarak dava dilekçesini imzalamam gerekir mi gibi sorulara kimsenin cevap vereceğini sanmıyorum. Avukat araştırmacı olmalı, kanun, kitap araştırdıktan sonra çözüme kavuşturamadığı bir konu olursa forumda sormalı. Ben kitap sayfası açmaya üşeniyorum, biriniz söylesin şeklinde sorulan sorular açıkçası bende de cevap verme isteği doğurmuyor.

Ben de çok fazla soruya yanıt vermiyorum. Uygulamada az rastlanır bir konuda tecrübem varsa paylaşıyorum. Sorulan sorunun samimiyetine inanırsam da basit de olsa yol göstermek isterim.

Hukukçunun hata yapma ihtimali de ilginç bir konu. Birisi görüş soruyor, diğeri de bana göre böyle olmalı diyor. Cevap: teşekkür bile etmeden, hemen dayanağınız nedir? Görüş istemişsin adam da nezaketen görüş bildirmiş işte. Kanun böyle diyor desen. Ben öyle yorumlamadım Yargıtay kararı var mı diyor. Sanki Yargıtay kararları çok doğru yol gösteriyor gibi. Geçen de bir Yargıtay dairesi bir kararımı bozdu, gerekçesi de ben geçen iki kararımda bu yönde karar verdim. Yeni yetme tetkik hakimleri iki tane aynı karar verince onu istikrar kazanmış uygulama sanıyorlar. Ben de yazdım, gerekçesi olmadan "ben yaptım oldu" şeklinde karar mı olur, gerekçelendir bozma kararını dedim.

Netice de HGK ve CGK kararları olmadığı sürece Yargıtay kararları da kesin değildir. Aynı davada aynı dairenin 180 derece zıt karar verdiğini gördü bu gözler. Netice olarak tecrübesini paylaşan bir meslektaşa dayanağın ne diye pat diye sorarsan, o da tecrübem işte der. Yazışmada da nezaket kuralları vardır. Soru ve cevapların satır aralarında gayet rahat okunur bu kurallar. Bu kurallara uymayan yazılara cevap vermek ise zaman kaybı oluyor.
Old 01-03-2016, 14:09   #29
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Ankara Barosu üyesi ve vergi konularında uzman olduğunu bildiğim bir avukata son 10 gündür ulaşmaya çalışıyorum. Serbest meslek makbuzu ile alakalı birşey soracam ve gerekirse vekilim olmasını isteyeceğim.

10 günde 3 kez bürosunu daha sonra da 3 kez cep telefonunu aradım. Cep telefonunu arayacağımı dahi sekreterine not bıraktım. Ne beni arıyor ne de sekreterine bişey diyor.

Bilgi ve ilgi konusunda cimri olan bu avukatı görünce, THS'de cevap veremeyen veya vermeyen meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum...

Kolay Gelsin...
Old 04-03-2016, 14:33   #30
Av.Can

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Av.Can Lafcı
Hukukçu nun hata yapma şansı yoktur
derken, daha ilk cümlenizde bir Türkçe ve mantık hatası yaptığınızı belirtsem kızmazsınız inşallah!
1. Şans Türkçeye Fransızcadan gelmiş bir kelime. TDK Büyük Sözlüğüne göre şu anlama geliyor:
şans Fr. chance a. 1. Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek: “Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti.” -R. H. Karay. 2. Bir olayın olabilirliği. 3. Bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere şans bir rastlantı sonucu elde edilen, daha doğrusu elde edilmeyen kendiliğinden oluşan bir durumdur. İnternet siteleri şansı bir güç olarak tanımlıyor.

2. Hukukçu hata yapmaz düşüncesinde iseniz, yanıldığınızı belirtmek zorundayım; Çünkü atalarımızın da belirttiği gibi 'hatasız kul olmaz'. Hukukçu da bir kul olduğuna göre hatasız hukukçu da olmaz. Hata yapmayan kişi insan değil, kurulmuş bir makinadır, bir otomattır.
Mademki hata yapmayı şans olrak nitelendiriyorsunuz, Size şans ve hata konusunda bir vecize:

’’Der kluge Mann macht nicht alle Fehler selber. Er gibt auch anderen eine Chance.‘‘
Türkçesi: Zeki insan bütün hataları kendisi yapmaz, diğerlerine de hata yapma şansı tanır.
Winston Churchill


Saygılarımla

Yorumunuza kızmadım. Bilakis memnun oldum. Ancak sözlerimi çok lafzi yorumlamışsınız. Oysa benim ne demek istediğim belli. Hukukçunun hata yapma şansı yoktur cümlesinin yanlış olmadığı fikrindeyim. Şans kelimesini açıklamışsınız. Teşekkürler. Ancak bir dili yorumlarken sırf sözlüğe bakarak kişinin meramını anlamayabilirsiniz. YA da yanlış anlayabilirsiniz. Bu cümlede şans kelimesi yaşayan Türkçe dahilinde kullanılmıştır ve sözlükteki 2. anlamına yakın biçimde kullanılmıştır. Hukukçu da elbette insandır hata yapar. Ancak yapmamalıdır. Zira yaparsa bir başkası hak kaybına uğrar. Bu nedenle böyle bir lüksü yoktur. (lüks kelimesi üzerinden de yorumunuz beklerim) Burada hatalı bilgi vererek bir başkasının hata yapmasına sebebiyet vermekten korktuğumu, o yüzden on düşünüp bir yazdığımı bu nedenle bilgi paylaşımının az olabileceğini belirtmek istedim. Ayrıca yazı dilinde yapılan hata kimseye zarar vermez. Ama hukukçunun yaptığı hata müvekkiline zarar verir.

"Hukukçu hata yapmaz derken bile hata yapıyorsunuz" mesajı vermek istemişsiniz bana ama dediğim gibi bu hukukçu hatasının sonucu ile burada yapılan yazım hatalarının sonucu birbirlerinden çok farklıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Stajyer ve Yeni Başlayanlar İçin İcra Hukuku Bilgi Paylaşımı av.sally Konumuz : Hukukçular 75 26-12-2016 17:53
Selçuk Hukuk Ders Bilgi Paylaşımı Av. Mehmet Aslan Hukuk Lisans Eğitimi 28 19-11-2014 11:38
Twitter, emniyetin acil bilgi paylaşımı talebini mahkeme kararı olmadığından reddetti peling Hukuk Haberleri 1 09-08-2012 10:26
19yıllık eşimle boşanacağız mal paylaşımı ve tazminat hakkında nasıl bilgi edinebilirim? İlgilenirseniz çok minnettar olurum Konuk Ayşegül Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 08-02-2012 10:10
Evli Kadının Alkol Alışkanlığı,Eşin Cimriliği,Konutun Anahtarının Değiştirilmesi Konukhatalı Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 10-07-2010 18:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11746407 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.