Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Doğrudan tescil davası açılabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-03-2016, 11:51   #1
furugferruhzad

 
Varsayılan Doğrudan tescil davası açılabilir mi?

Gayrimenkul satım vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açtım.Duruşmada hakim bey taşınmaz satım vaadi sözleşmesine dayanarak doğrudan tescile zorlama davasının açılamayacağını söyledi.Önce satış sözleşmesindeki irade beyanı yerine geçecek bir hüküm için dava açılması gerektiğini belirtti.Bu hükme rağmen tescil talebinde bulunulmaması halinde ardından tescile zorlama davasının açılabileceğini söyledi.Bana da doğrudan tescile zorlama davası(ferağa icbar suretiyle tapu iptali ve tescil)açılabileceği yönünde bir yargıtay kararı var ise bu kararı sunmam için süre verdi.Elinde bu hususta yargıtay kararı olan varsa ve paylaşırsa çok sevinirim.Sevgi ve Saygılarımla.
Old 04-03-2016, 12:22   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Mahkeme hakimi size görüşü doğrultusunda bir karar gösterse daha inandırıcı olabilirdi..Ya da sizin satış vaadi sözleşmenizdeki eksik unsur nedir diye sormak lazım??

Saygılarımla,
Old 04-03-2016, 13:54   #3
furugferruhzad

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Mahkeme hakimi size görüşü doğrultusunda bir karar gösterse daha inandırıcı olabilirdi..Ya da sizin satış vaadi sözleşmenizdeki eksik unsur nedir diye sormak lazım??

Saygılarımla,

Olmaz Ufuk Hanım o ihsas-ı rey olur İronik cevabınız için çok teşekkür ederim güzel cevaptı.Bu arada satım vaadi sözleşmesinde bir eksiklik yok aslanlar gibi ayakta.Saygılarımla.
Old 04-03-2016, 14:06   #4
furugferruhzad

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Mahkeme hakimi size görüşü doğrultusunda bir karar gösterse daha inandırıcı olabilirdi..Ya da sizin satış vaadi sözleşmenizdeki eksik unsur nedir diye sormak lazım??

Saygılarımla,

Bu arada Lorca'yı çok severim Aragon'u da.
Old 04-03-2016, 14:49   #5
v. Aynur

 
Varsayılan

Sayın furugferruhzad, konuya ilişkin bie makale buldum. Belki işinize yarar, bir de siz inceleyin. İyi çalışmalar;
7. TARAFLARIN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Taşınmaz satış vaadinde, satış isteme hakkı kullanılınca taraflar için tapu sicil müdürlüğünde resmi satış sözleşmesi yapma borcu doğar. Böylece satış vaadi sözleşmesinde belirlenmiş veya belirlenebilir kılınmış taşınmaza ilişkin olarak tarafların satış sözleşmesini yapmaları gerekir. Satış sözleşmesi yapıldıktan sonra da taşınmazın alıcı adına tescilinin talebi üzerine yapılacak tescille mülkiyet alıcıya geçer. Bunun karşılığında da alıcının yine satış vaadi sözleşmesinde belirlenmiş veya belirlenebilir kılınmış satış bedelini ödeme borcu doğar.
Taşınmaz maliki alıcının satış isteme hakkı kullanmasına rağmen satış sözleşmesini yapmaktan kaçınırsa, alıcının dava açarak borcun ifasını talep etmesi gerekir. Açılacak davanın ve verilecek kararın niteliği ise tartışmalıdır. Esasen böyle bir davada satış vaadinde bulunanın satış sözleşmesi yapmaya mahkum edilmesi gerekir. Satış vaadi bir önsözleşme olduğu için tescile karar verilmesi istenemez. Aksi halde satış ile satış vaadi arasında bir fark kalmazdı.
Nitekim doktrinde de, böyle bir dava ile ancak taşınmaz malikinin satış sözleşmesi için irade beyanında bulunmasına hükmedileceği savunulmaktadır. Bununla birlikte, doktrinde tescilin yapılmasının istenmesi ve tescil mümkün olmadığı takdirde önceden ödenmişse paranın iadesine ve varsa borcun ifa edilmemesinden doğan zararın tazminine hükmedilmesinin istenebileceği kabul edilmektedir.
Yargıtay da önce satış sözleşmesindeki irade beyanı yerine geçecek bir hüküm için dava açılmasını ve bu hükme rağmen tescil talebinde bulunulmaması halinde ardından tescile zorlama davasının açılmasını usul ekonomisine uygun bulmadığından, satış sözleşmesi yapılmasından kaçınılması halinde doğrudan tescile zorlama davası açılabileceğini kabul etmektedir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 1.3.2004 T., E.2003/8604, K.2004/1301 sayılı kararında, “Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan, edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir” denilerek satış vaadine dayanılarak doğrudan tescile zorlama davası açılabileceği kabul edilmiştir.
Tescilin kabulüne karar verilebilmesi için ilk şart, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Satış vaadi sözleşmesini akdeden malik ise ve satış yapılmasına başka bir engel bulunmuyorsa ifa imkânı şartı gerçekleşmiş olur.
Bazı durumlarda ifa imkânı bulunmaz. Örneğin, kanun satış vaadi veya satışı sürekli veya belirli bir süre için yasaklamışsa (İmar Kanunu m.18, 775 sayılı Gecekondu Kanunu m. 34) böyledir.
Yine satış vaadinin borçlandırıcı işlem olması sebebiyle, akdedildiği sırada malik olmayan tescile zorlama davasında halen tasarruf yetkisine sahip değilse ifa imkânı bulunmadığından tescile karar verilemez.
Vaade konu taşınmaz bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olmuşsa bu durumda da sözleşmenin ifa imkânının varlığından söz edilemez[1].
Benzer şekilde, paylı mülkiyete konu taşınmazda hak sahibi olan bir kimsenin taşınmazın tamamına ilişkin satış vaadi sözleşmesi yapmasına rağmen, tasarruf yetkisi olmaması sebebiyle tescil zorlama davasında ifa imkansızlığı sebebiyle alıcı lehine tescile karar verilemez.
“Elbirliği ortaklığına ( iştirak halinde mülkiyete ) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaad etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır”[2].
“Bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerh edilmediği sürece vaad konusu taşınmazın tapudan bir üçüncü kişiye temliki halinde sonradan ayni hak iktisap eden bu kişiye karşı ileri sürülemez. Ancak, şerh edilmemiş dahi olsa satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra vaade konu taşınmazın sırf vaad alacaklısını zarara uğratmak amacıyla malikince danışıklı olarak bir başka kişiye tapudan temliki halinde, vaad alacaklısının muvazaa nedeniyle tapunun iptalini istemesi olanaklıdır. Muvazaa iddiasına dayanan taraf temlik eden ve edilene göre üçüncü kişi durumunda olduğundan bu iddiasını her türlü delil ile ispat edebilir”[3].
Tescile zorlama davasında tescile karar verilebilmesi için ikinci şart, alacaklının taşınmazın bedelini ödemiş olmasıdır. Eğer bedel hiçi veya kısmen ödenmemiş ise verilecek sürede depo edilmeli, aksi halde dava reddedilmelidir[4].
Tescile zorlama davası açılması halinde verilecek kararın kesinleşmesiyle mülkiyet alıcıya geçer. Buna dayanılarak yapılacak tescil açıklayıcı nitelik taşır.
Dava taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılmalıdır. Görevli mahkeme ise değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesidir (HMK m.2).
Davada, taşınmaz maliki bedelin ödenmediğini ileri sürerse, alıcı bedeli ödediğini ispat etmedikçe veya verilen sürede ödeyemediği takdirde dava reddedilir.

[1] Yargıtay 14. HD 1.3.2004 T., E.2003/8604, K.2004/1301, www.kazanci.com.

[2] Y. 14. HD 1.3.2004 T., E.2003/8604, K.2004/1301, www.kazanci.com.

[3] Y. 14. HD 15.5.2001 T., E.2001/3041, K.2001/3638, www.kazanci.com.

[4] Y. 14. HD 1.3.2004 T., E.2003/8604, K.2004/1301, “Davacının tescil isteğinin kabulü için, sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenmiş olması gerekir. Ancak, eksik kalan bir kısım var ise, Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmü uyarınca, bu bedel depo ettirilmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İtiraza uğrayan icra takibi sonrasında itirazın iptali davası yerine doğrudan alacak davası açılabilir mi ? ozkose71 Meslektaşların Soruları 5 01-09-2014 15:35
itirazın iptalini istemeden doğrudan alacak davası açılabilir mi ? Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 2 28-02-2014 17:42
köy senedine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası ya da tapu sicilinin düzeltilmesi davası açılabilir mi sevnur Meslektaşların Soruları 2 23-10-2012 16:32
Asliye hukuk mahkemesinde kazanılan tescil davası / sonrasında orman ve hazinenin kadastroda açtığı tescil davası S Ömer Şimyek Meslektaşların Soruları 3 14-02-2011 17:44
Hükmen Tescil Durumunda Tasarrufun İptali Davası Açılabilir mi ? Av. Tuncay Duman Meslektaşların Soruları 8 29-05-2008 18:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05363393 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.