Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kooepratif üyeliğinin tespiti ve paranın iadesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-11-2010, 09:54   #1
BORATAN

 
Varsayılan kooepratif üyeliğinin tespiti ve paranın iadesi

merhabalar.müvekkil kooperatife 22,000 TL tutarında para ödüyor ; üyeliğinin olmadığını tespit ediyor. ve ödeme yapmayı kesiyor.bu arada kooepratif yönetimi el değiştirmiş ve yeni yönetim usulsüzlüğü kabul ediyor ve müvekkile senin üye kaydını yapalım diyor. müvekkil ise kayıt olmak değil kooperatiften ayrılıp parasını almak istiyor.kooperatif yetkilileri parayı iade etmekten kaçınıyor. ve müvekkil bunun üzerine bana geliyor ve parasını almak isitiyor. nasıl bir yol izlemeli yim .şimdiden teşekkürler
Old 30-11-2010, 14:37   #2
tangela

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım öncelikle elinizdeki karar kesinleştir mi ?

Eklediğim Yargıtay kararına göre alacak davası ,istirdat davası ya da menfi tespit davası açmak hususlarını değerlendirmenizi öneririm.

YARGITAY 19.HD.2008/24059 E.-2009/5604 K. İçtihat
Üyemizin Özetiİlama dayalı ilamlı icra takiplerinde borçlu, ilamın verildiği tarihten önceki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürerek istirdat veya menfi tespit davası açamaz. Buna karşılık, ilam niteliğindeki belge (Bu belgeler ya İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde veya özel kanunlarda belirtilmiştir.), maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip olmadığından belge tarihinden önceki itfa ve zamanaşımı iddialarına dayalı istirdat veya menfi tespit davaları açılabilir. Diğer yandan icra takibinin iptali için menfi tespit davasının kesinleşmesi gerekli olup, kesinleşmeyen ilama dayanarak takibin iptaline hükmedilemez.
(Karar Tarihi : 17.03.2009)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklının ilamlı icra takibi yapabilmesi için eda hükmü içeren ilamın olması gerekir.

Mahkeme ilamından başka bazı belgeler ilam niteliğinde kabul edilmiştir. Bu belgeler ya İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde veya özel kanunlarda belirtilmiştir. Kanun koyucu ilam niteliğindeki belgeleri sadece icra edilebilirlik açısından ilamlarla aynı hukuki rejime tabi tutmuştur (Süha Tanrıver, İlamlı İcra Takibinin Dayanakları ve İcranın İadesi s.83). İlamların ilke olarak maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip olmasına karşılık, ilam niteliğindeki belgeler bu özellikten yoksundur.

İlamlı icra takibinde İİK.nun 33/4 fıkrasında borçlunun sadece istirdat davası açabileceği belirtilmiştir. Bu hükümden ilamlı icrada menfi tespit davası açılamayacağı sonucuna varılamaz. İİK.nun 41. maddesinin yollaması ile İİK.nun 72. maddesi ilamlı icra takiplerinde de uygulama alanı bulur. Ancak, ilama dayalı ilamlı icra takiplerinde borçlu, ilamın verildiği tarihten önceki dönemde borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürerek istirdat veya menfi tespit davası açamaz. Aksi halin kabulü HUMK.nun 237. maddesinde belirtilen maddi anlamda kesin hükme aykırı düşer (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı s.817 ve 818).

Buna karşılık, ilam niteliğindeki belge, maddi anlamda kesin hüküm gücüne sahip olmadığından bu belge tarihinden önceki itfa ve zamanaşımı iddialarına dayalı istirdat veya menfi tespit davaları açılabilir.

Somut olayda, alacaklı kooperatif, 1581 sayılı Tarım ve Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununun 12. maddesine göre ilam niteliğindeki belge sayılan senetlere dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatarak borçluya örnek 4-5 icra emri göndermiştir. Borçlu vekili geçerli bir kefaletinin olmadığını iddia ederek icra mahkemesinden takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece 16.06.2008 tarihli duruşmada Meriç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/18 esas sayılı dosyası incelenmiştir. Bu dosyadan borçlu E. T.'un alacaklı kooperatife karşı, itiraza konu Meriç İcra Müdürlüğünün 2008/206 esas sayılı dosyası ile takibe konu alacakla ilgili borcunun bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasının açıldığı 16.06.2008 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.

İİK.nun 72/5 fıkrası hükmüne göre menfi tespit ilamının kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir.

Bu nedenle icra takibinin iptali için menfi tespit davasının kabul kararının kesinleşmesi gereklidir. Kesinleşmeyen menfi tespit ilamına dayalı olarak borçlu E. T. yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Paranın müvekkile iadesi me_as Meslektaşların Soruları 1 24-05-2010 12:18
Haksız çekilen paranın iadesi. avukat1980 Meslektaşların Soruları 1 30-03-2010 23:03
Kooperatif Üyeliğinin Tespiti ve Tazminat hamburabi42 Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 5 02-03-2010 16:00
Fazla ödenmiş paranın iadesi lawyer_721 Meslektaşların Soruları 1 05-11-2009 00:21
Kooperatif Üyeliğinin Tespiti/ Üyelik Devrinin Kooperatife Bildirilmemesi lawyeresen Meslektaşların Soruları 7 07-04-2008 13:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04656696 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.