Boşanma davasında usulsüz tebligat

Merhabalar,
Müvekkilin 2003 yılında açmış olduğu boşanma davası 2005 yılında red edilmiş. Müvekkil üç yıllık bekleme süresinin dolmasını bekleyip boşanma davasının açılması için vekalet çıkardı. İlk dosyaya baktığımızda tebligatın postacının adı ve soyadının zarfta yazılmamış olması sebebi ile geçersiz sayıldığını ve dosyanın kesinleşmediğini öğrendik. Müvekkil ve eşi 8 yıldır ayrı yaşıyor. Bu durumda tebligat için postaneye yazı yazıp eksikliğin giderilmesini talep etsek bir sonuç alabilirmiyiz? Kararı yeniden tebliğ ettirsek bu durumda karşı taraf uzatmak için temyiz edebilir. Süre temyizden sonra başlar en az 3-4 yıl beklemek gerekir. 3 yıllık sürenin dolduğuna inanan müvekkil evlilik hazırlıklarına başlamış ve bu kadar uzun süre beklemek istemiyor. Yapabilecek başka bir şey olabilir mi? Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan AV. AVCI Merhabalar, Müvekkilin 2003 yılında açmış olduğu boşanma davası 2005 yılında red edilmiş. Müvekkil üç yıllık bekleme süresinin dolmasını bekleyip boşanma davasının açılması için vekalet çıkardı. İlk dosyaya baktığımızda tebligatın postacının adı ve soyadının zarfta yazılmamış olması sebebi ile geçersiz sayıldığını ve dosyanın kesinleşmediğini öğrendik. Müvekkil ve eşi 8 yıldır ayrı yaşıyor. Bu durumda tebligat için postaneye yazı yazıp eksikliğin giderilmesini talep etsek bir sonuç alabilirmiyiz? Kararı yeniden tebliğ ettirsek bu durumda karşı taraf uzatmak için temyiz edebilir. Süre temyizden sonra başlar en az 3-4 yıl beklemek gerekir. 3 yıllık sürenin dolduğuna inanan müvekkil evlilik hazırlıklarına başlamış ve bu kadar uzun süre beklemek istemiyor. Yapabilecek başka bir şey olabilir mi? Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

Geçersiz tebligat olduğu için kararın tekrar tebliğe çıkması gerektiğini düşünüyorum.

USULÜNE AYKIRI TEBLİĞİN HÜKMÜ:Madde 32 - Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır.
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.

Bu maddeden yola çıkarak tebliğin geçerliliği üzerine araştırma yaptınız mı acaba, saygılarımla.

tarafların bu kadar uzun süre ayrı kalmaları evlilik birliğinin temelden sarsılması için yeterli bir nedendir.tanıklar bu konuda yeterli kanaati oluşturursa bir sorun çıkmadan karar verilebilir.Bilindiği üzere mahkeme delilleri serbestçe değerlendiirir ve vicdani kanaate ulaştığındada kararaını verirM.K184/1,2,3,4.Sürenin çok uzun oluşu , bu kadar uzun süre tarafların bir araya gelmemesi nedeni ile, temelden sarsılmayı kanıtlamanıızın sorun olacağını sanmıyorum.Diğer tebligat olayına gelince, aklıımda kaldığı kadarı ile red kararının ilgilisine tebliğİ VE KESİNLEŞMESİNDEN İTİBAREN ÜÇ YIL GEÇMESİ geçmesi gerekiyor ki, bu yol sizin için pek olası görünmüyor.kolay gelsin

sorunuza tekrar baktığımda ; tebligat safahatnının sorulması halinde ismi yazılmamış olsa bile iç görevlendirme neticesinde o tebliği yapan görevlinin ismi kayıtlarda yer aldığı şekliyle bildirileceğinden birde hakimle görüşmenizde fayda vardır, derim.tebligat yargılama fonksiyonuna ait bir kurucu işlem olmadığından, bu eksikliğin ikmali ile olumlu bir yanıt alabilecekseniz bu ihtimali de düşünmek mümkün olabilir.