Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yaş tashihi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-05-2007, 15:16   #1
sim

 
Önemli yaş tashihi

slm sizlerel benim anlamadığım birşeyi paylaşmak istiyorum.Şimdi yaş tashihi davalarında yaşın küçütülmesi söz konusuysa yargıtayın üzerinde durduğu nokta bu küçültme işleminin tescil tarihine kadar olmasıdır.bu tescil tarihi ile bahsetmek istenilen nedir?doğum tarihimi nüfusa kayıt tarihi mi?
Old 16-05-2007, 15:24   #2
sarissa

 
Varsayılan

mantıken cevap vermek gerekirse nüfusa kayıt tarihi olması gerekir. çünkü bir kişinin önce nüfusa kayıt edildiğinisonra doğduğunu söylemek hayatın olağan akışına uygun olmayacaktır.
Old 16-05-2007, 19:32   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Nüfusa t e s c i l tarihidir.
Kişinin yaşı en fazla nüfusa tescil edildiği tarihe kadar küçültülebilir.
Yargıtay bu kuralı koyarken " kişinin doğmadan nüfusa tescili imkanı bulunmadığı " mantığından hareket etmektedir.
Saygılarımla.
Old 16-05-2007, 23:16   #4
avayhanuygur

 
Varsayılan

sayın sim;

burada kastedilen doğumdan sonra doğanın nüfusa tescili, yani doğanı nüfusa kaydetme, bildirme tarihi. Bu tür davalarda önce tescil tarihine bakılır. Küçültülmek istenen yaş tescil tarihinden önce olmalıdır mutlak surette. Çünkü doğmayan birinin nüfusa tescili yani bildirimi mantıken mümkün olmamaktadır. Burada dilekçendeki talebin çok önemli. Mesela kişinin doğum tarihi 31.05.1982, tescil tarihi ise; 03.01.1983. Bu kişinin doğum tarihi 03.01.1983'den daha sonra bir tarihle düzeltilemez. Dilekçende örneğin doğum tarihinin 31.05.1983 olarak düzeltilmesini talep ettiysen davan ilk celsede reddedilir. Tescil tarihinden önceye denk gelen bir tarihte doğum kaydının düzeltilmesini istediysen yani davan kabul edilebilir bir durumda ise, davacının doğum kaydı isteniyor, okuduğu ilkokula yazı yazılıyor yaşın tespiti için, bir de tabi tanık dinleniyor. Kolay gelsin...
Old 18-05-2007, 09:51   #5
sim

 
Varsayılan

cevaplarınız için çok teşekkür ederim ama şimdi anlamdığım nokta örneğin 27.04.1981 doğumlu birinin tescil tarihi 14.05.1979 ise bunun duğum tarihi 27.04.1981 olarak düzeltilebilirmi?
şimd
Old 18-05-2007, 14:59   #6
avayhanuygur

 
Varsayılan

Sayın sim;

Öncelikle şunu belirtmek isterim sorduğunuz soruda bir mantık hatası var. 1981 doğumlu biri bi kere 1979 yılında nüfusa tescil olunamaz. Neden? Çünkü, tescil, daha önce belirttiğim üzere, bir insan doğduğunda doğumun nüfusa bildirim eyleminin hukuki şeklidir. Mesela 01.01.1981'de doğan birinin nüfusa tescili en erken 01.01.1981'de yapılabilir. Daha önce yapılamaz. Çünkü, doğmamış birinin nüfusa tescilini şu gün doğacak diye yaptıramazsınız veya 01.01.1979 yılında nüfusa tescili yapılan birinin 01.01.1979'dan sonra doğması hukuki olarak da, mantıken de mümkün değildir. Dolayısıyla, sizin verdiğiniz örneğin gerçekleşmesi mümkün değildir. Nüfus kayıtlarında böyle bir durum varsa da, bu, bir maddi hata veya hileden kaynaklanıyordur. Hayatınızda başarılar diliyorum...
Old 18-05-2007, 16:33   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

ilk yanıtımdaki " en fazla tescil tarihine kadar küçültülebilir " sözlerimin yanlış anlaşılması ihtimaline göre şöyle bir açıklama yapmalıyım; kişinin nüfusa tescil edildiği tarihten sonra doğduğu iddia edilemez. Kişinin nüfusa tescil edildiği tarihte veya bu tarihten önce doğduğu ileriye sürülebilir. tescil tarihi aynı zamanda doğum tarihi olarak kabul edilebilir. Fakat tescil edildiği tarihten sonraki bir tarihte doğduğu şeklinde bir küçültme yapılamaz.

Verdiğiniz örneğe göre 14.05.1979 tarihinde var olup nüfusa tescil edilen bir kişinin iki sene sonra 27.04.1981 tarihinde doğması fiilen mümkün olmadığından bu şekilde düzeltme yapılamaz. Tescilde maddi bir hata varsa ayrı biur konudur o takdirde düzeltme yapılabilir.

Buna rağmen, kişi gerçekten 1981 doğumlu ise ; yaşamda rastlandığı gibi ailede 1979 yılında bir çocuk dünyaya gelmiştir.Fakat yaşamamıştır, kısa zamanda vefat etmiştir. 1981 de ikinci çocuk dünyaya gelmiştir. Aile ikinci çocuğu nüfusa kayıt ettirmemiştir. İkinci çocuk ölen çocuğun kimliği ile yaşamını sürdürmektedir. Böyle iddialara rastlanmaktadır. Bunun da çözümü idari yoldur. Birinci çocuğun ölüm kaydının ikincisinin doğum kaydının yapılması için Nüfus Md.lüğüne başvurulması gerekir. Mahkemeye başvurulursa görevsizlik kararı verilir.

Aşağıdaki Yargıtay kararı bu konuları açıklamaktadır.

Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/8241

K. 2003/9556

T. 8.12.2003

• DOĞUM VE ÖLÜM VUKUATININ NÜFUS KÜTÜĞÜNE TESCİLİ ( Nüfus İdaresine Verilmiş Bir Görev Olduğu - Dava Dilekçesinin Görev Yönünden Reddi Gereği )

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ ( Karar Verilirken Çelişki Yaratmamak ya da Hayatın Olağan Akışına Ters Şekilde Hüküm Kurmamak Gerektiği - Bir Şahsın Doğmadan Nüfusa Kaydının Söz Konusu Olamayacağı ) )

• GÖREV ( Doğum ve Ölüm Vukuatının Nüfus Kütüğüne Tescilinin Mahkemenin Görevi Olmadığı - İdari Görev Olduğu )

1086/m. 7

ÖZET : Doğum ve ölüm vukuatının nüfus kütüğüne tescili işleminin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu cihetle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmesi gerekir.
DAVA : Davacı K.H. ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Bornova 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 26.9.2000 günlü ve 2000/168-697 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Cumhuriyet Başsavcılığının 13.10.2003 gün ve Hukuk-2003/161237 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Cumhuriyet Başsavcılığının Tebliğnamesinde;
1- Doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen Ömer'in 1990 tarihinde doğduğu ve nüfus kütüğüne kaydının yapılmadığı, bu kişinin kendisinden önce 20.3.1986 tarihinde doğup 15.1.1994 tarihinde ölen kardeşinin adı ve doğum tarihiyle yaşadığı, doğum ve ölüm vukuatının nüfus kütüğüne tescili işleminin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu cihetle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmesi gerektiği,
Kabule göre de;
2- Ömer'in 20.3.1986 olan doğum tarihi 20.3.1990 olarak düzeltilmişse de, adı geçen kişi nüfusa 28.4.1986 tarihinde kaydedilmiştir. Bir şahsın doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle yapılan düzeltmeler nüfus kayıtlarında çelişki yaratmaktadır.
Hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek şekilde hüküm kurulduğu belirtilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler tebliğnamede yazılı hususları aynen doğrulamaktadır. Böylece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 8.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. (KAZANCI)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
SSK-Yaş tashihi Av. Bülent Sabri Akpunar Meslektaşların Soruları 4 08-06-2012 09:08
ceza davasında yaş tashihi aes Meslektaşların Soruları 2 24-03-2007 02:01
tapuda isim tashihi Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 24-02-2007 11:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06492090 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.