31-01-2008, 14:21 | #1 |
|
Herceptin (trastuzumab) ile İlgili Danıştay Kararı
danıştay herceptin in meme kanserinin adjuvant kullanımı durumunda devletin ilacın bedelini karşılaması gerektiği konusunda örnek bir karar aldı.(devlet daha önce ilaç bedelini sadece metastaz durumunda karşılıyordu)
söz konusu ilaç kanserin geri gelmesini önemli ölçüde ekileyebiliyor ama çok pahalı bir ilaç yıllık kullanımı 60 bin YTL yi buluyor danıştayın söz konusu kararı elinde bulunan arkadaşlar yardımcı olurlarsa sevinirim |
31-01-2008, 15:46 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Konunu açan meslektaş olarak muhakkak ki bu herceptin in meme kanserinin adjuvant kullanımının ne olduğunu biliyorsunuzdur.Mümkünse tercümesini yapabilir misiniz? |
01-02-2008, 15:56 | #3 |
|
T.C.
D A N I S T A Y IKINCI DAIRE Esas No : 2007/1200 5234 SAYILI YASA ILE 657 SAYILI YASANIN 209. VE 178 SAYILI KHK'NIN 10. MADDESINE EKLENEN HUKUMLERIN; ANAYASANIN 65. MADDESI DOGRULTUSUNDA, KAMU KAYNAKLARININ ETKIN VE VERIMLI KULLANILMASI AMACLI OLDUGU, BU HUKUMLERIN IC VE DIS HUKUK KAYNAKLARI ILE DEVLETE GOREV OLARAK YUKLENEN; KISILERIN YASAMA HAKKINI KORUMAK, YASAMLARINI FIZIKSEL VE RUHSAL SAGLIK ICINDE SURDURMESINI SAGLAMAK GOREVINI ORTADAN KALDIRIR SEKILDE YORUMLANMASININ MUMKUN OLMADIGI; DAVACININ KANSER HASTALIGININ TEDAVISI ILE ILGILI UYGULAMAYA ILISKIN GIDERIN TUMUNUN ODENMESI GEREKTIGI HK. Davaci ve Yurutmenin Durdurulmasini İsteyen : Karsi Taraf : 1- Maliye Bakanligi - ANKARA 2- Cankaya Kaymakamligi - ANKARA İstegin Ozeti : Ogretmen olarak gorev yapan davaci tarafindan, tedavi giderine ait fatura bedelinin tamaminin tarafina odenmesi istemiyle yaptigi basvurunun reddine iliskin Cankaya Kaymakamligi'nin 12.03.2007 tarihli, 13948 sayili islemi ile bu isleme dayanak olarak gosterilen, 29.04.2006 tarih ve 26153 sayili Resmi Gazete'de yayimlanmak suretiyle yururluge giren 6 sira nolu "Tedavi Yardimina İliskin Uygulama Tebligi" ekinde yer alan "Taniya Dayali Paket Fiyat Listesi"nin 2315. sirasinda "Cyberknife - Her turlu islem dahil 6.000,00- YTL" seklinde yer alan ibarenin; sosyal hukuk devleti ilkesine aykiri oldugu iddiasiyla iptali istemiyle acilan davada yurutmenin durdurulmasi istenilmektedir. Maliye Bakanligi Savunmasinin Ozeti : 5234 sayili Yasayla 657 sayili yasanin 209 ve 178 sayili KHK'nin 10. maddesine eklenen hukumler yaninda "Devlet Memurlarinin Tedavi Yardimi ve Cenaze Giderleri Yonetmeligi"nin Ek-1. maddesi hukmuyle Bakanliklarina verilen yetki dogrultusunda gerekli calismalar yapilarak dava konusu duzenleyici islemin yayimlandigi, Anayasanin 65. maddesinde; Devlet'in, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen gorevlerini, bu gorevlerin amaclarina uygun oncelikleri gozeterek mali kaynaklarin yeterliligi olcusunde yerine getirecegi seklinde yer alan hukum de dikkate alindiginda ulkemizin genel ekonomik kosullari gozetilerek kamu harcamalari icinde onemli yer tutan tedavi giderlerinin odenmesinde belirli kisitlamalar getirilmesi ve uyulmasi gerekli kurallar konulmasinin zorunlu oldugu, bu dogrultuda tesis edilen dava konusu duzenleyici islem hukmu ile bu duzenleme uyarinca tesis edilen islemde hukuka ve mevzuata aykirilik bulunmadigi, davanin reddi gerektigi savunulmaktadir. Cankaya Kaymakamligi Savunmasinin Ozeti : Yururlukteki mevzuat hukumleri dogrultusunda tesis edilen dava konusu islem ve yapilan odemede mevzuata aykirilik bulunmadigi, davanin reddinin gerekecegi savunulmaktadir. Danistay Tetkik Hakimi : ... Dusuncesi : Tarafi oldugumuz uluslararasi sozlesmeler ve ic hukuk kaynaklarimizda yer alan hukumler karsisinda, 5234 sayili Yasa ile 657 sayili yasanin 209. ve 178 sayili KHK'nin 10. maddesine eklenen hukumlerin; Anayasanin 65. maddesi dogrultusunda, kamu kaynaklarinin etkin ve verimli kullanilmasi amacli oldugu, belirtilen hukuk kaynaklari ile Devlete gorev olarak yuklenen, kisilerin yasama hakkini korumak, yasamlarini fiziksel ve ruhsal saglik icinde surdurmesini saglamak gorevini ortadan kaldirir sekilde yorumlanmasinin mumkun olmadigi; davacinin ugramis oldugu kanser hastaliginin tedavisinde yasamsal onemde oldugu saglik kurulu raporu ile belirtilerek sevk edildigi ozel saglik kurumunca yapilan tibbi uygulamanin bedelinin tumunun odenmesi gerekir iken, yasama hakkinin en temel hak olma vasfi ve sosyal hukuk devleti ilkesi ile celisir bir sekilde davacinin oldukca agir ekonomik yuk altinda kalmasi sonucunu doguran dava konusu islemlerin bu yonleriyle hukuka ve mevzuata acikca aykiri oldugu yurutulmelerinin durdurulmasi gerektigi dusunulmektedir. Danistay Savcisi : ... Dusuncesi : Ogretmen olarak gorev yapan davaci, tedavi giderine ait fatura bedelinin tamaminin tarafina odenmesi istemiyle yaptigi basvurunun reddine iliskin Cankaya Kaymakamligi'nin 12.3.2007 gunlu, 13948 sayili islemi ile bu isleme dayanak olarak gosterilen 2006 yili Butce Uygulama Talimatinin Taniya Dayali Paket Fiyat Listesi'nde yer alan Cyberknife (Her turlu islem dahil 6.000,00- YTL) kisminin iptalini ve yurutmenin durdurulmasini istemektedir. Yurutmenin durdurulmasina karar verilebilmesi icin, 2577 sayili İdari Yargilama Usulu Kanununun 27 nci maddesinde ongorulen kosullarin gerceklesmedigi anlasildigindan, istemin reddi gerekecegi dusunulmektedir. TURK MİLLETİ ADİNA Hukum veren Danistay İkinci Dairesi'nce isin geregi gorusuldu: Dava, davacinin, tedavi giderine ait fatura bedelinin tamaminin tarafina odenmesi istemiyle yaptigi basvurunun reddine iliskin Cankaya Kaymakamligi'nin 12.03.2007 tarihli, 13948 sayili islemi ile bu isleme dayanak olarak gosterilen, 29.04.2006 tarih ve 26153 sayili Resmi Gazete'de yayimlanmak suretiyle yururluge giren "Tedavi Yardimina İliskin Uygulama Tebligi" ekinde yer alan Taniya Dayali Paket Fiyat Listesi'nin 2315. sirasinda "Cyberknife - Her turlu islem dahil 6.000,00- YTL" seklinde yer alan ibarenin iptali istemiyle acilmistir. Birlesmis Milletler Genel Kurulu'nca kabul edilen ve bizim de tarafi oldugumuz "İnsan Haklari Evrensel Beyannamesi"nin 3. maddesinde; "Yasamak, hurriyet ve kisi emniyeti her ferdin hakkidir" hukmune, 22. maddesinde; "her sahsin, cemiyetin bir uyesi olmak itibariyle, sosyal guvenlige hakki vardir; haysiyeti icin ve sahsiyetinin serbestce gelismesi icin zaruri olan ekonomik, sosyal ve kulturel haklarin milli gayret ve milletlerarasi isbirligi yoluyla ve her devletin teskilati ve kaynaklariyla mutenasip olarak gerceklestirilmesine hakki vardir." hukmune; 25. maddesinin birinci fikrasinda da; "her sahsin, gerek kendisi gerekse ailesi icin, yiyecek, giyim, mesken, tibbi bakim, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak uzere sagligi ve refahini temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve issizlik, hastalik, sakatlik, dulluk, ihtiyarlik veya gecim imkânlarindan iradesi disinda mahrum birakacak diger hallerde guvenlige hakki vardir." hukmune yer verilmistir. Bakanlar Kurulu'nun 10.07.2003 tarih ve 2003/5923 sayili kararnamesi ile yururluge giren (11.08.2003 tarihli, 25196 sayili Resmi Gazete) "Ekonomik, Sosyal ve Kulturel Haklara İliskin Uluslararasi Sozlesme"nin 9. fikrasinda; bu Sozlesme'ye Taraf Devletlerin, herkesin sosyal sigorta da dahil olmak uzere sosyal guvenlik hakkini tanidigi belirtilmis, 12. maddesinin birinci fikrasinda; "bu Sozlesme'ye Taraf Devletler, herkesin, ulasilabilecek en yuksek fiziksel ve zihinsel saglik standardina sahip olma hakkini kabul ederler." hukmune yer verilerek, ikinci fikrasinda sozlesmeye taraf devletlerin bu hakkin tam olarak kullanilmasini saglamak icin alacaklari tedbirler sayilmis, (c) bendinde; salgin; yoresel, mesleki ve diger hastaliklarin onlenmesi, tedavisi ve kontrolu, (d) bendinde ise; hastalik durumunda herkese tibbi hizmet ve tibbi bakim saglayacak kosullarin yaratilmasi amaciyla taraf devletlerin gerekli tedbirleri alacaklari hukme baglanmistir. 1451 sayili Yasa ile kabul edilerek (10.08.1971 tarihli, 13922 sayili Resmi Gazete) 01.04.1974 tarih ve 7-7964 sayili Bakanlar Kurulu karari (15.10.1974 tarihli, 15037 sayili Resmi Gazete) ile yururluge giren "Sosyal Guvenligin Asgari Normlari Hakkinda Sozlesme"nin (102 Nolu Sozlesme) 7. maddesinde; "sozlesmenin bu bolumunu tatbik eden her Uye, korunan kimselere saglik durumlari gerektirdigi zaman, bu bolumun asagidaki maddelerine uygun olarak, koruyucu mahiyette veya tedavi seklinde saglik yardimlari yapilmasini teminat altina alir" hukmune yer verilmis, ayni bolumde yer alan 10. maddesinde de yardimlarin en az neler oldugu sayma suretiyle belirtilmis, bunlar arasinda; hastalik halinde; evde yapilacak muayeneler dahil, pratisyen hekimler tarafindan yapilacak muayene ve tedaviler, mutehassis hekimler tarafindan hastanelerde yatarak veya ayakta yapilacak muayene ve tedavilerle hastane disinda saglanabilecek tedaviler sayilmis olup, maddenin ucuncu fikrasinda; "bu madde geregince yapilacak yardimlarin, korunan kimsenin sagligini korumaya, calisma gucunu iadeye ve sahsi ihtiyaclarini karsilayabilme kabiliyetini artirmaya matuftur" denilmis, dorduncu fikrasinda; "saglik yardimlarinin ifasiyla gorevli Devlet daireleri veya muesseseler, korunan kimseleri, amme idareleri tarafindan veya bu idarelerce yetkili kabul edilmis diger tesekkuller tarafindan, kendi hizmetlerine arz edilen umumi saglik muesseselerine muracaat etmeye, uygun gorulebilecek her turlu vasitalarla, tesvik ederler" hukmune, 12. maddesinin birinci fikrasinda; "10 uncu maddede belirtilen yardimlar vak'anin devami suresince saglanir; ancak, hastalik halinde her vaka icin yardim suresi 26 hafta olarak tahdit edilebilir; su kadar ki, hastalik odenegi verilmesine devam olundugu surece, saglik yardimlari durdurulamaz ve uzun tedaviyi gerektirdigi milli mevzuatla kabul edilen hastaliklarda yukarida yazili surenin uzatilmasi icin hukumler vaz olunur." hukmune yer verilmistir. 5013 sayili Yasa ile kabul edilerek (09.12.2003 tarih ve 25311 sayili Resmi Gazete) 16.03.2004 tarih ve 2004/7024 sayili kararname (20.04.2004 tarih ve 25439 sayili Resmi Gazete) ile yururluge giren "Biyoloji ve Tibbin Uygulanmasi Bakimindan İnsan Haklari ve İnsan Haysiyetinin Korunmasi Sozlesmesi (İnsan Haklari ve Biyotip Sozlesmesi)"nin 1. maddesinde; bu Sozlesmenin Taraflarinin, tum insanlarin haysiyetini ve kimligini koruyacagi ve biyoloji ve tibbin uygulanmasinda, ayrim yapmadan herkesin, butunlugune ve diger hak ve ozgurluklerine saygi gosterilmesini guvence altina alacagi, 2. maddesinde; İnsanin menfaatleri ve refahinin, bilim veya toplumun menfaatlerinin ustunde tutulacagi, 3. maddesinde; taraflarin, sagliga duyulan ihtiyaclari ve kullanilabilir kaynaklari goz onune alarak, kendi egemenlik alanlarinda, uygun nitelikteki saglik hizmetlerinden adil bir sekilde yararlanilmasini saglayacak uygun onlemleri alacaklari, hukmune, 4. maddesinde ise; arastirma dahil, saglik alaninda herhangi bir mudahalenin, ilgili mesleki yukumlulukler ve standartlara uygun olarak yapilmasi gerektigi yolundaki hukumlere yer verilmistir. İc hukukumuza baktigimizda ise oncelikle Anayasamizin 2. maddesinde; Devletimizin nitelikleri sayilmis ve sosyal bir hukuk Devleti oldugu vurgulanmis, 5. maddesinde; Devletin temel amac ve gorevleri sayilarak; kisilerin ve toplumun refah, huzur ve mutlulugunu saglamak; kisinin temel hak ve hurriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bagdasmayacak surette sinirlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldirmaya, insanin maddi ve manevi varliginin gelismesi icin gerekli sartlari hazirlamaya calismak gorevine, "kisinin dokunulmazligi, maddi ve manevi varligi" baslikli 17. maddesinin birinci fikrasinda ise; "herkes, yasama, maddi ve manevi varligini koruma ve gelistirme hakkina sahiptir" hukmune yer verilmistir. Yine Anayasamizin "Saglik hizmetleri ve cevrenin korunmasi" baslikli 56. maddesinin ucuncu fikrasinda; "Devlet, herkesin hayatini, beden ve ruh sagligi icinde surdurmesini saglamak; insan ve madde gucunde tasarruf ve verimi artirarak, isbirligini gerceklestirmek amaciyla saglik kuruluslarini tek elden planlayip hizmet vermesini duzenler" hukmune, dorduncu fikrasinda; "Devlet, bu gorevini kamu ve ozel kesimlerdeki saglik ve sosyal kurumlarindan yararlanarak, onlari denetleyerek yerine getirir" hukmune yer verilmis, "Sosyal guvenlik hakki" baslikli 60. maddesinin birinci fikrasinda; "Herkes, sosyal guvenlik hakkina sahiptir" hukmune, ikinci fikrasinda; "Devlet, bu guvenligi saglayacak gerekli tedbirleri alir ve teskilati kurar" hukmune yer verilmis, "Devletin iktisadi ve sosyal odevlerinin sinirlari" baslikli 65. maddesinde; "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen gorevlerini, bu gorevlerin amaclarina uygun oncelikleri gozeterek malî kaynaklarinin yeterliligi olcusunde yerine getirir" hukmune yer verilmistir. Anayasamizin "Kamu hizmeti gorevlileriyle ilgili hukumler" baslikli 128. maddesinin ikinci fikrasinda ise; "memurlarin ve diger kamu gorevlilerinin nitelikleri, atanmalari, gorev ve yetkileri, haklari ve yukumlulukleri, aylik ve odenekleri ve diger ozluk isleri kanunla duzenlenir" hukmune yer verilmistir. Konuyla ilgili temel Yasa niteliginde olan 657 sayili Devlet Memurlari Kanununun "tedavi yardimi" baslikli 209. maddesinin birinci fikrasinda; "Devlet memurlari ile herhangi bir sekilde saglik yardimindan yararlanmayan eslerinin veya bakmakla yukumlu bulunduklari ana, baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardimi odenegine mustehak cocuklarinin hastalanmalari halinde, evlerinde veya resmî veya ozel saglik kurum ve kuruluslarinda ayakta veya yatarak tedavileri kurumlarinca saglanir. Ancak, tedavi ve yol masraflarinin odenebilmesi icin, tedaviye tabip raporu ile luzum gosterilmesi sarttir" hukmune, dorduncu fikrasinda; "ayakta veya meskende tedavi halinde kullanilacak ilac bedellerinin % 20'si memur tarafindan odenir. Ancak, saglik raporu ile belirlenen ve tuberkuloz, kanser, kronik bobrek, akil hastaliklari, organ nakli ve benzeri uzun sureli tedaviye ihtiyac gosteren hastaliklarin ayakta veya meskende tedavileri sirasinda kullanilmasina luzum gosterilen ilaclardan, hayati onemi haiz olduklari Saglik Bakanliginca tespit edilecek olanlarin bedellerinin tamami kurumlarinca odenir" hukmune, 17.09.2004 tarih ve 5234 sayili Yasanin 1. maddesi ile eklenen 6.fikrasinda ise; "tedavi kurum ve kuruluslarinda yapilan tedavilere (dis tedavileri dahil) iliskin ucretlerle saglik kurumlarinca verilen raporlar uzerine kullanilmasi gerekli gorulen ortez, protez ve diger iyilestirme arac bedellerinin kurumlarinca odenecek kismi ve buna iliskin esas ve usuller Saglik Bakanliginin gorusu alinmak suretiyle Maliye Bakanliginca tespit edilir" hukmune yer verilmistir. 178 Sayili "Maliye Bakanligi'nin Teskilat ve Gorevleri Hakkinda Kanun Hukmunde Kararname"nin Butce ve Mali Kontrol Genel Mudurlugu'nun gorevlerini duzenleyen 10. maddesinin (f) bendinde; "kamu harcamalarinda tasarruf saglanmasi, tutarli, dengeli ve etkili bir butce politikasinin yurutulmesi amaciyla kamu istihdam politikasi ve giderlerle ilgili kanun, tuzuk, kararname ve yonetmeliklerin uygulanmasini duzenlemek, standartlari tespit etmek ve sinirlamalar koymak, bu hususlarda tum kamu kurum ve kuruluslari icin uyulmasi zorunlu duzenlemeleri yapmak ve tedbirleri almak" gorevine yer verildigi gibi, yukarida belirttigimiz 17.09.2004 tarih ve 5234 sayili Yasanin 10. maddesi ile bu maddeye eklenen (p) bendinde; "Devlet memurlari ve diger kamu gorevlileri ile bunlarin emekli, dul ve yetimlerinin (bakmakla yukumlu olduklari aile fertleri dahil) ve 18.6.1992 tarihli ve 3816 sayili Kanun kapsamindaki yesil kart sahiplerinin tedavi kurum ve kuruluslarinda yapilan tedavilerine (dis tedavileri dahil) iliskin ucretlerle saglik kurumlarinca verilen raporlar uzerine kullanilmasi gerekli gorulen ortez, protez ve diger iyilestirme arac bedellerinin kurumlarinca odenecek kismini ve bu konuya iliskin esas ve usulleri Saglik Bakanliginin gorusunu almak suretiyle tespit etmek" gorevine yer verilmistir. "Tibbi Deontoloji Nizamnamesi" nin "umumi kaide ve esaslar" baslikli 2. maddesinin birinci fikrasinda; doktorlarin basta gelen vazifesinin, insan sagligina, hayatina ve sahsiyetine ihtimam ve hurmet gostermek oldugu belirtilmis, 6. maddesinin birinci fikrasinda; "Tabip ve dis tabibi, sanat ve meslegini icra ederken, hic bir tesir ve nufuza kapilmaksizin, vicdani ve mesleki kanaatina gore hareket eder" hukmune, ikinci fikrasinda; "Tabip ve dis tabibi, tatbik edecegi tedaviyi tayinde serbesttir" hukmune yer verilmistir. Ote yandan Saglik Bakanligi'nca 01.08.1998 tarih ve 23420 sayili Resmi Gazete'de yayimlanmak suretiyle yururluge giren "Hasta Haklari Yonetmeligi"nin 1. maddesinde; "Bu Yonetmelik; temel insan haklarinin saglik hizmetleri sahasindaki yansimasi olan ve basta Turkiye Cumhuriyeti Anayasasi'nda, diger mevzuatta ve milletlerarasi hukuki metinlerde kabul edilen "hasta haklari"ni somut olarak gostermek ve saglik hizmeti verilen butun kurum ve kuruluslarda ve saglik kurum ve kuruluslari disinda saglik hizmeti verilen hallerde, insan haysiyetine yakisir sekilde herkesin "hasta haklari"ndan faydalanabilmesine, hak ihlallerinden korunabilmesine ve gerektiginde hukuki korunma yollarini fiilen kullanabilmesine dair usul ve esaslari duzenlemek amaci ile hazirlanmistir" denilmek suretiyle Yonetmeligin amaci ortaya konulmus olup, "kapsam" baslikli 2. maddesinde; "Bu Yonetmelik; saglik hizmeti verilen resmi ve ozel butun kurum ve kuruluslari, bu kurum ve kuruluslarda veya bunlarin disinda hizmete katilan her kademedeki ve unvandaki ilgilileri ve hizmetten faydalanma hakkini haiz olan butun fertleri kapsar." hukmune yer verilmis, "tanimlar" baslikli 4. maddesinde; "hasta" kavrami ile saglik hizmetlerinden faydalanma ihtiyaci bulunan kimsenin, "Hasta haklari" kavramiyla ise; Saglik hizmetlerinden faydalanma ihtiyaci bulunan fertlerin, sirf insan olmalari sebebiyle sahip bulunduklari ve T.C. Anayasasi, milletlerarasi andlasmalar, kanunlar ve diger mevzuat ile teminat altina alinmis bulunan haklarinin ifade edildigi vurgulanmis, "İlkeler" baslikli 5. maddesinin (a) bendinde; bedeni, ruhi ve sosyal yonden tam bir iyilik hali icinde yasama hakkinin, en temel insan hakki oldugunun, hizmetin her safhasinda daima gozonunde bulundurulacagi; (b) bendinde ise; herkesin yasama, maddi ve manevi varligini koruma ve gelistirme hakkini haiz oldugu ve hicbir merci veya kimsenin bu hakki ortadan kaldirmak yetkisinin olmadigi bilinerek, hastaya insanca muamelede bulunulacagi yolundaki emredici kurallara yer verilmis, "Tibbi Gereklere Uygun Teshis, Tedavi ve Bakim" baslikli 11. maddesinde ise; hastanin, modern tibbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teshisinin konulmasini, tedavisinin yapilmasini ve bakimini istemek hakkina sahip oldugu vurgulanmistir. "Devlet Memurlarinin Tedavi Yardimi ve Cenaze Giderleri Yonetmeligi"nin "Hastanin gonderildigi resmi saglik kurumunda tedavinin saglanamamasi hali" baslikli 10. maddesinde; "Hastanin gonderildigi resmi saglik kurumunda yer bulunmadigi veya teknik sebepler dolayisiyle burada tedavisine imkan olmadigi kurumun bastabibi tarafindan resmen bildirildigi takdirde hasta, bagli oldugu kurumun tabibi varsa buraca, yoksa hukumet tabipligince, ayni yerde istenilen tedaviyi sagliyabilecek baska bir resmi saglik kurumu bulunuyorsa oraya, yoksa bunu sagliyabilecek en yakin diger bir yerdeki resmi bir saglik kurumuna veya ozel bir saglik kurumuna gonderilerek buraca tedavisi saglanir" hukmune yer verilmis, "ozel saglik kurumlarinda tedavi" baslikli 23. maddesinin birinci fikrasinda; "Tedavi ozel saglik kurumlarinda saglandigi takdirde, (saglik kurumu tarafindan kabul edilmek sartiyle) hastadan hic bir ucret alinmaz, tedavi dolayisiyle yapilan butun islemler sonucu istenilmesi gereken ucretleri gostermek uzere fatura duzenlenerek ilgili kuruma gonderilir, bedeli en gec ayni mali yil sonuna kadar bu kurumca saglik kurumuna odenir. Bu yol saglik kurumu tarafindan kabul edilmedigi takdirde, istenilen ucret hasta tarafindan saglik kurumuna odenir. Alinacak fatura ilgili kuruma verilerek bedeli kurumdan alinir" hukmune yer verilmistir. Anilan yonetmeligin Ek 1. maddesinde; "Bu Yonetmelikte ongorulen yurtici ve yurtdisi tum tedavi ucretlerini ve isitme cihazi, tekerlekli sandalye, gozluk, suni aza, organ protezi, dis tedavisi ve protez gibi cihaz ucretlerini kapsayacak sekilde gerekli sinirlamalarin konmasi, gunun sartlarina gore her iki yilda bir ve dengeli bir sekilde birim fiyatlarinin saptanmasi, Maliye, Milli Savunma, Disisleri ve Saglik ve Sosyal Yardim Bakanliklarinca mustereken yapilir" hukmune, Ek 2. maddesinde ise; bu Yonetmeligin 3 uncu maddesine gore tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlarin resmi saglik kurum ve kuruluslari tarafindan, tedavi amaciyla, ozel saglik kurum ve kuruluslarina sevk edilebilecekleri; hangi ozel saglik kurum ve kuruluslarina dogrudan sevk yapilabilecegi, hangi tur tedaviler icin hasta gonderilecegi hususlari ile uygulamaya iliskin usul ve esaslarin, Maliye Bakanligi ile Saglik Bakanligi'nca mustereken tespit edilecegi; ozel saglik kurum ve kuruluslarindan saglik hizmeti alimi ve bunlara iliskin fiyatlandirma islemleri ile ilgili olarak ozel saglik kurum ve kuruluslari ile Maliye Bakanligi arasinda anlasma yapilabilecegi; kurumlarca ozel saglik kurum ve kuruluslarina yapilacak odemelerin, Saglik Bakanligi'nin gorusu uzerine Maliye Bakanligi'nca tedavi yardimina iliskin uygulama tebligleri ile belirlenecegi yolundaki hukumlere yer verilmistir. 09.02.2005 tarih ve 25722 (mukerrer) sayili Resmi Gazete'de yayimlanmak suretiyle yururluge giren 2005-4 sayili "Butce Uygulama Talimati"na 13.10.2005 tarih ve 25965 sayili Resmi Gazete'de yayimlanmak suretiyle yururluge giren 2005-17 sayili Butce Uygulama Talimati ile "radyo cerrahi yontemleri ile tedavi" baslikli 9.1. maddesi eklenerek "Cyberknife" uygulamalarina iliskin bedelin odenmesine imkan taninmis olup, yine Teblige ekli Ek-8 sayili Resmi Saglik Kurumlari Fiyat Tarifesinde yapilan ekleme ile 800.616 kod nolu Cyberknife uygulamasi icin her turlu malzeme dahil 6.000.- YTL ucret odeneceginin belirtildigi gorulmektedir. Uyusmazlik konusu hukmun yer aldigi 29.04.2006 tarih ve 26153 sayili Resmi Gazete'de yayimlanmak suretiyle yururluge giren 6 sayili "Tedavi Yardimina İliskin Uygulama Tebligi"nin 9.1 maddesinde de anilan 2005-17 sayili Butce Uygulama Talimati ile getirilen hukumlere benzer duzenleme getirilmis, "Radyo Cerrahi Yontemleri ile Tedavi" baslikli 9.1. maddesinde; "Hastanin radyo cerrahi yontemleri ile tedavi edilmek uzere ilgili hastaneye sevk edilebilmesi ve tedavi giderinin kurumunca odenebilmesi icin, lokal tedavi endikasyonu bulunan intrakranial malign ve benign lezyonlar ve metastatik beyin tumorlerinde (primeri kontrol altinda olan 1-3- metastazi olan) cerrahi, medikal ve klasik radyoterapiye cevap vermeyen veya uygun olmayan olgularda, radyasyon onkolojisi uzmani ile beyin cerrahisi uzmanlarinin katilimi ile olusturulacak saglik kurulunca duzenlenen rapora istinaden, bu Tebligin ekli Taniya Dayali (Paket) Fiyat Listesi (Ek-9) yer alan fiyatlar uzerinden faturalandirilir. Saglik kurulu raporuna dayanilarak ilgilinin kurumu hastayi dogrudan tedavi gorecegi hastaneye sevk eder. Cyberknife (stereotaktik raydo cerrahi) uygulama ucreti, ilk uygulamayi muteakip tedavi surecinde yapilacak 2-5 seans uygulamayi kapsar. Hasta, teshisi konularak sevk edileceginden ayrica MR, BT, DSA, PET-CT ucreti odenmeyecektir." hukmune, "Taniya Dayali (Paket) Fiyatlar Uzerinden Odeme" baslikli 21.3.1. sayili maddesinin birinci fikrasinda; "Resmi saglik kurumlarinda bu Teblige ekli Taniya Dayali (Paket) Fiyat Listesinde (Ek-9) yer alan islemler, bu listedeki fiyatlar uzerinden fatura edilecektir" hukmune, ucuncu fikrasinda ise; "Paket islemlere ait bedellerin odenmesinde, (Ek-9) listenin ekinde yer alan Taniya Dayali (Paket) Fiyat Uygulama ilkelerinde belirtilen esaslar dikkate alinacaktir" hukmune yer verilmis, maddede belirtildigi uzere Ek-9 sayili Liste ekinde yer alan İlkelerden 1 nolu olaninda; Taniya dayali (paket) fiyat; dahili ve cerrahi branslarda sik karsilasilan hastaliklarin tani ve tedavisi sirasinda hizmet icerigi bakimindan hasta bazinda cok fazla degisiklik gostermeyen ve bu nedenle yaklasik maliyeti onceden tahmin edilebilen tum islemlerin tek bir fiyat olarak belirlenmesi seklinde tanimlanmis, EK-9 sayili listenin 2315. sirasinda P800616 paket kodu ile Cyberknife uygulamasina yer verilerek her turlu islem dahil 6.000.- YTL birim fiyat belirlenmistir. Dava dosyasinin incelenmesinden; Ankara İli, Cankaya İlcesi, Sokullu Mehmet Pasa İlkogretim Okulu'nda ingilizce ogretmeni olarak gorev yapmakta olan davacinin, kanser tedavisi gordugu Dr. Lutfi Kirdar Kartal Egitim ve Arastirma Hastanesi Saglik Kurulu'nca duzenlenen 29.11.2006 tarih ve 4736 sayili rapor ile; Meme CA, Beyin Metastazi, Cervikal Vertebra metastazi tanisi nedeniyle Hastanelerinde bulunmayan Cyberknife radyoterapi tedavisi icin ozel bir merkeze sevkine karar verildigi, dosya icerigindeki bilgilerden, bu uygulamanin Turkiye'de yapilabildigi tek merkez olan Ozel Anadolu Saglik Merkezi Hastanesi'nce sunulan tedavi hizmetine karsilik olarak 2006-6 sayili Tebligin dava konusu edilen EK-9 Listesinde belirlenen ve devletce odenen 6.000.- YTL'lik kisim dusulmek suretiyle 07.12.2006 tarih ve 350815 sayili fatura ile 18.316,08.- YTL ve 11.12.2006 tarihli 483304 sayili fatura ile de ikinci uygulamaya iliskin 4.395,00.- YTL olmak uzere toplam 22.711.- YTL'nin davacidan tahsil edildigi, bu meblagin tarafina odenmesi yolundaki davaci basvurusunun ise dava konusu 12.03.2007 tarih ve 13948 sayili Cankaya Kaymakamligi İlce Milli Egitim Mudurlugu islemi ile 2006-6 sayili Tebligin ekinde yer alan Ek-9 nolu listenin 2315 sira numarali kisminda P800616 kodlamasiyla belirtilen Cyberknife uygulamasi icin (herturlu islem dahil) 6.000.- YTL odenebileceginin belirtildigi gerekcesiyle isteminin reddedildigi, bu islem ile dayanagi olan anilan listenin 2315 sirasinda yer alan ibarenin iptali istemiyle bakilan davanin acildigi anlasilmistir. Uyusmazligin cozumu amaciyla Dairemizin 19.07.2007 tarihli ara karari ile davali Maliye Bakanligi'ndan; Cyberknife uygulamasi icin odenecek bedel olarak belirlenen 6.000.- YTL'nin hangi kriterler ve teknik bilgiler esas alinmak suretiyle tespit edildigi; bu belirleme yapilirken Saglik Bakanligi'nin gorusunun alinip alinmadigi; dava konusu "Tedavi Yardimina İliskin Uygulama Tebligi"nin "radyo cerrahi yontemleri ile tedavi" baslikli 9.1 maddesinde; "Cyberknife (stereotaktik radyo cerrahi) uygulama ucreti, ilk uygulamayi muteakip tedavi surecinde yapilacak 2-5 seans uygulamayi kapsar" seklinde yer alan sinirlama ile ilgili olarak 2-5 rakaminin hangi bilimsel kriterler esas alinmak suretiyle tespit edildiginin ve belirlenen 6.000.- YTL nin 5 seans karsiligi olarak belirlenip belirlenmedigi; dava konusu Paket Fiyat Listesinin guncellenme sureci ve guncellendigi tarihler ile Cyberknife uygulamasi ile ilgili olarak belirlenen fiyatlar; dava konusu tebligin 21.3.1 maddesinin 5. fikrasinda; "Ozel saglik kurum ve kuruluslarinda yapilan taniya dayali (paket) tedavilere ait bedeller, ozel saglik kurum ve kuruluslarini temsil eden derneklerle imzalanan Ozel Tedavi Protokolu geregince, anilan protokol ve eklerinde yer alan usul ve esaslar cercevesinde odenecektir" seklinde yer alan hukum bakimindan bu fikrada belirtilen protokolun ne sekilde bir protokol oldugu ve davacinin gormus oldugu tedavi ile ilgili ozel saglik kurum ve kuruluslarini hangi dernegin temsil ettigi sorulmus olup, ara kararina cevaben davali Maliye Bakanligi'nca gonderilen 27.08.2007 tarihli yazinin ekinde yer alan Saglik Bakanligi'nin 24.08.2007 tarih ve 17972 sayili yazisi ile ara karari ile ilgili olarak; butce uygulama talimatlari ve tedavi yardimina iliskin uygulama tebligi seklindeki duzenlemeler ile amaclananin; geri odeme kuruluslarinin kendi saglik guvenceleri altinda bulunan mensuplari ve hak sahibi kimseler icin karsilayacaklari ilac, tibbi malzeme ve tedavi giderleri ile alinacak katki paylari vb. hususlara iliskin usul ve esaslarin belirlenmesi ve Devlet butcesinden karsilanacak saglik giderlerinin ve miktarlarinin onceden bilinmesi, disiplin altina alinmasi ve uygulamada birligin saglanmasi oldugu; kaldi ki gelismis ve ekonomisi iyi duzeyde olan ulkelerde bile geri odeme kuruluslarinin finansman yapilarina ve butce olanaklarina gore hizmet sunum ve sigorta teminat paketlerinde bu ve benzer sekilde kisitlayici kriterler gelistirdikleri ve bunlari uyguladiklari belirtilmis, bu yazi ekinde Saglik Bakanligi Tedavi Hizmetleri Genel Mudurlugu'nce bir bilimsel komisyon olusturularak Cyberknife stereotaktik radyo cerrahi sistemi konusunda yapilan toplantida yer alan konusunda uzman kisilerce duzenlenmis rapor ve gorus yazilarina yer verilmis olup, bu belgelerin incelenmesi neticesinde; tum uzmanlar tarafindan bu yontemin gerekli ve ozellikle bazi bolgelerdeki kanser hastaliklarinda kurtarici bir yontem oldugu ve alternatifinin bulunmadiginin vurgulandigi, hasta acisindan tumore yonelik konsantre radyasyon verilmesini, normal dokularda ise radyasyon dozunun sinirli kalmasini saglamasi, kritik dokularda doz dagilimina gore dogru tedaviye olanak saglamasi, isitme, his kaybi, infeksiyon, kanama gibi bazi komplikasyonlarin diger tedavi metodlarina gore daha az gorulmesi, hastaya rahatsizlik veren baska aletlerin kullanilmasi ve sikintili pozisyonda tutulma zorunlulugunu ortadan kaldirmasi, nefes alma veya diger nedenlerle hedefte olusan oynamalari duzeltme imkani vermesi, beyin metastazlarinda uc ayri metastaza yonelik tedavi imkanini saglamasi gibi iyilesme oraninin arttirilmasi ve tedavi surecinin rahatlatilmasi bakimindan avantaj sagladigi, belirtilmis olup, odenecek bedel olarak bu uzmanlar arasinda yer alan iki adet radyasyon onkolojisi uzmani akademisyen doktordan biri tarafindan hersey dahil 1.fraksiyon 11.000.- YTL sonrakiler icin fraksiyon basina 250.- YTL onerilirken, bir digeri tarafindan 5 seanslik tedavi goren bir hasta icin yaklasik olarak 20.000.- YTL +/- 5.000+ KDV olabilecegi seklinde fiyat onerilerinde bulunuldugu gorulmekle birlikte ne Maliye Bakanligi, ne de Saglik Bakanligi'nca gonderilen belgelerde yer alan bu fiyatlar ile ilgili olarak hicbir bilimsel analiz veya teknik veriye yer verilmedigi, sadece konusu maliyet analizi olmayip radyasyon onkolojisi olan iki uzmanca onerilmis fiyatlarin bulundugu anlasilmis, 2-5 seans sinirlamasinin da yine bilimsel bir dayanagi gosterilmemis, dosyaya sunulan belgelerde 5 seanslik uygulama ile ilgili olarak sadece belirtilen uzmanlardan Dr. H. Cem Misirlioglu'nun degerlendirmelerini iceren belge iceriginde yer alan "bir veya birkac tedavi ile birkac gun icinde lezyonun tedavisi saglanmis olur, cogu hastanin ayaktan tedavisi saglanabiliyor. Tedavi suresi beyin lezyonlari icin 30-90 dakikadir. Klasik radyoterapi ile 2 aya yaklasan surede tedavi edilen prostat kanserinde 5 seansta tedavi edilebilmektedir" seklinde yer alan ifadede rastlanilmakta olup davacinin ugramis oldugu kanser rahatsizligi ile ilgili olarak boyle bir sinirlamanin gecerli oldugunu gosteren herhangi bir bilimsel bilgiye de yer verilmemistir. Yukarida yer verilen tum hukuk kaynaklarinin bir arada degerlendirilmesi sonucunda; oncelikle Birlesmis Milletler İnsan Haklari Evrensel Beyannamesinin 3. maddesi ile en temel insan hakki olarak yasama hakki taninmis olup, tarafi oldugumuz diger sozlesmeler ile de bu hakkin vazgecilmezligi ve her turlu riske karsi ve bu arada hastaliklara karsi korunmasinin, Devletin temel gorevi oldugu, herkesin, ulasilabilecek en yuksek fiziksel ve zihinsel saglik standardina sahip olma hakkinin varligi kabul edilmis, bu hakkin tam olarak kullanilabilmesi icin, hastalik durumunda herkese tibbi hizmet ve tibbi bakim saglayacak kosullarin yaratilmasi amaciyla sozlesmeci taraf devletlerin tedbir alacaklari vurgulanarak, koruyucu mahiyette veya tedavi seklinde saglik yardimi yapilmasi teminat altina alinarak saglanacak asgari tedavi yardimlari sayilmis, ic hukukumuzda da bu yonde duzenlemelere yer verilerek Anayasamizin 17. maddesinde; herkesin, yasama, maddi ve manevi varligini koruma ve gelistirme hakkina sahip oldugu hukme baglanmis yukarida yer verilen diger tum ic hukuk kaynaklarinda da anilan uluslararasi sozlesme hukumleriyle paralel duzenlemelere yer verilmistir. Anayasamizda Devletimizin nitelikleri arasinda sayilan sosyal hukuk devleti; "insan haklarina dayanan, kisilerin huzur, refah ve mutluluk icinde yasamalarini guvence altina alan, kisi hak ve ozgurlukleriyle kamu yarari arasinda adil bir denge kurabilen, calisma hayatini gelistirerek ve ekonomik onlemler alarak calisanlarini koruyan, onlarin insan onuruna uygun hayat surdurmelerini saglayan, milli gelirin adalete uygun bicimde dagitilmasi icin gereken onlemleri alan, sosyal guvenlik hakkini yasama gecirebilen, gucsuzleri gucluler karsisinda koruyarak sosyal adaleti ve toplumsal dengeleri gozeten devlettir. Cagdas devlet anlayisi sosyal hukuk devletinin tum kurum ve kurallariyla Anayasa'nin ozune ve ruhuna uygun bicimde kurularak isletilmesini, bu yolla bireylerin refah, huzur ve mutlulugunun saglanmasini gerekli kilar. Yine Anayasa'nin 5. maddesinde, "İnsanin maddi ve manevi varliginin gelismesi icin gerekli kosullari hazirlamaya calismak" devletin temel amac ve gorevleri arasinda sayilmis olup, bu kapsam icinde kisileri mutlu kilmak, onlarin hayat mucadelesini kolaylastirmak, insan haysiyetine yarasir onurlu bir hayat surdurmelerini saglamak gibi hususlarin da yer aldigi kuskusuzdur. Anayasanin 56. maddesinde ise; herkesin hayatini, beden ve ruh sagligi icinde surdurmesini saglamak; insan ve madde gucunde tasarruf ve verimi artirarak, isbirligini gerceklestirmek amaciyla saglik kuruluslarini tek elden planlayip hizmet vermesini duzenlemek Devletin gorevi olarak belirtilmistir. Sosyal hukuk devletinin somut gostergelerinden biri olan sosyal guvenlik hakkinin yer aldigi, Anayasa'nin 60. maddesinde ise; "Herkes, sosyal guvenlik hakkina sahiptir. Devlet, bu guvenligi saglayacak gerekli tedbirleri alir ve teskilati kurar" denilmektedir. Sosyal guvenlik, bireylerin istek ve iradeleri disinda olusan sosyal risklerin, kendilerinin ve gecindirmekle yukumlu olduklari kisilerin uzerlerindeki gelir azaltici ve harcama artirici etkilerini en aza indirmek, ayrica saglikli ve asgari hayat standardini guvence altina alabilmektir. Bu guvencenin gerceklestirilebilmesi icin sosyal guvenlik kuruluslari olusturularak, kisilerin yaslilik, hastalik, malûlluk, kaza ve olum gibi sosyal risklere karsi asgari yasam duzeylerinin korunmasi amaclanmaktadir. (Anayasa Mahkemesi'nin 15.12.2006 tarih ve E:2006/111, K:2006/112 sayili karari) Bu kapsamda Anayasamizin "Devletin iktisadi ve sosyal odevlerinin sinirlari" baslikli 65. maddesinde yer alan; "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen gorevlerini, bu gorevlerin amaclarina uygun oncelikleri gozeterek malî kaynaklarinin yeterliligi olcusunde yerine getirir" hukmu ile Devlete Anayasa ile yuklenen odevler arasinda oncelikler gozetilmek suretiyle mali kaynaklarin yeterliligi olcusunde gorevlerini yerine getirme imkani taninmis olup, bu oncelikler arasinda yasama hakki en basta olmak uzere kisilerin ruh ve fizik sagligi icinde insana yarasir bir hayat surdurmesini saglama gorevinin en onde geldigi tartismasizdir. Dava dosyasi ile benzer dosyalarda Maliye Bakanligi'nca uyusmazlik konusu duzenleyici islem ile getirilen kurallar ve eksik odeme islemine dayanak olarak; Anayasa'nin anilan 65. maddesi hukmunden bahisle, 5234 sayili Yasayla 657 sayili Yasanin 209. maddesine eklenen 6. fikra hukmu yaninda, 178 sayili KHK'nin 10 maddesine eklenen (p) bendi ile idarelerine bu hususta yetki verilmis olmasi gosterilmektedir. Anilan hukumler ile Maliye Bakanligi'na (Butce ve Mali Kontrol Genel Mudurlugu) yetki verildigi aciktir. Ancak, 5234 sayili Yasa hukumleri ile verilen yetkinin, tedavi giderleri ile ilgili olarak serbest piyasa ortaminda sunulan cesitli mal ve hizmetler ile olusan farkli fiyatlar arasinda azami faydayi en dusuk maliyetle saglayacak olanin secilerek bedelinin odenmesinin temin edilmesi, boylelikle gereksiz kaynak aktariminin onune gecilerek kamu kaynaklarinin yerinde kullanilmasi, ayrica planlama ve bazi duzenlemelerin yapilabilmesi amaclariyla kullanilmasi gerektigi acik olup, bunun haricinde, bu yetkinin verilis amaci asilarak asgari tedavi ucretinin altinda bir fiyat belirlemek suretiyle ilgililerin saglik hizmetine ulasmasinin engellenmesi veya agir bir yuk altinda birakilmasi sonucunu doguracak sekilde uygulanmasi hukuken mumkun degildir. Kaldi ki, 5234 sayili Yasanin gerekcesi de bu yonde olup, 178 sayili KHK'nin 10. maddesine eklenen bentler ile ilgili olarak madde gerekcesinde; bu degisiklik ile "saglik harcamalarinin etkinlestirilmesi ve saglikli bir sekilde izlenmesi amaciyla Maliye Bakanligi'na verilen yetkilere aciklik getirilmesinin amaclandigi," belirtilmistir. Goruldugu uzere madde gerekcesinde saglik harcamalarinin etkinlestirilmesinden bahsedilmekte olup, buradan anlasilmasi gereken; tedavi giderlerinin buyuk bolumunun ilgililerinin uzerlerinde birakilmasina imkan veren bir yetkinin degil, devlet butcesinden minimum gider yapilarak saglik alaninda azami faydanin saglanmasi amacli bir yetkinin verildigidir. Aksi bir dusunce Anayasamizin 128. maddesinde; memurlarin ve diger kamu gorevlilerinin nitelikleri, atanmalari, gorev ve yetkileri, haklari ve yukumlulukleri, aylik ve odenekleri ve diger ozluk islerinin kanunla duzenlenecegi yonunde yer alan hukmu karsisinda 657 sayili yasanin tedavi yardimi ile ilgili ana duzenlemeleri iceren 209. maddesi ile saglanan haklarin idarece tesis edilecek duzenleyici islemler ile ortadan kaldirilabileceginin kabulu anlamina gelir ki boyle bir dusuncenin hukuk devletinde yeri olamayacagi aciktir. Nitekim "Devlet Memurlarinin Tedavi Yardimi ve Cenaze Giderleri Yonetmeligi" hukumleri incelendiginde; 10. maddesi ile resmi saglik kurumlarinda tedavinin saglanamamasi halinde ozel saglik kurumlarina sevk imkani taninmis, "ozel saglik kurumlarinda tedavi" baslikli 23. maddesinde ozel saglik kurumlarinda saglanan tedavi bedelinin faturanin ilgili kuruma verilmesi uzerine ilgilisine odenecegi hukme baglanmis olup, hicbir sinirlama getirilmemis, Ek 1. maddesinde ise; bu Yonetmelikte ongorulen yurtici ve yurtdisi tum tedavi ucretlerini ve isitme cihazi, tekerlekli sandalye, gozluk, suni aza, organ protezi, dis tedavisi ve protez gibi cihaz ucretlerini kapsayacak sekilde gerekli sinirlamalarin konmasinin, gunun sartlarina gore her iki yilda bir ve dengeli bir sekilde birim fiyatlarinin saptanmasinin, Maliye, Milli Savunma, Disisleri ve Saglik ve Sosyal Yardim Bakanliklarinca mustereken yapilacagi hukmune yer verilmis, bu maddede dahi sinirlamanin dengeli bir sekilde, bir baska ifadeyle saglik hizmetinden yoksun kalma ya da cok agir bir yuk altinda birakma sonucunu birakmayacak sekilde yapilacagi acikca belirtilmistir. Yukarida yer verilen Hasta Haklari Yonetmeligi hukumleri ile de; bedeni, ruhi ve sosyal yonden tam bir iyilik hali icinde yasama hakkinin, en temel insan hakki oldugu ve hizmetin her safhasinda saglik hizmeti sunan kisi, kurum ve kuruluslar disinda hizmete katilan her kademedeki ve unvandaki ilgililerce goz onunde bulundurulacagi, herkesin yasama, maddi ve manevi varligini koruma ve gelistirme hakkini haiz oldugu ve hicbir merci veya kimsenin bu hakki ortadan kaldirmak yetkisinin olmadigi bilinerek hastaya insanca muamelede bulunulacagi uyulmasi gereken temel ilkeler olarak ortaya konulmustur. Bu durumda Tibbi Deontoloji Tuzugu ile yapilacak tedaviyi belirleme konusunda doktorlara verilen yetki ve getirilen kurallar dogrultusunda, saglik kurumlarinda yapilan tedavi sonucu duzenlenen rapor ile ilgilisinin yasamsal risk tasiyan hastaliginin tedavisi icin zorunlu gorulerek sevkedildigi ozel saglik kurumlarinca yapilacak tedavilerine iliskin bedelin Devletce odenmesi zorunlu olup, 5234 sayili Yasa ile 657 sayili Yasanin 209 ve 178 sayili KHK'nin 10. maddesine eklenen hukumlerle; davali Maliye Bakanligi'na hicbir bilimsel ve teknik veriye dayanilmaksizin sadece butce olanaklarindan bahisle hastalarin cok agir mali bir yuk altinda birakilmasi, yasamsal onem tasiyan tedavi surecinin zarar gormesi sonucunu dogurur sekilde ucret belirleyebilme yonunde verilmis bir yetkinin varliginin kabulu mumkun degildir. Bu nedenle; davali idarece 5234 sayili Yasa hukumleri ile verilen yetkinin yukarida yer verilen "Devlet Memurlarinin Tedavi Yardimi ve Cenaze Giderleri Yonetmeligi"nin Ek-2. maddesi ve diger mevzuat hukumleri ile belirtildigi sekilde, bu hizmeti sunan ozel saglik kurulus ve kurumlariyla fiyatlandirma ile ilgili olarak anlasma yapmak, protokol duzenlemek,...vb. suretiyle kullanilmasi, boylelikle kamu kaynaklarinin daha etkin ve verimli kullanilmasinin saglanmasi gerekir iken, tedavi giderinin kucuk bir kismi karsilanirken, bir kamu gorevlisince kaldirilamayacak boyuttaki giderin hastanin uzerinde birakilmasina yol acan 2006-6 sayili Teblig eki Ek-9 sayili listenin 2315. sirasinda yer alan dava konusu duzenleme ve bu duzenlemeye dayali olarak Cankaya Kaymakamligi'nca tesis edilen dava konusu islemlerin İnsan Haklari Evrensel Sozlesmesi, Anayasanin 2. maddesinde yer alan Sosyal Hukuk Devleti ilkesi ve yine 17. maddesi ile yukarida yer verilen diger mevzuat hukumlerine dolayisiyla hukuka acikca aykiri oldugu uygulanmalari halinde davacinin telafisi guc zararlara ugramasina yol acacaklari sonucuna varilmistir. Aciklanan nedenlerle, 2577 sayili İdari Yargilama Usulu Yasasinin 4001 sayili Yasa ile degisik 27.maddesinin 2. fikrasinda ongorulen kosullarin gerceklesmis olmasi nedeniyle 2006-6 sayili Tedavi Yardimina İliskin Uygulama Tebligi Ekinde yer alan Ek-9 "Taniya Dayali Paket Fiyat Listesi"nin 2315. sirasinda Cyberknife uygulamasi icin her turlu islem dahil 6.000,00- YTL seklinde getirilen sinirlama ile bu dogrultuda Cankaya Kaymakamligi'nca tesis edilen dava konusu islemlerin yurutulmelerinin durdurulmasina, 23.10.2007 tarihinde oybirligiyle karar verildi. Baskan Uye Uye Uye Uye |
01-02-2008, 23:55 | #4 |
|
adjuvant tedavi kanserin sıçramasını engellemeye yönelik sigorta niteliğindeki tedavidir
göndermiş olduğunuz karar cyberknife uygulaması ile ilgili o karar bende de vardı benim istediğim herceptin in kullanımı ile ilgiliydi ilginiz için teşekkürler |
02-02-2008, 02:35 | #5 |
|
Aylık maliyeti 5 milyarı bulan ve 1 yıl boyunca kullanması doktoru tarafından şart koşulan ilaca Bakanlık, "9 haftadan sonrasını ödemem" diyor
Eşiyle birlikte öğretmenlik yaparak yaşamlarını sürdüren Mevlüde Özdemir’in Herceptin adlı ilaç için başlattığı mücadele... kendisine, 27 Haziran 2007 tarihinde, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü doktorları tarafından ‘göğüs kanseri’ teşhisi konmasıyla başladı. Erken tanı konan Özdemir, 10 Temmuz’da da ameliyata alındı ve 18 adet lenf nodu ile birlikte göğsünün biri alındı. Cerrahi müdahalenin ardından da ikişer hafta süreyle 4 kür kemoterapi tedavi uygulandı. 1 yıl kullanması şart Ancak Mevlüde Öğretmen’in durumunu yakından takip eden doktoru Doç. Rüçhan Uslu, hastalığın başka organlara ‘sıçramaması’ için, Avrupa ve ABD’de bugüne kadar 15 bini aşkın hasta üzerinde denenen ve başarılı sonuçlar alınan ‘Herceptin’ adlı ilacın, 52 hafta yani tam 1 yıl boyunca kullanılmasını şart koştu ve hemen bu ilacın da içinde olduğu ek tedaviye başladı. Doç. Uslu, hastasının bu ilacı rahatça kullanması için heyet raporu da verdi. Fakat Sağlık Bakanlığı, kısa bir süre sonra, bu ilacın giderlerini sadece 9 hafta boyunca karşıladığını ve de ancak kanserin başka organlara sıçraması durumunda tamamını ödeyebileceğini EÜ Onkoloji Bölümü’ne bildirdi. Bunun üzerine Mevlüde Özdemir Sağlık Bakanlığı hakkında Danıştay’da dava açtı. Mevlüde Öğretmen ve kendisi gibi öğretmen olan eşi Sami Özdemir, Cumhurbaşkanı ve Başbakana bile mektup yazdı ve kendileriyle aynı durumda olan diğer kanser hastalarını da bu ilacı kullanmak zorunda olduğunu ve durumun düzeltilmesini istedi. Yan etkisi var diyor Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı’ndan durumun ‘Maliye Bakanlığı’na bildirildiğini belirten bir yanıt geldi. Sağlık Bakanlığı da, Anadolu Ajansı aracılığıyla bir açıklama yaptı ve Herceptin adlı ilacın Yeni Zelanda’daki kullanımlarında, kalp rahatsızlıklarına neden olabildiği yönünde bir araştırma olduğunu söyledi. Bunun üzerine Mevlüde Öğretmen, Sağlık Bakanlığı’na, ‘Bu ilacı tüm yan etkilerini de kabul ederek kullanmak istiyorum’ yazılı bir dilekçe gönderdi. Ama sonuç yine değişmedi. Tüm bunlar olurken, Danıştay 2. Dairesi’nden ‘ara karar’ çıktı. Danıştay, Sağlık Bakanlığı’nın ilacın parasının ancak 9 haftasının ödenebileceğini veya metastas yapması durumunda tamamının ödenebileceğini belirten genelgesinin iptal edilmesi gerektiği yönünde karar verdi. Ancak Danıştay, son kez Sağlık Bakanlığı ve EÜ Onkoloji Bölümü doktorlarından ‘savunma’ istedi. EÜ Onkoloji Bölümü doktorları, tekrar , ‘bu ilacın kullanılmasının hastalığın başka organlara sıçrama riskini en aza indirdiği’ yönünde görüş bildirdi ve bu konuda Avrupa-ABD’de yapılmış bilimsel çalışmaların sonucunu gösteren raporları gönderdi. Sağlık Bakanlığı ise mahkemenin tanıdığı 15 gün dışında ek süre istedi. Sıçrama riskini en aza indiriyor Doç.Dr. Rüçhan Uslu: "Meme kanseri olup da bu ilacı kullanmak zorunda olan bir hasta grubu var. Bu ilaç, hastalığın tekrar etme ve sıçrama riskini en aza indiriyor. Mevlüde Hanım da bu durumda. Herceptin ABD ve Avrupa’da yaygın ve başarılı bir şekilde kullanılıyor. Her ilaçta ABD ve Avrupa referansı alan Sağlık Bakanlığı’nın bu ilaçta Yeni Zelanda’dan ve üstelik bilimsel olmayan bir çalışmanın sonucunu ‘ödememe’ gerekçesi olarak göstermesi ise düşündürücü. Şu andaki durumda ancak kanser metastas yaparsa yani başka organlara sıçrarsa ödüyor. Sıçradıktan sonra bir anlamı yok bunu kullanmanın." Zamana karşı yarışıyorum… Benim durumumda başka insanlar da var. Ama ilaç bizim için pahalı. Eşim de ben de öğretmeniz. Sadece bir evimiz ve arabamız var. Biz bu devlete karşılıksız-dürüstçe hizmet ediyoruz. Sıçrama riski olan bir kanser türüne yakalanmışım. Benim suçum yok ki bunda. Başka bir organıma sıçrarsa ne yaparım. Dava lehimize sonuçlanırsa çok sevinirim. Az bir zaman kaldı ve moralim bozuluyor. alıntıdır |
02-02-2008, 12:27 | #6 |
|
"Danıştay 2. Dairesi’nden ‘ara karar’ çıktı. Danıştay, Sağlık Bakanlığı’nın ilacın parasının ancak 9 haftasının ödenebileceğini veya metastas yapması durumunda tamamının ödenebileceğini belirten genelgesinin iptal edilmesi gerektiği yönünde karar verdi"
Bilmiyorum ben mi yanlış anladım, genelge iptal mı edildi, o zaman bu genelgeye dayanarak 9 hafta ve metastas şartlarının artık uygulanmaması gerekmiyor mu? Saygılar |
10-03-2008, 16:02 | #7 |
|
herceptin adlı kanser ilacı konusunda son danıştay kararı hakkında bilgi verilmesini rica ederim.VARILAN EN SON SONUÇ NEDİR?
|
10-03-2008, 22:38 | #8 |
|
yanılmıyorsam devlet artık 1 yıllık adjuvant tedavi masrafını karşılıyor
|
11-03-2008, 11:23 | #9 |
|
Bu konuda açıklanmış veya yayınlanmış herhangi bir idari tasarruf varmıdır? çünkü sizde söze ''yanılmıyorsam'' diye başlıyorsunuz.( ancak yanılma ihtimalini de düşünmek size karşı saygısızlık olarak kabul edilmesin)Ayrıca gösterdiğiniz ilgiden dolayı da teşekkür ederim.
|
19-03-2008, 13:19 | #10 |
|
Herceptin (trastuzumab) ile İlgili Danıştay Kararını araştırırken ilgili dosyayı buldum ve paylaşmak istedim.
http://izmir1.tesweb.org/index.php?m...es&mod_id=1227 linkinden KANSER HASTALARININ UMUDU DANIŞTAY KARARI başlığı altında yayınlanmış durumdadır. Bilgilerinize sunulur. |
02-04-2008, 06:42 | #11 |
|
ilginiz için teşekkürler
bu hastalığa karşı bilgili ve uyanık olun unutmayın erken teşhis hayat kurtarır |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
danıştay kararı arıyorum | gencerx07 | Meslektaşların Soruları | 2 | 18-06-2010 16:57 |
Danıştay kararı | cemile_ist | Meslektaşların Soruları | 2 | 10-12-2007 14:51 |
Danıştay kararı | Gaspıralı | Hukuk Soruları | 0 | 02-09-2007 22:00 |
danıştay kararı | cemile_ist | Meslektaşların Soruları | 0 | 17-07-2007 09:51 |
danıştay kararı arıyorum. | av.nadireoksuz | Meslektaşların Soruları | 2 | 20-02-2007 23:48 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |