Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İİK 45'in uygulamadaki durumu..

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-08-2012, 16:29   #1
hltydmr

 
Varsayılan İİK 45'in uygulamadaki durumu..

Sayın meslektaşlarım iyi günlerdilerim.

Bilindiği üzere öncelikle rehine müracaat kuralı dediğimiz husus İİK 45 maddesinde düzenlenmiştir. Ancak genel itibari ile de bankaların alacaklı olduğu durumlarda asıl borçlu hakkında hem ipotek takibi ve hem de genel haciz yolu ile takip yapılmakta. Tabii ki tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla.

Benim sorum şu: maddede geçen 'Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflâs veya hacizyolu ile takip edebilir' ibaresi nasıl uygulanmakta??

Yani alacaklı önce ipotek takibi yapıp,işlemleri tamamlayıp ve akabinde de kesin rehin açığı belgesi aldıktan sonrakalan miktar için mi genel haciz yoluna müracaat edebilir, yoksa iki takibi de aynı anda yaparak ipotek takibinin sonucunu mu bekleyecektir??
Teşekkür ederim.
Old 26-08-2012, 19:27   #2
Av.Gümüş

 
Varsayılan

Bir kaç yıl önceye kadar dediğiniz gibi tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile iki takip de aynı anda açılıyordu. Ancak şu anda bazı icra daireleri daha dikkatli davranıyor ve önce rehne başvurma zorunluluğu kapsamında önce rehinli takip yapılmasını istiyor ki benim şahsi görüşüm de bu yönde.
Bahsedilen maddede geçen "Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir." ifadesini uygulamak için rehinli takibi sonlandırıp "rehin açığı belgesi" alınması gereklidir. İki takibinde aynı anda başlatıldığını varsaysak bile alacaklı, genel haciz yolu ile yapılan takipte hacizlerini uygulayacak, gerekirse menkul haczine giderek "tahsil" prosedürünü hızlandırmaya çalışacak ama satışa girişmeyecektir.
Old 27-08-2012, 09:30   #3
hltydmr

 
Varsayılan

Sayın Gümüş teşekkür etmekle beraber cevabınızda çelişkili bir durum görüyorum. maddede geçen ibarenin uygulanması için rehin açığı belgesi alınması gereklidir demişsiniz ama sonrasında da iki takibin ayna anda başlatılması durumunu yazmışsınız. bence iki takip de aynı anda başlayamaz. kanun maddesi açık. önce rehine mürüracaat et, kalan kısım için genel haciz yolu ile takip yap. ben böyle yorumluyorum.
Old 27-08-2012, 10:11   #4
Av.Gümüş

 
Varsayılan

Kesinlikle haklısınız. Zaten sizin ifade ettiğiniz biçimde yorumlanması gerekir. Ancak uygulamada iki takibinde aynı anda başlatıldığı çok görülüyor.
Old 27-08-2012, 13:04   #5
alpercelep

 
Varsayılan

Ben banka avukatı olarak şu şekilde açıklamaya çalışacağım.Eğer yanlış aktardığım bir husus olursa kusuruma bakmayın.Borçlar kanunun müteselsil borçlu ve müteselsil kefalet hükümlerini içerir maddelerinden dolayı esas borçlu dışında ancak kefillere karşı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız takip başlatılabiliyor.Çünkü kefil kendi kefaleti için ipotek vermediğinden dolayı 3. bir şahıs tarafından esas borçlu lehinde ya da esas borçlu tarafından kendi borcu lehine ipotek verilmiş olsa dahi bu kefilin kefaletini kapsamadığından ilamsız takip yapmakta kanunen bir engel yok.ancak müteselsil kefilin veya kefillerin vermiş olduğu şahsi kefaletlerine teminat olması maksadıyla ipotek verilmişse de o zaman ilamsız takip yapılamaz. Örneğin A bankası B şahsına 200.000 TL kredi kullansdırıyor.B şahsının kredisini teminatlandırmak için C şahsı 250.000 TL limitle taşınmazını ipotek veriyor ve kendisi de aynı zamanda krediye kefil oluyor.Resmi senette ipoteğin B şahsının kredi borcunu ve kendi kefaletini A bankasına teminatlandırmak maksadıyla ipotek verilmiştir diye bir ibare yazdırıyor.D şahsıda yine aynı krediye kefil oluyor.Burda B borcunu ödeyemedi ve icraya düştüyse 200.000 TL borcu ipotek limiti altında kaldığı için zaten onun hakkında ilamsız takip başlatılamayacak.aynı zamanda C kendi kefaleti içinde ipotek verdiğinden onun hakkında da ilamsız takip açılamayak.Fakat D'nin kefaleti için ipotek tesis edilmediğinden ilamsız takip başlatılabilecektir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla tkip başlatıldı ve taşınmaz 150.000 TL'ye satıldı geri faizlerle birlikte 150.000 TL de daha borç kaldığını düşündüğümüz de İİK 45. maddeye göre rehin açığı belgesi alınıp B ve C aleyhine takip başlatılabilecektir.Umarım açıklayabilmişimdir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İmar durumu değişikliklerinde mevcut ruhsat sahiplerinin durumu Avukat85 Meslektaşların Soruları 0 31-03-2011 17:24
kanundaki değil uygulamadaki harçlar incitanesi Meslektaşların Soruları 7 31-10-2007 22:40
Tebligat Kanunu 35 ve Uygulamadaki Farklılıklar? ad-hoc Meslektaşların Soruları 4 20-08-2007 16:59
Ey hukukçular uygulamadaki hukukun tadı sizce nedir nedir? NÜANS Hukuk Lisans Eğitimi 0 19-08-2007 17:45
Teras Tadilatının Uygulamadaki Yeri mülkat Hukuk Soruları Arşivi 0 26-08-2004 12:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03973603 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.