Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Öğretim Elemanlarının Ceza Soruşturması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-01-2014, 21:17   #1
sone1907

 
Varsayılan Öğretim Elemanlarının Ceza Soruşturması

Sayın Meslektaşlarım;
Bir üniversitede görevli öğretim elemanı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştum. Başsavcılık, görevsizlik kararı ile dosyayı Üniversite Rektörlüğüne gönderdi. Uzun süre beklememek için Üniversite Rektörlük Bilgi Edinme Birimine başvurarak soruşturma akıbetini sormam üzerine, şikayetçi olduğum öğretim elemanı hakkında 'işlem başlatmama yönünde takdir hakkı kullanıldığı' tarafıma bildirilmiştir. Üniversitenin hukuk müşaviri ile telefon yolu ile görüşmemde tebliğ işlemi yapılmadığı belirtilmiştir. Bu da işin en komik tarafı, bir hukukçu rektörünün emrinde, hukuk dışı uygulamalarda bulunmakta ne yazık ki..
Soruma gelecek olursak, söz konusu işlem başlatmama kararına karşı itiraz edeceğim makam neresidir? Danıştay diye düşünüyorum ancak bu konuda değerli fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum.
Old 06-01-2014, 19:41   #3
sone1907

 
Varsayılan

Öncelikle teşekkürler.
Ancak men-i muhakeme ve lüzumu muhakeme kararlarında Danıştay'a itiraz ediliyor. Burada asıl konu 'işlem başlatmama kararı'.. Yani bunun anlamı soruşturmaya hiç başlamamak diye düşünüyorum. O nedenle tereddüt ediyorum. İdari bir işlem olduğundan, idare mahkemesi mi acaba..
Old 07-01-2014, 15:49   #4
LaMeKan

 
Varsayılan

İlgili yasal düzenlemede(2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun m.53/c) ilk soruşturma neticesinde verilecek lüzum-u muhakeme veya men-i muhakeme kararlarının incelenmesi/denetlenmesi usulü hükme bağlanmış; ancak, sürecin işletilmesine en başından engel olacak şekilde verilen " şikayetin işleme konulmaması" (veya soruşturma izni verilmemesi, soruşturma açılmaması, şikayetin işleme alınmasına mahal bulunmadığı...vb.) kararlarına karşı hangi yola başvurulacağı öngörülmemiştir.
"Şikayetin işleme konulmaması" kararı, bir men-i muhakeme kararı sayılabilir mi?
Her ne kadar, ceza yargılamasının yapılmasına engel oluştursa da; şikayetin işleme konulmaması yönündeki kararın bir men-i muhakeme kararı sayılamayacağını düşünüyorum. İki kararın hukuk dünyasında yarattığı sonuçlar farklıdır: Men-i muhakeme kararı, son soruşturmanın ( ceza davasının) açılmasına engel olmaktadır; oysa, şikayetin işleme konulmaması yönündeki karar, ilk soruşturmanın açılmasına engel olmakla men-i muhakemeden daha geniş sonuç doğurmaktadır. Öte yandan; kararları veren merciler bakımından da farklılık söz konusudur: Men-i muhakeme kararını, anılan yasal düzenlemede öngörülen yetkili kurullar vermektedir; oysa, şikayetin işleme konulmaması yönündeki kararlar, soruşturma açmaya yetkili disiplin amirleri tarafından alınmaktadır. Ayrıca, kararların dayanakları/hukuki ve maddi sebepleri bakımından da farklılıklar söz konusudur. Bu bağlamda ve sonuç olarak; aslında ilk soruşturmanın açılmasını gerektirecek derecede somut bilgi ve bulgular olmasına rağmen, soruşturmanın açılmaması sonucunu doğuran bir karar alınması halinde, salt bu durumun(aykırılığın), işlemi men-i muhakeme kararı saymaya yetmeyeceğini düşünüyorum. Böyle bir durumda, idare mahkemesinde iptal davasına konu edilebilecek bir idari işlemden söz etmek daha doğrudur.

Danıştay 8. Daire 09/12/2005 tarih 2005/1425 E. 2005/5059 K. sayılı kararından:
"....Davaya konu işlem, 2547 sayılı Yasanın 53/c maddesinin 1. bendi kapsamında "soruşturma açılmamasına" ilişkindir ve bu işlemin iptali istemiyle açılan dava, Mahkemece, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi kamu görevleri için ayrı bir soruşturma usulünün öngörüldüğü, yetkili kurullarca verilen kararların hangi mercilerce inceleneceğinin ayrı ayrı belirtildiği, bu bakımdan davacının şikayeti üzerine verilen kararın idare mahkemesi tarafından yargısal incelemesi yapılabilecek ierai bir karar olarak nitelendirilebilmesinin hukuken mümkün olmadığı, verilen karar üzerine yargı yerince yapılan incelemelerin ise yargısal bir incelemeyi içermediğinin tartışmasız olduğu, bu durumda, dava konusu edilen "soruşturma izni verilmemesine" ilişkin işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14/3-d maddesinde belirtilen "idari davaya konu olabilecek nitelikte" işlem olmadığı gerekçesiyle işin esasına girilmeksizin dava reddedilmiştir.

Temyize konu kararda belirtilenin aksine, henüz ortada itiraza konu edilebilecek, yetkili kurulca verilmiş bir lüzum ya da men-i muhakeme kararı bulunmamaktadır. "Soruşturma açılmamasına" ilişkin davaya konu işlem, yasada ve temyize konu kararda öngörülen sürece engeldir ve bu işleme karşı herhangi bir başvuru yolu öngörülmemiştir. Bu hale göre kesindir, kamu gücüne dayanmaktadır, doğrudan uygulanmakta ve hukuki sonuç doğurmaktadır. Bir diğer ifadeyle, her yönüyle idari davaya konu olabilecek işlem niteliğindedir.

Öte yandan Anayasamızın, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkında sahip olduğu, yolundaki 36. ve idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunu açık tutan 125. maddeleri uyarınca, işin esasının incelenmesi gerekir.
...."
Danıştay 8. Daire 21/02/2006 tarih 2006/7 E. 2006/217 K. sayılı kararından:
"...Buna göre yetkili merciin soruşturma izni vermemesi, soruşturma açılmaması veya şikayetin işleme konulmaması yolundaki kararları Kanunun öngördüğü men-i muhakeme ya da lüzum-u muhakeme kararı niteliğinde bir karar olmayıp iptal davasına konu olabilecek idari işlem niteliği taşıdığından bu tür işlemlere karşı itiraz yoluna gidilmesi yerine iptal davası açılması mümkündür.

Nitekim, Danıştay 8 inci Dairesinin 9.12.2005 günlü, E: 2005/1425, K: 2005/5059 sayılı kararında da, "ancak yetkili kurulca verilmiş lüzum-u muhakeme veya men-i muhakeme kararlarına itiraz edilebileceği, soruşturma açılmamasına ilişkin işlemlere karşı herhangi bir başvuru yolu öngörülmediği, bu nedenle bu kararların kesin, doğrudan uygulanabilir ve hukuki sonuç doğuran nitelikleri itibariyle idari davaya konu olabilecek işlemler olduğu" vurgulanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; şikayetçi ...'un, göreve gelmediği yönünde gerçeğe aykırı tutanaklar düzenlenerek hakkında soruşturma açıldığı ve "görevden çekilmiş" sayılarak cezalandırıldığı iddiasıyla ilgililer hakkında Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verdiği, anılan Başsavcılığın 28.10.2005 günlü, 2005/30 sayılı görevsizlik kararı üzerine dilekçe ve eklerinin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca da Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğüne gönderildiği, Rektörlükçe yapılan inceleme üzerine yeterli kanıt olmadığı gerekçesiyle soruşturma açılmamasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, Kırıkkale Üniversitesi Rektörünün, iddialar hakkında yapılacak işlem bulunmadığına ilişkin 12.12.2005 günlü, 6990 sayılı yazısı, 2547 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinde öngörülen lüzum-u muhakeme veya men-i muhakeme kararı niteliğinde olmadığından itirazın incelenmeksizin reddine, dosyanın Kırıkkale Üniversitesine, kararın bir örneğinin şikayetçiye gönderilmesine 21.2.2006 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi
...."
Kararların tam metinlerine Danıştay'ın internet sitesinde "emsal karar sorgulama" bölümünden ulaşabilirsiniz.
Danıştay 1.Daire 26/10/2011 tarih 2011/1446 E. 2011/1638 K. sayılı kararından:
"... Merkezindeki yetkililer ve çalışanlar hakkında ceza soruşturması açılmasının uygun görülmediğine ilişkin ..... Üniversitesi Rektörünün 1.3.2011 tarih ve 1126 kararının, 2547 sayılı Yasanın 53 üncü maddesinde öngörülen lüzum-u muhakeme veya men-i muhakeme niteliğinde bir karar olmayıp idari davaya konu olacak idari bir işlem niteliğinde bulunduğu, dolayısıyla söz konusu işlemin iptali istemiyle açılan davaya İdare Mahkemesince bakılması gerektiği ve yargısal görevi bulunmayan Dairemizle görev uyuşmazlığı çıkartılmasına yasal olanak bulunmadığı göz önüne alınmadan Mahkeme tarafından davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın Dairem*ze"gönderildiği anlaşıldığından, Dairemizce herhangi bir işlem yapılmasına olanak bulunmayan dava dosyasının gereği yapılmak üzere İzmir 3. İdare Mahkemesine iadesine 26.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...."
Alıntı yaptığım son kararın tam metnine İzmir Bölge İdare Mahkemesi'nin internet sitesinde sırasıyla "örnek kararlar", "başka yer idari yargı kararları" başlığı altında "4483 ihtilafları" , " üniversite muhakemat- soruşturma açılmaması idari işlemdir" linklerinden ulaşabilirsiniz.
İyi çalışmalar.
Old 07-01-2014, 23:51   #5
sone1907

 
Varsayılan

Sayın Lamekan;
İlginiz ve paylaşımınız için teşekkürü borç bilirim. Çok faydalı bir bilgilendirme oldu sağolun..
Old 04-12-2014, 15:44   #6
Av.Bedia

 
Varsayılan

Meslektaşlarım benzer bir konu olduğu için yeni başlık olmadan bu konuyu canlandırmak istedim. Benzer bir olayda Rektörlüğün vermiş olduğu disiplin ve ceza soruşturması açılmaması kararına karşı 26.06.2014 tarihinde Danıştay'a itiraz yoluna başvurdum. Ancak Danıştay 1. Dairesi bu kararın men-i muhakeme değil idari işlem niteliğinde olduğundan bahisle itirazımı incelenmeksizin reddetti. Bu durumda idari dava açma sürem geçmiş sayılır mı, idari dava açarsam süreden dolayı reddedilme durumu var mıdır? Bu konuda bilgisi veyahut benzer tecrübesi olan meslektaşlarımdan yardım rica ediyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tam zamanlı ve ücretli çalışan temizlik elemanlarının kıdem tazminatında görevli mahkeme neresidir? difensore Meslektaşların Soruları 0 12-11-2013 15:15
ceza soruşturması vekalet av.yağmur deniz Meslektaşların Soruları 2 26-06-2011 23:20
Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı rcakmak Meslektaşların Soruları 1 02-02-2010 18:44
Güvenlik Soruşturması ozzy Hukuk Soruları Arşivi 0 14-02-2002 01:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05248809 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.