Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

EŞler Arasi Bedelsİz Mal Devrİnde Sebepsİz ZengİnleŞme, BaĞoŞlamadan DÖnem, Katki Payi AlacaĞi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-09-2011, 09:36   #1
av.ruken

 
Varsayılan EŞler Arasi Bedelsİz Mal Devrİnde Sebepsİz ZengİnleŞme, BaĞoŞlamadan DÖnem, Katki Payi AlacaĞi?

1994 yılında kooperatife üye olup ödemeleri yapan eş, 2004 yılında eşiyle karşılıklı olarak anlaşarak boşanma kararı alıyor. Eşin talebi kooperatif hissesinin kendine devredilmesi. Müvekkil bağışlama kastı olmadan kooperatif yönetimine "hissemin .... isimli şahsa devrini talep ederim" şeklinde dilekçe veriyor ve yönetimin hissenin devrine karar veriyor.

Hisseyi devir alan eş boşanmaktan vazgeçiyor. çekişmeli yargı sonucu boşanma davasında temmuz 2011 hisseyi devreden eşin kusurlu olduğu belirtilerek boşanmalarına karar veriliyor.

Kooperatif henüz kişiselleşmemiş ve kooperatif hissesi devam etmekte. Tapular henüz alınmamış.


Bu aşamada bahse konu hisseyi devreden eşin açması gereken dava konusunda tereddüt yaşamaktayım. Şöyle ki;

1- Katkı payı alacağı davası açar isem; mahkeme devri bir bağışlama olarak mı algılar;? bağışlanan mallar kişisel mal olduğundan katkı payı alamama ile karşılaşabilir miyiz?

2- Bağışlama ise bağışlamadan dönme hakkımızı kullanırsak zamanaşımı sorunu gündeme gelir mi?

3- Sebepsiz zenginleşme sebebiyle dava açabilir miyim? Zamanaşımı sözkonusu olur mu?

Teşekkürler...
Old 09-09-2011, 13:24   #2
Av.bozkara

 
Varsayılan

katkı payı davası açamayacağınızı düşünüyorum keza medeni kanuna göre bağışlama ile elde edilen mallar kişisel mal olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla da paylaşıma tabi değil. Bu gibi hallerde bağıştan dönme yolu tercihh edilir, ancak, bu dava da dönme sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde açılır. Şu halde müvekkilinizin, bağışlanan şahsın hiiseyi devralmasına rağmen anlaşmalı boşanmaya yanaşmadığı tarihten itibaren 1 yıl içerisinde davayı açması gerekirdi. kaldı ki dava süresinde açılsa bile bu davayı da kazanma ihtimaliniz zayıf olurdu. Keza, boşanma davası müvekkiliniz aleyhine bitmiş. Oysa ki bağıstan dönmede Kanun koyucu, aile görevlerine "önemli derecede" uyulmaması halini bağıştan dönme sebebi saymıştır. Boşanma davasında ağır kusurlu olan kişi müvekkiliniz olduğu için karşı yanın aile görevlerini önemli derecede ihlal ettiğini ileri sürmeniz mümkün olmayacaktır.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1977/2437

K. 1977/3877



DAVA : (....) ile (....) arasındaki alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda, verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davalı tarafından istenilmekle, duruşma için tayin olunan günde tebligata rağmen temyiz eden gelmedi. Aleyhine temyiz olunan adına vekili Av. (....) geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka güne bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Bağışlamadan yararlanan kişi, bağışlayana veya ailesine karşı kanunen yükümlü olduğu görevleri önemli derecede ihlal eder ise, bağışlayan bağıştan dönebilir (BK. 244/2).
Kanun koyucu, aile görevlerine "önemli derecede" uyulmaması halini bağıştan dönme sebebi saymış, böylece mirastan iskat sebeplerini burada da tekrarlamıştır. (MK. m. 457/2). O halde BK.nun 244. maddesinin 2. bendi, MK.nun 547. maddesinin 2. bendinin özü ve kapsamı itibariyle bir tekrarından ibarettir. Bu görüş ilmi içtihatlarda da belirtilmiştir (Alfred Marten, Borçlar Kanunu Şerhi, 319, Prof. N. Feyzioğlu, 1962 Borçlar Hukuku Sh. 173). O halde bağıştan dönme sebebiyle mirastan iskat sebeplerinin bir arada incelenmesi zorunluluğu vardır.
Gerçekten basit olayları bağıştan dönme (rücu) sebebi kabul etmek, bağıştan yararlanan kişiyi, bağışlayanın baskısı altında tutmak sonucunu doğurur. Aksini düşünmek, kanun koyucunun BK.nun 244. ve MK.nun 457. maddeleri ile izlediği amaca aykırı düşer; bununla da kalmaz hak duygularını zedeler, irade serbestisinin büyük ölçüde kısıtlanmasına yol açar. Onun için olayların nitelikleri, kapsamı ve özellikle vehamet dereceleri gözetilerek delillerin değerlendirilmesi gerekir. Bu ölçülere göre olayda, tam anlamı ile rücu şartları gerçekleşmiştir. Şöyle ki: Davalı kadın, MK.nun 132. maddesi gereğince yapılan ihtara rağmen haklı bir sebep olmadan birliğe dönmemiş, mahkemece boşanmalarına karar verilmiş ve hüküm kesinleşmiştir.
Eşler birbirine yardım etmekle ve özellikle kadın, eşine ve çocuklarına bakmakla yükümlüdür (MK. m. 151, 152). Olayda davalı kadın birliği terketmiş, ihtara rağmen dönmemiş, böylece kadın bağışlayana karşı kanunen yükümlü olduğu görevleri yerine getirmekte önemli derecede kusurlu davranmış, öyle ki bu tutumu yüzünden boşanma kararı verilmiştir. O halde davacı koca için bağışlamadan dönme hakkı doğmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun görüşü de bu doğrultudadır (YHGK.nun 10/10/19662 günlü 2/103-67 sayılı kararı, Senai Olgaç, İçtihatlı Borçlar Kanunu, 1976, Cilt III, Sh. 457-458). Bu bakımdan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA onama harcının temyiz edene yükletilmesine ve duruşma için takdir olunan bindörtyüz lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine 09/05/1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-09-2011, 14:02   #3
av.ruken

 
Varsayılan

Meslektaşım dikkatimi dağıtan noktada bu! Olayda bağışlama kastı yok. Bağışlama yazılı şekil şartına bağlı. Ve eşler arasında böyle bir yazılı belge yok. Karşı taraf bunun bir bağışlama işlemi olduğunu iddia ederse bunu yazılı bir belge ile ispatlayamayacaktır! Bu durumda katkı payı alacağı davası açarsam, bağıştan dönme ve sebepsiz zenginleştirme davalarındaki zamanaşımı sorunu ile karşılaşmayacağımı düşünüyorum? Ancak henüz bu konuda Yargıtay kararı ya da bilirkişi raporu bulabilmiş değilim.
Old 09-09-2011, 14:09   #4
Av.bozkara

 
Varsayılan

tarihinde açılan dava sonunda boşanmışlar ve boşanma kararı 18.2.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Dava, evlilik birliği içinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 25.3.1999 tarihinde alınan taşınmaza katkı iddiası ile açılan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
Dava konusu 579 ada 12 parsel üzerindeki binanın 8/160 paya sahip 18 nolu dairesinin 4/160 payı davacı Hülya, 4/160 payı davalı Süleyman adlarına tapuda 25.3.1999 tarihinde satın alma sebebiyle kayıtlı bulunmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde dava konusu paylara ait dairenin parasının tamamının kendisi tarafından verildiğini, ancak tapuda bu dairenin eşi ile kendisi adına yarı yarıya paylı olacak şekilde tescil ettirildiğini açıklayarak eşi adına kayıtlı görünen pay üzerinde katkı alacağı isteğinde bulunmuştur. Bu açıklama karşısında, taşınmazdaki eşe ait payın alımında verilen para, eşe yapılan “elden bağışlama” niteliğindedir. Davalı eşe, karşılıksız kazanma yoluyla gelen bu para, onun kişisel malı olmuştur. (TMK. md. 220/2) Şu halde, davalıya ait pay “bağış” yoluyla gelen bu para ile alındığına, davalının kişisel malı olduğuna göre davacı kişisel mal üzerinde katkı payı alacağı talebinde bulunamaz. Davacı, ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde bağışlananın iadesini isteyebilir. (BK. md. 244) Bağışlamadan dönme koşulları da ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre davanın tümü ile reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne kısmen de reddine karar verilmiş olmasında bir isabet bulunmamaktadır…”(8.HD, 07.12.2009 T, 2009/2345–5860)
Old 25-05-2015, 02:10   #5
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2009 / 2345
Karar: 2009 / 5860
Karar Tarihi: 07.12.2009: “…Davacı, dava dilekçesinde dava konusu paylara ait dairenin parasının tamamının kendisi tarafından verildiğini, ancak tapuda bu dairenin eşi ile kendisi adına yarı yarıya paylı olacak şekilde tescil ettirildiğini açıklayarak eşi adına kayıtlı görünen pay üzerinde katkı alacağı isteğinde bulunmuştur. Bu açıklama karşısında, taşınmazdaki eşe ait payın alımında verilen para, eşe yapılan <elden bağışlama> niteliğindedir. Davalı eşe, karşılıksız kazanma yoluyla gelen bu para, onun kişisel malı olmuştur. (TMK. md. 220/2) Şu halde, davalıya ait pay <bağış> yoluyla gelen bu para ile alındığına, davalının kişisel malı olduğuna göre davacı kişisel mal üzerinde katkı payı alacağı talebinde bulunamaz. Davacı, ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde bağışlananın iadesini isteyebilir. (BK. md. 244) Bağışlamadan dönme koşulları da ileri sürülüp kanıtlanmadığına göre davanın tümü ile reddi gerekirken…”

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 11523
Karar: 2014 / 8939
Karar Tarihi: 08.05.2014: “…dava dilekçesindeki “... davalı eşine jest olarak devretmiş...” cümlesi ile anılan kooperatif başkanlığına bizzat imzalayarak sunduğu az yukarıda muhtevası yazılı kooperatif hissesinin devrine ilişkin dilekçesi kapsamı ve buna dayalı olarak davalı adına ferdileştirme yoluyla oluşturulan tapu kaydı dikkate alındığında bu işlemin gizli bağış olduğu, gizli bağıştan rücu koşullarında gerçekleşmediği; esasen, böyle bir dava ve iddiada bulunulmadığından; davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken,…”

8.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 3394
Karar: 2013 / 8390
Karar Tarihi: 04.06.2013: “…Müvekkilim kendi adına kayıtlı daire ve dükkanı şartsız ve bedelsiz davalı tarafa vekil aracılığıyla devretmiştir> şeklinde açıklamada bulunmuştur. … davacı R.'in taşınmazları davalı S.'ya serbest iradesiyle yapılan devir işleminin 6098 Sayılı Türk B.K.'nun 285 vd. maddeleri (818 Sayılı B.K.'nun 234 vd. maddeleri) gereğince gizli bağış niteliğinde bulunduğunun, davacı R.'in devir sırasında bağış kastı ve iradesi taşıdığının kabulü gerekir. … bağış durumu dikkate alınarak davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken …”
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hastalik Nedeniyle Katki Payi Alacaği av.nilüferyurdakul Meslektaşların Soruları 4 22-03-2010 22:55
Katki Payi AlacaĞi ATARAS Meslektaşların Soruları 3 14-02-2010 12:54
Katki Payi AlacaĞi AV.AYŞE GÜL Meslektaşların Soruları 4 14-04-2009 16:48
Sebepsİz ZengİnleŞme SUDE BETÜL Meslektaşların Soruları 2 11-09-2008 19:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04868293 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.