|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
05-03-2008, 15:02 | #1 |
|
Kambiyo senetlerinde 3 yıllık süre
Değerli meslektaşlarım bir sorum var. kambiyo senetlerinde , kambiyo vasfına ilişkin 3 yıllık süre , tanzim tarihiden itibarenmi, yoksa vade tarihinden itibarenmi hesaplanıyor. saygılar..
|
05-03-2008, 15:19 | #2 |
|
senedin kambiyo vasfını yitirmsi için vade tarihinden itibaren 3 yılın dolması gereklidir.Başarılar...
|
05-03-2008, 15:23 | #3 |
|
Bende öyle biliyorum ancak, bazı arkadaşlar tanzim tarihinden itibaren hesaplanacağını söyledi, tereddüte düştüm.
Çok tşk ederim av.Tuğbabal. |
05-03-2008, 15:32 | #4 |
|
3 yıllık süre, bono ya da poliçenin (soruda kambiyo senedi denmiş ama çek için 3 yıllık süre yoktur) niteliği ile ilgili değil, hamilin kambiyo hukukundan kaynaklanan müracaat haklarını kullanması ile ilgilidir. (TTK 690/1'in yollaması ile aynı yasanın 661. maddesi)
|
05-03-2008, 20:30 | #5 |
|
Kambiyo senetlerinde bonoda zamanaşımı vadeden itibaren 3 yıldır.Çeklerde ise 6 aylık zamanaşımı bulunmaktadır.
|
05-03-2008, 20:49 | #6 |
|
diğer arkadaşlarında belirttiği gibi 3 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı Vade Tarihidir
|
06-03-2008, 00:46 | #7 |
|
Arkadaşlar,
Zamanaşımının tanzimden itibaren olduğunu söyleyenlere karşı şunu sormak gerekir: Tanzim tarihi 1.1.2003, vade tarihi 2.1.2006 olan bono icraya konabilir mi. Bu mantıkla konamaz, zira senedin vadesi geldiğinde zamanaşımına uğramış olmaktadır. |
06-03-2008, 08:40 | #8 |
|
sayın av. MB,
on yıl sonrası için şimdiden bir senet tanzim edilemeyeceğini düşünmek anlamına gelen sorunuz için; YARGITAY 19. Hukuk Dairesi E:1999/6607 K:1999/7599 tarih.13.12.1999 "Mahkemece, dava konusu bononun tanzim tarihi ile vade tarihi arasında uzun süre olduğu ve tanzim tarihinde davalının bu kadar büyük meblağı borç olarak vermesine maddi imkanının elvermeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. HUMK.nun 293. maddesi uyarınca senede baglı olan her ceşit iddiaya karşı def'i olarak ileri sürülen ve senedin hükum ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki islemlerin yine aynı nitelikteki belgeler ıle kanıtlanması gerekir. Somut olayda davacı, bononun masasından kaybolduğunu ve çalınma yolu ile davalıya geçtiğini iddia etmiş, aynı iddia ile başka bonolar hakkında açtığı menfi tesbit davaları reddolunmuş ve ceza davasından da davalı beraat etmiştir. Bu durumda mahkemece iddianın usulüne uygun deliller ile kanıtlanamamış olduğu gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. " saygılarımla. |
06-03-2008, 09:05 | #9 |
|
Sayın askeplion,
Ben öyle bir şey demedim. Zamanaşımının tanzimden itibaren başlamayacağına örnek verdim. |
06-03-2008, 09:10 | #10 |
|
sayın av. MB,
özür dilerim, yanlış okumuşum. saygılar. |
06-03-2008, 18:54 | #11 |
|
arkadaşlar kanatimce aynı gün hem vade tarihi hem tanzim tarihi olur ve bu kambiyo vasfındadır...(bilgi olsun diye yazdım) Ayrıca protesto nasıl ki vadeden sonra iki iş günü içinde yapılması gerekirse;ödeme de vadeden sonra 3 yıl içinde istenebilir.
|
06-03-2008, 19:02 | #12 |
|
T.C.
YARGITAY Onikinci Hukuk Dairesi E:2005/25247 K: 2006/1602 T:06.02.2006 DOSYANIN İŞLEMSİZ BIRAKILMASI HACZİN DÜŞMESİ ZAMANAŞIMI ÖZET: Takibe konu bono hakkında üç yıllık süre içinde ta*kip başlatıldığı için takipten önceki dönemde zamanaşımı*nın dolduğundan söz edilemez. Borçlu vekilinin talebi icra dosyasının işlemsiz bırakıldığı iddiasına dayalı olup, ince*leme İİK'nın 7112,33/a-l maddelerine göre değerlendiril*melidir. 2004 s. İCRA VE İFLAS KANUNU (1)(2) [Madde 33] 2004 s. İCRA VE İFLAS KANUNU (1)(2) [Madde 71] 6762 s. TÜRK TİCARET KANUNU (1) (2) [Madde 661] Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşü*nüldü: İcra takibine dayanak yapılan 15.10.1995 vade tarihli bononun 05.09.1996 tarihinde takip konusu yapıldığı görülmektedir. Bu durumda bo*no hakkında TTK'nun 661. maddesinde öngörülen üç yıllık süre içinde takip başlatıldığı için, "takipten önceki" dönemde zamanaşımı süresinin oluştu*ğundan söz edilemez. Borçlunun bu konudaki başvurusu ödeme emrine iti*raz süresi içinde ileri sürülebilecek nedenlerdendir. Somut olayda borçlu ve*kilinin icra mahkemesindeki talebi takipten sonraki dönemde icra dosyası*nın işlemsiz bırakıldığı iddiasına dayalı olup, inceleme İİK'nun 71/2 ve 33/a-1. maddeleri kapsamında değerlendirilmelidir. Bir başka deyişle, TTK'nun 661. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin, takibin kesinleş*mesinden sonraki dönemde oluşması gerekli ve incelemenin bu kurallara göre yapılması zorunlu bulunmaktadır. O halde, icra dosyasının tetkikinde takibin kesinleşmesinden sonraki dö*nemde dosyanın üç yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı tespit edilmekle iste*min reddine karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme ka*rarının yukarıda yazılı nedenlerle IİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uya*rına (BOZULMASINA), 06.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
06-03-2008, 22:08 | #13 |
|
Bonoda Zamanaşımı
1. Bonoyu düzenleyene karşı açılacak bütün davalar, vade tarihinden itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TK.m. 661/I). 2. Senet hamilinin cirantalara karşı açacağı davalar, (süresinde protesto edilmiş senetlerde protesto tarihinden itibaren, protestosuz senetlerde vadeden itibaren) 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TK.m.661/II). 3. Cirantanın, diğer bir cirantaya karşı açacağı davalar, (isteyerek ödeme durumunda ödeme tarihi, dava sonucunda ödeme hallerinde ise davanın açıldığı tarih itibariyle) 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar (TK.m.661/III). |
01-03-2009, 12:25 | #14 |
|
Yenileme neticesinde de aynı sonuç geçerlimidir?
Sayın meslektaşlarım üç yıllık zaman aşımının bononun vade tarihi itibariyle başladığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Ancak 2000 yılında 15.08.1999 vade tarihli bir senet için 15.07.2000 yılında icra takibi başlatılıyor ve bu takipte en son 2001 yılında işlem yapılıyor. Ve dosya 2002 yılında takipten düşüyor. Alacaklı daha sonra 2008 yılında icra dosyası için yenileme talebinde bulunuyor. a) Bu durumda zamanaşımı ne zaman dolmuştur? b) Defi olarak ileri sürmek gerekirmi, icra müdürü veya davada hakim resen göz önüne almalımıdır? c) Bu konuda şikayet süreye bağlımıdır? |
05-03-2009, 23:39 | #15 |
|
Sayın Av.Mehmet ORAK,
Kanaatimce, icra takibinin başlatılması ile TTK md 662 gereği kesilen zamanaşımı icra dosyasının takipsiz kalmasıyla yeniden işlemeye başlar ve böylece 3 yıllık süre dolunca bono zamanaşımına uğramış olur. Zamanaşımını icra müdürü veya hakim re'sen gözönüne almaz.Kesinleştikten sonraki bir dönemde işlemsiz kalan takip için İİK 71/son md.nin yollamasıyla İİK 33/a'nın uygulanması yani icra mahkemesinden "icranın geri bırakılması"nın talep edilmesi mümkün, bu talepte süre sınırlaması yok. Ancak kesinleşmeden önce işlemsiz kalan bonoya dayalı takipte zamanaşımının ne olacağı konusunda tereddütlerim var. Aynı dilekçe ile icra mahkemesine hem şikayet hem de itirazda bulunmak mantıklı geliyor. |
06-03-2009, 19:29 | #16 |
|
Teşekkürler değerli cevabınız için.
İİK m33 de belirtildiği üzere "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir." Tetkik merciinde dava etme yolu açık.. Tereddütünüz neye ilişkin sayın meslekteşım açabilirmisiniz? |
09-03-2009, 22:16 | #17 |
|
Sayın ORAK,
Yukarıdaki mesajımda sondan 2. cümlemdeki ifademde bir hata olmuş, aslında şunu ifade etmek istemiştim:Kesinleşmeden önce işlemsiz kalan bonoya dayalı takipte(mesela tebligat bila ve dosya bu haliyle işlemden düşmüş) zamanaşımı dolduğu halde(3yıllık süre geçtiği halde)yenileme yapılmışsa işletilecek karşı hukuki yolun ne olacağı konusunda tereddütlerim var.Çünkü İİK 71/son ve 33/a kesinleşmiş takipler için uygulanabiliyor...Ama bononun zamanaşımına uğradığı konusunda aynı dilekçe ile icra mahkemesine hem şikayet, hem de itiraz yoluna gitmek mantıklı geliyor. |
10-03-2009, 12:45 | #18 |
|
Kanaatimce zamanaşımı süresinin kesilmesi şartı icra takibi başlamasıdır. Ayrıca kesinleşme şartı aranmmalıdır. Zira senet ile işlem yapılmış olması kanunun yorumuna uygun olacaktır.
İşletilecek hukuki yolda da size katılıyorum. Her iki müracaat yolu da açık olmalı ve şikayet için süre sınırı olmamalı diye düşünüyorum. Bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. |
19-03-2009, 18:35 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
|
14-07-2009, 13:02 | #20 |
|
Sayın tycheminerva;
forumu araştırırken farkettim konunun oluş tarihinden biraz geç bir açıklama olacak ama değinmeden edemedim. bononun vade tarihiyle ilgili bir yanlışlık olmuş. T.K. 661/I de bonoyu düzenleyen için değil, bonoyu kabul eden yani lehtar için açılacak davalarda zamanaşımı 3 yıllık süreye tabi olduğundan bahsetmektedir. Zaten hemen sonrasında kanun maddesi;Hamilin, cirantalar ile keşideciye karşı açacağı davalar, müddetinde keşide edilen protesto tarihinden veya senette "masrafsız iade olunacaktır" kaydı varsa vadenin bittiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle müruruzamana uğrar, şeklinde devam etmektedir.Saygılarımla... |
14-07-2009, 14:12 | #21 |
|
Zamanaşımı bir hakkın talep edilmesini engelleyen def'idir. Söz konusu def'iden bahsedebilmek için hukuken korunan ve talep edilebilir bir hal almış "hak" ortaya çıkmalıdır.
Senette vade tarihi gelmeden o senede bağlı hak hukuken talep edilebilir hale gelmemiştir. Bu nedenle doğmayan bir hak için zamanaşımının başlaması söz konusu değildir. |
14-07-2009, 14:26 | #22 |
|
Kambİyo Hukuku
Gerçekten baya bir tartışma olmuş durumda bu konuda.Ama sizi rahatlatacaktır umarım yakınlarda çok yakın bir meslektaşımın takip ettiği davada poliçe ve bonu için vade tarihinden itibaren 3 sene,çek içinde 6 aylık bir sürenin vade tarihinden itibaren dolması gerekmektedir.Bu nedenle çek için konuşursak kambiyo senedi olmasına rağmen özel bir düzenleme ile korunan çek ile alakalı olarak vade tarihinden itibaren 6 ay içinde işlem yapılmazsa artık müracaat hakkı ortadan kalkmaktadır ancak bankadan istenen çek yaprak bedeli için 6 aylık süre değil borçlar kanununda öngörülen genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık sürenin geçmesi gerekmektedir.Müracaat haklarının kullanılmaması demek o senet ile alaklı olarak en temelinde icra işleme konulamayacağı yada adli işleme konu edilemeyeceğini anlamak gerekmektedir.Bu nedenle tanzim tarihi kambiyo senedinin düzenlenme tarihidir ancak vade tarihi ise o kambiyo senedi ile alakalı olarak işlem yapılacak olan zamanın başlangıcını gösterir yani vadesi gelmemiş olan bir çek takibe konu yapılamayacaktır.Çek üzerinde yazan tanzim tarihinden önce yapılan ödemelerde de birhak iddiasında bulunalamayacağı aşikardır.Karar metnine ulaşamıyorum ama hakimin temas ettiği noktalar aynen böyledir.SAYGILARIMLA...
|
14-07-2009, 14:54 | #23 |
|
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2007/12-230 Karar Numarası: 2007/245 Karar Tarihi: 02.05.2007 BONODA ZAMANAŞIMI BONONUN VADELİ OLMASI 6762 s. TTK/661, 690, 691 ÖZETİ: Somut olayda takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden alacak zamanaşımına uğramamıştır ve zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekir. Taraflar arasındaki “ itiraz ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2.İcra Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.11.2005 gün ve 2005/1453-2260 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 20.04.2006 gün ve 2006/5562-8390 sayılı ilamı ile; (...1) Borçlular vekilinin 20.02.2006 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinde; temyiz defterine kayıt veya temyiz harcının alındığına dair bir kayıt bulunmadığından, adı geçene ait temyiz dilekçesinin REDDINE; 2) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Takip dayanağı bonoda, Aslantaş Suni Deri San. ve Tic. Ltd.Şti. keşideci olup, TTK’nun 661/1. maddesi hükmü uyarınca keşideci hakkında bonoda, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımı gerçekleşir. Somut olayda takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu borçlu hakkında da icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN: Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, borca ve takibe itiraz istemine ilişkindir. Davacılar/borçlular vekili; TTK.madde 661/2 ve 661/3 hükmü gereği alacağın zamanaşımına uğradığını, senedin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, davacıların davalıya hiçbir borcu olmadığını, talep edilen %12 faiz oranının fahiş olduğunu belirterek şikayet ve itirazın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline, alacaklının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı /alacaklı vekili; takibe konu senedin vadesinin 05.08.2003 olup, 2005 yılında icraya konduğunu, aradan üç yıl geçmemesi nedeni ile senedin zamanaşımına uğramadığını savunarak, davanın reddi ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini cevaben bildirmiştir. Mahkemenin; “Alacağın zamanaşımına uğradığı” gerekçesiyle davanın kabulüne dair verdiği karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme önceki gerekçesini tekrarla direnme kararı vermiştir. Uyuşmazlık;alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 690.maddesi uyarınca Poliçedeki müruruzamana ait (TTK.661-663) madde hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir. TTK.nun 661/1. maddesi “Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.” şeklindedir. Öte taraftan TTK.nun 691.maddeside “Bir bonoyu tanzim eden kimse ;tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi mesuldür.” şeklindedir. O halde poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye ) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. Somut olayda takip dayanağı bono 05.08.2003 vadeli olup, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.05.2005 tarihinde takip yapıldığına göre, adı geçen borçlu yönünden alacak zamanaşımına uğramamıştır ve zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 02.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
kambiyo senedi yıllık %58 faiz menfi tespit davası | prag | Meslektaşların Soruları | 6 | 09-01-2014 15:25 |
kambiyo senetlerinde yetki itirazı ve mal beyanı | avukatzd | Meslektaşların Soruları | 8 | 01-02-2010 20:57 |
Devlet sırrına 75 yıllık süre sınırı getirildi | Seyda | Hukuk Haberleri | 1 | 19-03-2009 23:32 |
Kambiyo Senetlerinde Faiz | denizus | Meslektaşların Soruları | 4 | 26-07-2007 20:29 |
boşanma davasında 3 yıllık süre.... | FTKY | Meslektaşların Soruları | 6 | 15-03-2007 21:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |