22-02-2010, 17:49 | #1 |
|
Çekte ibrazdan sonra yapılan ciro ve kambiyo takibi!
Öğrencilik yıllarımızda pratik çalışmalarda hatta sınavlarda zaman zaman bir Yargıtay kararını değerlendirmemiz istenirdiBen de aşağıda eklediğim karar hakkında siz değerli grup üyelerimizin fikirlerini merak etmekteyim:
T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2001/11668 K. 2001/12215 T. 5.7.2001 ÖZET : Hamile yazılı bir çekin, bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. İbraz işleminden sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için adına alacağın temliki sonucunu doğuran bir cironun bulunması şarttır. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : İcra takibinin dayanağı hamiline keşide edilen 17.500.000.000.-TL. ve 2.300.000.000.-TL. bedelli iki adet çektir. Çeklerin arkasının incelenmesinde takip alacaklısının ciro silsilesi içinde yer almadığı görülmektedir. Her iki çekin de A.A tarafından muhataba ibraz edildiği tespit edilmiştir. Çekler hamiline düzenlendiği için takip alacaklısına yapılmış bir cironun gerekli olmadığına değinen merci gerekçesinde isabet yoktur. Zira çekler, ibrazdan sonra yapılmış bir ciro da bulunmaksızın takip alacaklısına geçtiği için, alacaklı TTK. 703. maddesinden de istifade edemez. Hamile yazılı bir çekin, bankaya ibrazından sonra ciro edilmeksizin başkasına elden devri olanaksızdır. İbraz işleminden sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK. 705. maddesi uyarınca adına "alacağın temliki sonucunu doğuran" bir cironun bulunması şarttır. ( Hukuk Genel Kurulunun 24.4.1996 tarih, 1996/12-136 esas, 1996/288 karar sayılı karan ) Bu durumda takip alacaklısı yetkili hamil olmadığından İİK. 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 5.7.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. İbrazdan sonra yapılan cironun alacağın temliki hükümlerini doğuracağı yasanın düzenlemesi(TTK 705)olmakla birlikte,alacağın temliki sonuçlarını doğuran ve ibrazdan sonra yapılan böyle bir ciroyla senedi devralan kimsenin kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yapması(İİK 167 vd.) konusunda ki fikirlerinizi merak etmekteyim. |
27-02-2010, 16:20 | #2 |
|
Sn. Ömeroğlu,
Alacaklı olduğu iddiasıyla Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla takip başlatan kişinin, bu yolla takip yapabilmesi için İİK nun öngördüğü şart: 1-Senet (çek), kambiyo sendi vasfında mıdır? 2-Alacaklı olduğu iddiasında olan kişinin bu çekten dolayı kambiyo hukukuna göre takip hakkı var mıdır? Yargıtayın ilgili kararlarında, özellikle ve -sadece- üzerinde durulan nokta çekin kambiyo vasfını yitirip yitirmediğidir. Oysa ki alacaklı olduğunu iddia eden kişinin kambiyo hukukuna göre takip hakkı olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekmektedir. Çekin bankaya ödenmek üzere ibraz edilmesi ile TTK ile düzenlenen çeklere has tedavül kabiliyeti sona ermiştir. Yalnız TTK m.705: “Protestonun keşidesinden veya aynı mahiyette bir tesbitten yahut ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerini doğurur.” düzenlemesini havidir. Burada 2 husus söz konusudur; bu aşamada, kanunkoyucu önce çekin devri konusunda özel bir düzenleme getirmiş ve akabinde böyle bir devrin hangi hukuki kuruma göre değerlendirilmesi gerektiğini vaz’etmiştir. Bu durumda şayet geçerli özel devir şartını var sayarsak alacağın temliki düzenlemesini havi Borçlar Kanununa bakarak konuyu değerlendirmek gerekecektir. Borçlar Kanununda düzenlenen temlikin konusu, geniş manada bir borç ilişkisi olmayıp alacağın kendisidir. Örn: Kiralayan, kira bedeli alacağını temlik ettiğinde, elbette ki kiralayan sıfatını değil sadece kira bedelini devretmektedir. “Bir borç rabıtasının bütün hukuk ve caibiyle birlikte devri (temlikten farklı olarak) ancak diğer akit tarafın muvafakatıyla veya akitte tasrih edilen bir salahiyete istinaden mümkün olur (Andreas Von Tuhr, Borçlar Hukuku, 1983, Ankara)” Bu durumda çekte ibrazdan sonra temlik cirosu ile alacağı temellük eden kişi, temlik edenin kambiyo hukuku mucibince takip hakkını da devralmış olamayacağından bu kişinin kambiyo takibi hakkı bulunmamaktadır (diye düşünüyorum ). Saygılarımla... |
01-03-2010, 12:41 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Hades ile birebir aynı görüşteyim. |
01-03-2010, 19:44 | #4 | |||||||||||||||||||
|
Oldukça ilginç bir yaklaşım ...
|
02-03-2010, 17:00 | #5 |
|
Olaya bir de kambiyo senetlerinde ileri sürülebilecek defiler açısından bakarsak:
TTK 737:Borçlu emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senet metninden anlaşılan defilerle alacaklı kim ise ona karşı şahsen haiz olduğu defileri ileri sürebilir. Bu hükme göre çek borçlusu hamille arasındaki bir şahsi defiyi ileri sürebilecekken örneğin ciro zincirinde hamilden bir önceki cirantaya karşı ileri sürebileceği bir şahsi defiyi hamile karşı kural olarak ileri süremeyecektir. TTK 705'e göre ibrazdan sonra yapılan ciro alacağın temliki hükmünde sayılmakla BK 167/1 :Borçlu temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir. Bu hükümleri ve Yargıtay'ın ibrazdan sonra ciroyla kambiyo takibi yapılmasına cevaz veren kararını birlikte değerlendirdiğimde, kararda yasal düzenlemelerle çelişki oluştuğu fikrine kapılıyorum. Nitekim Poroy/Tekinalp,K.Evrak Hukuku,2007,s.157'de poliçede vadeden sonra ciroyla ilgili olarak:'....Ödememe protestosu çekildikten veya bu protestonun düzenlenmesi için belirli olan sürenin geçmesinden sonra yapılan ciro,artık ciro değil alacağın temliki hükmündedir.Bu hüküm doğrudur.Zira hamil ödememe protestosu çektikten sonra veya çekilecek zaman dolduktan sonra ,muhatap ile hamil arasında yeni bir durum doğar.Artık muhatap hamile karşı haiz olduğu hakları ve defileri,senet kimin elinde olursa olsun ileri sürebilmelidir.Eğer anılan ciro alacağın temliki hükmünde olmasaydı buna cevaz verilmeyecekti.....' |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Muhataba ibrazdan sonra araya ciro | av.ersen | Meslektaşların Soruları | 18 | 05-01-2010 09:57 |
Ciro edilemez kaydı olan çekte çeki elinde bulunduran kambiyo takibi yapabilir mi? | serdarserdar | Meslektaşların Soruları | 2 | 09-07-2009 12:30 |
ibrazdan sonra çekin ciro edilmesi | lawyer_721 | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-01-2009 17:52 |
Çekte, Firma Kaşesi ve yetkisiz kişi tarafından yapılan ciro | R.K.A. | Meslektaşların Soruları | 4 | 26-03-2008 01:02 |
Çalınti Çekte Cirantalara Kambiyo Takibi Nasıl Yapılır? | aes | Meslektaşların Soruları | 1 | 26-10-2006 23:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |