|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-05-2008, 09:27 | #1 |
|
çekin ibraz süresi içinde ibraz edilmemesi
Herkese iyi çalışmalar. Çekin ibraz süresi içinde ibraz edilmemesi halinde ilamsız takip yapmanın mümkün olduğuna dair acil Yargıtay kararı arıyorum. Elinde mevcut olanlar lütfen gönderebilir mi? Tarafların tacir olması nedeniyle, açılan ilamsız takipte ticari faiz işlettim. Bu huusta da elinde Yargıtay kararı olan var mı?Teşekkürler.
|
01-05-2008, 09:50 | #2 |
|
yargıtay kararına gerek yok ki herşey de yargıtay kararı gerekmez kanun galiba yeterli değil size kanun çok açık madde 68 e bakman yeterli elinde hiç belge olmazsa bile ilamsız haciz yollarından genel haciz yolunu seçebilirisin bankaya ibraz edilmemiş çek delil başlangıcı sayılır ve bu belgeyle takip yapabilirsin eğer takibe itiraz edilirse aradaki hukuki ilişki yi kanıtlaman azım açacağın itirazın iptalinde ve itirazın kaldırılmasında icra diresine gitsen sana demezler dayanak belgen nedir.
not: ben elimde hiç bir belge olmadan açıyorum |
01-05-2008, 18:05 | #3 |
|
Sn. a.lawyer;
Maalesef eklediğim sizin aradığınızın aksine süresinde ibraz edilmemiş olan çeke dayanılarak ilamsız takip yapılamayacağını belirtiyor Sn. Cevher ÇAYAN genel hükümler çerçevesinde ilamsız takip yapılabileceğini belirtmiş, ancak, yapılacak takibe itiraz edilmesi halinde alacağın varlığının itirazın iptali davası ile ispat edilmesi gerekecektir. İtirazın kaldırılması yoluna gitmeniz mümkün olmayacaktır..Kolay gelsin... T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 1997/4512 K. 1997/4805 T. 28.4.1997 • ÇEKİN SÜRESİNDE İBRAZ EDİLMEMESİ ( Alacaklının Müracaat Hakkını Kaybetmesi ) • MÜRACAAT HAKKI ( Çekin Süresinde İbraz Edilmemesi Halinde Kaybedileceği ) • ADİ HAVALE ( Süresinde İbraz Edilmeyen Çek ) • İLAMSIZ TAKİP ( Süresinde İbraz Edilmeyen Çeke Dayanılarak Yapılamayacağı ) 6762/m.708,720 2004/m.68,42 ÖZET : Takip dayanağı çek süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediği takdirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder.Böyle bir belge adi havale niteliğini taşımakta olup borç ikrarını içermez. Bu itibarla borçlu hakkında böyle bir belgeye dayanılarak ilamsız takip yapılamaz. DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 7.04.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR: Merci hakimliğinin gerekçesinde de kabul edildiği üzere takip dayanağı çek süresinde muhatap bankaya ibraz edilmemiştir. Bu durumda alacaklı TTK.`nun 708 ve 720. maddeleri gereğince müracaat hakkını kaybetmiştir. Dayanak belge adi havale niteliğini taşımakta olup borç ikrarını içermemektedir. Merciin kabulünün aksine İİK.`nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerden değildir. Bu itibarla borçlu hakkında bu belgeye dayanılarak ilamsız takip yapılamaz. Alacağın tahsil edilip edilmeyeceği muhakemeyi gerektirir. O halde itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken, kısmen kabulü isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.`nun 366. ve HUMK.`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
01-05-2008, 20:56 | #4 |
|
Sunulan Yargıtay kararında süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı ilamsız takip yapılmış, borçlunun itirazı üzerine anlaşılan odur ki alacaklı tarafca İcra Tetkik Merciinden itirazın kaldırılması istenmiştir.Çünkü kararda merci kararından sözedilmektedir.Oysa itirazın kaldırılması yolu İİK'nun 68. maddesi gereğince kambiyo senetlerine dayalı yolla takip yapılması durumunda geçerli bir yol olup bu yola başvurabilmek için takip dayanağı belgenin 68.maddede belirtilen belgelerden olması gerekir.Bu durumda alacaklı yasal olarak itirazın kaldırılmasını değil ancak genel mahkemelerde itirazın iptali davası açabilir.Alacaklı taraf süresi içinde ibraz edilmeyen yani adi belge niteliğindeki çeke dayalı ilamsız takip yaptığında, borçlunun imza inkarı da bulunmuyorsa çek delil başlangıcı sayılır ve davacı alacaklı alacağını bunun yanında sair delillerle, fatura, sözleşme ve tanıkla ispatlama hakkını elde eder.Anladığım kadarıyla merci kararının adi belge niteliğindeki çekin başka delillerle desteklenmemiş olmasının yanısıra itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması yoluna gidilmiş olması nedeniyle de bozulması gerekiyordu.Hiçbir belgeye dayanmaksızın da ilamsız takip yapılabildiğine göre bu karar hatalı ve yerleşik içtihatlara kısmen aykırı diye düşünüyorum.Çünkü çek veya senet kambiyo senedi vasfını kaybettiği takdirde ilamsız takibe konu edilebileceğine dair birçok içtihat da bulunmaktadır.Nihayetinde borçlunun imzasını taşıyan adi belgeye dayalı olarak genel hükümlere göre alacak davası açma imkanı da bulunmaktadır.O halde ilamsız takip yolunun kapalı olduğunu düşünmek hukuken mümkün olamaz.
|
01-05-2008, 22:37 | #5 |
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...=10412...Sayın Meslaktaşım sitede biraz araştırma yaparsanız sonuca ulaşabilirsiniz...ancak yargıtay kararına neden ihtiyacınız olduğunu anlayamadım.(sırf takip yapabilirmiyim açısından soruyorsanız..adi takip yapma hakkınız tabiki vardır...itiraz gelirse de neticesinde konumunuza göre genel mahkemelerde dava acmanız gerekecek..(sebepsiz zenginleşme yada alacak davası olarak) saygılarımla...
|
02-05-2008, 09:43 | #6 |
|
Sayın a.lawyer,
Süresinde ibraz edilmeyen çek, Kambiyo olma özelliğini yitirdiğinden dolayı sadece ilamsız takibe konu olabilir. Ayrıca Yapılacak ilamsız takibe konu edilecek olan "Çek" hakkında ticari faiz talep edebilmeniz için, tarafların arasında ticari bir ilişki olması ve bu çek'in bu ticari ilişki neticesinde verilmiş olduğu ispatlamanız gerekmektedir. Her iki durum ile ilgili kararları gönderiyorum, umarım faydalı olur. İyi çalışmalar. T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2001/1199 K. 2001/4615 T. 15.6.2001 • İTİRAZIN İPTALİ ( Davacının Davalı Tarafından Keşide Edilen Çeklerin Ciro Yolu İle Müvekkiline Geçtiğini İleri Sürmesi ) • İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Davacının Davalı Tarafından Keşide Edilen Çeklerin Ciro Yolu İle Müvekkiline Geçtiğini İleri Sürmesi ) • İBRAZ SÜRESİ KAÇIRILAN ÇEK ( Çekin Kambiyo Özelliği Ortadan Kalktığından İlamsız Takip Yapılabilmesi ) 6762/m.644 ÖZET : Davacı vekili, davalı tarafından keşide edilen çeklerin ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Takibe konu çek, süresinde bankaya ibraz edilmemekle, kambiyo senedi niteliğini kaybederse de keşideci hakkında ilamsız takibe konu edilebilir. DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR : Davacı vekili, davalı tarafından keşide edilen çeklerin ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çek bedellerinin keşide tarihinden önce elden dava dışı Mode Sport sahibi Selçuk Mete Türköz'e ödendiğini, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece 5.7.1997 keşide tarihli 875.000.000.-TL meblağlı çek bedelinin faizi ile birlikte ödendiğinden bu çek ile ilgili dava konusu kalmamış olmakla karar verilmesine yer olmadığına, ancak davalı, dava açılmasına sebebiyet verdiğinden %40 inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 30.11.1995 keşide tarihli 300.000.000.-TL meblağlı çek süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmediğinden çek vasfını kaybettiği bu nedenle ciro yoluyla devredilemeyeceğinden bu çekten dolayı davacının çeki ciro edene karşı dava açma hakkı saklı kalmak üzere bu çek yönünden davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe konu 30.11.1995 keşide tarihli 300.000.000.-TL.lık çek, süresinde bankaya ibraz edilmemekle, kambiyo senedi niteliğini kaybederse de TTK.nun 644. maddesi uyarınca keşideci hakkında ilamsız takibe konu edilebilir. Davalı keşideci Ayşe Banu Dolapçıoğlu bu çeke karşılık 100.000.000.-TL ödendiğini ileri sürmüş olup, davacı tarafından da kabul edilmiştir. Bu durumda davalı taraf çek bedelinden kalan bakiye borcunu ödediğini usulen kanıtlayamamış bulunmasına göre yukarda anılan madde hükmü gereği davanın sözkonusu çek yönünden kısmen kabulü gerekirken tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. ------------------- T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2003/3609 K. 2003/10705 T. 10.11.2003 DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 04.11.2002 tarih ve 2001/18 – 2002/1280 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 1.100.000.000 TL alacaklı olduğunu, davalının bu borcuna karşılık 17.10.1993 keşide tarihli bir çek verdiğini, mali durumu bozulan davalının ricası nedeniyle çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğini, davalı davacıyı sürekli oyaladığından başlatılan ilamsız takibin borçlunun itirazıyla durduğunu, çekin yazılı delil başlangıcı sayılması gerektiğini ileri sürerek 1.100.000.000 TL alacağın 17.10.1993 tarihinden itibaren reeskont oranında faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının bir temel ilişkiden sözetmeden alacak iddiasında bulunmasının böyle bir borcun bulunmadığına mesnet teşkil ettiğini, davacıya müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davalıya ait olduğu tartışmasız olan dava konusu çekin süresinde bankaya ibraz edilmediği, halen davacının elinde olması nedeniyle çekin karşılığının ödenmediğine karine teşkil ettiği, yazılı delil başlangıcı olan çekin davacı tanıkları beyanına göre ödünç olarak alınan para karşılığı verildiğinin anlaşıldığı ancak süresinde bankaya ibraz edilmeyen ve ticari ilişkiden kaynaklanmayan çek için keşide tarihinden itibaren reeskont oranında faiz istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 1.100.000.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren % 60 yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı vekilinin, dava dilekçesinde ".......borçlu işbu borcuna karşılık müvekkile ......çek vermiştir" ve "ileride muhakeme sırasında taraflar arasındaki hukuki münasebet tevsik edileceği gibi" şeklinde ibarelere yer vermiş olması ayrıca replik ve sonraki dilekçelerinde davacının davalıya borç para verdiğinin belirtilmesi karşısında esas ilişkiye dayanıldığı anlaşılmakta olup, salt çeke dayalı olarak dava açıldığı ve sonradan davayı değiştirdiği kabul edilemeyeceğinden, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu alacak ile ilgili olarak davacının , davalı aleyhine davadan önce İstanbul 8.İcra Müdürlüğü'nde takip yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece takip dosyası getirtilip davalının hangi tarihte temerrüde düştüğü belirlenerek, bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 44.400.000 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ödeme yasağı nedeniyle mahkemeye ibraz edilen çekin ibraz süresinin geçmesi | Av. Mehmet Demirezen | Meslektaşların Soruları | 10 | 10-01-2010 18:36 |
çekte ibraz süresinin dolması çekin kambiyo senedi niteliğini kaldırır mı | a.lawyer | Meslektaşların Soruları | 8 | 19-04-2008 19:13 |
süresinde ibraz edilmeyen çekin durumu | avsafran | Meslektaşların Soruları | 6 | 07-03-2008 02:41 |
Çekte Ibraz Süresi... | Hasan Bahadır Büyükavcı | Hukuk Soruları | 8 | 13-02-2008 13:28 |
Bankaya ibraz süresi kaçırılmış çek için keşideci hatır çeki savunması derse ? | avfatihemir | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-09-2007 12:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |