Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kıdem Tazminatı Rücu İstemlerinin AYM'nin İptal Kararı İle Birlikte Değerlendirilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-11-2019, 17:36   #1
Turgut Aşcı

 
Varsayılan Kıdem Tazminatı Rücu İstemlerinin AYM'nin İptal Kararı İle Birlikte Değerlendirilmesi

Anayasa Mahkemesi'nin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 112 inci maddesinin altıncı fıkrası ile geçici 9’uncu maddesinin iptaline ilişkin 19.09.2019 tarih ve E:2019/42, K:2019/73 sayılı kararının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun rücu isteminde zamanaşımı hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi

Kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet alımı ihale sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan alt işveren(taşeron) işçilerinden kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde iş sözleşmeleri feshedilen/son bulan işçilere, 11.09.2014 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6552 sayılı (Torba) Kanun uyarınca son kamu kurum veya kuruluşu (asıl işveren) tarafından ödenen kıdem tazminatlarının, 4857 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca müşterek sorumlu olarak alt işverenlere rücu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167’nci maddesi uyarınca öncelikle işin ihale sözleşmesine göre, ihale sözleşmesinde hüküm bulunmadığında ise müşterek borçlular arasında eşit paylaşımlı olarak yapılmakta idi.

Uygulama böyle devam ederken, 22.02.2019 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7166 sayılı (Torba) Kanunun 11’inc maddesi ile 4857 sayılı Kanunun 112 inci maddesine altıncı fıkra olarak;
“4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.” Hükmü,
Aynı Kanunun 12’nci maddesi ile de 4857 sayılı Kanuna geçici 9’ncu madde olarak;
Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez.” Hükmü, eklenmiştir.
Getirilen bu hükümler ile 11.09.2014 tarihinden (6552 sayılı Kanun’un yürürlüğünden) sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan taşeron işçilerine bu tarihten sonra geçen hizmetleri için asıl işverenler (kamu idareleri) tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemelerinin, işin sözleşmesinde alt işverene rücu edileceğine ilişkin açık hüküm bulunmadığında alt işverenlere rücu edilemeyeceği düzenlenmekle, bu gibi durumlarda 6098 sayılı Kanunun 167’nci maddesine göre yapılan eşit paylaşımlı rücu un uygulanma imkânı ortadan kaldırılmıştır.

Kamu idarelerinin 6552 sayılı Kanun uyarınca alt işveren işçilerine yapmış oldukları kıdem tazminatı ödemeleri nedeniyle alt işverenlere karşı açmış oldukları rücuen tazminat davalarına bakan mahkemelerin bazıları tarafından 7166 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümlerinin Anayasaya aykırı olduğu iddiası ile açmış oldukları iptal başvurularını görüşen Anayasa Mahkemesi, 19.09.2019 tarih ve E:2019/42, K:2019/73 sayılı kararı ile itiraz konusu kuralların bu kesimdeki alt işverenler yönünden farklı bir uygulama getirmesinin nesnel ve makul bir temele dayalı olmadığı, dolayısıyla Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile söz konusu hükümlerin iptalini kararlaştırmıştır.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararları 6216 saylı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66’ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca geriye yürümediği için, söz konusu iptal kararı da Resmî Gazetede yayımlandığı 15.10.2019 tarih itibaren uygulanacaktır. Ancak, iptal başvurusunda bulunan mahkemeler iptal başvuruları nedeniyle ertelemiş oldukları davaları 6216 sayılı 40’ncı maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sonuçlandırmak zorunda olduklarından, söz konusu karar geriye dönük olarak uygulanma imkânı bulacaktır.
İptal kararının yürürlüğünden önce idareler tarafından açılan rücu davalarını görüşen mahkemeler tarafından rücu alacakları 11.09.2019 tarihinden sonrasına isabet eden kısmı hariç karara bağlanan idareler ile rücu hakkı olduğu halde dava yoluna başvurmamış olan idarelerin söz konusu karar karşısındaki durumlarına gelince:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 73’üncü maddesinde aynen;
Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi takdirde zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar.” Denilmektedir.
Bu hükme göre, kamu idarelerinin rücu istemli olarak açmış oldukları davalarda 11.09.2014 tarihinden sonrasına ait rücu alacakları mahkemelerce ret edilmiş veya kamu idareleri rücu isteminde hiç başvuruda bulunmamışlar ise, kamu idarelerinin söz konusu iptal kararından yararlanmaları, rücu haklarının iki yıllık zaman aşımına uğrayıp uğramadığına göre belirlenecektir. Kamu idarelerinin, işçilerin tazminat alacaklarını tam ve eksiksiz ödedikleri tarihten itibaren başlayan iki yıllık rücu zaman aşımı süresi 15.10.2019 tarihinden sonrasına geçiyor ise, bu tarihten itibaren rücu isteminde bulunacak kamu idareleri iptal kararından yararlanabilecekler, şayet iki yıllık rücu zaman aşımı süresi 15.10.2019 tarihinden önce dolmuş ise rücu hakları da düşmüş olacağından bu karardan yararlanma imkânları olamayacaktır.
Özet olarak; kamu idarelerinin 6552 sayılı Kanun uyarınca alt işveren işçilerine yapmış oldukları kıdem tazminatı ödemeleri nedeniyle alt işverenlere karşı kullanacakları rücu hakları 15.10.2019 tarihi itibariyle henüz zaman aşımına uğramamış ise, kamu idareleri rücu isteminde bulunmaları halinde bu istemlerinin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı öncesi düzenlemelere göre karşılanması gerektiği değerlendirilmektedir.



Turgut AŞCI
E. Sayıştay Uzman Denetçisi

Not: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu alanında; “6552 sayılı (Torba) Kanun Uyarınca Alt işveren İşçilerine Kıdem Tazminatı ödeyen Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Alt İşverenlere Rücu Hakları” ile “İşçilik Alacaklarının Asıl İşveren İle Alt İşveren Arasında Paylaşımı” başlıklı iki ayrı görüş yazımız yer almaktadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
6552 sayılı (Torba) Kanun Uyarınca Alt İşveren İşçilerine Kıdem Tazminatı Ödeyen Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Alt İşverenlere Rücu Hakları Turgut Aşcı İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 0 06-03-2017 14:41
birlikte istenen kıdem tazminatı ve hizmet tespiti __av.zeynep__ Meslektaşların Soruları 9 01-06-2011 16:01
İş kazasında ölüm halinde Maddi-Manevi Tazminat istemi ile birlikte Kıdem Tazminatı da istenebilir mi? Avamka Meslektaşların Soruları 0 14-01-2011 18:06
kıdem tazminatı-yargıtay kararı AVUKAT Z.D. Meslektaşların Soruları 6 26-03-2010 10:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06178999 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.