fatura alacağı - borçlu ile alacaklı arasında yapılan sözleşme - yetki

bütün meslektaşlarıma saygılarımı iletiyorum. fatura alacağına dayanan bir alacak var ve borçlu ile alacaklı arasında yapılan sözleşmeye göre yetkili icra dairesi kadıköy icra daireleri. bende bu yüzden ilamsız icra takibini kadıköyde başlattım. fakat borçlu vekili şirket adresinin ümraniye olduğundan dolayı yetki itirazında bulunmuş ve yetkili icra dairesi ümraniyedir demiş. aynı zamanda birde borcun büyük bir kısmını kabul ederek borca kısmi itirazda bulunmuştur. fakat ben daha fazla zaman kaybetmemek için karşı tarafın yetki itirazını kabul ettim ve icra takibini ümraniyede devam ettirdim. ümraniyeden yeniden ödeme emri gönderildi ve borçlu yeniden yetki itirazında bulundu. bu sefer sözleşmede yetkili icra dairesi kadıköy denildiğinden yetki itirazında bulunmuş ve yetkili icra dairesi kadıköydür demiş ve icra müdürlüğü tekrar takibi durdurmuş. ben ne kadar zaman kaybetmek istemesemde malesef karşı taraf bu şekilde kötüniyetle hareket ederek durumu icra hukuk mahkemesine taşımak ve uzatmak istiyor. ben bu durumda ne yapabilirim. ümraniye icra müdürüyle konuştum 'bu saçmalıktır dedim, dosya buraya zaten yetkisizlikle gelmiştir, karşı taraf ümraniye icra dairesinin yetkili olduğunu söylemiştir bende bu yüzden zaten dosyayı buraya getirdim takip durmamalı dememe rağmen icra müdürü bizim yapabileceğimiz bir şey yok icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemelisiniz" dedi. gerçektende böylemidir. yani bu şekilde bir hukuk boşluğu varmıdır yoksa ben icra dairesinden takibin devam etmesini sağlıyabilirmiyim. ve birde kötüniyet tazminatı alabilrmiyim. yardımlarınız için teşekkür ederim. bu benim için önemli çünkü aldığımız haberlere görede borçlu şirket sanırım isim değişikliğine yada şirket değişikliğine gidecekmiş. bu yüzden zaman katbetmemek istiyorum. acil olarak bana yardımcı olursanız çok sevinirim.

sayın meslektaşım malumunuz olduğu gibi ve yargıtayın da içtihatlarında benimsediği üzere tarafların yetki açısından aralarında kararlaştırdığı yer kanunen yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmaz.sen hem kanuni yetkiye hemde aradakı sözleşmeye dayanabilirsin.hem kadıköyde hem ümraniyede takibi açabilirsin. borçlu sadece zaman kazanma derdinde sanırım.icra dairesi itiraz üzerine takibi durdurur.ama sen icra hakimliğinden itirazın kaldırılması yoluna git bence.kötünüyet tazminatı da iste.hakimle görüşüp dosya üzerinden karar vermesini sağlayabilirsen zaman kazanırsın.

Alıntı: Yazan Av.Turan sayın meslektaşım malumunuz olduğu gibi ve yargıtayın da içtihatlarında benimsediği üzere tarafların yetki açısından aralarında kararlaştırdığı yer kanunen yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmaz.sen hem kanuni yetkiye hemde aradakı sözleşmeye dayanabilirsin.hem kadıköyde hem ümraniyede takibi açabilirsin. borçlu sadece zaman kazanma derdinde sanırım.icra dairesi itiraz üzerine takibi durdurur.ama sen icra hakimliğinden itirazın kaldırılması yoluna git bence.kötünüyet tazminatı da iste.hakimle görüşüp dosya üzerinden karar vermesini sağlayabilirsen zaman kazanırsın.

teşekkür ederim sayın meslektaşım. icra hakimi ile görüştüm. bırakın dosya üzerinden karar vermeyi bana alacak ilamsız ve fatura alacağına dayandığından dolayı ve faturada yargıtay kararına göre 68e dayalı bir belge olmadığından itirazın kaldırılmasını genel mahkemelerden istemelisin dedi. gerçi ben buna katılmıyorum. yinede icra hakimiden istiycem ama bir yandanda rededer ve dahada uzar die korkuyorum.

Benim fikrime göre ve İİK md 50/1 ' e göre de "para ve teminat borçlarının takiplerinde borçlar kanununun hükümleri yada bir yetki sözleşmesi yapılmışsa o yer icra dairesi de yatkilidir. Sizin durumunuz da ilk halde faturada yazan icra dairesi tamamiyle yetkilidir. Keşke itirazın kaldırılmasını takibin devam etmesini sağlasaydınız. Ama itirazı kabul edip diğer icra dairesine takibinizi götürdüğünüzde zımni olarak bir yetki sözleşmesi yapılmış olur. Bu durumda borçlunun ikinci itirazı haksız haldedir. İcra müdürünün tamamen bilgisizliği de eklenince kötü bir durumla karşılaşmışsınız ne yazıkki. Şimdi bu durumda illaki itirazın kaldırılması davası ile icra mahkemesine başvuracaksınız. Ve bu davada zımni yetki sözleşmesi kurulduğunu iddia ederek karşı tarafın kötü niyetle ve icra takibini uzatmak için yetki itirazında bulunduğundan bahsedin. %40 icra inkar tazminatı isteyin. Ayrıca yerinizde olsam ikinci icra dairesi müdürü hakkında da şikayet davası açardım icra hukuk mahkemesinde. Ve son olarak şirketin ad değiştirme durumu varsa bu durum sizin takibinizi olumsuz etkilemez zira ticaret sicilinden bu şirketin eski borçlu şirketin devamı olduğunu belgelerseniz takibiniz devam eder. Ancak şirket yetkilileri şirket ismini değiştirip bu yeni isimle mallarını tasfiye etmeye ve mal kaçırmaya teşebbüs edeceklerse hemen takip sonrası ihtiyati haciz kararı alın bence takibi başlatıığınız ikinci icra dairesinin yetki alnındaki görevli hukuk mahkemesinde. kolay gelsin

yetki konusunda neden genel mahkemeye gidecekmişsin ki? burada sadece yetki değerlendirilecek.sen icra hakimliğinden yetki konusunda itirazın kaldırılmasını iste bence. gerisi için genel mahkemeye git. genel mahkemede dava devam ederken de borcun itiraz edilmeyen kısmını tahsil yolun git. genel mahkeme yetkiye de karar vermesini beklersen zaman uzar.

gerçekten çok yardımcı oldunuz. acaba ihtiyati haciz kararını hemen isteyemezmiyim. yani yetki itirazının kaldırılmasını beklemeden. ve alacak faturaya ilişkin olduğunda ihtiyati haciz kararı alabiliyormuyuz, gerçi borçlu vekili borcun büyük bir kısmını kabul etmiş, yoksa icra dosyasında ki borcu kabul ettiği ksıım için mi ihitiyati haciz istiyim. sayın meslektaşlarım tekrar teşekkür ederim.

sayın meslektaşım faturalar hakkında faturayı ibraz edip ihtiyati haciz kararı alınabilir. Teminatının %15 olması gerekir( %25 de olabilir yanıltmayayım) senetlerde ise %10. Son soruna gelince İİK md 257 gereği ve 258 gereği ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için borçlunun mal kaçırmasının muhtemel olduğu alacaklı tarafça kanıtlanmalıdır. bu durum hakkında karar verecek olan da mahkemedir. bence sen karara itiraz edilebilmesi riskini üzerine alıp borcun tamamı hakkında ihitiyati haciz iste. çünkü borçlu mallarını kaçırabilir. Ancak ihtiyati haciz istemli dilekçende borçlunun kısmi itirazından ve borcun bir bölümünü kabul ettiğini ancak yaptığı yetki itirazlarıyla takibi kötüniyetli olarak uzattığını ve şirketin isim değişikliğine gidebileceğinden bu durumda da mal kaçıracağından bahset. Artık karar hakime kalmış.Ama hevesini kırmış gibi olmayayım takipten sonra yapılan ihtiyati haciz istemleri hakimler tarafından genelde kayda değer sayılmayarak sağlam delillerin yoksa kabul görmez ve boşuna 30 ytl başvuru harcı ödersin. ama kabul olursada 125 ytl vekalet ücreti alırsın. bir risk işi sen bilirsin. Takip başlamadan önce yapılan ihtiyati haciz istemleri çok fazla incelenmeden hemen verilirken takip sonrası ihtiyati haciz talepleri çok sıkı inceleniyor. iyi günler size

sevgili meslektaşım gerçekten çok yardımcı oldun. her ne kadar ben ilamsız icra yoluyla fatura alacağına dayanarak takip açmış isemde zaten borçlu borcun %90 lık bir kısmını kabul etmiş. borçlunun icra dairesine yapmış olduğu bu ikrar hakimin daha çabuk karar vermesini sağlamaz mı?

Taraflar arasındaki özel yetki kuralı genel yetkiyi ortadan kaldırmasa da; alacaklının birden çok yetkinin mevcut olduğu durumlarda seçimlik hakkını kullanması mümkündür.

1-ihtiyati haciz kararı alamazsınız...takipten sonra ihtiyati haciz kararı alabilmek icin dosyadaki tebligatların bila dönmesi gerekiyor..((en azından kadıköy mahkemelerinin uygulaması bu yönde ümraniyede de farklı olacagını sanmam))sizin dosyanızda teblig edilmis üstüne üstlük borcun büyük bir kısmı bile kabul edilmis...

2-yetki itirazını kabul etmıs oldugunuz borclu yasa geregı kendısının yetkılı olarak kabul ettıgı yerden gelen ödeme emrine karsı yeni bir yetki itirazında bulunamaz cünkü alacaklının borclunun yetkı ıtırazını kabul etmesı ile yetki itirazında bildirilen yer icra dairesinin yetkisi hakkında alacaklı ile borclu arasında bir anlasma meydana gelmis sayılır...
ben olsaydım((emin olamadıgım icin sadece yorum yapabiliyorum))

*yetki itirazının kaldırılması ıcın ((kabul edılen kısım icin haciz islemleri yapabılmek ıcın))öncelikli olarak icra hukuk mahkemesine basvurur hakimle gorusur dosya üzerinden karar verilmesini talep ederdim.

bu acılacak olan davayıda terditli olarak acardım.((eger tabı bu sekılde acılabılıyorsa)).
hem memurun yetkisizlikle gelen dosyaya itiraz halinde tekrar icrayı durdurmasına iliskin olarak ((haksız olarak ıcrayı durdurma)) kararının kaldırılması taleplı ((burada memurunda hatası vardır diye düsünüyorum))vede yetki itirzının haksızlıgının tespiti ve kaldırılması talepli olarak acardım..

*ayrıca her ihtimale karsı genel mahkemedede davayı acar hem yetkı ıtırazının kaldırılması hemde kısmı olarak ıtıraz edılen kısım acısından davanın devamını ısteyıp tazmınatta talep ederdim.
...iyi calısmalar...

Sn. avargardea, yetki meselesi ile ilgili olarak ben de Sn.Ayşe hanımın önerisine katılıyorum. Olayınızda, zaten borçlunun kendi yetki itirazı talebi üzerine icra dairesi değişmiştir. Bu durumda, borçlunun yaptığı ikinci itiraz bence de açıkça hakkın kötüye kullanılması halidir. Bu nedenle, önce icra dairesine bir talep açıp yetki meselesi ile ilgili olarak itirazın geçersiz sayılmasını talep edin. Müdür itiraz ederse kararı şikayet edin, böylelikle konu zaten dosya üzerinden mahkeme tarafından incelenecek ve siz de zaman kaybetmeden yolunuzu çizmiş olacaksınız gibime geliyor.

Borçlunun yaptığı diğer itirazlar ile ilgili olarak ise; her ne kadar aranızda sözleşme bulunsa da müvekkiliniz tarafından kesilen faturanın -ve varsa irsaliyenin- usulüne uygun şekilde borçluya tebliği- ve varsa malın teslimi- söz konusu ise mercii de dava açabilirsiniz. Ancak, usule aykırı tebligat - ve mal teslimi- var ise veya hiç tebliğ yok ise bu durumda genel mahkemede dava açmanız daha ii olur kanaatindeyim

Ayrıca, benim bildiğim kadarı ile de mahkemeler - bir kaç büyük firma ve bankalar hariç- ilamsız icra yapılacak dosyalara ihitiyati haciz vermiyorlar. Kaldı ki, sizin takibiniz yapılmış ve borçluya da tebliğ edilmiştir. Hele ki, her iki takipte de yetki itirazı ile karşılaşmışsınız. Böyle bir durumda, hakimin dosyaya güvenerek bir ihtiyati haciz kararı vermesi - verecekse bile- güç gibi geliyor bana.

Saygılarımla,

durumunuzda hiç vakit kaybetmeden icra hukuka müracat eder her iki dosyayı belirtir ve çokta rahat kötünneyit tazminatı alırım.Sözleşmede belirtilen iyetkili mahkeme ve icra dairesi her ikiniz içinde geçerli ve yeterlidir.İşleminizde bir sıkıntı yok keşke ilklinde itirazı kaldırtsaydınız.