_ani YaŞa_

Anı Yaşa!! sözü aklınıza hemen bir reklam filmini getirdi sanırım:=)
Ama konumuz reklamlar değilJ
Konu başka!
En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız mı acaba?
Dünü düşünüp üzülmekten, yarını düşünüp kaygılanmaktan bugünü yaşayamadığımızın farkında mısınız??Oysa bugün dün olmadan, günü yaşamak gerekmiyor mu?
Aslında dünlerimizi güzelleştirmek onu mutlulukla anımsamak şu anda elimizde değil mi??
Bunu ben söylüyorum bu da ayrı bir konu ki bende dahil hangimiz yapabiliyoruz ki bunu?.
Ya geçmişe takılıp kalıyoruz, yada gelecek endişeleri içinde bugünümüzü yiyip bitiriyoruz... Böyle yaparak aslında hiç yaşamıyoruz... J
Geçmişteki pişmanlıklarımızdan ve artık çok geç demekten, gelecekteki kaygılarımızdan da bu günü yaşayamadığımız çok oluyor ne yazık ki...Bunun yanlış olduğunun hepimiz farkındayız ama elimizde olmadan bu şekilde yaşıyoruz....Belki bugün acı çekiyor olabiliriz, belki yolunda gitmiyor da olabilir bir şeyler ama yaşıyoruz işte.. Demek ki yaşamamız gerekiyor..
Bunun, Mutlaka bir sebebi vardır..
Ve.. Mutlaka o günde keşfedilmeyi bekleyen güzel bir şeyler vardır..
Geçmişi düşündüğümüzde geleceğimizden de çalmıyor muyuz.. Geleceği düşündüğümüzde de bu günümüzden belki!..
Günü yaşayalım, iyi veya kötü... bizi bugünden daha güzel yarınlara götürsün, dünler de hep güzel anılar olarak kalsın.....
Acılar, üzüntüler mi?...İyi tarafını düşünelim, iyi tarafı bitmiş geçip gitmiş olmaları....Takılıp kalmanın kendimizi ve çevremizdekilere üzmekten başka bir faydası yok...
Hatalarımız mı?......hatalarımızı kabullenmekte bir adım belki.
Hayal kırıklıklarımız mı? Hayal kırıklıklarıyla öğrenirmiş insan sabırlı olmayı, bir de kaybettikçe.
Acılarsa sabrın son sınavı. Gün geliyor bütün çektiklerinin ödülü bir an bahşediliyor insana.
Kaygılarımız mı? Umudumuza sarılıp, umudumuzu kaybetmeyelim.

Sayın Polyanna
"Bu adam hep muhalif mi?" diyeceksiniz, biliyorum ama yazmadan duramıyorum. "Yazılmayan her harf yük bana."

"Anı yaşamak", "bugünü yaşamak", "boşver, yaşa gitsin" gibi düşüncelere ancak önemli çekincelerle katılabiliyorum. En önemlisi şu: Geçmiş, beni oluşturan günler toplamı. Geçmişim yoksa, aslında ben de yokum.

Alıntı: Yazan Işıl YILDIZ Dünü düşünüp üzülmekten, yarını düşünüp kaygılanmaktan bugünü yaşayamadığımızın farkında mısınız??Oysa bugün dün olmadan, günü yaşamak gerekmiyor mu? ... Ya geçmişe takılıp kalıyoruz, yada gelecek endişeleri içinde bugünümüzü yiyip bitiriyoruz... Böyle yaparak aslında hiç yaşamıyoruz... ... Geçmişi düşündüğümüzde geleceğimizden de çalmıyor muyuz.. Geleceği düşündüğümüzde de bu günümüzden belki!..

Bu üç alıntıyla çok benzeyen şeyler yazmıştım:

heryere baktım
geçmişime
geleceğime
yoktu
meğer
gözümün önündeymiş
ertelediğim yaşam


dünde
ve yarında ararken
bugünümde buldum


25.07.2000


kimi güzel
kimi pişmanlık dolu
anılarla geçmişte
ve düşlerimle gelecekte
yaşadım hep
bugün geçip giderken
ya dündeydim
ya yarında


12.08.2000


geçmiş, geçmiştir tüm gürültüsüyle,
geleceğin tatlı mırıltısı duyulur uzaktan,
yol, bir adımla başlar ve biter,
ömür, yeni günlerin toplamıymış, öğrendim...


(07.04.2002)


Geçmiş, adı üzerinde "geçmiş"tir artık...
Zaman, geri alınamayan tek şey...
Geçmişi anımsamalarımız bile geçmişten bağımsız, bizim marifetimiz.
Bugüne ve geleceğe bakmalı.
Yaşam bugün ve gelecektir çünkü.


(26.07.2008)


Eleştiri değil, katkı olarak algılamanız dileği ve saygılarımla.

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Sayın Polyanna "Bu adam hep muhalif mi?" diyeceksiniz, biliyorum ama yazmadan duramıyorum. "Yazılmayan her harf yük bana." "Anı yaşamak", "bugünü yaşamak", "boşver, yaşa gitsin" gibi düşüncelere ancak önemli çekincelerle katılabiliyorum. En önemlisi şu: Geçmiş, beni oluşturan günler toplamı. Geçmişim yoksa, aslında ben de yokum. Bu üç alıntıyla çok benzeyen şeyler yazmıştım: heryere baktım geçmişime geleceğime yoktu meğer gözümün önündeymiş ertelediğim yaşam dünde ve yarında ararken bugünümde buldum 25.07.2000 kimi güzel kimi pişmanlık dolu anılarla geçmişte ve düşlerimle gelecekte yaşadım hep bugün geçip giderken ya dündeydim ya yarında 12.08.2000 geçmiş, geçmiştir tüm gürültüsüyle, geleceğin tatlı mırıltısı duyulur uzaktan, yol, bir adımla başlar ve biter, ömür, yeni günlerin toplamıymış, öğrendim... (07.04.2002) Geçmiş, adı üzerinde "geçmiş"tir artık... Zaman, geri alınamayan tek şey... Geçmişi anımsamalarımız bile geçmişten bağımsız, bizim marifetimiz. Bugüne ve geleceğe bakmalı. Yaşam bugün ve gelecektir çünkü. (26.07.2008) Eleştiri değil, katkı olarak algılamanız dileği ve saygılarımla.

Katkılarınız için Teşekkür ederim.
"Bu adam hep muhalif"mi demedim
Dedim ki "bu adam da haklı"
Bugüne ve geleceğe bakmalı..
Yaşam bugün ve gelecektir çünkü!!!!

Sanırım dünkü çıkışımdan sonra "ben Pollyanna değilim,yazımı eleştiremessiniz,bu adamda herşeyi eleştiriyor vs."gibi bir çıkış beklendi ama
yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum.
Yazılarımın eleştirilmesi yazılarımın okunduğunu gösterir ve bana katkı sağlar.
Dünkü olay ise sadece kimsenin kırılmaması adınaydı.
Sayın Armağan Konyalının şimdi hatırlamadığım bir yazıda bir sözünü okumuştum.
"Kişisel düşüncelerimizi paylaşalım ama kişisel saldırıları paylaşmayalım."
Olan budur

Bir dizi de bir cümle söyleniyor ve ben çok beğeniyorum.


Bugünün hikayesi geçmişte yazılır.

Öylece arkamıza bakmadan geçmişi unutamayız.

Alıntı: Yazan Işıl YILDIZ Sanırım dünkü çıkışımdan sonra "ben Pollyanna değilim,yazımı eleştiremessiniz,bu adamda herşeyi eleştiriyor vs."gibi bir çıkış beklendi ama yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum. Yazılarımın eleştirilmesi yazılarımın okunduğunu gösterir ve bana katkı sağlar. Dünkü olay ise sadece kimsenin kırılmaması adınaydı. Sayın Armağan Konyalının şimdi hatırlamadığım bir yazıda bir sözünü okumuştum. "Kişisel düşüncelerimizi paylaşalım ama kişisel saldırıları paylaşmayalım." Olan budur

Sayın Yıldız,
Yazılarınızın beğenilerek okunduğundan şüpheniz olmasın. Bir tek yazı büyüklüğünden şikayetim var; malum yaşlıyız, gözlerimiz iyi görmüyor.
Yeni yazılarınızı okuyabilmek dileğiyle, teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan Nur Deniz Bir dizi de bir cümle söyleniyor ve ben çok beğeniyorum. Bu günün hikayesi geçmişte yazılır. Öylece arkamıza bakmadan geçmişi unutamayız.

"Bugünün hikayesi geçmişte yazılır"

Bu sözü çok beğendim. Cümleyi ortadan bölüp alt alta yazarsak, şiir dizesi bile olabilir

Sizin vardığınız sonuca varmadım yalnız. Yaşam bir bütün, bir şeyi unutmamız gerekmiyor. (Hatta unutmamamız gerekiyor)

İyi ya da kötü hali ile, bugün, dün yaptıklarımızın eseridir. Bugünkü biz, dünden bugüne yürüyen biz. Her adım atışımızda, geçmiş arkamızdan el sallar, yolumuza düşer gölgesi, bazen yavaşlatır, bazen de aydınlatır. Giderek, daha çok farkederiz. Yaş aldıkça geçmişi daha sık anımsamamız (Buradaki anımsamak; anı eşleştirmek anlamında kullanılmıştır ) belki de bundan, yalnızca farkındalığın, çoğalmasından

Ne dünde ne gelecekte yaşamamayı, zamanla öğreniriz. Geçmiş eteğini sürüyerek an be an ardımızdadır zaten, onu merak etmemeliyiz Anın içinden geçerek, geleceğe ilerleriz. Yaşadığımızın, yani asıl etkinliğimizin de, içinde bulunduğumuz anlar olduğunu, hepimiz bir gün bir şekilde, yavaş yavaş ya da apansız, ama ille de bir "An"da, farkederiz.

Ben hep peşine düştüğüm yaşa gelmek üzereyken anladım. Yaşamın beklenen, peşine düşülen ya da özlenen değil de, e'l-an olduğunu.

Saygılarımla...

Dunu yasadim, biliyorum. Severim ya da sevmem.
Yarini hayal ediyorum, guzel ya da cirkin. Simdi ben yaratiryorum onu kafamda ama bilem.
Ani da...

Simdiyle, yarinin farki yok cok defa.

Simdi, gecmiste sevdiklerimize benziyorsa daha sansilidir sadece.

An, bir yanılsama olunca, "anı mı yaşamalı?" sorusu anlamını yitiriyor.
Gerçekten, kimse geçmişinden bağımsız bugünü yaşayamaz; çünkü bugününde "O" olarak varolamaz.
Bir başka açıdan, "anı yaşa"ya haklı tepkilerden biri de, bu sözün "geleceği düşünme" anlamını da içermesi nedeniyledir. Oysa gelecek, o anın az ötesinden başlar.
Ve insan hep korkar pişmanlıklardan. Geleceği bilmek, şekillendirmek ister.
Konu derin; yarın devam ederiz.

Şehper Hanımcığım, sadece alttaki koyu renk cümle benim.

Diğeri Gece Sesleri dizisinin bir cümlesi.

Saygılarımla.

yeni hayatlar
yeni kesişme noktaları
bulabilir mi, bilinmez
belki her biri
ayrı yönlere
akıp gider
belki de karşılaşır
herhangi bir zaman
herhangi bir yerde, bilinmez
bize düşen, yaşamak
dünü unutmadan
yarına bırakmadan
bugünden vazgeçmeden

(16.02.2001)