|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
03-08-2003, 12:44 | #1 |
|
10 Milyar Tl Ve Üzerindeki Ödemelerin Banka Kanalıyla Yapılması- İspat Sorunu
Merhaba,
Yeni çıkan yasa ile her türlü ödemelerde 10 Milyar Tl ve üzerindeki tutarların banka kanalıyla yapılması lüzumu, yasanın yürürlüğünden sonraki dönemde, bu hükme aykırı davranışlarda uygulanacak maddi ceza dışında, hukuki ihtilaflar bakımından ispat sorunu yaşatabilir diye düşünüyorum. Şöyle ki: Farzedelim; A, B' ye yasanın yürülük tarihinden sonra adi senet karşılığı 30 gün sonra ödenmek kaydı ile 20 Milyar TL elden borç vermiş olsun. Vadesinde alacağını tahsil edemeyen A, yargı yoluna başvurduğunda: B tarafından; paranın teslim alınmadığı, alınmış olsaydı yasa gereği banka kanalıyla tahsilinin gerekeceği savunmasına maruz kaldığında MK.2 ve adi senetteki teslim alınma şerhi ile birlikte alacağını ispatta zorlanmayacağını söyleye bilir miyiz? Bu yasadaki banka kanalıyla ödeme zorunluluğunun ispat hükümlerine tesiri nedir? Bu yasaya paralel olarak HUMK' a da aynı yönde bir hüküm konması daha uygun olmaz mıydı? MK.2 ve adi belgedeki teslim kaydı geçerlidir demek kolay yol ise de, sanırım uygulamada epeyce soruna neden olacaktır. Selam ve saygılarımla.. Av. Mehmet Saim Tikici/İstanbul Barosu |
03-08-2003, 14:17 | #2 |
|
İspat hukuku yönünden HUMK özel kanun olduğundan yeni düzenlemenin hukuki işlemlerin geçerliliğini ya da ispatını engellemeyeceğini düşünüyorum.
Kanaatimce olsa olsa söz konusu yasaya aykırılık nedeniyle cezai işlem söz konusu olabilir. |
07-08-2003, 09:15 | #3 |
|
HUMK' a aynı yönde bir hüküm konulsaydı bir çok ihtilaf mahkemeye intikal etmeden çözülür, ya da mahkemeye intikalinde dava kısa sürede biterdi.
10 Milyar TL lik sınıra bağlı olarak şirketlerin kestiği faturaların parçalanacağı, 10 milyar TL sınırına takılmamak için bir faturada düzenlenmesi mümkün olan satışın parçalanmış şekilde 4-5 veya daha fazla fatura ile müşteriye sunulacağı da düşünülmeliydi. Her nedense mutlaka bir açık kapı bırakılıyor. |
07-08-2003, 17:32 | #4 |
|
Sayın Meslektaşlarım
Öncelikle bildiğim kadarıyla düzenleme, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin Maliye Bakanlığına, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka veya benzeri finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamalarına ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye dair verilen yetkiyle çıkartılan bir Genel Tebliğ düzenlemesidir. Yani kanuni bir düzenleme değildir. Kanunun verdiği yetkiye dayalı genel tebliğ düzenlemesidir. Yanılıyorsam lütfen düzeltin. İkinci ve bence tartışılması gereken önemli husus bu uygulamaya uyulmaması halinde kesilecek usulsüzlük cezasının kanuni yani kanun maddesiyle belirlenip belirlenmemesinin hukukiliğidir. Gerçi kanun bu yetkiye dayalı düzenlemelere uymamanın müeyyidesini genel anlamda düzenlemişse ben hukuki olduğu sonucuna varılmalıdır. Bu nedenle bunun vergi usulünü ilgilendiren bir düzenleme olup kanun hükmünü bertaraf edemeyeceği kanaatindeyim. Yani bu sadece vergi işlemleriyle ilgili olduğu kanaatindeyim. Kaldıki eğer bunun böyle olduğunu düşünürsek daha vahim olarak şu konuyu tartışmalıyız; VUK'nun 231 maddesinin (Değişik madde: 30/12/1980 - 2365/35 md.) yine 04/12/1985 tarihli 3239 sayılı yasanın 20 maddesiyle eklenen "5" bendinde açıkca "Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami on gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. " demektedir. O halde mal veya hizmetin verilmesinden 11 gün sonra kesilen faturalar bu kanuna göre "yok" olması gerekir. Oysa Yargıtay doğal olarak aynı kanaatte değil ve ben de şahsen katılıyorum. İyi çalışmalar dileğimle, Av. Ali Yaşar ÜNLÜTÜRK |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
MSN şifresi kırılarak Kontür Dolandırıcılığı ve Ceza Davasında İspat Sorunu | Viyola | Meslektaşların Soruları | 6 | 28-04-2008 11:47 |
10 milyar dolarlık davada Türkiye’yi savunacak avukatlar sınavla belirlendi | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 3 | 11-10-2006 01:21 |
sapanca'da haciz yapılması | v.o. | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 0 | 26-09-2006 13:53 |
Tutuklama Kararlarının İnternet Kanalıyla Araştırılacağı Linkler | okan | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 04-03-2002 20:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |