Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

MÜhÜr Bozma SuÇu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-06-2011, 10:48   #1
Av. Seda Üstün Tuğ

 
Varsayılan MÜhÜr Bozma SuÇu

Tedaş, özelleştirilmeden önce kamu gücüne dayanarak mühür vuruyor,bu mührün bozulması da kamu yaptırımına karşı gelmek olduğundan mühür bozma suçu oluşuyordu.Şimdi özeleştirilince vurulan mühürler,kamu gücüne dayanarak olmuyor tamamen özel kurumun kendi yaptırımı oluyor.Bu durumda mühür bozma suçu oluşur mu?
Old 15-06-2011, 10:57   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Seda Üstün
Tedaş, özelleştirilmeden önce kamu gücüne dayanarak mühür vuruyor,bu mührün bozulması da kamu yaptırımına karşı gelmek olduğundan mühür bozma suçu oluşuyordu.Şimdi özeleştirilince vurulan mühürler,kamu gücüne dayanarak olmuyor tamamen özel kurumun kendi yaptırımı oluyor.Bu durumda mühür bozma suçu oluşur mu?

Her ne kadar özelleştirilmiş olsa da Tedaş kamu hizmeti vermeye yetkkili bir kurum olmaya devam etmektedir.

Mührün de ilgili yasasından aldığı yetkiye istinaden konulduğunu düşünüyorum.

Bu şekilde, mühür bozma suçu oluşur kanısındayım.

Saygılarımla.
Old 15-06-2011, 11:06   #3
Av. Aykut Toklu

 
Varsayılan

TEK, özelleştirilme amacıyla 12.08.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Kararname ile Türkiye Elektrik Üretim ve İletim A.Ş. (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) unvanlarıyla iki ayrı İDT olarak yeniden teşkilatlandırılmıştır. BU yeni yapılanma ile daha önce kamu hizmet niteliği ağır basan elektrik üretim, iletim ve dağıtım faaliyetlerinin ticari boyutu öne çıkarılmıştır. (söz konusu bölünme neticesinde TEK’in elektrik dağıtımıyla ilgili birimleri TEDAŞ’a bırakılmıştır.)
3096 sayılı Kanuna göre Bakanlar Kurulunca onaylanan bir yönetmelikle, elektrik enerjisinin ülke genelinde dağıtım ve satışı için 33 adet görev bölgesi belirlenmiştir, Bu bölgelerden daha önce 3096 sayılı Yasanın 3 ve 5 inci maddelerine istinaden imtiyazlı ve görevli şirketlere tahsis edilen 4 bölge dışında kalan 29 adet görev bölgesindeki elektrik dağıtım ve satışı TEDAŞ müessese ve bağlı ortaklıkları tarafından yürütülmektedir.
3096 sayılı Kanun kapsamında TEDAŞ’a ait müessese ve bağlı ortaklıkların özelleştirilmesi çalışmaları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca 1996 yılında başlatılmıştır.
Ancak, 3974 sayılı Kanunun enerji sektöründe mülkiyetin devrini içerecek şekilde özelleştirmeyi düzenleyen temel hükümleri Anayasa Mahkemesince 09.12.1994 tarih ve 1994/42.2.K sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
TEAŞ ve TEDAŞ tarafından işletilen tesislerin mülkiyetin devri ile özelleştirilmesi, Anayasaya aykırı görülmesi nedeniyle mümkün olamamış, sadece 3096 ve 4046 sayılı Kanunlar uyarınca “işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirme yolu açık kalmıştır. 4046 sayılı kanunla yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılacak yatırım ve hizmetler arasından çıkarılan “Elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticareti” konusu 21.12.1999 tarih ve 4493 sayılı Kanunla tekrar bu kapsama alınmış, böylece YİD yöntemi de özelleştirme araçlarından birisi olmuştur.
1999 yılında 4501 sayılı Kanunla mevcut enerji mevzuatının Avrupa Birliği Müktesebatına uyum çalışmalar yanı sıra kamu kesimindeki elektrik şirketlerinde yeniden yapılandırma çalışmaları başlatılmıştır.
233 sayılı KHK’nın 3 üncü maddesi, 03.02.2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik yapılmasına Dair 25.01.2001 tarih ve 4622 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile yeniden düzenlenmiştir.
Yapılan yeni yasal düzenlemede; 233 sayılı KHK’nın 3 üncü maddesinin mülga (3) numaralı fıkrasında yer alan hüküm “teşebbüslerden iktisadi devlet teşekkülü olanlar, anonim şirket şeklinde kurulabilir” şeklide değiştirilmiştir.
Bu yasal düzenlemeye dayanılarak, Türkiye Elektrik Üretim, İletim Anonim Şirketi (TEAŞ) 02.03.2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 05.02.2001 tarih ve 2001/2026 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla;
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ),
Elektrik Üretim A.Ş.(EÜAŞ),
Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETTAŞ)
unvanlı üç ayrı “iktisadi devlet teşekkülü” olarak yeniden teşkilatlandırılmıştır.
Söz konusu Kararnamenin eki Kararda; ayrıca, söz konusu kararnamenin yürürlüğe girdiği 02.03.2001 tarihinden itibaren, bu yeni şirketlerin devir ve kuruluşu işlemlerinin 60 gün içinde tamamlanması öngörülmüştür.
TEAŞ 30.09.2001 tarihinde sicilden terkin edilmiş ve kurulan üç şirket TEİAŞ, EÜAŞ, TETTAŞ 01.10.2001 tarihinde ticaret siciline kaydedilerek faaliyete geçmişlerdir.
AB Elektrik Mevzuatı ile uyum sürecinde 20.02.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulu oluşturulmuştur.
4628 sayılı Kanunun amacı “elektriğin yeterli kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek mali açıdan güçlü, istikrarlı, şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanmasıdır.
4628 sayılı Kanunun Özelleştirme başlıklı 14 üncü maddesi TEDAŞ, EÜAŞ, bunların müessese, bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarının özelleştirilmesinin 4046 sayılı Kanun uyarınca Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılacağını öngörmüştür. Mülkiyet devri yönetimi kullanılmadığı için özelleştirme uygulamalarını Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yürütmekte idi. 4628 sayılı Kanun uyarınca, artık, özelleştirme işlemleri ÖİB tarafından yürütülecektir.
4628 sayılı Kanunun dağıtım tesisleri işletme hakkı devri öngörülenlerden, devir işlemlerini 31.10.2001 tarihine kadar tamamlamayan şirketlerin mevcut sözleşmelerinin hükümsüz olacağı şeklindeki değişiklik geçici 4. maddesinin 1.fıkrası hakkında AYM’nın 25.10.2001 tarihli kararı ile yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.
2001 yılında oluşturulan Elektrik Enerjisi Piyasasında; kamu kesiminde, TEAŞ’ın yeniden yapılandırılmasıyla birlikte, İDT statüsünde 4 teşebbüs, 11 bağlı ortaklık, 64 dağıtım müessesesi ve çok sayıda santral işletmesi faaliyet göstermektedir.
Old 15-06-2011, 11:09   #4
Av. Aykut Toklu

 
Varsayılan

Yani bu durumda TEDAŞ bir İktisadi DEVLET teşekkülüdür Bu nedenle TEDAŞ yetkililerinin vurmuş olduğu mühürün koparılması kaldırılması bozulması ve ya kırılması "Mühür Fekki" suçunu oluşturur.
Old 09-12-2013, 11:30   #5
LetGo

 
Varsayılan

Bu konu başlığı altında değinildiği için yeni başlık açma gereği duymadım.
Ancak son bir-iki haftadır sanırım hakimler mühür bozmanın Yargıtay kararı ile suç olmaktan çıkarıldığını söylediler. Kararı çok aradım ancak bulamadım. Elinde söz konusu karar bulunan arkadaşlar paylaşabilirlerse sevinirim. Ben de kararı bulduğum takdirde bu konu başlığına ekleyeceğim.
İyi çalışmalar.
Old 09-12-2013, 19:48   #6
av. mehmet mutlu boybay

 
Varsayılan

kurumlar mührü fiilen değil kağıt üzerinde vurup, daha sonra elektrik açma-kapatma adı altında ekstra bir para istedikleri ve bunu bir gelir haline getirerek vatandaşı mağdur ettikleri gerekçesi ile yargıtay, özelleşen kurumun vurduğu mührün koparılmasının tck m.203 kapsamındaki 'mühür bozma' suçunu oluşturmayacağı yönünde karar verdi.
Old 13-12-2013, 16:28   #7
Mtaslak

 
Varsayılan

Evet sayısız beraat alıyoruz...İlk beraat kararı da bugün itibariyle tarafıma tebliğ oldu. Temyiz edeceğim tabi. Benzer durumda olup da elinde emsal niteliğinde bir dayanağı olan var mı? (Yani, özelleştirme sonrası yapılan mühürlemenin yasal olduğuna dair)
Old 13-12-2013, 16:30   #8
Mtaslak

 
Varsayılan

İşte bir örnek karar:

T.C. SAMSUN 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Dosya-Karar No: ..
T .C.
SAMSUN
3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2013/
KARAR NO : 2013/
[C.SAVCILIĞI ESAS NO] : 2013/
GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
HAKİM : D
KATİP : M
DAVACI : K.H.
MÜDAHİL : ÇALIK YEDAŞ , Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş., Mimar Sinan Mah. Atatürk Bulvarı No:190 Atakum/ SAMSUN .
[VEKİLİ] : Av. MELİKE ÖZMAN , Samsun Barosu Avukatlarından
SANIK : Ş Ş
SUÇ : Mühür Bozma
SUÇ TARİHİ : 30/01/2013
SUÇ YERİ : Çerkezbey Sok. No.1 Atakum/Samsun
KARAR TARİHİ : 04/12/2013
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan açık duruşma sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Samsun C.Başsavcılığının iddianamesi ile sanık hakkında Mühür Bozma suçundan dolayı cezalandırılması istemi ile mahkememizde kamu davası açılmıştır.
Müşteki vekili 12/06/2013 tarihli katılma talepli dilekçesinde özetle ; " Sanıktan şikayetçiyiz, davaya katılmamıza karar verilsin " demiştir. S uçtan zarar görme ihtimaline binaen müştekinin davaya müdahil, müşteki vekilinin ise; müdahil vekili olarak kabulüne karar verilmiştir.
Dosyada mevcut suç tutanağının incelenmesinde özetle ; borcun ödenmemesi nedeni ile elektriğin kesildiği ve mühürlendiği, buna rağmen sanık tarafından mühür bozularak elektrik kullanmaya devam edildiği, bundan dolayı tutanak tutulduğu görülmüştür.
Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30/10/2013 tarih 2012/11480 Esas, 2013/15670 Karar sayılı ilamında özetle "... Anayasa’nın 38. maddesine göre “kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” Aynı hususlar, 5237 sayılı TCK'nun “Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi” başlıklı 2. maddesinde de vurgulanmış ve “İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.” hükmüne yer verilmiştir. 5 237 sayılı TCK'nun "Kamu güvenine karşı suçlar" bölümünde, 203. maddede düzenlenen "mühür bozma" suçunun konusu, kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin olduğu gibi korunması veya üzerinde değişiklik yapılmaması için konulan mühürdür. Suçla korunan değer, kamu idaresinin, dolayısıyla devletin otoritesidir. Kanunla verilmiş yetkiye dayalı olarak ve usulüne uygun bir şekilde yetkili makam tarafından konulan mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi ile mühür bozma suçu oluşur. Devlet daha önce, elektrik dağıtım ve satışını Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile bunlara bağlı müessese ve ortaklıklar eliyle gerçekleştirirken, bu hizmet özelleştirme uygulamaları kapsamında, dağıtım ve perakende satış lisansı sahibi özel hukuk tüzel kişileri olan şirketlere devredilmiştir. Elektrik ve Doğalgaz'ın dağıtım ve satışının Kamu İktisadi Teşebbüsleri tarafından gerçekleştirildiği dönemde ve özelleştirme programının yürütüldüğü sürece, usulsüz veya kaçak kullanımların tespiti üzerine usulünce yapılan mühürleme işlemine aykırı davranışların TCK'nun 203. maddesi kapsamındaki suçu oluşturduğu tartışmasız ise de Elektrik ve Doğalgaz'ın dağıtım ve satışının, özelleştirme uygulamaları sonucu lisans sahibi özel şirketlere devredilmesinden sonra özel şirket yetkililerince yapılan mühürleme işlemi ve buna aykırı davranışların ceza hukuku açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 37. maddesinin 27.4.1995 tarih ve 4105 sayılı Yasayla değişik (a) bendine göre “Bu Kanun hükümleri gereğince özelleştirme programına alınan kuruluşlar özel hukuk hükümlerine tabi olup, bunlar hakkında varsa kendi kuruluş kanunları ile diğer kanunlarda yer alan bu Kanuna aykırı hükümler ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanmaz.”. 5237 sayılı TCK’nun “Tanımlar” başlıklı 6. maddesinin gerekçesinde “kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir. …Buna karşılık, kamusal bir faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda, bu kişilerin kamu görevlisi sayılmayacağı” belirtilmiştir. Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunması zorunludur. Ne yukarıda anılan 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.2.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.3.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. 4628 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan 25.09.2002 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/3. maddesinde “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğini keserek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağı” belirtilmişse de bu düzenleme, yukarıda yer verilen Anayasa’nın 38 ve TCK’nun 2. maddeleri hükmü karşısında özel bir şirketin tatbik ettiği mührün bozulması eylemini suça dönüştürmez. Bu açıklamalar ışığında,özelleştirme uygulamaları neticesi elektirik dağıtım ve satışının katılan Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş’ne hangi tarihte devredildiğinin araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden,eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, ” belirtilmiştir. Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunması zorunludur. Ne yukarıda anılan 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.2.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.3.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. 4628 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan 25.09.2002 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/3. maddesinde “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğini keserek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağı” belirtilmişse de bu düzenleme, yukarıda yer verilen Anayasa’nın 38 ve TCK’nun 2. maddeleri hükmü karşısında özel bir şirketin tatbik ettiği mührün bozulması eylemini suça dönüştürmez..... " denilerek, mühür bozma suçundan dolayı TCK'nun 203/1 maddesi gereğince verilen mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkememizce celse arasında Çalık Yedaş İl Müdürlüğüne yazı yazılarak özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının katılan Çalık Yedaş Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye hangi tarihte devir edildiği sorulmuş ve bunun ile ilgili belgelerin gönderilmesi istenmiştir.
Yedaş Yeşılırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin dosyaya eklenen 03/12/2013 tarihli yazı cevabında özetle; "...Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 08/06/2010 tarih ve 27605sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/06/2010 tarih ve 2010/05 sayılı kararına istinaden T.C. Başkanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığın'dan Yeşilırmak Dağıtım A.Ş.'nin 29/12/2010 tarihinde devir alındığı" hususlarının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ; Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2012/11480 Esas, 2013/15670 Karar sayılı ilamı, Yedaş Yeşılırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 03/12/2013 tarihli yazı cevabı ve tüm dosya muhtevasının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Her ne kadar sanık hakkında Mühür Bozma suçundan dolayı TCK 203/1 maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; mühür bozma suçunun fiil ögesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunması zorunlu olup, n e 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.2.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.3.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. 4628 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan 25.09.2002 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/3. maddesinde “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin, kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğini keserek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağı” belirtilmişse de bu düzenleme, Anayasa’nın 38. ve TCK’nun 2. maddeleri hükmü karşısında özel bir şirketin tatbik ettiği mührün bozulması eylemini suça dönüştürmeyeceğinden ve Anayasanın 38. Maddesine göre hiç kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan yasanın suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağından , Yedaş Yeşılırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 03/12/2013 tarihli yazı cevabında devir işleminin 29/12/2010 tarihinde yapıldığının bildirilmiş olması hususu da nazara alınarak, sanığın üzerine atılı suçun gerekli yasal unsurlarının olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde beraatine karar vermek gerekmiştir.
H Ü KÜ M/ Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
Her ne kadar sanık ŞÜKRÜ ŞİMŞEK hakkında mühür bozmak suçundan dolayı 5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının 203/1 maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30/10/2013 tarih 2012/11480 Esas, 2013/15670 Karar sayılı ilamı ile Yedaş Yeşilırmak A.Ş.'nin 03/12/2013 tarihli yazı cevabı nazara alındığında, sanığın müsnet suçtan cezalandırılabilmesi için suçun gerekli yasal unsurlarının olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından sanık ŞÜKRÜ ŞİMŞEK 'ı n müsnet suçtan BERAATİNE ,
Yapılan giderlerin KAMU ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
Dair, sanığın yokluğunda, müdahil vekilinin yüzünde, kararın müdahil vekiline tefhiminden itibaren 7 gün içinde, mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka bir mahkemeye dilekçe verilmesi yada tutanak düzenlenmesi kaydıyla zabıt katibine müracaat edilmesi, ceza evinde bulunulması halinde mahkememize gönderilmek üzere Ceza evi idaresine dilekçe verilmesi yada tutanak tutulmak kaydıyla memura beyanda bulunulması suretiyle Yargıtayda temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/12/2013


Bu döküman elektronik imzalıdır !
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mühür bozma suçunda zaruret hali söz konusu olabilir mi Ase Meslektaşların Soruları 6 14-03-2012 11:01
Mühüre dokunmadan ve yapıya ekleme yapmadan çalışmaya devam etmek mühür bozma mıdır? buyukarda Meslektaşların Soruları 3 29-03-2011 16:34
elektrik hırsızlığı ve mühür bozma... avukatlutfi Meslektaşların Soruları 1 26-12-2009 19:08
mühür bozma monet Meslektaşların Soruları 1 09-04-2009 15:04
Mühür bozma me_as Meslektaşların Soruları 3 20-06-2008 15:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05787492 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.