|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
27-05-2009, 11:55 | #1 |
|
Yoksulluk Nafakası Başlangıcı ve İcra Emri
Sayın meslektaşlarım,
Açmış olduğumuz bir boşanma davasında hakim müvekkilim lehine dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına ve kesinleşme sonrasında yoksulluk nafakasına hükmetti. Tedbir nafakasını ilamsız takip ile talep etmemdim ve birikti.Benim soruularım şu olacak. 1)Tedbir nafakasını da ilamlı takibe dahil edebilir miyim? 2)Tedbir nafakası başlangıç tarihi 23.11.2007, kararın kesinleşme tarihi 06.05.2009.Yani nafakanın 23.04.2009-23.05.2009 tarihleri arasındaki 1 aylık bölümünün bir kısmı tedbir bir kısmı yoksulluk nafakası oluyor.yoksulluk nafakası ne zaman başlıyor bu hususta kafam karıştı. Çok teşekkür ederim. |
27-05-2009, 12:08 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Nafaka miktarında değişiklik sözkonusu mu? |
27-05-2009, 12:13 | #3 |
|
Sayın meslektaşım,
Bence yoksulluk nafakasına ilişkin icra takibinizi ayrı yapın. zira tedbir nafakasını ara kararla yaparken yoksulluk nafakasını kesin kararla yapıyorsunuz. tedbir nafakası dosyanızın kesinleşme ile sona erdiğini düşününce kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası istemelisiniz. tabi mahkeme kararında buna ilişkin ayrıca bir tarih hükme bağlanmamışsa. |
27-05-2009, 12:16 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Ara kararla yapılmadığı zaten açıklanmış. Hal böyle iken, gerekçeli kararla ilamlı takip yapılamaz mı? |
27-05-2009, 12:16 | #5 |
|
Nafaka miktarında değişiklik yok...tedbri nafakası olarak verilen miktar yoksulluk nafakasına dönüştü.Karar kesinleşti.Ama kesinleşme tarihinden bugüne kadar bir kısmı tedbir bir kısmı yoksulluk nafakası oldu o geçen ayki nafaka.
|
27-05-2009, 12:21 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Ben olsam şöyle yapardım: 23.11.2007 tarihinden 23.05.2009 tarihine kadar geçerli olmak üzere x TL tedbir nafakasının(Z Tl yasal faiziyle), 23.05.2009 tarihinden geçerli olmak üzere her ay işleyecek(İşlemiş olan mayıs 2009 nafaka miktarı dışında) X TL yoksulluk nafakasının tahsiline... |
27-05-2009, 12:22 | #7 |
|
Sayın Suat Ergin
tedbir nafakasına ara kararla hükmedildiğine göre ve yoksulluk nafakası da kesin hükümle konulduğuna göre ara kararla açılan bir ilamsız takip söz konusu. Yoksulluk nafakası ise ilamlı takibe konu. bu nedenle tedbir nafakası dosyası üzerinden devam etmek doğru değil bence. Bu nedenle kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası için ilamlı takip yapılmalı diye düşünüyorum. yazdığım açıklamada hata nerde anlayamadım. |
27-05-2009, 12:24 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Hatanız soruyu iyi okumamak. Şu bölümü bir daha okuyun lütfen.
|
27-05-2009, 12:28 | #9 |
|
Ok. Bu durumda tedbir nafakası için ilamsız ve yoksulluk nafakaıs için ilamlı iki ayrı takip yapması daha doğru olmazmı?
Çünkü ortada ara kararla verilen tedbir nafakası ve kesin hükümle verilen yoksulluk nafakası var. Bu durumda ara kakarı kesin hükümle talep etmek ne kadar doğru? |
27-05-2009, 12:30 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, tedbir nafakasının ilamda da yer aldığını gözden kaçırıyorsunuz. |
27-05-2009, 12:36 | #11 |
|
Hayır gözden kaçırmıyorum. Kararla beraber tedbir nafakasına hükmedilmiyor. ara kararla tedbir nafakası belirleniyor. Kesin hüküm tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamı yönünde değil mi?
Dolayısı ile ara kararla tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Hükümle yoksulluk nafaksı belirlenmiştir. Dolayısı ile hükme dayalı olarak tedbir nafakasını istemek bana doğru gelmiyor açıkçası. Zira tedbir nafakası ilamsız icranın konusu iken, yoksulluk nafakası ilamlı icra konusu. Farklı takip yollarını ilamlı takipte birleştirmek doğru mudur? |
27-05-2009, 12:39 | #12 |
|
Kararda geçen cümleyi aynen aktarıyorum."Dava tarihinden itibaren .....-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,karar kesinleştikten sonra bu nafakanın TMK 175 maddesi uyarınca yoksulluk nafakası olarak devamına"
|
27-05-2009, 12:43 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Örnek: Ara kararla tedbir nafakasına hükmolunmamış olsun. Son kararla ...TL tedbir nafakasına; karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına...Şeklinde bir karar alsanız ve taraflar temyiz etse; son karar ile kesinleşme tarihine kadar olan tedbir nafakasını nasıl tahsil edeceksiniz? |
27-05-2009, 12:43 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, tedbir nafakasına ara kararı ile hükmedilir, doğru. Ve bu tedbir nafakası dava süresince arttırılıp azaltılabileceği gibi, tümden de kaldırılabilir. Tedbir nafakasına hükmedildiği ilamda da yer alır ve ilamda yer alan bir alacak olarak ilamlı takibe de konu olabilir. Ortada farklı takip türleri bulunmamaktadır. Tedbir nafakası dava sürerken ara kararına dayanılarak icra takibine konu edilebileceği gibi, bu yapılmadıysa davada karar verildikten sonra ilamlı takibe de konu edilebilir. |
27-05-2009, 12:45 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
12. HD E.2005/16638 K.2005/21056 T.27.10.2005 Takip dayanağı; tedbir nafakası verilmesine dair ara kararı ilamlı takibe konu edilemez. |
27-05-2009, 12:47 | #16 |
|
Ancak bu olay açısından bakıldığında ortada ara kararla değiştirilen ya da kaldırılan bri tedbri nafakası yok. Dolayısı ile hüküm tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına devamı olarak düzenlenmişken, tedbir nafakasını ilama dayalı olarak nasıl sunuyorsunuz. tedbir nafakasına hükümle karar verilmiyor.
|
27-05-2009, 12:49 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Somut olayda artık ilam vardır ve ilamlı takip yapılabilir. Dayanak yaptığınız karar, dava devam ederken ara kararla verilen nafakalara ilişkindir ve böyle çok karar vardır. |
27-05-2009, 12:51 | #18 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Neden soru iyi okunmuyor? Bakınız soruda kararın kesinleştiği belirtilmiş:
Oysa sizin belirttiğiniz içtihat, tedbir nafakasının davanın devamı sırasında icra takibine konu edilmesi ile ilgili. |
27-05-2009, 12:52 | #19 |
|
Alıntı yaptığınız yargıtay kararı benim söylediğimi doğrulamıyormu?
Israr etmek zorundayım ki tedbir nafakasına hükümle karar verilmemiştir. |
27-05-2009, 12:53 | #20 |
|
Ben de diğer meslektaşlarımın fikrine katılıyorum, her ne kadar tedbir nafakasına ara karar ile hükmedilmiş ve kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş ise de, gerekçeli kararda bundan söz ediliyor, yani bu da ilama geçmiş durumda. Bence birikmiş nafaka alacağı ile cari nafakayı ayrı ayrı belirttikten sonra ilamlı takip yapmanın bir sakıncası yok, çünkü neticede artık iki nafaka da ilama dayanıyor. Uygulamada da çoğu zaman ilamsız olarak açmış olduğumuz takiplerde, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği hallerde, aynı dosya üzerinden ilamı ekleyerek devam etme imkanımız oluyor
|
27-05-2009, 12:55 | #21 |
|
Sayın meslektaşlarım..öncelikle soruma gösterdiğiniz ilgi dolayısı ile memnun oldum.İcra Müdürü ile bir görüşme yaptım ve birikmiş ancak ilamsız takibe konu yapılmamış tedbir nafakalarının ilamda yer almasına dayanakla ilamlı takibe konu yapıldığını söyledi.
|
27-05-2009, 12:55 | #22 | |||||||||||||||||||||||
|
13 no.lu mesajımdaki soruya yanıt verdikten sonra ısrar etseydiniz keşke. |
27-05-2009, 12:56 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
İcra müdürüne itibar edip, bizim görüşlerimize itibar etmeyeceğinizi bilseydim, hiç cevap yazmazdım. |
27-05-2009, 12:59 | #24 |
|
Tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilebileceğine dair örnekler:
T.C. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi E:2003/18569 K:2003/21654 T:04.11.2003 Yukarıda TariH ve nunarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki börclu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : İcra takibinin dayanağı olan ilamda tarafların boşanmalarını ve Medeni Kanunun 137. madde hükmü gereği borclu eş yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasını hükmedilmiştir. Medeni Kanunun 137. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 169. maddesi gereği hükmedilen tedbir nafakası eşlerin boşanma davası sebebiyle ayrı yaşama hakkını kazanmasının sonucu ve aile birliğini korumaya yonelik tedbir olup bu niteligi itibarıyle hükum kesinlesınceye kadar devam eder. Hüküm kesinleşince başkaca bir hükme gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer. Somut olayda bu nitelikte bir tedbir nafakası ilamlı icra takibine konu yapılmış olup, ilamda ayrıca yoksulluk nafakası da hükmedilmedigine göre ilamın kesinleşmesi ile birlikte tedbir nafakası da istenemez. Hükmun kesinlesmesinden sonraki donem ıçin de takibe devam edildiğine yönelik şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 04.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi E:2007/1494 K:2007/4019 T:06.03.2007 İlamların İcrası Tedbir Nafakası Özet: Davalı eş ve müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğinden ve borçlunun da herhangi bir ödeme iddiası bulunmadığına göre, alacaklının bu miktar için takibe devam etmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 2004 s. Yasa m. 32 4721 s. Yasa m. 169 Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından (Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi)'nin 2001/12-232 sayılı 01.10.2001 karar tarihli ilamına dayalı olarak işlemiş ve işleyecek nafaka alacakları ile yargılama gideri ile avukatlık ücretinin tahsili talebi ile ilamlı icra takibine geçildiği ve borçluya örnek 53 nolu icra emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı ilamda, boşanma davasının reddine, dava tarihinden itibaren davalı eş için 200.000.000 TL, müşterek çocuk için 200.000.000 TL olmak üzere toplam 400.000.000 TL tedbir ve iştirak nafakasına, hükmün kesinleşmesini müteakip yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verildiği, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 2001/16602 esas, 2002/3394 karar sayılı 12.03.2002 tarihli ilamı ile, boşanma davasının reddi yönünden borçlunun temyiz isteminin reddedildiği, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden ise hükmün bozulduğu, karar düzeltme isteminin ise aynı Dairece 30.05.2002 tarihinde reddedilerek bu tarihte boşanma yönünden kararın kesinleştiği görülmüştür. Anılan bozma ilamının incelenmesinde, ilamın "dava tarihinden itibaren davalı eş için 200.000.000 TL, müşterek çocuk için 200.000.000 TL olmak üzere toplam 400.000.000 TL tedbir ve iştirak nafakasına" ilişkin bölümünün bozma kapsamı dışında kaldığı tespit edilmiştir. Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtay'ca ret edilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, ret edilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümü onanmış sayılır (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 4. baskı, 1984, cilt 4, sahife 3421) (HGK 25.03.1992 tarih ve 1992/2-121 E., 1992/197 K.) (HGK 23.10.2002 tarih ve 2002/11-633 E., 2002/847 K.). Medeni Kanun'un (Geçici Önlemler) başlığını taşıyan 169. maddesinde; (boşanma veya ayrılık davası açılınca Hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır) düzenlemesine yer verilmiştir. Sözü edilen tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Takip dayanağı ilam da bu madde hükmüne göre verilmiş tedbir nafakasını kapsamaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, somut olayda davalı eş ve müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası boşanma hükmünün kesinleştiği 30.05.2002 tarihine kadar devam edeceğinden ve borçlunun da herhangi bir ödeme iddiası bulunmadığına göre alacaklının bu miktar için takibe devam etmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile, işlemiş nafaka alacağı ve bu alacağın faizi yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
27-05-2009, 12:59 | #25 |
|
İcra müdürünün görüşüne değil uygulamada diğer meslektaşların ne şekilde davrandığına ilişkin bir görüşme olduğunu belirtmek isterim
|
27-05-2009, 14:58 | #26 |
|
Meslektaşım tedbir nafakası da yoksulluk nafakası da artık ilam hükmüne konu olmuş. Dolayısıyla her iki nafakayı da ilamlı icra yoluyla talep edersiniz.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yoksulluk Nafakası Yargıtay Kararları | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 44 | 23-10-2023 10:48 |
Tedbir Nafakası - Yoksulluk Nafakası | justicewarior | Meslektaşların Soruları | 15 | 13-10-2011 15:49 |
Anlaşmalı boşanma+yoksulluk nafakası | hukukcu1985 | Meslektaşların Soruları | 4 | 13-10-2009 13:42 |
yoksulluk nafakası | avhilal | Meslektaşların Soruları | 5 | 17-06-2008 14:42 |
Yoksulluk Nafakası | A. B. KILIÇCAN | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 27-02-2002 17:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |