30-03-2002, 07:02 | #1 |
|
Düşler
... Paramparça bir ayna gördü.
Her parçasında bir palyaço gülüyordu. Bir papağan, -Adalet, adalet, diyordu sürekli. "Adalete giden yol" levhasını sökmüşler; yerine bir patlıcan koymuşlardı. Portakal rengi bir güneşi ikiye böldü birisi; -yarısı Yasama, yarısı Yargı, dedi. Türk Ulusu adına birileri paylaştılar. -Radarda görmüyorum sizi, diyordu kuledeki ses. Uçak, tam kulenin üzerinden geçiyordu. Reklamlar gerçek, yaşananlar yalandı. Sandalcı, bir bira daha içiyordu, yaşadığı fırtınayı yeni gelenlere de anlatırken. Samanlıkta iğne arıyordu bir adam. Pire Memet, düzduvara tırmanıyordu. -...Adale, adalet... xxx ... Bir panayırdaydı. Tuhaf giysili bir adam, sol elindeki üç topu, birbiri ardından havaya atıyor, ve her birini yakalayıp, tekrar atıp tutuyordu. Toplar, hızla birbirini izliyor, giderek, bir çember oluşuyordu. Patlamış mısır yemekteydi adamı izlerken. Bir grup insan, boyları kadar iskambil kağıtlarıyla, papazkaçtı oynuyordu. Hapır hupur Görevsizlik Kararları yiyordu bir çingene, kor ateşin başında. -Ölüm kalım meselesi, diyordu birisi; öteki de, -önce Görev... Hatim indiriyordu bir seyis; -yarın bu at kazanmalı, amin, diyordu arada bir. Bir tepsi suböreği havada uçuyordu. Koşan insanlar vardı ardından. Tuhaf giysili adam toplardan birini düşürdü. Allak bullak oldu yüzü. Top, parşömen kağıdına dönüştü. Üstünde "Yargı" yazıyordu. -Papaz kaçtı, dedi birisi. -Başka karar var mı? diye soruyordu çingene. -Önce mahkemeler bi anlaşsın, diyordu bir ses. Ata doping yapılacağını gerçekten bilmiyordu seyis. Suböreği tepsisi buharlaştı birden. -Adaleeeet, diye bağırıyordu insanlar. Dallara takılı terkedilmiş bir uçurtma, yağmurda ıslanıyordu. xxx |
13-09-2011, 21:58 | #2 |
|
Ayna - 01.başlarken
1.Sohbetimizin konusu ayna..
Bildiğiniz ayna (bakalım öyle mi...). Evet, şu tıraş olurken, makyaj yaparken, baktığımız: Işığı yansıtan, varlıkların (yalnızca varlıkların mı?) görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam... Çoğumuz ayna sözcüğünün Farsça (ayine) olduğunu bilmesek de, “ Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.” deyişini duymuşuzdur. Ayn, Arapça Göz demektir. Aynanın eskiden, sırlanmış demirden yapıldığı da pek bilinmez. Ayen, Farsça demir demektir ,, Türk dilinde ayna sözcüğünün karşılığı olan araç göz’le bağlantılıdır : Gözgü, görger, görgü. gözgü, gözgeç (sözcüklerinde gör/göz özdeştir, kökteştir. Bu, z / r seslerinde dönüşme olduğundan göz’le gör ayrı sanılır, değildir.) (Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, İsmet Zeki Eyüpoğlu, Sosyal Yayınlar, ikinci basım Şubat 1991). 2.Bildiğimizin dışında ayna: Atlarda dizkapağıdır. Doğramacılık ve yapıcılıkta, çerçeve içine geçirilen tahta ya da taş levhadır. Denizcilikte; gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbündür. Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacıdır. Aynabakır, bir erik türüdür. Aynalık: Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz ya da az yuvarlak kıç bölümüdür. Eskiden ev duvarlarında ayna asmak ya da oturtmak için hazırlanan özel yer / Pencere'dir.(Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü). Aynalık tahtası; sandalın kıç tarafında oturanın sırtını dayamasına yarayan tahtadır. Ayna taşı; yapı, anıt, çeşme gibi yerlere konan yazılı ya da yazısız süslü taş levhadır. (TDK. Türkçe Sözlük). 3.Argoda Ayna, iyi bir halde, yolunda demektir (işimiz ayna, işimiz yolunda), Aynasız, hoşa gitmeyen, fena, zararlı ve (en çok da) polis anlamındadır (her karakolda ayna olabilir, fakat yalnızca “Aynalı karakol “ tarihseldir). İşine hile karıştıran Aynacı’dır. Parlak yüzlü, yakışıklı ve güzele Aynalı denir. Aynalı pembe, hafifmeşrep kadın, fahişe’dir. Aynasızlanmak, uygunsuz, yakışıksız, hoşa gitmeyen durumda bulunmaktır. (Türk Argosu, Ferit Develioğlu, Aydın Kitabevi, 6. Baskı, 1960). 4.Aynacı ayna yapar ve satar. Ayna. Gören ve / ya da Görülen. (Okurken elinizin altında bir ayna bulunsun ya da arada sırada aynaya bakın desem, tuhaf mı olur. . .) |
13-09-2011, 22:10 | #3 |
|
02. İnsan ve Ayna
Söze ilkin, aynaya "bakan"dan başlayalım ( bakıp da Gören’e merhaba!)
1.Kimi insan, her dem kendi aynasına bakar: Başarısı, geleceği, arabası, evi hep ondadır! oradadır. Parası, aşkları, sevinçleri de. Kimisi, ara sıra kendi aynasına bakar: Başarısızlığı, geçmişi hep o aynadadır. Parasızlığı, sevgisizliği, kederleri de. 2.Kimi insan, her an kendi aynasına bakacak kadar yürekli değildir. Başkalarının aynalarına bakmayı yeğler. Kimisi, -aynasıyla yüzleşecek kadar yürekli olsa da, bakmaktan kaçınabilir. Başkaları kendi aynasına baksın ister. -her zaman kendi aynasına bakacak kadar yürekli olmasa da, bir kez olsun yüz yüze gelmek ister. -kendi aynasına, bakmayı düşündüğü anda değil de, ansızın bakar / bakmış olduğunu algılar / anımsar. 3.Kimi insan, aynası olduğunun ayırdında değildir. Hep bir aynası olsun ister. Kimisi, -aynası olduğunun ayırdında olmayan insanlara gerçeği söylemek ister. -söylemek istemez. Bir gün nasılsa bilinçleneceklerini / göreceklerini düşünür. |
13-09-2011, 22:41 | #4 |
|
4.Kimi insan,
herkesin kesinlikle bir aynası olup olmadığını / olması gerekip gerekmediği düşünür. 5.Kimi insan, aynasına geceleri bakar. Kimisi, -yalnızca gündüzleri bakar. -gece gündüz bakar. Ve aynasını çantasında ya da cebinde taşır. Elinin altında her zaman bir tane bulundurur / bulunsun ister. |
13-09-2011, 23:39 | #5 |
|
6.Kimi insanın aynası, o ayna onun olduğundan beri kırıktır. Kimininki sonradan kırılmıştır.
O ayna onun olduğundan beri kırık olduğu için, kimi insan onu asla bırakmaz. Kimisi hangi nedenle ve ne zaman kırılmış olursa olsun, kırık aynayı uğursuzluk sayar. Kimisi, kırık aynasını yapıştırmaya çalışır. Aynanın kırılmışlığı olgudur ve nesneldir, algılanabilir. içindeki kırık yaşamlarsa. duyumsanabilir! anımsanabilir ancak. Kimileri, yeni bir ayna alsa da, hep kırılmış aynasını düşünür. Yeni bir ayna aldığında, eskisini unutur, unutmaya çalışır, unuttuğunu sanır, sonunda unutmuş gibi yapar. Kimisi gerçekten unutur, kimisi asla. |
14-09-2011, 07:10 | #6 |
|
7.Kimi insanın birden çok aynası vardır.
8.Kimi insan, aynasıyla şakalaşır. Kimisi şakalaşmaz, yalnızca konuşur Kimileri, aynası -nda boğulur. -yla boğuşur. |
14-09-2011, 07:16 | #7 |
|
9.Kimi insan aynasıyla, yalnızlığını paylaşır. Kimisi her şeyini.
Kimileri, aynasının yalancı olduğunu, gözlerine barak söyler. Kimisi arkasını dönerek. 10.Kimi insan aynasının tozunu kendisi alır. Kimisi bunu kendisi için yapar, kimisi de ayna için. Kimileri için ayna, aynadır. Tozunu başka birileri alır / alabilir. |
14-09-2011, 07:21 | #8 |
|
11.Kimi insan için ayna,
-bir tanık -dilsiz bir tanık -konuşmak üzereyken susturulan bir tanık tır. -konuşmayacağına güvenilen sırdaştır. Ayna, durduğu yere göre, yakın ya da uzak, ama kuşku -lu, ama -suz / göz göze gelinecek, gerçek ya da sanal bir Ben’dir. |
14-09-2011, 07:26 | #9 |
|
12.Kimi insan, ayna üzerine yazmayı saçma bulur. Kimisi, aynalı şiirler yazar, aynaya rujla not yazar.
13.Kimi insan için ayna, bakılmaya muhtaçtır. Kimisi için aynaya bakmak, ihtiyaçtır. |
14-09-2011, 07:32 | #10 |
|
14.Kimi insan, - aynaya durup dururken. de bakar, birisini
beklerken de - aynaya bakar bir ümitle ve bir mum yakar. Sertab’ın dilinde şarkılaşır ayna. 15.Kimi insan için, ilk “günaydın” ve son “iyi geceler” yalnızca aynayadır. |
14-09-2011, 07:46 | #11 |
|
16. Kimi insan, aynasıyla ilişkisinin ne denli önemli olduğunun ayırdında değildir.
Kimileri için ayna, varsıllığın görkemini başkalarına (ve kendisine) sessizce fısıldamaktır. Bazıları için ayna, tıraş olmak ya da süslenmek içindir. Kimi insan için ayna, arkadaki gözdür. Amerikan Bar’da oturan için ayna, güveni yudumlamaktır. Kimi insan için ayna camdır, kimisi için kristal. Kimileri için ayna düzlemdir, küreseldir. Kimi insana ayna,vazgeçilmezliktir. Kimi insan için ayna, birlikte içebilmektir. Kimi insan için ayna, kaçamaktır. Kimisi için aynadan kaçmak, kaçınılmazdır. Aynasından kaçan, bir başkasının aynasında yine kendine yakalanır. Kimi insan, aynanın sırrıyla ilgilenir. Yenicami önünde çakı çakmak, ayna, tarak aynı tezgahta satılır. Kimi insan yalnızca arkası renkli teneke ayna, bir de, kırılmaz tarak alır. |
14-09-2011, 08:05 | #12 |
|
17.
Kimisi de, "Arkası kuşlu aynada tarar saçlarını" ... O romandaki hayali belki gerçek yapmaya... |
14-09-2011, 08:25 | #13 |
|
17. Kimi insan, kendisini izlemek için, aynasına zaman ayırır. Kimisi aynaya bakacak zaman bulamaz.
Kimi insan yalnızca aynada devleşir. Çoğu insan için ayna, eğlencedir; devleşmek, cüceleşmek, şişmanlamak, zayıflamak, uzamak, kısalmak, “altı üstü bir bilet parası”yla. Kimi insanların çok özel aşk aynaları vardır. Ve güneş, aynalı büfelerde oynaşır(dı). Kimi insan ayna üzerine yazılanları okudukça, aynasız bir yaşam üzerinde düşünmeye başlamıştır, başlamış olabilir/başlayabilir. Kimisi yalnızca ayna’sızlığı... Kimileri ayna üzerine yazılanları okudukça, etrafta ne çok aynalı olduğunu düşünmüştür, düşünmeye başlamıştır/hiç düşünmemiştir. Kimisi yalnızca ayna’lı... Kimi insan aynalarla barışıktır, kimisi küskün. Kendisiyle barışık olan, aynasıyla da ... Kimi insan için aynaya bakmak, önemsenmeyen alışkanlıklardan yalnızca birisidir. Oysa, günlük maskelerimiz aynalardadır. |
14-09-2011, 08:32 | #14 |
|
18.Kimi insan bazen aynasının içindedir, bazen dışında. Kimisi ya hep içinde, ya hep dışındadır.
Kimi insan ‘umumi helalar’daki aynaları, işini gördükten sonra hemen unutur. Kimisi dönüp bir daha göz atar (neden baktığını da ancak kendisi bilir). Restaurant WC.’lerindeki ayna sohbetlerinin konusu,‘masadakiler’dir. 19.Kimi insan ayna olduğunu düşünür; ne yaparsanız tersini yapar. Her insanın bir yanı aynadır; kimisi bunun ayırdındadır, kimisi değil. |
14-09-2011, 08:45 | #15 |
|
20.Kimi insanın işi, hep aynadır.
Kimisininki aynadır; hep ayna ile ve ayna önündedir. Kimi insan için, başkalaşım noktasıdır. 21.Kimi insan aynadan çok çerçevesiyle ilgilenir. Kimisi aynayı beğenir de, çerçevesini beğenmez. Aynayla çerçevesi her zaman uyumlu / dur, / değildir. Uyumlu olup olmaması, kimi aynalının umurunda değildir. 22. Kimi insan, "adamın işi gücü yokmuş, aynayla bozmuş, oturmuş yazmış", kimisi, "Adam, aynaya bir adım atmış...” diye düşünebilir. Herkes kendi aynasında özgürdür. (Ara verip, aynaya bir bakın: Bildiğiniz aynaya!) |
14-09-2011, 10:08 | #16 |
|
03.Şair ve Ayna
(Anamadıklarım, anımsayamadıklarım bağışlasın.)
Orhan Veli’nin gördüğü kızın, “ bir elinde ayna, bir elinde cımbız “ vardır. Hilmi Yavuz’la “Aynalar”, ah eder, inler. Ayna, ilk fark edendir kimi zaman: “ Önce aynalar fark edecek yokluğumu “. Ü.Y.OĞUZCAN, "iş işten geçtikten sonra" Aynalar bazen boştur: ,, . . . Bir kadın başı duvardan Uzanmış gülüyor bana, Gülüyor ta uzaklardan Sabahın boş aynasında “ A.H.TANPINAR, "Sabaha Karşı". An gelir aynadan hesap sorulur: “… Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar ?“ C.S.TARANCI,"Otuzbeş yaş...". Ayna, kim olduğumuzu bildiği düşünülendir: “Aynalar, söyleyin bana, ben kimim? “N.F.KISAKÜREK, ‘Çile’. |
14-09-2011, 10:36 | #17 |
|
Aynaların gözyaşı yoktur. Yüzleri buğulanır yalnızca:
“Buğulandıkça yüzü her aynanın “ A.M.DIRANAS, “Kar”. Kimileri aynada görülenin düş olduğunu bitir: “Allar kuşan, has bahçelerden güller takın, Bir düştür seyrettiğin aynadan madem! O.RIFAT, “Hürrem Sultana Gazel” Kimi insan tüm yiğitliğiyle kendini görmeye hazırdır: “Ayna tut yüzümü görmek istiyorum! “ O.RİFAT, "Mısır Dönüşü” Gün getir anlaşılır ki, “Biz değilizdir artık aynalardaki “ Nahit Ulvi AKGÜN, “Işık-Nergis” Güneşi cep aynasıyla sevdiğimize sunarız: “…Bir ilk çağlı gibi dolaşıyor güneş. Cep aynalarına vuruyor.” İlhan BERK, "Aşık Veysel". Kimi zaman çağrılarımızı aynamızla yaparız: Tut yüzünü aynama, gizemsel bir kapıdan gir, avlumda dolaş. S.K.AKSAL, “Çizgi ”. |
14-09-2011, 15:35 | #18 |
|
Aynaya bıraktığımız yüzlerde zaman yoktur:
“Yüzümü gördüm zaman dışı aynadan!” AKSAL, “Uzakta Göründü”. Bazen aynamıza hiç mi hiç bakamayız: “Utancımdan bakamadığım aynalarda “ Ö. ASAF, “O Gece”. Aynaların sayısı çok olsa da, gördüğümüz hep 0 aynı sevgilidir : “ Kırk aynada çengi çengi bir güzel. “. Fevzi HALICI, “Günaydınım” Aynalar da süslenir usta ellerde: “Camlara, aynalara yapıştırılmış bitkiler” Edip CANSEVER, ‘”Yengeç”. |
14-09-2011, 15:41 | #19 |
|
“. ..O bıçak paslarında, düşlerde, aynalarda
Buz tutan içimizde bembeyaz aşklarımızla...” CANSEVER, “Gökanlam II” Ayna yerine hep bize bakılsın dediğimiz de olur: “iyi ki aynacı değilim Her gün bir ayna kırardım Sana baktığı için Sen baktığın için” Ü.Y.OĞUZCAN, “Kıskanç” |
14-09-2011, 15:49 | #20 |
|
Ayna, baştan sona şiirdir (A.H. ÇELEBİ, "Ayna"):
aynadan bakan benim küçük gotamacık duvarlardan karşına çıkan aynalardan hayalini çalan muhabbet olup vücudunu saran küçük cariyen nigar-ı çin nigar-ı çin bin bir aynada oynar oyna oyna içindedir ve zaman nigar-ı çin nigar-ı çinin içinde zamanın dışında uzat ellerini küçük gotamacık hayal hayal içinde dünya bir hayal dolabıdır aynalardan geçer küçük gotamacık çok sürmeden hayallerimiz aynaların arkasından geçer aynaya bakan benim hayal annemin oğlu bodhisad gotama dünyada en güzel şey seni buldum artık hiç hiç bir şey istemem küçük cariyem nigar-ı çin uzat ellerini aynaların dışına çıkalım. |
14-09-2011, 15:54 | #21 |
|
Gün gelir körler arasında ayna satılır / satıldığı anlaşılır
“..Şifadır dedin zehir tattırdın, Gençliğin okunu boşa attırdın, Körler yurdunda oyna sattırdın, Çıkmaz sokaklara daldırdın felek !...” Neyzen TEVFİK, “Felek” |
14-09-2011, 16:11 | #22 |
|
04. Ayna şarkı, türkü, oyun, film, kitaptır
Sanat güneşimiz Zeki Müren’in sesinde şarkılaşır ayna:
“. Baktığım aynalarda / Viran olan yıllarda...” Ayna, türküdür de: “ayna ayna ellere, ayna düştü yerlere..." Çarşı aynalıdır, ayna Çanakkale türküsüdür: "Çanakkale içinde aynalı çarşı, ana ben gidiyom düşmana karşı ...“ “Karakolda ayna var, kız kolunda damga var” aynalı bir başka türküdür. Aynalı martin tüfektir, türküdür. |
14-09-2011, 16:21 | #23 |
|
“Ağlatman beni, söyletmen beni,
aynalar aynalar. . “ Ayna süs (mü) dür... Ayna kemerde, kemer güzelde ise süs olur: “Aynalı kemer ince bele bu can kurban tatlı dile seher vakti bir güzele vuruldum.” Karacaoğlan’ın gördüğü güzel “ Aynasını almış da başını bağlar...” Ayna filmdir: “Aynadaki gibi “(lngmar Bergman), Oyundur “Ayna” (Cevat Fehmi Başkut). “Aynadaki yüzler” öyküdür (Jale Sancak). Anılar, “Aynada”dır (Mücap Ofluoğlu). Ve “Aynalı Denemeler" (Ece Ayhan). |
14-09-2011, 16:30 | #24 |
|
"ayinesi iştir, kişinin lafa bakılmaz" da, unutlumasın da!
|
14-09-2011, 21:34 | #25 |
|
05.Ayna
Giriş aynası ; merhaba, güle güle
Salon aynası ; sanal bir uzam (mekan) Banyo aynası; bedensel keşif içindir Aynalı sandık çeyizdir, geline yoldaştır. İçinde önce umut vardır 1.Kimi elbise dolabı aynalıdır. Her aynalı elbise dolabında, kocaman bir oda vardır. Aynalı pirinç karyola, düşlerin bekçisidir. İçinde, aynalı giysi dolabı ile aynalı pirinç karyola bulunan oda, uzamın ve zamanın dışındadır. Dört duvarı aynalı yatak odası, çoğu evde yoktur. |
14-09-2011, 21:47 | #26 |
|
2.Her şeyden önce ayna, çokluktur.
Politikacı için coşkun kalabalıktır; yalana çalışmaktır. İş insanı için, durum değerlendirmesidir. İnşaat işçisi için ayna, tükürükle ıslatılmış saçlarda meşhur bir türkücü görmektir. Sürücü için ayna can güvenliğidir. Kasap ve manav için ayna, ürün zenginliğidir. Kuaför için ayna çok önemlidir. Berber için ense aynasını tutmak, gururdur. 3.Ayna, Özlem’dir, Özge’dir Onur’dur, Can’dır. Sonsuz kişiliktir. 4.Bakış açısıdır. |
14-09-2011, 22:31 | #27 |
|
Ayna, çaldığı ışığı tersyüz edip geri veren zavallı bir camdır.
|
14-09-2011, 22:37 | #28 |
|
İnsan aynaya bakarken de, aynadan bakarken de bir şeyi görür. İnsanın kendisini, kendisi değil; sadece başkası görür!
|
14-09-2011, 22:56 | #29 |
|
5.Ayna;
günah çıkartılan yerdir, şüpheliyi izlemektir, özgürlüktür. 6.Ayna Türk, Arap, Fransız, Meksikalı’dır, Tibetli’dir. Kendimize verilen sözdür. Eğitimcidir, geniş yürekliliktir. Zamansızlığın özrüdür: “özür dilerim, aynaya bakacak zamanım yoktu.” |
14-09-2011, 22:58 | #30 |
|
Ayna, kapının açılabildiğine güvenmemek, asansör kabininin geldiğinden emin olabilmektir...
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Islak Düşler | hilmiseker | Site Lokali | 0 | 08-11-2003 22:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |